Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İŞÇİnİn Belİrlİ Bİr SÜre İŞten Ayrilmasini Önlemek İÇİn Nasil Bİr SÖzleŞme Gerekİr.

Yanıt
Old 27-09-2006, 16:31   #1
av.suleyman

 
Varsayılan İŞÇİnİn Belİrlİ Bİr SÜre İŞten Ayrilmasini Önlemek İÇİn Nasil Bİr SÖzleŞme Gerekİr.

MERHABA
Bir firmada çalışan bir işçi kritik bir noktaya getiriliyor. o işi yapabilmesi için de kendisine seminer kurs vs. veriliyor. Ancak bu görevi esnasında işi bırakırsa firma zor durumda kalacak. Yatırım yapıp karşılığını almadan gitmiş olacak. bunu engellemek için nasıl bir sözleşme yapabilir. İşçi zaten önceden orada çalışıyor. Ama terfi edecek yeni yerine.Fikirlerinizden istifade etmek istiyorum.
teşekkür ederim.
Old 27-09-2006, 16:50   #2
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Belirli süreli iş akdi düzenlenebilir. Eğitim, seminer giderleri ile ilgili masraflardan bahisle ceza-i şart konulabilir ve ceza-i şartı teminen senet alınabilir. İşçi kararlaştırılan süreden daha erken görevini bıraktığında; senedi takibe koyar ve tahsil edebilirsiniz. Ancak işçinin açacağı istirdat davasında bu ceza-i şartın tamamı değil de; eğitim süresi, eğitim için yapılan masraflar, eğitimden faydalanan sayısı, çalışılan ve ceza-i şartla temin edilmesine rağmen kalan süre orantılanarak bulunacak bedel ceza-i şart olarak esas alınacaktır, dolayısıyla bir kısmını geri ödemek durumunda kalabilirsiniz. Bunun haricine "Şu kadar süre çalışacak, aksi halde şu kadar ceza-i şart ödeyecek" şeklindeki maddeler bildiğim kadarıyla geçersiz. Anayasanın kişi hak ve özgürlüklerine aykırılıktan kabul görmüyor.

Saygılar.

Not:Faks numaranızı ulaştırırsanız bir iki iş akdi örneği gönderebilirim.
Old 27-09-2006, 18:34   #3
Av.Engin Özoğul

 
Varsayılan

İş hukukunda cezai şarta ilişkin düzenlemelerde çift taraflılık ilkesi benimsenmektedir. Eğer işçi aleyhine, iş sözleşmesini belirli süreden önce feshetmesi halinde cezai şart ödeyeceğine ilişkin hüküm konursa aynı şekilde işverenin de belirli bir süreden önce iş sözleşmesini feshetmesi halinde cezai şart ödeyeceğine ilişkin hüküm konulması gerekir.İşveren için sıkıntı doğurabilecek olması nedeniyle bu durum şu şekilde aşılmaktadır.

Sözleşmede hiç cezai şarttan bahsedilmemekte ve iş sözleşmesinin içine eğitim yardımı sözleşmesi eklenerek karma bir sözleşme oluşturulmaktadır. Burada çok açık bir şekilde "alınan eğitim yardımının karşılığında belirli bir süre çalışılmaması halinde yardım orantılı bir şekilde geri ödenecektir" tarzında bir hüküm yerleştirilmesi gerekir. Böylelikle, sözleşmeyi fesheden işçiden cezai şart değil akde aykırılık nedeniyle uğranılan zararın talep edildiği düşünülmektedir.

