Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Eski Tarihli İlamın İcraya Konulması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-01-2012, 15:51   #31
av.yağmur deniz

 
Varsayılan

hayır ozamanki 500 000 000 TL ŞİMDİ 500.000 oldu.
Old 06-01-2012, 15:51   #32
av.yağmur deniz

 
Varsayılan

para hesaplamamdan eminim aslında ama yasal olarak yerine getirmem gereken prosedür varmı ona takıldım.
Old 06-01-2012, 16:15   #34
av.yağmur deniz

 
Varsayılan

iyice kafam karıştı şimdi.Bu durumda denkleştirme için dava açsam bunu hangi mahkemeden nasıl istemeliyim.
Old 06-01-2012, 16:19   #35
carlito

 
Varsayılan

Borçlu Takibe itiraz etmezse sorun yok
Ya da icra takibi yapmadan bir mali müşavirden 93'teki 500.000-TL.2nin bugunun kaç parasına tekabül ettiği yönünde özel bir bilirkişi raporu alıp icra dosyasına da koyarsanız bir problem çıkmaz gibi geliyor bana..
Old 06-01-2012, 16:30   #36
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

Lira dan 6 sıfır atıldı. Yani 1.000.000 = 1 TL oldu.Bu durumda ilamdaki nafaka 50 Kuruş olmuş oluyor

Fakat sizin ilamınızda hükmedilen nafaka anlaşılan o yıllarda % 40-50 olan enflasyon karşısında erimiş.

Meslektaşın dediği gibi Aile Mahkemesinden nafakanın artırılması talebinde bulunabilirsiniz. TMK Madde 331
Old 06-01-2012, 16:33   #37
carlito

 
Varsayılan

Malesef 50 Kuruş'a tekabül ediyorAma o dönemki yüksek enflasyon da düşünüldüğünde bence en az bu zamanın 100 tl.sine denk gelir..
Old 06-01-2012, 16:36   #38
av.yağmur deniz

 
Varsayılan

sonuçta yeni vasi atama ..vs.işleri yaptık sıra icra takibi için paranın değerine takıldı.Şimdi günümüzdeki değeri 50 kuruş eden bu nafakayı günümüzdeki değerine denkleştirmek için ne yapmak gerekiyor.Bu hususta birşeyler yapılabileceği kanaatindeyim.Ancak ne sebepsiz zenginleşme ne de alacak davası zira elde ilam var.bu durumda yorum ve yol gösterecek meslektaş bekliyorum.
Old 10-01-2012, 15:46   #39
av.yağmur deniz

 
Varsayılan

sayın meslektaşlarım bu konuda oldukça tereddüt yaşıyorum.hakimle yaptığım görüşmede uyarlama davasının eksiltme veya artırma şeklinde olabileceğini söyledi.Ancak eski tarihli olan bu ilamın günümüzdeki paranın değerine eşitlenmesi için ben uyarlama davası açılabileceği kanaatindeyim.Bu konuda doktrin veya yargıtay kararı ışığında yorumlarınıza ihtiyaç duyuyorum.Bu sorunu çözmek için mutlaka dava açmayı düşünüyorum ancak reddi halinde müvekki,leyi sıkıntıya sokmamak için sağlam adım atmak gerekiyor.şimdiden teşekkürler.
Old 27-01-2012, 14:32   #40
av.yağmur deniz

 
Varsayılan ilamın değiştirilmesi davası

merhabalar forumda daha önce de sormuştum ama net yanıt alamadığım bir husus var.Yardımcı olursanız sevinirim.Şöyleki elimde eski tarihli bir ilam var.Bu ilama dayanarak birikmiş nafaka yı tahsil etmak istiyorum.Ancak bedel paradan sıfır atılmasından önce olması nedeniyle çok komik.Şimdi nafaka uyarlama davası açsam ve paranın günümüz değerinin bulunmasını ve devamında artırılmasını istesem uyarlanan yeni değerden birikmiş nafaka tahsili yapabilir miyim.yoksa yeni nafaka dava tarihindenn sonrası için mi geçerli olacaktır?
Old 27-01-2012, 14:38   #41
Av. Feyza Altun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.yağmur deniz
merhabalar forumda daha önce de sormuştum ama net yanıt alamadığım bir husus var.Yardımcı olursanız sevinirim.Şöyleki elimde eski tarihli bir ilam var.Bu ilama dayanarak birikmiş nafaka yı tahsil etmak istiyorum.Ancak bedel paradan sıfır atılmasından önce olması nedeniyle çok komik.Şimdi nafaka uyarlama davası açsam ve paranın günümüz değerinin bulunmasını ve devamında artırılmasını istesem uyarlanan yeni değerden birikmiş nafaka tahsili yapabilir miyim.yoksa yeni nafaka dava tarihindenn sonrası için mi geçerli olacaktır?

