Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

imam nikahı ve cinsel saldırı

Yanıt
Old 11-07-2008, 10:24   #1
-betül-

 
Varsayılan imam nikahı ve cinsel saldırı

mağdur ve müvekkilim olan sanık imam nikahlı eşdir.fakat sanığın kendisi ile zorla cinsel ilişkiye girdi suçlamasıyla mağdur eş şikayette bulunuytor ve müvekkilim tutuklanıyor.suç tarihinden sonra mağdur ile sanık resmi nikah kıyar ve evlenirse şikayetin geri alınmasının hükme etkisi nedir.? böyle bir dava da nasıl savunma yapılabilir. cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim...
Old 11-07-2008, 10:52   #4
Av.Nilay TOPRAK

 
Varsayılan

MADDE 102 – Cinsel dokunulmazlık, kişilerin vücudu üzerinde cinsel davranışlarda bulunulması suretiyle ihlâl edilir.Korunan ortak hukukî değer, kişilerin cinsel dokunulmazlığıdır.
Maddenin birinci fıkrasında, cinsel saldırı suçunun temel şekli tanımlanmıştır. Bu suçun oluşabilmesi için, cinsel arzuları tatmin amacına yönelik davranışlarla kişinin vücut dokunulmazlığının ihlâl edilmesi gerekir.
Suçun temel şekline ilişkin maddî unsuru, kişinin vücudu üzerinde gerçekleştirilen, cinsel arzuları tatmin amacına yönelik ve fakat cinsel ilişkiye varmayan cinsel davranışlar oluşturmaktadır. Suçun oluşması için, gerçekleştirilen hareketlerin objektif olarak şehevî nitelikte bulunmaları yeterlidir; failin şehevi arzularının fiilen tatmin edilmiş olması gerekmez.
Söz konusu suç, farklı cinsten kişiye karşı işlenebileceği gibi, aynı cinsten kişiye karşı da işlenebilir.
Suçun temel şekline ilişkin olarak soruşturma ve kovuşturmanın yapılması, mağdurun şikâyetine bağlı tutulmuştur.
Maddenin ikinci fıkrasında, cinsel saldırının vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi, bu suçun nitelikli hâli olarak tanımlanmıştır. Suçun bu nitelikli hâli için, vücuda vajinal, anal veya oral yoldan organ veya sair bir cismin ithal edilmesi gerekir. Bu bakımdan vücuda penis ithal edilebileceği gibi, vajinal veya anal yoldan cop gibi sair bir cisim de ithal edilebilir. Bu bakımdan, söz konusu suçun temel şeklinin aksine, bu fıkrada tanımlanan nitelikli hâlinin oluşabilmesi için, gerçekleştirilen davranışın cinsel arzuların tatmini amacına yönelik olması şart değildir.
Cinsel saldırı suçunun nitelikli hâlini oluşturan bu fiiller, eşe karşı da işlenebilir. Evlilik birliği, eşlere sadakat yükümlülüğünün yanı sıra, karşılıklı olarak birbirlerinin cinsel arzularını tatmin yükümlülüğü de yüklemektedir. Buna karşılık, evlilik birliği içinde bile, cinsel arzuların tatminine yönelik talepler açısından tıbbi ve hukukî sınırların olduğu muhakkaktır. Bu sınırların ihlâli suretiyle eş üzerinde gerçekleştirilen ve cinsel saldırı suçunun nitelikli hâlini oluşturan davranışlar, ceza yaptırımını gerekli kılmaktadır. Ancak, bu durumda soruşturma ve kovuşturmanın yapılması, mağdur eşin şikâyetine bağlı tutulmuştur.
Üçüncü fıkrada, bu suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli unsurları tanımlanmıştır. Buna göre, suçun, a) beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, b) kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle, c) üçüncü derece dahil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı, d) silâhla veya birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi hâlinde, verilecek cezanın belirtilen oranda artırılması gerekmektedir. (d) bendinde, cinsel saldırının birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi, bu suçun icra hareketlerinin müşterek fail olarak sorumluluğu gerektirecek şekilde gerçekleştirilmesini ifade etmektedir. Bu bakımdan, söz konusu suçun örneğin bir başkası tarafından azmettiren veya yardım eden sıfatıyla iştirak ederek işlenmesi hâlinde, sadece bu nedenle (d) bendi hükmüne istinaden cezada artırım yapılamayacaktır.
Cinsel saldırı suçunun özelliği, bu suçu oluşturan fiillerin mağdurun iradesi dışında gerçekleştirilmesidir. Mağdura karşı cebir veya tehdit ya da hile kullanılabileceği gibi, örneğin bilincinin yitirilmesine neden olmak veya örneğin uyku hâli dolayısıyla bilincinin kapalı olmasından yararlanmak suretiyle de bu suçlar işlenebilirler. Maddenin dördüncü fıkrasına göre, bu suçun işlenmesi sırasında mağdurun direncinin kırılmasını sağlayacak ölçünün ötesinde cebir kullanılması durumunda, ayrıca kasten yaralama suçundan dolayı cezaya hükmetmek gerekecektir.
Beş ve altıncı fıkralarda cinsel saldırı suçunun neticesi sebebiyle ağırlaşmış hâlleri düzenlenmiştir. Bu itibarla, cinsel saldırı suçunun işlenmesi suretiyle mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulmasına neden olunması, daha ağır ceza ile cezalandırılmayı gerektirmektedir. Keza, cinsel saldırı sonucunda mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunacaktır. Ancak, bu durumlarda, netice sebebiyle ağırlaşmış suçlar dolayısıyla sorumluluk için aranan koşulların gerçekleşmesi gerekir.

