Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

zamanaşımına uğramış alacağın icra takibine konulması ödeme emrine itiraz edilmemesi durumunda borçlu menfi tespit davası açabilir mi ?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-11-2016, 09:11   #1
Av.ERSAN

 
Mesaj zamanaşımına uğramış alacağın icra takibine konulması ödeme emrine itiraz edilmemesi durumunda borçlu menfi tespit davası açabilir mi ?

Zamanaşımına uğramış bir alacakla ilgili genel haciz yolu ile icra takibi yapılmış ve borçlu tarafından ödeme emrine hiçbir itiraz ileri sürmeden takip kesinleşmiştir.
Borçlu daha sonra menfi tespit davası ile zamanaşımı def'ini ileri sürerek takibi durdurup akabinde icra eski hale iade edilir mi?
Cevabınızı Yargıtay kararları ile desteklerseniz çok sevinirim.
Şimdiden teşekkür ederim.
Old 27-11-2016, 14:25   #2
Stj.Av.MustafaVarolGüner

 
Varsayılan

Merhaba sayın meslektaşım;

Şöyle bir karar buldum.Ama yargıtay belki de görüş değiştirmiş olabilir.

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1975/2912
K. 1975/4679
T. 7.7.1975
• MENFİ TESPİT DAVASI ( Zamanaşımına Dayanarak )
• ZAMANAŞIMI SAVUNMASI ZAMANI ( Ödeme Emrine Karşı )
818/m.62
2004/m.71,33,72
ÖZET : Zamanaşımı kurumu, alacağın takip tarihinden önce ya da sonra zamanaşımına uğraması durumları için ayrı ayrı sonuçlara bağlanmıştır. Takibin kesinleşmesinden sonra kimi sürelere uyulmamasından dolayı, alacağın zamanaşımına uğraması ve takibin yenilenmesi durumunda, İİK m.71,33-a ve 33 gereğince borçlunun zamanaşımını ileri sürmesi olanaklıdır. Buna karışılık, ikinci durumda, yani alacak, takip talebinden önce zamanaşımına uğramışsa, bunun, ödeme emrinin bildirimi üzerine, borçlu tarafından itiraz biçiminde ileri sürülmesi zorunluğu vardır. Tersi durumda, takip talebinden önce gerçekleşmiş zamanaşımına dayanılarak, takibin iptali istenemeyeceği gibi, icrada ödenmiş olan böyle bir borcun geri alınması da dava edilemez ( Borçlar Yasası, m.62 ) Yani icra takibine karşı borçlunun zamanaşımı itirazında bulunmaması, bu itirazından vazgeçmesi anlamındadır. Aynı nedenlerle, ödeme emrine karşı zamanaşımı savunmasında bulunmayan ya da hiç itiraz edemeyen borçlunun, artık borcun zamanaşımına uğradığından söz ederek "menfi tespit davası" açması olanağı yoktur.
Old 27-11-2016, 17:30   #3
Av.MustafaCOŞKUN

 
Varsayılan

Merhaba Sayın Meslektaşım,

1.Ödeme emrine karşı yapılan itirazda itiraz sebepleri ile bağlılık itirazın kaldırılmasında bağlayıcı iken genel mahkemelerde görülen itirazın iptali davası bakımından bağlayıcı değildir. Menfi tespit davası da tıpkı itirazın iptali gibi genel mahkemelerde görülmekte olduğundan itiraz sebeplerinin bağlayıcı olmadığını ve hatta itiraz edilmemiş dahi olsa bu davanın açılmasında hukuki yarar olduğu kanaatindeyim.

2. Takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması mümkün değildir. Dosya borcunun tamamı kapatıldıktan sonra %15 teminat karşılığında ancak icra veznesindeki paranın alacaklıya geçmesine engel olunur.Burada icranın eski hale iadesinin söz konusu olmadığı kanaatindeyim; zira icranın iadesi ilamlı icralar bakımından mümkündür.

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
ESAS NO: 2011/19-622
KARAR NO: 2012/9
KARAR TARİHİ: 18.01.2012

"...Bir davanın korunmaya değer, güncel hukuksal yarar bulunmaması nedeniyle reddedilebilmesi için, borçluyu tehdit edebilecek tehlike ve savsaklamalara karşı onu koruma gereksinmesinin olmaması gerekir.

Borçlunun, hakkında henüz icra takibi başlamadan önce de yapılabilecek olası bir takibi düşünerek, kendisini bir borçla tehdit eden kimseye karşı için dahi menfi tespit davası açabileceği kabul edilmişken, hakkında yürümekte olan bir icra takibi olan borçlunun bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğunda hiç kuşku olmadığı gibi, böyle bir davayı açmasına da hiçbir hukuki engel bulunmamaktadır.

Alacaklının elinde İİK'nun 68 inci maddesinde sayılan belgeler bulunmaması, borçlu hakkında başlattığı icra takibine, borçlunun itiraz etmek suretiyle takibi durdurması da borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını kabule yeterli olmayıp, bu halde dahi borçlu borç tehdidi altında olup, bu nedenle de menfi tespit davası açmakta hukuki yararı vardır.