Değerli Meslektaşım

Öncelikle ilamın değiştirilmesi davası diye bir şeyi ilk defa duyuyorum.

Nafaka artırım davası açabilirsiniz.

Ayrıca eski tarihli ilamdaki parayı kendiniz de bugüne uyarlayabileceğiniz kanısındayım. Örneğin 9 sene önce (ilamın 10 seneden eski olması durumunda ilamlı takip yapamazsınız) 75.000.000 TL olan para bugün 75 lira eder.

Bahsettiğiniz hesap yukarıdakine uymuyorsa yardımcı olabilmemiz açısından detay verirseniz iyi olur.

İyi Çalışmalar.
Old 27-01-2012, 14:57   #42
Av. Feyza Altun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.yağmur deniz
hayır ozamanki 500 000 000 TL ŞİMDİ 500.000 oldu.

Avukat Hanım,

Bahsettiğiniz para bugünün 500 bini yani eskinin 500 milyarı Öyle nafaka mı olur
Old 17-06-2013, 15:32   #43
semush

 
Varsayılan

çok uzun zaman geçmiş ama ben de şuan aynı durumla karşı karşıyayım. Ben icra takibinden önce nafaka arttırım davası açmayı düşündüm. Zira 6 sıfırın atılması ortalığı epey karıştırdı.
Old 17-07-2014, 16:05   #44
duyguisler

 
Varsayılan 24 yıllık nafaka ilamının icrası

Merhaba

Bir çok meslektaşım konu üzerine yorum yapmış ama foruma baktım baktım bir sonuç göremedim.Benimde elimde 1994 yılında kesinleşmiş bir nafaka ilamı var. 500,000,000 TL olarak verilmiş.Sadece 10 yıllık icraya koyabileceğimi öğrendim ama miktar şimdiki paraya nasıl uyarlanacak buna bir çözüm bulamadım.Halen fikri olan ve bu şekilde icraya koymuş olan varsa yardımlarınız bekliyorum.Herkese iyi çalışmalar
Old 17-07-2014, 20:24   #45
dirilis

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan duyguisler
Merhaba

Bir çok meslektaşım konu üzerine yorum yapmış ama foruma baktım baktım bir sonuç göremedim.Benimde elimde 1994 yılında kesinleşmiş bir nafaka ilamı var. 500,000,000 TL olarak verilmiş.Sadece 10 yıllık icraya koyabileceğimi öğrendim ama miktar şimdiki paraya nasıl uyarlanacak buna bir çözüm bulamadım.Halen fikri olan ve bu şekilde icraya koymuş olan varsa yardımlarınız bekliyorum.Herkese iyi çalışmalar



Avukat hanım, aylık 500,00 TL olarak takibinizi açın. İlgili Kanun maddeleri aşağıya eklenmiştir.

5083 sayılı Kanun;

Türk Lirası ile Yeni Türk Lirası arasında değişim oranı ve Yeni Kuruşa tamamlama
Madde 2- Türk Lirası değerler Yeni Türk Lirasına dönüştürülürken, bir milyon Türk Lirası (1.000.000 TL) eşittir bir Yeni Türk Lirası (1 YTL) değişim oranı esas alınır.

Türk Lirası değerlerin Yeni Türk Lirasına dönüşüm işlemlerinin ve Yeni Türk Lirası cinsinden yapılan işlemlerin sonuçlarında ve ödeme aşamalarında yarım Yeni Kuruş ve üzerindeki değerler bir Yeni Kuruşa tamamlanır; yarım Yeni Kuruşun altındaki değerler dikkate alınmaz. 2

İlgili kanunları gereğince uygulanacak adli ve idari para cezalarının hesaplanmasında ve ödenmesinde, bir Yeni Türk Lirası?nın (1 YTL) altında kalan tutarlar dikkate alınmaz. 3

Türk Lirasına yapılan atıflarda değişiklik
Madde 3-Kanunlarda ve diğer mevzuatta, idari işlemlerde, yargı kararlarında, her türlü hukuki muamelelerde, kıymetli evrak ve hukuki sonuç doğuran diğer belgeler ile ödeme ve değişim araçlarında Türk Lirasına veya liraya yapılan atıflar, 2 nci maddede belirtilen değişim oranında Yeni Türk Lirasına yapılmış sayılır.