Aslında temele inildiğinde çok farklı olmadığı düşünülebilinirse de bu tip "eğitim yardım sözleşmesi" hükümleri kullanıldığında işverenin cezai şart hükmünden kurtulabileceği düşünülmektedir. Yani önerim cezai şart kavramını pek kullanmamanız yönünde. Eğer işveren aleyhine cezai şart hükmüne yer vermek istemiyorsanız.
Old 28-09-2006, 12:32   #4
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.Av.Süleyman,

Biz bu durumda hizmet sözleşmesine ek olarak işçiye verilecek eğitimi, niteliğini, harcanan/harcanacak miktarı ve bu eğitim nedeniyle işçinin ve işverenin ( haklı sebepler hariç) örneğin 3 yıl iş akdini feshedemeyeceğini düzenleyen bir taahhütname yapıyoruz. Bu taahhütnameye karşılıklılık içeren ( işçi ve işveren için geçerli olacak şekilde) bir cezai şart konulabilir.
İşçi ve işveren bu taahhütnameyi imzalıyor ve işçinin şahsi sicil dosyasına alınıyor.

Şu anda böyle bir davamız devam ediyor. Biz bir cezai şart talep etmedik, sadece eğitim masraflarını talep ediyoruz. Dosyada hala tebligat süreci ile uğraştığımız için işinize yarayacak bir şey söyleyemiyorum.

Aşağıdaki kararlar belki size yardımcı olur.

Saygılar.


T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/10098

K. 2001/14113

T. 19.9.2001

• CEZAİ ŞART ALACAĞININ TESBİTİ ( Yönetici Adayı Olarak Yetiştirilen İşçinin Sözleşmede Tesbit Edilen Sürede İstifa Etmesi )

• İHBAR TAZMİNATI VE CEZAİ ŞART ALACAĞI TALEBİ ( Cezai Şart Alacağı Miktarının Tesbiti )

• BANKA TARAFINDAN HARCANAN EĞİTİM MASRAFLARININ CEZAİ ŞART OLARAK TAHSİLİ TALEBİ ( İşçinin Sözleşmede Belirlenen Süre Dolmadan İstifa Etmesi )

• EĞİTİM MASRAFLARININ CEZAİ ŞART OLARAK TAHSİLİ ( İşçinin Sözleşmede Belirlenen Süre Dolmadan İstifası )

818/m.161

1475/m.13


ÖZET : Taraflar arasında imzalanan hizmet aktinin 4. Maddesinde davacının yönetici adayı olarak göreve başladığı, bu amaçla özel eğitimden geçirileceği, sözkonusu eğitim süresi bitiminden itibaren üç yıl içinde işçinin istifası halinde eğitim süresince banka tarafından kendisine ödenen ücretler ile banka dışı eğitmenlere ve eğitim şirketlerine ödenen ücretlerin kendisine düşen kısmı cezai şart olarak ödeyeceği öngörülmüştür. Bu durumda banka dışı eğitmenlere ve eğitim şirketlerine ödenen ücretlerin miktarı bilirkişi marifeti ile araştırılıp belirlenmeli ve bk. 161/son maddesine göre bir değerlendirme yapılarak hüküm kurulmalıdır.
DAVA : Davacı, ihbar tazminatı ile cezai şart alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde, davacı avukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : 1- İhbar tazminatı konusunda dava dilekçesinde açıkça bir istek bulunduğu halde mahkemece olumlu olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır.
2- Taraflar arasında imzalanan hizmet aktinin 4. maddesinde davacının yönetici adayı olarak göreve başladığı, bu amaçla özel eğitimden geçirileceği, sözkonusu eğitim süresi bitiminden itibaren üç yıl içinde işçinin istifası halinde eğitim süresince banka tarafından kendisine ödenen ücretler ile banka dışı eğitmenlere ve eğitim şirketlerine ödenen ücretlerin kendisine düşen kısmı cezai şart olarak ödeyeceği öngörülmüştür. Mahkemece cezai şartın tek taraflı olduğu gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Bu konuda isteği ikiye ayırmak gerekirse eğitim süresince ödenen ücretler ile banka dışı eğitmenlere ve eğitim şirketlerine ödenen ücretlere ilişkin eğitim gideri ayrı ayrı ödemelerdir. Eğitim süresince ödenen ücretlerin geri istenmesi olanağı bulunmadığından bunun reddine dair karar doğrudur. Öteki ödemeye gelince; bunun bir bilirkişi incelemesini gerektirdiği açıktır. Banka dışı Eğitmenlere ve eğitim şirketlerine ödenen ücretlerin miktarı bilirkişi marifeti ile araştırılıp belirlenmeli ve BK. 161/son maddesine göre bir değerlendirme yapılarak hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.9.2001 gününde oybirliği ile karar verildi. yarx


