Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Çifte Temsil

Yanıt
Old 27-01-2004, 12:14   #1
S. Uluköklü

 
Kitap Çifte Temsil

Merhaba Sayın Meslektaşlarım,
Araştırdığım bir konuda fikirlerinizi bildirebilirseniz çok sevinirim;

" TEMLİKNAME METNİNİ İMZALAYAN, HEM TEMLİK EDEN HEM DE TEMLİK ALAN ŞİRKETLERİN İMZA YETKİLİLERİ AYNI KİŞİLERDİR. BU YÖNDEN TEMLİKNAME GEÇERLİ MİDİR?"

1- Ortada tüzel kişilikler olduğu için, geçerli olduğunu düşünmekteyim. Çünkü, 2 farklı tüzel kişilik var,
2- Olayı temsilcinin, temsilcisi olduğu başka bir şirket ile hukuki işlem yapması açısından düşününce de bir sakınca yok gibi görünüyor. Çünkü, temsil olunanın aksine bir talimatı yok.
3- Olayı "alacağın temliki" yönünden düşününce, de tüzel kişiliklerin farklı olması sebebi ile bir sakınca bulamadım

Tüm bunlara rağmen bu konu ile ilgili ne bir hüküm ne de bir Yargıtay kararı bulabildim.

Konu ile ilgili görüşlerinizi paylaşmanız dileği ile...
Av. S. Uluköklü
Old 27-01-2004, 17:16   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın S.Uluköklü,

Düşüncenizi paylaşıyorum.

Böyle bir konu anlaşmazlıkkonusu halinde adliyeye gelmeyeceğinden hakkında karar bulamayacağınızı sanırım.

Saygılarımla

Bir Dost
Old 27-01-2004, 17:50   #3
S. Uluköklü

 
Varsayılan

Sayın bir dost,
Cevabınız için teşekkürederim, ancak bu temlike itiraz eden 3. şahıslar düşünüldüğünde, temlik yargılamaya konu olabilir ve de temlikin geçerliliği tartışma konusu olabilir diye düşünmüştüm.

iyi çalışmalar diliyorum...
Old 27-01-2004, 18:14   #4
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Selamlar,

Temsilci(ler)in akdin her iki tarafını da temsil ettiği "çifte temsil" konusunda pozitif hukukta açıklık yoktur.Bu konuda rastladığım Tic.Dairesinin 12.9.1945 tarih ve e.944, K.2540 kararında "
Alıntı:
müvekkille vekilin menfaatleri tearuz ettiği(çatıştığı) hususlarda, mümessilin iki tarafı birden temsil etmesine kanunen cevaz yoktur
" denmektedir.

Mümessil bu konularda esasen yetkiliyse ve/veya temsil edilenin sömürülmesi/menfaatlerin çakışması durumu yoksa yapılan aktin geçerli olması gerekir.

Fikrimce olayınızda eğer temlikname sonucunda bir çıkar ihtilafı veya temsil yetkisinde zaaf yoksa işlem geçerli sayılmalıdır.
Old 27-01-2004, 18:44   #5
Gemici

 
Varsayılan

Mesajınızda temlik işleminin amacı konusunda herhangi bir açıklık yok. Genel anlamda böyle bir işlemin geçerli olmaması için herhangi bir sebep yok.
Eğer temlik işlemi söz konusu olan iki tüzel kişiden birinin alacaklılarını veya bu tüzel kişilerle alakası olan üçüncü kişileri zarara uğratabilecek boyutta ise(veya bu amaçla yapıldı ise), üçüncü kişilerin temlik işleminin iptalini istemesi durumu söz konusu olabilir.

Saygılarımla
Old 27-01-2004, 19:44   #6
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Gemici,

üçüncü kişilerin temlikin iptaline ilişkin iptal talepleri her olayda mümkündür. Ama temlik edenle temlik edilenin temsilcilerinin aynı olması nedenine dayanmak mümkün müdür ?

Kötü niyetli sayılmaya karine sayılmaz bence.

Saygılarımla

Bir Dost
Old 28-01-2004, 00:25   #7
Gemici

 
Varsayılan

Sayın Bir Dost,

Olayın detaylarını tam olarak bilmiyoruz. Temlik edenle edilenin temsilcileri(temsilcisi) tesadüfen aynı kişi ve her iki şirket birbirinden müstakil, ve biri diğerine bağlı olmadan çalışan iki şirketse, mesele yok, iki ayrı şirket tesadüfen aynı kişiyi temsilci olarak tayin etmiştir ve bu temsilci iki ayrı şirket adınada hukuki muamelelerde bulunabilir bence.

Bana öyle geliryorki olayda temlik edenle temlik edilenin temsilcilerinden dahada öte de onlara bu temsil yetkisini verenlerde(verende) aynı kişiler, daha doğrusu aynı kişi ve bu kişi kendi kendisini her iki şirket için temsilci tayin ediyor yahut ettiriyor. Böyle bir ihtimali göz önünde bulundurduğumuzda olay bizi ister istemez iki şirket arasındaki bağlantıyı(personel ve hukuki) araştırmaya götürür. Sonuçta bir şirketin diğer şirketin bazı yükümlülüklerini üstlenmek ve bazı malları alacaklıların takibinden kurtarmak için kurulduğu şüphesi ağırlık kazanırsa, temlik muamelesinin iptal edilme ihtimalide büyük bir olasılıkla söz konusu olur(temlik işleminin böyle bir gaye ile gerçekleştirilmiş olabileceğ olası bir ihtimal, muhakkak böyledir diye bir fikrim yok).