Saygılar.
Old 15-10-2015, 11:23   #46
Mavidem

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.yağmur deniz
Müvekkilin elinde 1993 tarihli boşanma ilamı var.Kesinleşme tarihi 11.10.1993.Aylık 500.000 TL (şimdiki 500,00 TL) yoksulluk nafakasına hükmedilmiş.Şimdi icra takibi yapacağım.
1-Son 10 yıllık nafakaya, heryıl için ayrı ayrı yürürlükte olan yasal faizi uygulayabileceğimi düşünüyorum.Doğru mudur?
2-Nafakanın aile hukukuna ili,şkin ilam olması nedeniyle zamanaşımına tabi olmaması ve 1993ten bu yana işlemiş tüm nafakayı alabileceğimize dair yargıtay kararı var mıdırz?zamanaşımının bir icranın geri bırakılması sebebi olması nedeniyle borçlu eğer bunu talep etmezse diyerek 18 yıl üzerinden takip yapsam,ancak borçlunun istemiyle icranın geri bırakılması halinde vekalet ücreti ve kötüniyet tazminatı sözkonusu olur mu?

2-Parayı şimdiki para birimine doğrudan çevirp 500,00 TL yazmalımıyım,yoksa bunu belirtmem gerekir mi?



Merhaba;
Çok uzun zaman geçmiş üzerinden ancak şuan benim de elimde 1993 senesine ait boşanma ilamı var ve hükmedilen nafaka 300.000 tl.. Geriye dönük son 10 yıl için birikmiş nafaka takibi yapacağım sizin takibinizin hesabı ve akıbeti ne olmuştu? paylaşırsanız çok sevinirim
Old 19-07-2018, 18:19   #47
Avukat Melike

 
Varsayılan

Merhaba meslektaşlarım,
Benim de elimde eski tarihli bir ilam var ve nafaka olarak 30000000 liraya hükmedilmiş. Ben de geriye dönük 10 yıllık takip başlatacağım. Sizler takip başlattıysanız takiplerinizin akıbeti hakkında bilgi ve tecrübelerinizi paylaşabilirseniz çok sevinirim. Bir de takipte her ayı ayrı ayrı mı yazmalıyım yıllık belirtsem olur mu?
Old 21-06-2019, 15:52   #48
Av. Emre Demir

 
Varsayılan Konu hakkında yapılacak işlemler

Meslektaşlarım merhaba; okuduğum kadarıyla konu hakkında herhangi bir sonuç alınmamış ancak yakın tarihte ben sonuç aldığım ve size yol göstersin diye paylaşma ihtiyacı duydum.Konu hakkında öncelikle şunu açıklamak isterim eski tarihli paranın bugün ne kadara tekabül ettiği 6 sıfır atılarak bulunamaz, enflasyon, döviz artışı vs. üzerinden tespit yapılarak mesela o gün o parayla ne kadar döviz yada altın alınıyordu bugün ne kadar alınıyor şeklinde karşılaştırma yapılarak hesaplama yapılması gerekir buna Değerleme denir.Ben 1993 yılında ki icra dosyasında ki rakamın bugünkü karşılığını (bilirkişiye tevdi ettirerek) aşağıda paylaşacağım Yargıtay kararına göre yaptırdım gayet güzel bir sonuç aldım, sizde bu yolu deneyerek sonuç alabilirsiniz ayrıca bir mali müşavirden yargıtay kararlarında ki paritelere göre ayrı ayrı o paranın bugün ne kadar yaptığını hesaplayıp hepsinin ortalamasını aldırarak ta hesaplama yapabilirsiniz.Umarım faydalı olur.İyi çalışmalar.



YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/15304

K. 2005/3040

T. 1.3.2005

• GEÇERSİZ SÖZLEŞMELERİN TASFİYESİ ( İadeye Karar Verilirken Satış Bedeli Olarak Verilen Paranın Alım Gücünün İlk Ödeme Tarihindeki Alım Gücüne Ulaştırılması Gereği )

• DENKLEŞTİRİCİ ADALET KURALI ( Geçersiz Sözleşmelerin Tasfiyesi - İadeye Karar Verilirken Satış Bedeli Olarak Verilen Paranın Alım Gücünün İlk Ödeme Tarihindeki Alım Gücüne Ulaştırılması Gereği )

• SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( İadeye Karar Verilirken Satış Bedeli Olarak Verilen Paranın Alım Gücünün İlk Ödeme Tarihindeki Alım Gücüne Ulaştırılmaması Halinde Oluştuğu - Geçersiz Sözleşmelerin Tasfiyesi )

• İADE KAPSAMI ( Geçersiz Sözleşmenin İfa Edilmeyeceğinin Öğrenildiği Tarihin Esas Alınması Gereği )

• TAPUSUZ TAŞINMAZIN HARİCEN SATIŞI ( Ödenen Bedelin İadesi Talebi - İadeye Karar Verilirken Satış Bedeli Olarak Verilen Paranın Alım Gücünün İlk Ödeme Tarihindeki Alım Gücüne Ulaştırılması Gereği )

