Davacının alacak davasında yemin ettikten sonra aleyhine açılan davalda bu yeminden yararlanması

Meslektaşlarım,
Konu biraz karmaşık olabileceğinden aşamaları numaralandırarak anlatacağım. Yardımlarınızı rica ediyorum.
1- Müvekkilim adına kayıtlı gayrimenkul vermiş olduğu usulüne uygun vekaletnameye dayanılarak bir çalışanı tarafından, müvekkilimin rızası dışında satıldı ve bedel müvekkilime ödenmedi.
Bu nedenle tarafımızdan alacak davası açıldı. Alacak davasında, davalı (müvekkilimin işçisi) şirketten alacağı olduğu, işten çıkartıldığı ve kıdem, ihbar gibi işçilik alacaklarına mahsuben bu bedeli ödemediğini iddia etti. Bunun üzerine, mahkeme davacı müvekkilme yemin teklif etti. Davacı müvekkilim, mahkemede "davalıya hiçbir ad ve nam altında borcu olmadığına dair" yemin etti. Yargılama sonunda mahkeme, davalının gayrimenkulün satış bedelini ödemesi gerektiğine karar verdi.
2- Davalı bunun üzerine iş mahkemesinde işçilik alacakları konulu dava ikame etti. Bu davada yemin edildiğinden bahisle davanın reddini talep ettim. Dosya bilirkişiden döndü. (Bir kısım alacaklar 5 yıllık zamanaşımına uğradığı için dosya şu an ek bilirkişi raporu aşamasında.) Ancak, mahkeme davayı kabul edeceği yönünde sinyal verdi.

Benim sorum şu olacak. Bildiğimiz gibi, taraf yemini kesin delil. Müvekkilim daha önce açmış olduğu "alacak davasında" davalı (iş mahkemesinde davacıya) hiçbir şekilde borçlu olmadığı konusunda yemin etti. Bu konuda mahkeme maalesef işçi lehine karar verecek. Şu aşamada nasıl bir yol izlemeliyim? Bu konuda Yargıtay kararı da bulamadım. Elinde bu konuda Yargıtay karararı olan meslektaşlarımın da katkılarını bekliyorum. Şimdiden tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. İyi çalışmalar.

İlk davanızda karşı tarafın işçi alacaklarına ilişkin elinde yazılı belde veya mahkeme kararı olmadığından ve de alacağını başka türlü ispat imkanı da olmadığından müvekkilinize yemin teklif etmiş. Buradaki davada yemin müvekkilinizin lehine olmuş. Ancak açılan iş davasında bu yemini delil olarak kullanamazsınız diye düşünüyorum. çünkü burada davacının alacağını ispatlayacak çeşitli deliller vardır. Eğer davacı davasını ispatlayamaz ise bu dosyada da yemin teklif edebilir ama bence işçi alacağını ispatlamak için birçok delil vardır ve bilirkişi raporu da o yöndeyse sanırım alehe karar çıkacaktır.

Alıntı: Yazan daimi stajer Meslektaşlarım, Konu biraz karmaşık olabileceğinden aşamaları numaralandırarak anlatacağım. Yardımlarınızı rica ediyorum. 1- Müvekkilim adına kayıtlı gayrimenkul vermiş olduğu usulüne uygun vekaletnameye dayanılarak bir çalışanı tarafından, müvekkilimin rızası dışında satıldı ve bedel müvekkilime ödenmedi. Bu nedenle tarafımızdan alacak davası açıldı. Alacak davasında, davalı (müvekkilimin işçisi) şirketten alacağı olduğu, işten çıkartıldığı ve kıdem, ihbar gibi işçilik alacaklarına mahsuben bu bedeli ödemediğini iddia etti. Bunun üzerine, mahkeme davacı müvekkilme yemin teklif etti. Davacı müvekkilim, mahkemede "davalıya hiçbir ad ve nam altında borcu olmadığına dair" yemin etti. Yargılama sonunda mahkeme, davalının gayrimenkulün satış bedelini ödemesi gerektiğine karar verdi. 2- Davalı bunun üzerine iş mahkemesinde işçilik alacakları konulu dava ikame etti. Bu davada yemin edildiğinden bahisle davanın reddini talep ettim. Dosya bilirkişiden döndü. (Bir kısım alacaklar 5 yıllık zamanaşımına uğradığı için dosya şu an ek bilirkişi raporu aşamasında.) Ancak, mahkeme davayı kabul edeceği yönünde sinyal verdi. Benim sorum şu olacak. Bildiğimiz gibi, taraf yemini kesin delil. Müvekkilim daha önce açmış olduğu "alacak davasında" davalı (iş mahkemesinde davacıya) hiçbir şekilde borçlu olmadığı konusunda yemin etti. Bu konuda mahkeme maalesef işçi lehine karar verecek. Şu aşamada nasıl bir yol izlemeliyim? Bu konuda Yargıtay kararı da bulamadım. Elinde bu konuda Yargıtay karararı olan meslektaşlarımın da katkılarını bekliyorum. Şimdiden tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. İyi çalışmalar.