Kısaca söylemek gerekirse bütün olay bizi dönüp dolaşıp temlik işleminin hangi gaye ile yapıldığına götürüyor. Eğer bu gaye hukuka aykırı bir sonucun gerçekleşmesine yönelikse, işlemin iptal edilmesi istemi de aynı ölçüde ağırlık kazanır.

Haklısınız yapılan hukuki bir mamelenin iptal edilmesi olasılığı her olayda vardır. Fakat olayımızın bir özelliği var ve bu özellik bizi ister istemez "ateş olmayan yerden duman çıkmaz" vecizine götürüyor ve olayla ilgisi olan herkesi otomatikman dumanın nereden geldiğini araştırmaya zorluyor.

Saygılarımla
Old 28-01-2004, 00:40   #8
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Gemici,

İşlemi yapan kişi, bir şirketinden diğer şirketine kaynak aktarmak istemiş olabilir. Diğer şirketin aktifini yüseltmek istemiş olabilir. İlk şirketin tahsilatlarını genel kurula yüksek oranda göstermek amacını güdebilir. Bunlar bizi ilgilendirmez. Çünkü temlik edilen borç değil, alacak.

Bu durumda borçlunun zarar görmesi mümkün değil. Borcunu A şirketine ödeyeceğine B şirketine ödeyecektir. A şirketine karşı ileri sürebileceği def'ileri B şirketine karşı da ileri sürebilir. Bir hak kaybı olmaz.

Özetle; ateş de yok, duman da yok.

Saygılarımla

Bir Dost
Old 28-01-2004, 01:17   #9
Gemici

 
Varsayılan

Sayın Bir Dost,

olyda birazda olsa duman tütüyor. Şu bakımdanki:

farz edelim A Şirketi borca batık ve bu şirketin C Şirketinden alacağı var. A Şirketi biliyorki C Şirketinden istediği bu alacak kendi alacaklıları tarafından haczedilebilir. Ve bu alacak haczedildiği zaman elden gitmiş olur. A Şirketi bu alacağını kurtarmanın yollarını arıyor. Bu yollardan bir tanesi A Şirketinin C Şirketinden istediği bu alacağı B Şirketine devretmesidir.

Ve bu B Şirketi tesadüfen A Şirketinin alacaklılarından mal kaçırmak için kurduğu bir şirkettir. Yani gerçekte A Şirketinin malıdır, ama hukuken ayrı bir şirkettir/tüzelkişidir.

Sonuç: Borca batık A Şirketi C Şirketindeki alacağını B Şirketine devrettiği için A Şirketinin alacaklıları hiçbir şey alamazlar. A ve B bir yerde aynı kişiye veya kişilere ait oldukları için C Şirketinden istenen alacak A Şirketinin alacaklılarından kaçırılmış olunur.

Alıntı:
Bu durumda borçlunun zarar görmesi mümkün degil. Borcunu A sirketine ödeyecegine B sirketine ödeyecektir. A sirketine karsi ileri sürebilecegi def'ileri B sirketine karsi da ileri sürebilir. Bir hak kaybi olmaz.


Haklısınız A Şirketinin borçlusu zarar görmeyebilir, alacaklıları belirli şartlar altında evet.

Saygılarımla
Old 28-01-2004, 01:36   #10
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Gemici,

Umalım ki duman sobadan çıkıyordur !!!

Saygılarımla

Bir Dost
Old 28-01-2004, 14:50   #11
Gemici

 
Varsayılan

Sayın Bir Dost,

mesajınızı şimdi okuyabildim.

Dumanın sobadanmı, borusundanmı yoksa samanlıktanmı çıktığı, alltan alttan ateşin yayılıp yayılmadığı, dumanı çıkaranları ilgilendirir. Kendi bilecekleri bir konu. Belki de ortada hiç duman yok, biz var diye veya olabilir diye düşündük.

Selamlar ve

Saygılarımla
Old 28-01-2004, 17:05   #12
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Çok güzel bir tartışma, katılanlara teşekkür ederim.

Benim fikrim şu şekildedir:

- Alacağın temliki iki taraflı bir sözleşmedir.

- Borçlunun rızası aranmaz, imza ile temlik sonuçlarını doğurur.

- Temsilci, Müvekkili adına ve hesabına sözleşmeye imza koymaktadır. Başka bir ifade ile, temsilcinin imzası şirketler adına sonuç doğurmaktadır.

- Alacağı temlik alannın menfaati pozitif iken, temlik edenin menfaati negatiftir. (Başka bir ifade ile aktifi azalmakadır)

- Menfaatler arasında çatışma yok ise, bu sözleşmeyi geçersiz kılacak bir engel hüküm de yoktur.

