Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Egebank Offshore alacağı için ne yapmalıyım

Yanıt
Old 16-04-2008, 15:43   #1
MASSAN

 
Varsayılan Egebank Offshore alacağı için ne yapmalıyım

Bütün Meslektaşlarımıza saygılar..
Müvekkilim Egebank offshore hesabına para yatırmıştı ve yılarca alamadı.Geçenlerde gazetede bir yazı okumuştum hatta Hukuki Haberler bölümünde bu sitede de var.
Acaba dava açabilir miyim,açabilirsem nereye açmam lazım.TMSF ye mi,yoksa başka bir kurumama mı açmam gerekiyor.Bu konuda değerli yorumlarınız için şimdiden teşekkürler...
Old 17-04-2008, 08:39   #2
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. Danistay
13.Dairesi

Esas: 2005/3575
Karar: 2006/253
Karar Tarihi: 20.01.2006

ÖZET: Bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan bankalarda bulunan tasarruf mevduatı sigortası kapsamındaki tasarruf mevduatı, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından ödenir. Yasa kuralı ile mevduat niteliği taşıyan hesapların Fon'ca ödenmesinin esasları belirlenmiş, buna karşın kıyı bankalarındaki hesaplar kapsam dışı tutulmuştur. kıyı bankalarındaki hesapları, bu hesapların nitelikleri gereği yurt içi bankalarda açılan mevduat hesaplarına uygulanan Fon güvencesi kapsamına almayan dava konusu Bakanlar Kurulu kararı, dayanağı 5021 sayılı Kanun ve hukuka uygun bulunmaktadır. Davacının tazminat istemine gelince; davacı, yurt dışındaki bir kıyı bankasına havale yaptırmak suretiyle hesap açtırdığına ve bu hesabı yurt içinde mevduata dönüşmediğine göre anılan hesabın Fon güvencesi kapsamına girmediği sonucuna varıldığından davacının tazminat isteminin kabulüne olanak bulunmamaktadır.

(5021 S. K. m. 1) (4389 S. K. m. 10, 14, Geç. m. 2) (4.5.2005, 2004/4 E., 2005/25 K. Anayasa Mah.)

Davacı : …

Davalılar: 1- Başbakanlık - ANKARA

2- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu - ANKARA

Vekili: Av. …

3-Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu - İSTANBUL

Vekili: Av. …

4- Hazine Müsteşarlığı - ANKARA

İstemin Özeti: 3.1.2004 tarih ve 25335 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu'nun 2003/6668 sayılı "Bankalar Kanunu'nun 14 üncü maddesinin (3) Numaralı Fıkrası Uyarınca Bankacılık İşlemleri Yapma ve Mevduat Kabul Etme İzni Kaldırılan T.İmar Bankası T.A.Ş. Nezdinde Bulunan Tasarruf, Ticari Kuruluşlar ve Diğer Kuruluşlar Mevduatının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunca Ödenmesine İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Kararı"nın iptali, 5021 sayılı Yasa'nın 1. maddesinin 2. paragrafının iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması ve kıyı bankasındaki ödenmeyen 18.000.-YTL hesap karşılığının ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.