Sayın meslektaşım,mağdure ve sanık resmi olarak evli olmadığından,şikayetten vazgeçilmesi sonucu değiştirmeyecektir kanaatindeyim... SAYGILARIMLA...
Old 12-07-2008, 20:02   #5
Av. Emrah GELEŞ

 
Kitap

CMK' da açıkça ve sadece bir suçun şikayete bağlı olduğunun sonradan anlaşılması halinde şikayetten vazgeçme durumu düzenlenmiştir. Burada öyle bir görüş benimsenmiştir ki buna göre adeta suç işlendiğinde soruşturma yapma mecburi hale gelsin ve daha sonra da sekteye uğratılmasın denmiştir. Bu yaklaşım bana göre oldukça yerindedir. Aksi takdirde bu olaydaki gibi cinsel bir suça mağruz kalmış kişiler sonradan evlensin şikayetten vazgeçilsin. Bu söz konusu bile olmamalıdır.

Olayda her ne kadar evlenme durumu olsa da bu tutuklamaya etki etmeyecektir. Tutukluluk devam edecektir.
Old 14-07-2008, 16:44   #6
stajyer av.hüseyin kara

 
Varsayılan

Genel Kurul’un kararı ışığında "cinsel saldırı" suçu şöyle cezalandırılacak:

1-Eşe karşı basit cinsel saldırı suçu işlenmesi halinde soruşturma ve kovuşturma mağdur eşin şikayetine bağlı olacak. evlilik birliği eşlere sadakat yükümlülüğünün yanısıra karşılıklı olarak birbirlerinin cinsel tatmin yükümlülüğünü de yüklemektedir.ancak evlilik birliği sınırları içinde dahi tıbbi ve hukuki sınırların olduğu muhakkatır.


Silahla, bıçakla nitelikli cinsel saldırıda da eşin şikayeti aranmadan resen kamu davası açılabilecek.

yeni ceza kanunu TASARISINA göre bu suç işlendikten sonra tarflar evlenirse ve şikayetten vazgeçilirse dava düşecekti.Fakat daha sonra bu madde kaldırıldı.O yüzden tarafların resmi nikah yaptırmaları artık birşey ifade etmeyecektir.
saygılar..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Yargıtay, imam nikâhı yapmış bir çifti evli sayan mahkeme kararını bozdu Y£LİZ Hukuk Haberleri 8 02-11-2009 19:22
Cinsel Saldırı Olgularının Muayene Süreçlerinin Değerlendirilmesi Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 0 11-04-2008 21:06
nitelikli cinsel saldırı suçu ve tutuklama adilane Meslektaşların Soruları 1 27-05-2007 17:41
Cinsel Saldırı - Kalçaya dokunma av.asen öznur Meslektaşların Soruları 2 11-04-2007 11:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04819798 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.