Kısaca, sn. Jus' a ve dumanın olmadığını gözleri ile fark eden sayın Dost' a katılıyorum.

Saygı ve sevgilerimle.
Old 28-01-2004, 17:38   #13
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

'' Sonuç: Borca batık A Şirketi C Şirketindeki alacağını B Şirketine devrettiği için A Şirketinin alacaklıları hiçbir şey alamazlar. A ve B bir yerde aynı kişiye veya kişilere ait oldukları için C Şirketinden istenen alacak A Şirketinin alacaklılarından kaçırılmış olunur. ''


Bunu yapan sonuçlarına katlanır:

Bildiğiniz gibi cezai yönden aşağıdaki hüküm uygulanır:Madde 331 - (Değişik madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./89. md.)(*)

Haciz yolu ile takip talebinden sonra veya bu talepten önceki iki yıl içinde borçlu; alacaklısını zarara sokmak maksadıyla, mallarını veya bunlardan bir kısmını mülkünden çıkararak, telef ederek veya kıymetten düşürerek hakiki surette yahut gizleyerek muvazaa yoluyla başkasının uhdesine geçirerek veya asıl olmayan borçlar ikrar ederek mevcudunu suni surette eksiltirse, aleyhine aciz belgesi aldığını veya alacaklı alacağını alamadığını ispat ettiği takdirde, altı aydan üç yıla kadar hapis ve birmilyar liradan yüzmilyar liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır.

İflas takibinden veya doğrudan doğruya iflas hallerinde iflas talebinden önce birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da, bu fiiller başka bir suç oluştursa dahi bu hükümler uygulanır.

Konkordato mühleti veya iflasın ertelenmesi talebinden önceki iki yıl içinde ya da konkordato mühleti talebi veya iflasın ertelenmesi süresinden sonra birinci fıkradaki fiilleri işleyen borçlu hakkında da bu hükümler uygulanır.

Taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentinin rehin alacaklısına zarar vermek kasdı ile taşınmaz dışına çıkarılması halinde, eklentinin zilyedi iki yıldan dört yıla kadar hapis ve birmilyar liradan yüzmilyar liraya kadar ağır para cezası ile cezalandırılır.

Zararın miktarına göre Türk Ceza Kanununun 522 nci maddesi hükümleri dahi uygulanır.

Bu suçlar alacaklının şikayeti üzerine takip olunur.

Borçlu lehine bilerek yardımda bulunanlar ile bu maddede yazılı fiillere iştirak edenler de asli fail gibi cezalandırılırlar. !!


HUKUKİ YÖNDEN ŞU HÜKÜM UYGULANABİLİR:

Madde 280 - (Değişik madde: 18/02/1965 - 538/115 md.)(*)

(Değişik fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./66. md.)(***)(*****) Malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun, alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumun ve zarar verme kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edilebilir. Şu kadar ki, işlemin gerçekleştiği tarihten itibaren beş yıl içinde borçlu aleyhine haciz veya iflas yoluyla takipte bulunulmuş olmalıdır.

(Mülga fıkra: 17/07/2003 - 4949 S.K./103. md.)(****)

(Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/55 md.)(**) Üçüncü şahıs, borçlunun karı veya kocası, usul veya füruu ile üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımları, evlat edineni veya evlatlığı ise borçlunun birinci fıkrada beyan olunan durumunu bildiği farz olunur. Bunun hilafını üçüncü şahıs, ancak 279 uncu maddenin son fıkrasına göre isbat edebilir.

Ticari işletmenin veya işyerindeki mevcut ticari emtianın tamamını veya mühim bir kısmını devir veya satın alan yahut bir kısmını iktisapla beraber işyerini sonradan işgal eden şahsın, borçlunun alacaklılarını ızrar kasdını bildiği ve borçlunun da bu hallerde ızrar kasdiyle hareket ettiği kabul olunur. Bu karine, ancak iptal davasını açan alacaklıya devir, satış veya terk tarihinden en az üç ay evvel keyfiyetin yazılı olarak bildirildiğini veya ticari işletmenin bulunduğu yerde görülebilir levhaları asmakla beraber Ticaret Sicili Gazetesiyle; bu mümkün olmadığı takdirde bütün alacaklıların ıttılaını temin edecek şekilde münasip vasıtalarla ilan olunduğunu ispatla çürütülebilir.

Yani çözümleri var.

Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
çifte sigorta Av.Suat Ergin Meslektaşların Soruları 11 04-03-2010 14:06
çifte vergilendirme Av. Nurgül Meslektaşların Soruları 0 20-12-2006 15:40
İradi temsil ve Özellikleri Ödevi İçin Kaynak ve Fikirler senemp Hukuk Soruları Arşivi 3 01-12-2006 18:19
Temsil Yetkisi-icazet- Hakkın Kötüye Kullanılması Av.Mehmet Saim Dikici Meslektaşların Soruları 11 14-07-2005 16:15
Çifte Vatansız..! gugule Meslektaşların Soruları 0 01-04-2005 15:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04981303 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.