Başbakanlık'ın Savunmasının Özeti: Dava süresi içinde açılmamış ise bu yönden davanın reddine karar verilmesi, davacının durumu Bakanlar Kurulu kararına uygun ise mevduat idare tarafından ödeneceğinden davanın konusunun kalmadığı, gerçekleşmiş bir zararı bulunmadığı, esas yönünden ise Türkiye İmar Bankası ile ilgili olarak idarenin kendisine yüklenen denetim ve gözetim yetkisini kullanarak hareket ettiği, Bakanlar Kurulu kararının hukuka uygun tesis edildiği belirtilerek, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Hazine Müsteşarlığı'nın Savunmasının Özeti: Hazine Müsteşarlığı'nın görev ve sorumluluğunun ödemelerle ilgili hususlarda öneri sunmak ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun yapacağı ödemelere uygun vadeler ve faizle uyumlu Fon'a ihraç olunacak özel tertip Devlet İç Borçlanma Senedi çıkarmak olması nedeniyle hasım mevkiinden çıkarılması gerektiği, Bakanlar Kurulu kararının 5021 sayılı Kanun'a uygun olarak tesis edildiği, Karar uyarınca ödeme yapılacak ve yapılmayacak konumda bulunanlar belirlenmiş ve ödemeler başlamış olduğundan davanın konusunun kalmadığı belirtilerek, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) Savunmasının Özeti: 4969 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesinin 1. fıkrası ile mevduat hesaplarının ayrı bir tüzel kişiliğe sahip Fon'ca ödeneceği belirtildiğinden hasım mevkiinden çıkarılması gerektiği, denetim ve gözetim görevinin yerine getirilmediği iddiasının gerçeklerle bağdaşmadığı, 5021 sayılı Yasanın davada uygulanacak norm olmaması nedeniyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması isteminin dayanağı bulunmadığı belirtilerek, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (FON) Savunmasının Özeti: 5020 sayılı Yasa uyarınca uyuşmazlığın görüm ve çözümünde İstanbul İdare Mahkemesi yetkili bulunduğundan davanın yetki yönünden reddi gerektiği, Fon tarafından kanunlar ve Bakanlar Kurulu kararı çerçevesinde ödeme yapılması zorunlu olduğundan husumet yöneltilemeyeceği, davacının hesabının dava dışı İmar Bank Off-Shore Ltd. nezdinde değerlendirilmekte iken, Bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılmasından önce devlet güvencesinden yararlanmak amacıyla kaydî-fiktif olarak havale edilmiş gösterilerek dava konusu hesabın açıldığı, hesabın off-shore olarak değerlendirildiği dönemde sigorta pirimi kesilmediğinden mudiinin hiçbir katkı sağlamadığı sistemden parasını talep edemeyeceği, davacının hesabını Fon'ca sağlanan mevduat güvencesi kapsamına almak amacıyla Bankanın yurt içi hesabına aktardığı, Fon açısından iptali talep edilebilecek bir idari işlem bulunmadığı, Fon ile Bankanın ayrı tüzel kişilikler olduğu, iddialarını tüzel kişiliği devam eden Banka aleyhine ileri sürebileceği, 5021 sayılı Yasa'nın Anayasa'ya uygun olduğu belirtilerek, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hâkimi Aytaç KURT'un Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden davacının kıyı bankasında açmış olduğu hesap karşılığının ödenmesini istediği görülmektedir. Dava konusu 2003/6668 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla kıyı bankalarındaki hesaplar için herhangi bir düzenleme yapılmadığından tasarruf mevduatı sigortası kapsamında olmayan davacı hesabı için ödeme yapılmayacağı yolundaki düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Ünal DEMİRCİ'nin Düşüncesi: Dava, 3.1.2004 tarih ve 25335 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2003/6668 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptali ve Türkiye İmar Bankası T.A.Ş.'nin bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılmasına ilişkin 3.7.2003 tarihli ve 1085 sayılı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu Kararı üzerine davacının anılan bankadaki hesabı karşılığının ödenmemesi nedeniyle uğradığı öne sürülen zararının yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

Danıştay Onüçüncü Dairesinin 8.7.2005 tarih ve E:2005/3760, K:2005/3421 sayılı Kararı ile; < ... dayanağı 5021 sayılı Kanunun 1. maddesinin (1) numaralı fıkrasının son paragrafında yer alan kuralın Anayasa Mahkemesinin 4.5.2005 tarih ve E:2004/4, K:2005/25 sayılı kararı ile iptal edilmesi sonucunda dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının 3. maddesinin (a) fıkrasının (1) numaralı bendinin de hukuki geçerliliği kalmadığı gerekçesiyle 2003/6668 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının anılan maddesi iptal edildiğinden ve Danıştay Onüçüncü Dairesinin 8.7.2005 tarih ve E:2005/3215, K:2005/3420 sayılı kararıyla da, anılan Bakanlar Kurulu Kararının 3. maddesinin (a) fıkrasının 3. bendi iptal edildiğinden, davanın iptal edilen bu maddelere yönelik kısmının konusu kalmamıştır.