T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/30036

K. 2006/1838

T. 31.1.2006

• EĞİTİM ÖĞRETİM GİDERLERİ ( İş Sözleşmesinde Sadece Cezai Şart Öngörülmüş ve Bunun Unsurları Olarak da Eğitim Giderleri ve Ödenen Ücretlerden Söz Edilmesi - Mahkemece Sözleşmede Ayrı Ayrı Eğitim Giderleri ve Cezai Şartı Öngördüğü Şeklindeki Değerlendirmenin Hatalı Olduğu )

• CEZAİ ŞART ( İş Sözleşmesinde Sadece Cezai Şart Öngörülmüş ve Bunun Unsurları Olarak da Eğitim Giderleri ve Ödenen Ücretlerden Söz Edilmesi - Mahkemece Sözleşmede Ayrı Ayrı Eğitim Giderleri ve Cezai Şartı Öngördüğü Şeklindeki Değerlendirmenin Hatalı Olduğu )

4857/m. 8,

818/m. 161/son, 162, 313


ÖZET : Taraflar arasındaki dava, eğitim yol ve yemek ücretleri ile cezai şart alacağının ödetilmesi davasıdır.
İş sözleşmesinin 10. maddesinde sadece cezai şart öngörülmüş ve bunun unsurları olarak da eğitim giderleri ve ödenen ücretlerden söz edilmiştir. Mahkemece, iş sözleşmesi hükmünün ayrı ayrı eğitim giderleri ve cezai şartı öngördüğünden bahisle sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
DAVA : Taraflar arasındaki eğitim yol ve yemek ücretleri ile cezai şart alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davalı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 31.1.2006 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Av. NÖ ile karşı taraf adına Av. NB geldiler.
Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1. Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre. tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Taraflar arasında düzenlenen 1.4.2002 tarihli iş sözleşmesinin 10. maddesinde. "...iki yıllık süre dolmadan İş Kanunundaki ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırılık veya işyeri kurallarına aykırılık sebebiyle A Pazarlama ve Dış Tic. AŞ. tarafından çalışanın işine son verilmesi veya çalışanın istifa etmesi halinde çalışan, daha önce kendisine sağlanan eğitim süresince kendisine ödenen brüt ücretler ile kendisini eğiten eğitmenlere veya şirketlere ödenen meblağların hissesine düşen kısmını ve kendisi için yapılan sair masrafları ve ayrıca işbu sözleşme kapsamında kendisine ödenen brüt ücretleri cezai şart olarak ödeyecektir" şeklinde kurala yer verilmiştir.
Davacı işveren anılan hükme göre cezai şartın ödenmesini talep etmiş, mahkemece iş sözleşmesi hükmünün. eğitim giderleri ile ayrıca cezai şartı öngördüğü gerekçesiyle ayrı ayrı hüküm kurulmuştur.
İş sözleşmesinin 10. maddesinde sadece cezai şart öngörülmüş ve bunun unsurları olarak da eğitim giderleri ve ödenen ücretlerden söz edilmiştir. Mahkemece, iş sözleşmesi hükmünün ayrı ayrı eğitim giderleri ile cezai şartı öngördüğünden bahisle sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
Sözleşme hükmü doğrultusunda davalı işçi yönünden cezai şartın belirlenmesi ve tamamı için Borçlar Kanununun 162/son maddesi hükmü gözetilerek indirim hususunun düşünülmesi için kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA. davacı yararına takdir edilen 450 YTL. duruşma avukatlık parasının davalıya, davalı yararına takdir edilen 450 YTL. duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 31.1.2006 gününde oybirliği ile karar verildi. yarx
Old 29-09-2006, 10:56   #5
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın Av.Süleyman,
İş akdinde düzenlenen cezai şartların işçi ve işveren bakımından iki taraflı düzenlenmesi gerektiği, tek taraflı olarak işçi aleyhine düzenlenen cezai şartların geçersiz olduğu ya da işçi aleyhine işverenden daha ağır olarak düzenlenen cezai şartın işverenden daha ağır olduğu oranda geçersiz olduğu artık yerleşmiş Yargıtay uygulamasıdır. Eğitim giderleri konusunda da eski tarihli kararlarda tek taraflı ve işçi aleyhine ise direkt olarak bu maddeler geçersiz kabul ediliyordu. Ancak Yargıtay yeni tarihli kararlarında bu görüşünü değiştirdi. Artık tek taraflı ve işçi aleyhine olsa bile cezai şart, eğitim giderleri ile ilgili olarak düzenlenmiş ise belirttiğim gibi; eğitim süresi, eğitim masrafları, eğitimden faydalanan kişi sayısı, işçi başına düşen eğitim gideri, iş akdi ile belirlenen süre göz önünde tutularak, çalışılan süre ve çalışılması gereken süre orantılanarak cezai şart belirleniyor ve genelde de sözleşmede belirlenen bedelden daha düşük bir rakam çıkıyor. Yani bu halde Yargıtay bir anlamda cezai şartı tenkis ediyormuş gibi gözüküyor ama fiilen yaptığı işçinin eğitim gideri belirlemek ve kalan süreye orantılamak.