Kaldı ki, davacı/borçlunun borçlu olmadığını ileri sürerek ilamsız icra takibine itiraz etmesi, ancak takibin durmasını sağlamakta olup, icra takibini ortadan kaldırmamaktadır. Takibin iptali ise eldeki davanın açılmasından sonra gerçekleşen bir sonuçtur. Bu nedenle, davacının, takibe konu icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti davası açmakta hukuki yararı vardır."

3. Zamanaşımının söz konusu olduğu bir alacak için takipten önce menfi tespit davası açılması mümkünken niçin takip kesinleştikten sonra açılamasın.Takip borçlusu ilk durumda itiraz ile takibi durdurabilir iken takip kesinleştikten sonra bu hakkından da yoksundur. Eğer mahkemenin gerekçesi zaten ödeme emrine itiraz edilerek durdurulması mümkün iken bunu yapmadığı için menfi tespitten faydalanamaz ise aynı durum takipten önce de mevcuttur;çünkü borçlu ödeme emrini dahi beklemeden menfi tespit davası açabilmektedir.Sonuç olarak ben itiraz etmeyen borçlunun menfi tespit davası açabileceğini düşünüyorum.
Saygılarımla.
Old 28-11-2016, 00:11   #4
Av.ERSAN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mustafa Coşgun
Merhaba Sayın Meslektaşım,

1.Ödeme emrine karşı yapılan itirazda itiraz sebepleri ile bağlılık itirazın kaldırılmasında bağlayıcı iken genel mahkemelerde görülen itirazın iptali davası bakımından bağlayıcı değildir. Menfi tespit davası da tıpkı itirazın iptali gibi genel mahkemelerde görülmekte olduğundan itiraz sebeplerinin bağlayıcı olmadığını ve hatta itiraz edilmemiş dahi olsa bu davanın açılmasında hukuki yarar olduğu kanaatindeyim.

2. Takipten sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması mümkün değildir. Dosya borcunun tamamı kapatıldıktan sonra %15 teminat karşılığında ancak icra veznesindeki paranın alacaklıya geçmesine engel olunur.Burada icranın eski hale iadesinin söz konusu olmadığı kanaatindeyim; zira icranın iadesi ilamlı icralar bakımından mümkündür.

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
ESAS NO: 2011/19-622
KARAR NO: 2012/9
KARAR TARİHİ: 18.01.2012

"...Bir davanın korunmaya değer, güncel hukuksal yarar bulunmaması nedeniyle reddedilebilmesi için, borçluyu tehdit edebilecek tehlike ve savsaklamalara karşı onu koruma gereksinmesinin olmaması gerekir.

Borçlunun, hakkında henüz icra takibi başlamadan önce de yapılabilecek olası bir takibi düşünerek, kendisini bir borçla tehdit eden kimseye karşı için dahi menfi tespit davası açabileceği kabul edilmişken, hakkında yürümekte olan bir icra takibi olan borçlunun bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğunda hiç kuşku olmadığı gibi, böyle bir davayı açmasına da hiçbir hukuki engel bulunmamaktadır.

Alacaklının elinde İİK'nun 68 inci maddesinde sayılan belgeler bulunmaması, borçlu hakkında başlattığı icra takibine, borçlunun itiraz etmek suretiyle takibi durdurması da borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını kabule yeterli olmayıp, bu halde dahi borçlu borç tehdidi altında olup, bu nedenle de menfi tespit davası açmakta hukuki yararı vardır.

Kaldı ki, davacı/borçlunun borçlu olmadığını ileri sürerek ilamsız icra takibine itiraz etmesi, ancak takibin durmasını sağlamakta olup, icra takibini ortadan kaldırmamaktadır. Takibin iptali ise eldeki davanın açılmasından sonra gerçekleşen bir sonuçtur. Bu nedenle, davacının, takibe konu icra dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespiti davası açmakta hukuki yararı vardır."

3. Zamanaşımının söz konusu olduğu bir alacak için takipten önce menfi tespit davası açılması mümkünken niçin takip kesinleştikten sonra açılamasın.Takip borçlusu ilk durumda itiraz ile takibi durdurabilir iken takip kesinleştikten sonra bu hakkından da yoksundur. Eğer mahkemenin gerekçesi zaten ödeme emrine itiraz edilerek durdurulması mümkün iken bunu yapmadığı için menfi tespitten faydalanamaz ise aynı durum takipten önce de mevcuttur;çünkü borçlu ödeme emrini dahi beklemeden menfi tespit davası açabilmektedir.Sonuç olarak ben itiraz etmeyen borçlunun menfi tespit davası açabileceğini düşünüyorum.
Saygılarımla.
Buradaki kilit CÜMLE 'zamanaşımını uğramış borç ve ödeme emrine itiraz edilmemesi ' elbette ki borcun olmadığı durumlarda menfi tespit davası açılabilir .Ancak burada durum farklı .
Old 28-11-2016, 10:35   #5
Av.Gemici