4389 sayılı Bankalar Kanununun 10. maddesinin 1. fıkrasında; bu Kanunun uygulanmasında yazılı ya da sözlü olarak veya herhangi bir şekilde halka duyurulmak suretiyle ivazsız veya bir ivaz karşılığında istendiğinde ya da belli bir vadede iade edilmek üzere para kabulünün mevduat kabulü sayılacağı, ... 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu hükümlerine göre Sermaye Piyasası araçları ihracı hakkında bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı belirtilmiş, Yasanın 15/1. maddesinde de; "Bankalardaki tasarruf mevduatı kamu tüzel kişiliğini haiz Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından sigorta edilir." hükmü yer almış bulunmaktadır.

27.12.2003 tarih ve 25329 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 5021 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen 4969 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin (1) numaralı fıkrasında <18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 14 üncü maddesinin (3) numaralı fıkrası veya (5) numaralı fıkrasının (a) bendinin (aa) alt bendi uyarınca bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan bankalarda bulunan tasarruf mevduatı sigortası kapsamındaki tasarruf mevduatı, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından ödenir. Mevduat tutarlarına bağlı olarak defaten veya taksitler halinde ödeme, taksitler halinde ödemede faiz uygulanması durumunda esas alınacak faiz oranları, ödemelerle ilgili olarak mudiler ve hak sahiplerinden alınacak taahhütnamelerde yer alacak hususlar ile ödemelere ilişkin diğer hususlar Hazine Müsteşarlığı ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun müşterek önerisi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir.> kuralına yer verilmiştir.

Yasanın bu hükmü ile bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan bankalarda bulunan tasarruf mevduatı sigortası kapsamındaki tasarruf mevduatının defaten veya taksitler halinde ödenmesi ve taksitler halinde ödeme durumunda esas alınacak faiz oranlarını belirleme konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verildiği açıktır.

Anılan Yasa hükmü uyarınca T. İmar Bankası nezdinde bulunan mevduatın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunca ödenmesine ilişkin esas ve usulleri düzenlemek üzere çıkarılan 2003/6668 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 5. maddesinde, tasarruf mevduatının taahhütname alınmak kaydıyla bu Kararın 6. maddesinde belirtilen şekilde ödeneceğine değinilmiş, 6. maddesinde, tasarruf mevduatı hesapları ile ilgili olarak kendisine ödeme yapılacak kişilerden 3.7.2003 tarihine kadar bu Kararın 9. maddesinin (c) bendinde belirtilen şekilde yürütülen brüt faiz tutarı dahil olmak üzere, mevduat tutarı 10 milyar TL'yi aşmayanlara mevduatının tamamına eşit tutarda, 10 milyar TL'yi aşanlara ise 10 milyar TL tutarında hak sahipleri adına T.C. Ziraat Bankası nezdinde vadesiz mevduat hesabı açılacağı, mevduat tutarı 10 milyar TL'yi aşanların bakiye alacakları için bu Kararın 7. maddesinde belirtilen vadelerde T.C. Ziraat Bankası A.Ş. nezdinde vadelerine kadar blokeli mevduat hesapları açılacağı, 7. maddesinde 10 milyar TL'yi aşan miktarda alacağı olan hak sahiplerinin bakiye alacak tutarının 5 milyar TL'ye kadar olan kısmı için 3 ay vadeli, 5 milyar TL'den 15 milyar TL'ye kadar olan kısmı için 12 ay vadeli, 15 milyar TL'den 30 milyar TL'ye kadar olan kısmı için 18 ay vadeli, 30 milyar TL'den 60 milyar TL'ye kadar olan kısmı için 24 ay vadeli, 60 milyar TL'den 170 milyar TL'ye kadar olan kısmı için 30 ay vadeli 170 milyar TL ve üzerindeki kısım için ise 36 ay vadeli hesapların hak sahipleri adına Fon tarafından T.C. Ziraat Bankası A.Ş. nezdinde açtırılacağı, 8. maddesinde, T.C. Ziraat Bankası nezdinde bu Karar çerçevesinde açılan hesaplara Fon tarafından açıldığı tarihi izleyen iş günü valörünün uygulanacağı, söz konusu hesaplara uygulanacak faiz oranının ilgili faiz tahakkuk dönemi sonunda Devlet İstatistik Enstitüsünce en son açıklanan tüketici fiyat endeks sayısının tahakkuk dönemi başlangıç tarihinde en son açıklanan tüketici fiyat endeks sayısına bölünmesi ile bulunan oran olduğu, 9. maddesinde T. İmar Bankası T.A.Ş.'nin bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırıldığı tarih olan 3.7.2003 tarihi itibariyle tasarruf mevduat toplamları en yüksek beş bankaca tasarruf mevduatına uygulanan faiz oranlarının ortalaması ile T. İmar Bankası T.A.Ş.nin kamuya ilân ettiği ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirdiği âzami faiz oranlarını aşmamak kaydıyla tasarruf mevduat hesaplarına 3.7.2003 tarihi itibariyle tahakkuk ettirilecek brüt faizlerden yasal kesintiler düşüldükten sonra kalan tutarların da bu Kararla belirlenen ödeme usul ve esasları çerçevesinde ödeneceği, 13. maddesinde mudilere ödenecek miktarlardan bu tutarların T.C. Ziraat Bankası A.Ş.'ye devredilene kadar geçen sürede doğmuş ve doğacak alacaklarından ve aktarmadan sonraki tutarların, belirlenen esas ve usullere göre yapılacak ödemelerden kaynaklanan her türlü ihtilaf ve itirazın muhatabının Türkiye İmar Bankası T.A.Ş. ve iflasına karar verilmesi halinde müflis Türkiye İmar Bankası T.A.Ş. iflas masası olduğu belirtilmiştir.