Sayın Işıl Yılmaz,
Benim de böyle davalarım var. İşçi vekiliyim. Biz iş akdinin eğitim giderleri ile ilgili cezai şart maddesinin teminatı olarak düzenlenen bononun icra takibine konulması nedeniyle bono bedelini ödemek zorunda kalmıştık. Akabinde istirdat davası açtık ve takip ve bono bütünüyle iptal edildi ancak Yargıtay anılan gerekçelerle kararı bozdu. Eğitim giderleri ile ilgili bilirkişi incelemesi yapıldı ve rapor da yinelenen doğrultuda bir inceleme yaptı. (Örnek olması bakımından 2.000$, 2 yıl, kalan süreyi net hatırlamıyorum ancak 4-5 kadar sanırım. Takibin 1.500$'ı iptal edilecek sanırım. Yani bu miktar bedeli geri alacağız.) Benzer davalarım da işveren vekilleri başka dosyaların kararlarını sundular. Gidişat bu merkezdedir. Aşağı yukarı rakamlar dahi aynı.

Saygılar.

Not:Sayın Av.Süleyman, iş akdi örneğini fakslayacağım, yoğunluktan büroya uğrayamadım, gecikme için kusura bakmayın.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
89/1 İle Banka Ve Kurumlardan Hacİzedİlen Paradan Dolayi 103 TeblİĞİ Gerekİr Mİ? av.suleyman Meslektaşların Soruları 15 17-01-2022 12:41
Yazılı sözleşme olmadığı durumda kira tespiti ve tahliye için süre obaykan Meslektaşların Soruları 5 22-10-2018 15:04
İşçinin İşini Yaptığı Son Yer Mahkemesinin Yetkisi Jeanne D'arc Meslektaşların Soruları 21 15-06-2016 17:55
Sinav İÇİn Yardim LÜtfen... ilkay Hukuk Soruları Arşivi 3 25-06-2006 19:29
Alacak Nedİr? Nasil İstenİr? Dava Talebİ Nasil Olacaktir? Ramazan NARİN Hukuk Soruları Arşivi 3 17-04-2006 21:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05111599 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.