Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Taahhüdü İhlal Edip Ceza Olan Borçlunun İtirazı

Yanıt
Old 08-01-2010, 13:50   #1
s.y.y.

 
Varsayılan Taahhüdü İhlal Edip Ceza Olan Borçlunun İtirazı

Avukatın gittiği hacizde haciz mahalinde borçlu taahüt veriyor.Daha sonra taahüdünü ihlal edip yargılanarak hapis cezasına mahkum oluyor.Karara haciz baskısı ve tehdidi altında taahütte bulunduğu için itiraz ederse mahkeme bu itirazı kabul edermi ?
Old 08-01-2010, 14:01   #2
8xy

 
Varsayılan

icra haciz zaptı önemlidir. zabıtta baskı ve tehdit altında olduğunu gösterir şüpheler varsa itiraz kabul edilebilir. ancak taahhüt miktarları ve tarihleri net ve belirli ise ağır ceza mahkemesinin itirazı kabul edeceğini sanmam.
Old 08-01-2010, 23:04   #3
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan 8xy
icra haciz zaptı önemlidir. zabıtta baskı ve tehdit altında olduğunu gösterir şüpheler varsa itiraz kabul edilebilir. ancak taahhüt miktarları ve tarihleri net ve belirli ise ağır ceza mahkemesinin itirazı kabul edeceğini sanmam.

Ödeme taahhüdünün haciz sırasında alınmış olması, taahhüdün "başlı başına baskı ve tehdit altında" alındığını gösterdiğinden dosya hesabının ve taahhüt edilen tutarın ve ödeme tarihlerinin net olması itirazın kabulünü önlemez (diye düşünüyorum)
Kolay gelsin.
Old 11-03-2010, 23:13   #4
rcakmak

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
16.Hukuk Dairesi

Esas: 2009/445
Karar: 2009/935
Karar Tarihi: 23.02.2009

TAAHHÜDÜ İHLAL EYLEMİ - BORÇLUNUN SON ÖDEME TARİHİNDE BORCUNU TÜM FERİLERİYLE BİRLİKTE ÖDEMEYİ TAAHHÜT ETTİĞİ - ÖDENECEK MİKTARIN HİÇBİR KUŞKUYA YER VERMEKSİZİN BELİRLENDİĞİNDEN SÖZ EDİLEMEYECEĞİNİN KABULÜ GEREĞİ

ÖZET: Borçlu, borç miktarını belirlenen tarihler içerisinde ödemeyi taahhüt etmiş, son ödeme tarihinde ise, borcunu tüm ferileriyle birlikte ödemeyi taahhüt etmiştir. Son taahhütte ödenecek miktarın hiçbir kuşkuya yer vermeksizin belirlendiğinden, eş anlatımla borcun ve taahhüdün miktarının açık olarak saptandığından söz edilmesi mümkün olmadığının kabulü gerekir.

(2004 S. K. m. 340) (YCGK. 05.05.2001 T. 2001/16-181 E. 2001/200 K.)

Dava: Taahhüdü ihlal eyleminden borçlu Fahri'nin, 5358 sayılı Kanun'un 11. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesi gereğince bir defaya mahsus ve 3 ay tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Ümraniye İkinci İcra Mahkemesi'nin 31.03.2008 tarihli ve 2008/32-544 sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Üsküdar İkinci Ağır Ceza Mahkemesi'nin 20.06.2008 tarihli ve 2008/731 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.

Tebliğname ile; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2001/16-181 esas, 2001/200 karar sayılı ve 09.10.2001 günlü kararında da belirtildiği üzere, haciz sırasında bulunulan ödeme taahhütlerinde borç miktarının tüm fer'ileriyle beraber dökümlü olarak hesaplanıp rakamsal olarak açıkça gösterilmemesi nedeniyle taahhütlerin hukuken geçerli olmadığı, böylece atılı suçun oluşmadığı gözetilmeden yazılı biçimde mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet görülmemekle, anılan kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 01.12.2008 gün ve 2008/14099-60844 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay C. Başsavcılığı'nın 02.01.2009 tarih ve K.Y.B.2008/270975 sayılı tebliğnameyle talep edilmiş olmakla,

Gereği görüşüldü:

Karar: Dosya kapsamına göre, borçlu hakkında Ümraniye İkinci İcra Müdürlüğümün 2007/6779 sayılı dosyasında yürütülen takip sırasında 13.08.2007 tarihli tutanakta borçlunun, 24.280,58 TL olan borcunu 15.09.2007 tarihinde 6.000.00 TL, 15.10.2007 tarihinde 6.000.00 TL, 15.11.2007 tarihinde 6.000.00 TL, 15.12.2007 tarihinde ise borcunu tüm fer'ileriyle birlikte tamamen ödemeyi taahhüt etmesine karşın, son taksit tarihi olan 15.12.2007 gününde ödenecek miktarın açıkça gösterilmemesi nedeniyle bu tarihte ödenecek miktarın hiçbir şekilde net olarak belirlendiğinden söz edilemeyecektir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 20.02.2001 tarih, 2001/8-19 esas ve 2001/26 sayılı kararında da belirtildiği üzere, taahhüdü ihlal suçunun oluşabilmesi için ödenecek toplam miktarın rakamsal olarak belirlenmesi, tarafların belirlenen bu miktar üzerinde icap ve kabulde bulunması zorunludur. Ceza sorumluluğunun doğabilmesi için, taahhüt esnasında ödenecek miktarın hiçbir kuşkuya yer vermeksizin saptanmasında zorunluluk bulunmaktadır. Bu miktar belirlenmediğinde, hangi miktar için taahhütte bulunulduğu, kabulün de hangi miktar nazara alınarak yapıldığı saptanamayacağından, ödeme koşulunun ihlali halinde cezai sorumluluk doğmayacaktır.

Dosya içerisindeki taahhütnamenin incelenmesinden de görüleceği üzere borçlu, borç miktarını belirlenen tarihler içerisinde ödemeyi taahhüt etmiş, son ödeme tarihi olan 15.12.2007 tarihinde ise, borcunu tüm fer'ileriyle birlikte ödemeyi taahhüt etmiştir. 15.12.2007 tarihinde ödenecek miktarın hiçbir kuşkuya yer vermeksizin belirlendiğinden, eş anlatımla borcun ve taahhüdün miktarının açık olarak saptandığından söz edilmesi mümkün değildir. Hal böyle olunca, itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine atfen düzenlediği tebliğname yerinde görülmekle, Üsküdar İkinci Ağır Ceza Mahkemesinin 20.06.2008 gün ve 2008/731 değişik iş sayılı kararının BOZULMASINA,

Bozma üzerine 5271 sayılı CMK'nın 309/4-d maddesi gereğince yeniden uygulama yapılması gerektiğinden;

Borçlu sanık Fahri'nin taahhüdü ihlal eyleminden dolayı tazyik hapsi ile cezalandırılmasına yer olmadığına, hakkındaki mahkumiyet hükmünün çektirilmemesine, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 23.02.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 11-03-2010, 23:24   #5
özgcn

 
Varsayılan

Yargıtay içtihatlarında hacizde alınan taahhüt,borçlunun baskı altındayken verdiği ödeme taahhüdü olarak kabul edilmektedir.Ancak haciz sırasında ve haciz tutanağında tarihleri ve miktarları açık ve net olarak alınmış taahhüdün ihlali halinde mahkemeler uygulamada taahhüdü ihlal cezası vermektedirler.Borçlunun ağır ceza mahkemesine ettiği itiraz ise genellikle reddedilmektedir.Uygulama bu şekildedir.Açık ve net taahhüdün verilmiş olması durumunda ağır ceza tarafından itirazın kabul edilmeyeceği düşüncesindeyim.
Old 13-06-2010, 22:07   #6
betty16

 
Varsayılan

"Yargıtay içtihatlarında hacizde alınan taahhüt,borçlunun baskı altındayken verdiği ödeme taahhüdü olarak kabul edilmektedir."
bu konuyla ilgili elinizde örnek yargıtay kararı varsa paylaşır mısınız?

iyi çalışmalar..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ödeme emrinin tebliğinden önce borçlunun itirazı nizar Meslektaşların Soruları 6 26-01-2021 16:32
Borcun kaynağı olan mesken ile ilgili meskeniyet itirazı geçerli midir.? Ayshek83 Meslektaşların Soruları 7 22-12-2009 10:52
borçlunun alacaklının imzasına itirazı av.eylemsalık Meslektaşların Soruları 10 17-09-2009 15:27
Borçlunun ölümü halinde kefaleten verilen ipoteğin devam edip etmeyeceği. AVUKATATAŞ Meslektaşların Soruları 3 28-08-2009 11:12
borçlunun yanlış merciye itirazı Av.Sadiye GÜRPINAR Meslektaşların Soruları 6 25-04-2008 16:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04887605 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.