 
Varsayılan

Merhaba,

Menfi tespit davasında, takibe konu borcun olmadığının tespiti istenmekte olup, borç ilişkisinin hiç kurulmadığı ya da sona erdiği, ifa edildiğinin vs. hususların ileri sürülmesi ve ispatı gerekmektedir.
Ancak mevcut bir borç ilişkisinin varlığı halinde, zamanaşımı define dayanarak menfi tespit davası açmak ya da açılan menfi tespit davasında zamanaşımı defini ileri sürmek mümkün değildir. Çünkü menfi tespit davasında bir borcun olmadığının veya sona erdiğinin ispatı gerekmektedir. Ancak zamanaşımı definin kullanılabilmesi için mevcut bir borç ilişkisinin olması ve kanunda öngörülen zaman geçtiği için ödememe hakkının kullanılması söz konusudur. Bu hususta yargıtay kararları mevcut olup şuan bulamadığım için paylaşamıyorum.
Dolayısıyla karşılaşmış olduğunuz menfi tespit davasında, zamanaşımı sebebiyle davanın kabulü ile karşılaşacağınızı düşünmüyorum.
Old 28-11-2016, 22:52   #6
Av.MustafaCOŞKUN

 
Varsayılan

Alıntı:
Merhaba,

Menfi tespit davasında, takibe konu borcun olmadığının tespiti istenmekte olup, borç ilişkisinin hiç kurulmadığı ya da sona erdiği, ifa edildiğinin vs. hususların ileri sürülmesi ve ispatı gerekmektedir.
Ancak mevcut bir borç ilişkisinin varlığı halinde, zamanaşımı define dayanarak menfi tespit davası açmak ya da açılan menfi tespit davasında zamanaşımı defini ileri sürmek mümkün değildir. Çünkü menfi tespit davasında bir borcun olmadığının veya sona erdiğinin ispatı gerekmektedir. Ancak zamanaşımı definin kullanılabilmesi için mevcut bir borç ilişkisinin olması ve kanunda öngörülen zaman geçtiği için ödememe hakkının kullanılması söz konusudur. Bu hususta yargıtay kararları mevcut olup şuan bulamadığım için paylaşamıyorum.
Dolayısıyla karşılaşmış olduğunuz menfi tespit davasında, zamanaşımı sebebiyle davanın kabulü ile karşılaşacağınızı düşünmüyorum.


Sayın Meslektaşım,

Yargıtayın görüşü söylediğiniz yönde olabilir.Buna ilişkin bir itirazım yok; ama hukuk mantığım bana icra takibinin taraflar arasındaki maddi ilişkiyi tespit edecek nitelikte olmadığından ötürü itiraz yoluyla ileri sürülmeyen zamanaşımının menfi tespit davasında ileri sürülebileceğini söylüyor. Lafzi olarak yorumlandığında İİK 72'e dayanarak açılamadığını kabul etsek dahi HMK 106'ya dayanarak da mı açılamaz?
Old 02-12-2016, 08:06   #7
Av.Gemici

 
Varsayılan

HMK. 106/1. maddede açıkça belirtildiği üzere "mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının yada yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirtilmesi talep edilebilir".

Sizin olayınızda, bir hakkın yada hukuki ilişkinin yokluğunun tespitini talep etmektesiniz. Ama zamanaşımı definin ileri sürülebilmesi için bir hukuki ilişkinin var olması gerekmektedir.
Dolayısıyla hem bir hakkın yada hukuki ilişkinin yokluğunun tespitini talep edip, hemde hukuki ilişkinin var olduğunda kullanabileceğiniz zamanaşımı defini kullanmanız kendi içinde de çelişki oluşturmaktadır.

Benim şahsi kanaatim bu yönde olmakla, siz yine de dilekçenizde zamanaşımı definizi ileri sürebilirsiniz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Fatura Icra Takibi,borca Ve Yetkiye Itiraz,takibin Durmasi,görevli Icra Dairesine Gönderilmesi,yenileme Emrine Itiraz Edilmemesi hukukcu59 Meslektaşların Soruları 8 07-10-2013 15:37
zamanaşımına uğramış çek - ilamsız takip-itiraz iptali davası serkan atakan Meslektaşların Soruları 9 06-02-2011 23:39
İlamsız icra takibine konu borcun, alacağın temliki yoluyla icra takibine konu borçlu tarafından takas itirazı orhan6591 Meslektaşların Soruları 0 10-01-2011 20:27
İcra takibinde borçlu mal beyanında bulunduğu halde menfi tespit davası açabilir mi? Av. Ersin Aslan Meslektaşların Soruları 7 20-01-2008 01:29
ilamsız icra+ödeme emrine itiraz edilmemesi Av.mdogan Meslektaşların Soruları 3 26-10-2007 15:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04021907 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.