818/m. 61


ÖZET : Hukuken geçersiz sözleşmeler, haksız iktisap kuralları uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı dikkate alınmalıdır. İadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması gerekir. Aksi takdirde kısmi iade durumu oluşacak, iade borçlusu haksız zenginleşmiş olacaktır. Öte yandan iadenin kapsamı belirlenirken geçersiz sözleşmenin ifa edilmeyeceğinin öğrenildiği tarih esas alınmalıdır. Bu nevi davalarda mahkemece yapılacak iş, davacının ödediği paranın çeşitli ekonomik etkenlerdeki artışlar nazara alınarak ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırmaktan ibarettir.
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, 20.11.1993 tarihli harici sözleşme ile davalı Z'den 20.000.000 TL bedelle bir taşınmaz satın aldığını, bu davalının taşınmazın tapusunu diğer davalı H'den aldıktan sonra devredeceğini söyleyip, yıllarca kendisini oyaladığını, tapuya gittiğinde bu yerin üçüncü şahıs adına kayıtlı olduğunu öğrendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle şimdilik taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinden 4.000.000.000.-TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan H. davanın reddini dilemiş; diğer davalı savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, evveliyatı tapulu olan harici sözleşmeye ve davaya konu taşınmazın dava dışı Hazine adına tespit görüp, tespit tutanağının 12.10.1998 tarihinde kesinleştiği, davacının bu tarih itibariyle rayiç değerini akidi olan davalı Z'den isteyebileceği gerekçe gösterilmek ve bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle 1.050.000.000.TL.' nin Z'den tahsiline, diğer davalı hakkındaki davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılardan Z. tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre her iki tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Taraflar arasında düzenlenen 20.11.1993 tarihli taşınmaz mülkiyetinin devrini içeren harici sözleşme BK. 213, MK. 706 ( Eski MK. 634 ) ve Tapu Kanunu 26. Noterlik Kanunu 60. maddeleri gereğince geçersizdir. O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler.
Ne var ki hukuken geçersiz sözleşmeden kaynaklanan bu nitelikteki bir uyuşmazlığın haksız iktisap kurallarına göre çözümlenip tasfiye edilebilmesi için öncelikle haksız iktisabın kapsamını tesbitteki ilke ve esasların açıklanmasında zaruret vardır.
Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin malvarlığından diğerinin malvarlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi, denkleştirici adalet düşüncesine dayanır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebep olmaksızın başkasının malvarlığından istifade ederek kendi malvarlığını artıran kişinin elde ettiği bu kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğü bulunduğunu ifade eder.
Bilindiği gibi ülkemizde yaşanan enflasyon uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyretmiş ve paramızın değeri ( alım gücü ) de bununla ters orantılı olarak devamlı düşmüştür. Belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım gücünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir.
Bugüne kadar uygulanan kurallara göre geçersiz sözleşme gereğince alıcının akit tarihinde verdiği paranın aynı miktarda iadesine karar verilmesi, gerçek hayatta büyük sarsıntılara, tutarsızlıklara, adalete karşı var olması gereken güvenin sarsılmasına neden olmuş, kamu vicdanında haklı eleştiri konusu yapılmıştır. Hukuk kuralları, gerçek hayata uygun olduğu, toplumun adalet ihtiyacına cevap verebildiği sürece hayatiyetini devam ettirip saygınlık sağlar ve hukuk kuralı olma özelliğini korur. O nedenle hukuk kuralları, görevli organlarca değiştirilinceye, bu konuda yeni düzenlemeler yapılıncaya kadar zedelenmeden gerçek hayata, çağın gereklerine uygun olarak yorumlanıp uygulanmalıdırlar. Bu görevin ise yargıya ait olduğunda duraksamaya yer yoktur. Nitekim gerek Yargıtay kararlarında ve gerekçe öğretide bu görüşe paralel düşünceler bulunmaktadır.
Akit öncesi sorumluluk kurallarının geçersiz sözleşmelerde de uygulanması gerektiği, geçersiz sözleşmelerden dolayı olumsuz zararın istenebileceği, bu zarar kapsamında kaçırılan fırsat karşılığının da bulunduğu, olumsuz zararın bazı özel durumlarda olumlu zarar kadar dahi olabileceği, MK.'nun 2. maddesine göre akdin geçersizliğinin ileri sürülemiyeceği hallerdeki zarar kavramları, hep bu zaruretin sonucu ortaya konulan düşünce ve uygulamalardır. Yargının asıl görevi toplumun huzurunu sağlamaktır. Bunun için uygulanması gereken kurallar, mevcut yasaların ışığında bu yasa hükümlerine aykırı düşmeyecek şekilde yorumlanıp uygulanmalıdır.
Hukuken geçersiz sözleşmeler, haksız iktisap kuralları uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir. Bu husus hakkaniyetin ve adaletin bir gereğidir. Bu bakımdan iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi uygun olacaktır. Aksi takdirde kısmi iade durumu oluşacak, iade dışındaki zenginleşme iade borçlusu yedinde haksız zenginleşme olarak kalacak, iade borçlularının iadede direnmelerine neden olacaktır.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında, davalı, tapulu taşınmazı 20.11.1993 tarihinde davacıya haricen satıp teslim etmiş ve satış bedeli olan 20.000.000.- TL'yi almıştır. Bu para satış tarihindeki alım gücü ile davalının mal varlığına girip kalmıştır. Harici satım sözleşmesinde tapunun hangi tarihte verileceği konusunda bir açıklık da bulunmamaktadır.
Diğer yandan iadenin kapsamını belirlemede geçersiz sözleşmenin artık ifa edilemeyeceğinin öğrenildiği tarih önem arzeder. İade hakkını kullanmakta geciken alacaklı kendi kusuru ile artan zararını iade borçlusundan isteyemez.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş; davacının 20.11.1993 tarihinde ödemiş olduğu 20.000.000.-TL'nin çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle azalan alım gücünün ( enflasyon tüketici eşya fiyat endeksi, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar vs. ) ortalamaları alınmak, akdin ifasının imkansız hale geldiği kadastro tespit tutanağının kesinleştiği 12.10.1998 tarihinde alım gücü, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde ve gerektiğinde bu konuda uzman bilirkişi veya kurulundan nedenlerini açıklayıcı, taraf, hakim ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak belirlenmeli, bu yolla belirlenecek miktara istemle bağlı kalınarak hükmedilmelidir. Mahkemenin bu hususu göz ardı ederek taşınmazın 12.10.1998 tarihindeki rayiç değerine hükmetmiş olman usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenlerle temyiz olunan kararın her iki taraf yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 01.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Depozitonun icraya konulması avukat588 Meslektaşların Soruları 1 15-10-2011 23:07
ilamın kısmen icraya konulması av.duyguf Meslektaşların Soruları 1 08-01-2009 19:14
Sonra tarihli faturanın kabulü-eski tarihli faturanın inkarı Av.kerami ÖZDEMİR Meslektaşların Soruları 1 13-05-2008 16:13
İmzasız bir senedin icraya konulması av.myıldız Meslektaşların Soruları 14 17-12-2006 12:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04477501 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.