2003/6668 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yapılan düzenlemeler 5021 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değiştirilen 4969 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin (1) numaralı fıkrası ile Bakanlar Kuruluna tanınan yetkiye dayanmakta olup içeriği itibariyle anılan yasal düzenlemeye ve diğer üst normlara aykırı bir yönü bulunmamaktadır.

Öte yandan, bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan T. İmar Bankasında bulunan tasarruf mevduatı sigortası kapsamındaki Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunca ödenecek olan mevduatın kademelendirilmesinde ve ödemenin bir takvime bağlanmasında hukuka aykırılık görülmemiştir.

Bankalar Kanununun 1. maddesinde, Kanunun amacı, tasarruf sahiplerinin hak ve menfaatlerini korumak, mali piyasalarda güven ve istikrarı ve ekonomik kalkınmanın gereklerini de dikkate alarak kredi sisteminin etkin bir şekilde çalışmasını sağlamak üzere bankaların kuruluş, yönetim, çalışma, devir birleşme, tasfiye ve denetlenmelerine ilişkin esasları düzenlemek olarak ortaya konulmuştur. Bu çerçevede yasanın öngördüğü hususları gerçekleştirmek üzere kurulan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun oluşumu ve görevleri izleyen maddelerde yer almış, bankaların denetlenmeleri sonucunda alınacak önlemler 4491 sayılı Yasayla değişik 14. maddede belirtilmiştir.

14. maddenin 3 numaralı fıkrasının (a), (b), (e) ve (d) bentlerinde; Kurumun, bir bankanın 2 numaralı fıkra kapsamında alınması istenen önlemleri kısmen ya da tamamen almadığını, alınmış olsa bile mali bünyesinin güçlendirilmesine imkan bulunmadığını ya da bu tedbirler alınsa bile güçlendirilemeyecek derecede zayıf olduğunu, yükümlülüklerini vadesinde yerine getirmediğini, yükümlülüklerin toplam değerinin, varlıklarının toplam değerini aştığını, faaliyetine devamının mevduat sahiplerinin hakları ve mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arzettiğini tespit ettiği takdirde, o bankanın temüttü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimini Fona devretmeye yetkili olduğu kurala bağlanmıştır.

Aynı maddenin 5 numaralı fıkrasının (a) ve (ab) bentlerinde, Fonun 3 numaralı fıkra hükümlerine göre kendisine devredilen bankaların devir tarihindeki bilançosu esas alınmak suretiyle, sigorta kapsamında bulunan mevduat tutarını aşmamak ve hisselerinin tamamına sahip olmak kaydıyla sermayesine tekabül eden zararı devralmaya yetkili olduğu ve bu zararlara istinaden yapılacak ödemelerin karşılığını temsil eden hisselerin de fona intikal edeceği belirtilmiş olup; 6 numaralı fıkrasında da; "Fon, (5) numaralı fıkra hükümlerine göre hisseleri kendisine intikal eden bankanın:

a) Gerektiğinde mali ve teknik yardım da sağlamak suretiyle, varlık ve yükümlülüklerini kısmen veya tamamen, mevcut bankalardan istekli olanlara ya da kurulacak bir bankaya devretmeye veya bankayı isteklisi bulunan başka bir bankayla birleştirmeye,

b) Mali sistemde güven ve istikrarın sürdürülmesini teminen, Kurulca gerekli görülen hallerle sınırlı olmak üzere; mali bünyesinin güçlendirilmesi ve yeniden yapılandırılması için ... alacaklarını zararlarını devralmaya, bu şekilde sahip olduğu aktifleri ve hisse senetlerini ıskonto veya sair suretle üçüncü kişilere satmaya, banka kayıtlarına göre gerçek bir muameleye dayandığı tespit edilen doğmuş ve doğacak borçlarını garanti etmeye, her türlü alacak ve varlıkların nakde tahvilini kendisi sağlayabileceği gibi, yapacağı anlaşmalar çerçevesinde kamusal sermayeli olanlar da dahil olmak üzere diğer bankalar veya üçüncü kişiler aracılığıyla Fon nam ve hesabına bunları tahvil ettirmeye,

c) Hisselerinin üçüncü kişilere devredilmesine imkan bulunmaması halinde, (a) ve (b) bentlerindeki yetkileri yanında, bu fıkradaki sınırlamalarla bağlı olmaksızın, varlık ve yükümlülüklerini devralmaya ve/veya varlık ve yükümlülükleri ile ilgili her türlü işlemi yapmaya,

Ve gerekli göreceği her türlü tedbiri almaya ya da banka hakkında (5) numaralı fıkranın (aa) alt bendi hükümlerini uygulamaya yetkilidir. Bu fıkra ve (5) numaralı fıkra hükümlerine göre yapılan devir işlemlerinde alacaklı ve borçluların rızası aranmaz.> hükmü yer almış bulunmaktadır.

Dava dosyasında mevcut bilgi ve belgelerin incelenmesinden, T. İmar Bankası T.A.Ş.'nin yükümlülüklerini vadesinde yerine getiremediği, alınması gereken tedbirleri almadığı, bankanın faaliyetine devam etmesi halinde, mevduat sahiplerinin hakları ve mali sistemin güven ve istikrarı bakımından tehlike arz edecek duruma geldiği hususlarının saptanması üzerine anılan bankanın bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izninin kaldırılmasına ilişkin olarak anılan BDDK kararının alındığı, Bankalar Kanununun 16/1. maddesi hükmü uyarınca anılan bankanın yönetim ve denetiminin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna İntikal ettiği ve Fon tarafından T. İmar Bankasının iflasının talep edildiği anlaşılmakta olup; İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre başlatılan işlemlerle, mevzuat ve iptal kararı gereği idarece gerçekleştirilecek işlemlerin henüz sonuçlanmamış olması nedeniyle bu aşamada davacının gerçekleşmiş bir zararından söz etmeye olanak bulunmamaktadır.

Bu durumda, iflas masasına alacaklı kaydı yaptırma ve takibe başlama hakkı olan davacının, bu takip sonucunda tazmini gereken gerçekleşmiş zararının olup olmadığı ortaya çıkacağından, henüz gerçekleşmiş bir zararı bulunduğundan söz edilemeyeceği cihetle tazminat talebi yerinde görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle dava konusu Bakanlar Kurulu Kararının iptal edilen maddelerine yönelik olarak davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, davanın diğer kısımlarının ise reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ile Hazine Müsteşarlığı hasım konumundan çıkarıldıktan sonra işin gereği görüşüldü:

Davalı idarelerin usule ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir.