Kanımca davacı bu yeni iş davasında yemin deliline dayanmış olmalı, bu husus son çare olarak mahkemece hatırlatılmalı, müvekkiliniz bu davada yemin etmeli ve bu yemine dayanmalıdır. Saygılarımla.

Peki, meslektaşlarım, davacı müvekkilimin alacak davasında, davalıya hiçbir borcunun olmadığına dair yeminin ne anlamı kaldı. Hukuk, bu yemini yok mu sayacak. Bir çelişki yok mudur?

Alıntı: Yazan daimi stajer Peki, meslektaşlarım, davacı müvekkilimin alacak davasında, davalıya hiçbir borcunun olmadığına dair yeminin ne anlamı kaldı. Hukuk, bu yemini yok mu sayacak. Bir çelişki yok mudur?

Değerli meslektaşım, mesajınızda, teklif olunan yeminin eda edildiğini ve bu nedenle davayı kazandığınızı yazmıştınız... Daha ne olsun.

Ayrı bir mahkemede açılan davada mahkeme ve yargıç bu yeni davanın ait olduğu hukuk alanına (İş Kanunu) ve yargılama usulüne göre yargılamayı yürütür; delilleri doğrudan doğruyalık ilkesine göre celp ve nüfuz eder ve kararını öyle verir. Önceki davanın konusu ile tarafların konumları ve iddiaları ve davaların hukuki sebebi farklıdır. Önceki dava sonucu ile yeni hakimi kesinlikle bağlayamazsınız. Önceki dava, niteliği itibariyle bu dava için kesin hükmün sirayet etkisine sahip değildir. Önceki davayı delillerinizde bildiriniz ve dosyayı celp ettiriniz, hakim incelesin. Saygılarımla.

Sayın daimi stajer,

Alıntı: Yazan daimi stajer ... bir çalışanı tarafından, müvekkilimin rızası dışında satıldı ve bedel müvekkilime ödenmedi. Bu nedenle tarafımızdan alacak davası açıldı. Alacak davasında, davalı (müvekkilimin işçisi) şirketten alacağı olduğu, işten çıkartıldığı ve kıdem, ihbar gibi işçilik alacaklarına mahsuben bu bedeli ödemediğini iddia etti. Bunun üzerine, mahkeme davacı müvekkilme yemin teklif etti... 2- Davalı bunun üzerine iş mahkemesinde işçilik alacakları konulu dava ikame etti...

Davalı, alacak davasında takas-mahsup iddiasında mı bulundu? Bu iddiasına mesnet delil ibraz etti mi; mahkemece bu deliller değerlendirildi mi? Mahkeme, kararında takas-mahsuptan dolayı bir değerlendirme yaptı mı? Gerekçeli olarak takas iddiasının reddi söz konusu mu?

Yukarıdaki soruların cevabı evet ise takas iddiasından mütevellit birinci mahkeme tarafından değerlendirilip gerekçeli olarak sonuca bağlanan ve takas talebi reddedilen davalı işçi, ilk mahkemece hükme bağlanıp reddi kesinleşen bir alacaktan dolayı dava açma hakkını haiz değildir.

Saygılar...

Nevra Hanım, alacak davasının davalısı işçi, alacak davasında takas-mahsup iddiasında bulundu, ancak makbuz, protokol vb herhangi bir belge ibraz etmedi. İddası sözlü idi. Bu nedenle mahkeme, kararında veya yargılama aşamasında yazılı olarak belirtmese de (duruşmada sözlü olarak hakim), işçinin iddiasını iş mahkemesinin incelemesi gerektiğini belirtti. Alacak davası, dava konusu bedelin ödendiği davalı işçi tarafından kanıtlanamadığından kabul edildi. Yani yukarıda belirttiğiniz ihtimale benzer bir durum söz konusu.