Dava, 3.1.2004 tarih ve 25335 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu'nun 2003/6668 sayılı <Bankalar Kanunu'nun 14 üncü maddesinin (3) Numaralı Fıkrası Uyarınca Bankacılık İşlemleri Yapma ve Mevduat Kabul Etme İzni Kaldırılan T.İmar Bankası T.A.Ş. Nezdinde Bulunan Tasarruf, Ticari Kuruluşlar ve Diğer Kuruluşlar Mevduatının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunca Ödenmesine İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Kararı> nın iptali ve kıyı bankasındaki hesap karşılığının ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

Davacı, 5021 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Bankalar Kanunu Hükümlerine İstinaden Bankacılık İşlemleri Yapma ve Mevduat Kabul Etme İzni Kaldırılan Türkiye İmar Bankası Türk Anonim Şirketi Hakkında Tesis Edilecek Bazı İşlemler Hakkında Kanun'un 1. maddesinin 2. paragrafının iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasını istemektedir, ancak anılan kural Anayasa Mahkemesinin 4.5.2005 günlü E:2004/4, K:2005/25 sayılı kararıyla iptal edildiğinden, bu konudaki istem incelenmeksizin işin esasına geçildi.

Dosyanın incelenmesinden, davacının 4.6.2003 tarihinde İmar Bank Off Shore Limited'te hesap açtırdığı, ancak bu hesabının yurt içindeki bankada mevduat hesabına dönüşmediği ve parasının kıyı bankasında (off-shore) kaldığı anlaşıldığından, davacının Bakanlar Kurulu kararının iptali ve yatırdığı tutarın iadesi istemi kıyı bankalarındaki hesaplar yönünden incelendi.

5021 sayılı Kanunun 1. maddesiyle, <18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanunun 14. maddesinin (3) numaralı fıkrası veya (5) numaralı fıkrasının (a) bendinin (aa) alt bendi uyarınca bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan bankalarda bulunan tasarruf mevduatı sigortası kapsamındaki tasarruf mevduatı, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından ödenir. Mevduat tutarlarına bağlı olarak defaten veya taksitler halinde ödeme, taksitler halinde ödemede faiz uygulanması durumunda esas alınacak faiz oranları, ödemelerle ilgili olarak mudiler ve hak sahiplerinden alınacak taahhütnamelerde yer alacak hususlar ile ödemelere ilişkin diğer hususlar.Hazine Müsteşarlığı ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun müşterek önerisi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından belirlenir. > kuralı getirilmiştir.

Görüldüğü üzere, Yasa kuralı ile mevduat niteliği taşıyan hesapların Fon'ca ödenmesinin esasları belirlenmiş, buna karşın kıyı bankalarındaki hesaplar kapsam dışı tutulmuştur.

Yasanın bu hükmüne dayanılarak çıkarılan 2003/6668 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan T. İmar Bankası T.A.Ş. nezdinde bulunan tasarruf, ticari kuruluşlar ve diğer kuruluşlar mevduatının Fon'ca ödenmesine ilişkin usul ve esaslar düzenlenmiş, Yasaya koşut olarak kıyı bankalarındaki hesaplar için Fon'ca herhangi bir ödeme öngörülmemiştir.

Bilindiği gibi, kıyı bankaları, BDDK'nun düzenleme ve denetimi kapsamında bulunmayan, yurt dışında, dış kaynakları yurt içine göndermeden değerlendirerek bankacılık yapan bankalardır. Kıyı bankacılığı, ülke dışında sağlanan fonların yine ülke dışında kullanılmasını amaçlayan bir bankacılık türü olarak tanımlanmaktadır. Bu bankalardaki hesaplar da Türk bankacılık hukuku kapsamında mevduat hesabı olarak nitelendirilmemekte ve sigorta kapsamı dışında tutulmaktadır. Kıyı bankalarına para yatırılması suretiyle hesap açılması halinde, bu hesapların muhatabı hesabın yatırıldığı ülkenin adresindeki kıyı bankasıdır. Bu hesaba yönelik haklar da kıyı bankasının bulunduğu ülkenin, o kıyı bankaları için uyguladığı hukuka tâbidir. Yurt dışındaki kıyı bankaları, mevduat toplanmasına ve toplanan mevduatın geri ödemesine ilişkin işlerini Türkiye'deki bir muhabir banka aracılığıyla gerçekleştirmektedir.

Bu durumda, kıyı bankalarındaki hesapları, bu hesapların nitelikleri gereği yurt içi bankalarda açılan mevduat hesaplarına uygulanan Fon güvencesi kapsamına almayan dava konusu Bakanlar Kurulu kararı, dayanağı 5021 sayılı Kanun ve hukuka uygun bulunmaktadır.

Davacının tazminat istemine gelince:

Davacı, yurt dışındaki bir kıyı bankasına havale yaptırmak suretiyle hesap açtırdığına ve bu hesabı yurt içinde mevduata dönüşmediğine göre anılan hesabın Fon güvencesi kapsamına girmediği sonucuna varıldığından davacının tazminat isteminin kabulüne olanak bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, aşağıda dökümü yapılan 310,30.-YTL yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu vekili için 1.920,00.- YTL nispî vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na verilmesine 20.01.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Old 17-04-2008, 12:07   #3
MASSAN

 
Varsayılan

Anladım ama gazete haberlerinde alınabileceğinden bahsediyor.Türk Hukuk Sitesinde Hukuk Haberleri bölümünde de bir açıklama var ama ben bu konuda yardımcı olacak meslektailarımın bilgilerine ihtiyacım var.
Old 18-04-2008, 17:19   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

Off-shore'a Yatan Para Hukukun GÜcÜ İle Kurtarildi ISTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ, EGEBANK OFF-SHORE HESABINDAKİ TÜRK'LERİN PARASININ, SAHİPLERİNE GERİ ÖDENMESİNE KARAR VERDİ.
YARGITAY, ISTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN BU KARARINI ŞUBAT 2008'DE ONADI.


Almanya’da yaşayan Dursun Türk ve Esat Türk kardeşler, 1999 yılında Egebank’a 430 bin Alman Markı yatırdı.

Üç gün sonra banka batınca, paralarının off-shore hesabında bulunduğunu öğrenen iki kardeş dava açtı. Yerel mahkeme, bankanın gönderdiği evrağa off-shore yerine offcor yazan kardeşlerin isteğini reddetti. Yargıtay ise bankada açık ve net bir off-shore talimatı bulunmadığı için itirazı yerinde buldu. Yeniden görülen davada mahkeme paranın faiziyle geri verilmesine hükmetti. Yargıtay yerel mahkemenin kararını onadı. İki kardeş paralarını yasal faiziyle birlikte geri alacak. Yargıtay 11 .Hukuk Dairesi, 7 yıldır Türk Kardeşler adına Türkiye’de hukuk mücadelesini üstlenen ve davayı ilginç bir detayla lehlerine sonuçlandıran avukat M. Günsu Akçagöz ün ismini, yayınladığı ilamda Açıkgöz olarak geçti. Akçagöz, off-shore ile ilgili kararın emsal temsil edip, ileride benzer durumda yeni davalarla gündeme geleceğini kaydetti.

Kaynak : HÜRRİYET GAZETESİ / Orhan Saat / 09.04.2008
Old 26-04-2008, 11:38   #5
MASSAN

 
Varsayılan

eğer ismi offshore değil de başka bir şekilde yazılmış olsa alınabilir mi,müvekkilimin hesap cüzdanının birinde off shore hesap cüzdanı,diğerinde ise normal; bankaların verdiği hesap cüzdanı var..Ne yapmalıyız
Old 03-10-2013, 14:24   #6
Günsu Akçagöz

 
Varsayılan Offshore Paralari Kurtariliyor

Sayın Massan,

Müvekkiliniz offshore bankasında kaybettiği parasını kurtaramadıysa, lutfen beni arayın. Birçok emsal karar çıkarttım Yargıtay'dan ve paraları tahsil ettim ( Hatta ilk emsal kararı ben çıkarttım sanırım).

CEBİM: 0 533 337 45 00 //av.gunsu@gmail.com
Saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Müvekkil alacağı temlik etti, vekalet ücreti alacağı için ne yapmalıyım? ACİL!!! avdyg Meslektaşların Soruları 18 02-07-2009 10:26
Döner Sermaye alacağı için maaş haczi mi , 89/1 Pınar Meslektaşların Soruları 6 14-01-2009 13:11
işci alacağı için ihtiyati haciz kararı Yönetmen Meslektaşların Soruları 1 14-04-2008 10:34
ödenmeyen kira alacağı için kefile gitmek tolgaaltun Meslektaşların Soruları 5 03-10-2007 14:41
vergi alacağı için 89/1 av.zuhala Meslektaşların Soruları 3 25-01-2007 03:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04930902 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.