Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra satışındaki KDV oranına itiraz

Yanıt
Old 27-05-2013, 17:34   #1
etez

 
Varsayılan İcra satışındaki KDV oranına itiraz

Merhabalar

İcra satışında %1 KDV alınması gerekirken yanlışlıkla diyelim %18 yazılmıştır. Talep üzerine hata düzeltilmemiş. İcra Hukuk Mahkemesine yapılan başvuru yargı yolunun hatalı olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir.

Bu durumda Vergi Mahkemesine yapılacak başvuruda İcra dan gelen yazıyla vergiyi tahsil eden Vergi Dairesi Başkanlığını mı, yoksa hatalı şekilde vergiyi tespit eden İcra Müdürlüğünü mü yoksa her ikisini demi davalı olarak göstermeliyiz?

Ya da idari yoldan bu yanlışlığı düzeltme şansımız varmıdır?
Old 31-05-2013, 10:35   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın etez,
Alıntı:
Yazan etez
...İcra satışında %1 KDV alınması gerekirken yanlışlıkla diyelim %18 yazılmıştır. Talep üzerine hata düzeltilmemiş. İcra Hukuk Mahkemesine yapılan başvuru yargı yolunun hatalı olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir...

İnceleyiniz:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14645

Saygılar...
Old 31-05-2013, 14:07   #3
fatih gok

 
Varsayılan

benim başımada böyle bir olay gelmişti tamamen insiyatif icra müdüründedeir. kdv %18 üzerinden yatırılır ancak daha sonra icra müdürlüğüne talepte bulunup fazla alınan kdv nin iadesi için icra dosyası üzerinden yazı hazırlanıp vergi dairesine ibraz edildiğinde ödeme yapılıyor. olmaması durumunda memurun red kararını icra hukuka şikayet yoluyla gidilirse sonuç alınır kanatindeyim...
Old 31-05-2013, 15:23   #4
etez

 
Varsayılan

Cevaplar için çok teşekkürler.

Sayın Nevra Hanım, çok araştırdığımı düşünmeme rağmen bu kadar net bir karar bulamamıştım. Demek ki yeterince araştırmamışım.

Sayın Fatih Bey, araştırma yaparken Vergi Dairesine "Özelge" ile başvurularak fazla alınan tutarın 81 No'lu KDV Tebliğine göre iade alınabileceğini öğrendim. Olayımızda vergi mükellefi İcra Müdürlüğü olduğundan onların adına özelgeyi doldurup hazırladım. Maalesef sizinde bahsettiğiniz gibi icra müdürü insiyatif kullanıp imza atabilecekken imza atmaktan çekinmiş, çözüm üretmeyen gerekçelerle imza atmamıştır.

Bunun üzerine Vergi Mahkemesine de başvurduk. Sayın Nevin Hanım'ın paylaştığı karar ışığında temyiz yolunada başvuralım.

Sonucu paylaşacağım.
Old 03-06-2013, 11:25   #5
Av.Şevval

 
Varsayılan

Sayın Etez aynı şekilde hatalı ödenen KDV'nin iadesi talebinde süre sınırı var mıdır?Acaba dava açma süresi mi uygulanır?
Old 03-06-2013, 21:04   #6
sevda mert

 
Varsayılan

Bende aynı sekilde icra hukuk mahkemesinde şikayet davası actım kamu düzenine iliskin oldugundan süre sınırlaması yok.
Old 04-06-2013, 08:02   #7
etez

 
Varsayılan

Sayın sevda mert'in de belirttiği gibi 7 günlük şikayet süresinden sonrada şikayet mümkün ancak vergi mahkemesine başvurulacaksa 30 günlük süreye dikkat edilmeli.

Bu arada ilginç bir durum oldu. Dilekçe Vergi Mahkemesine götürüldüğünde kalem müdürü "siz kendi hesap numaranızıda verin biz sizin hesabınıza iadesini sağlarız, benzer davalar oldu" demiş. Enteresan ama bana böyle olduğu söylendi. Gelişmeleri paylaşmaya devam edeceğim.
Old 04-06-2013, 10:52   #8
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

İcra Müdürlüğü'nün yanlış oran uyguladığını şikayet ile KDV'nin iadesini talep aynı değildir. İade talebinde Vergi Mahkemesi'nin görevli olduğuna dair örnek karar:

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 25.06.2012 T., E: 2012/4594, K: 2012/22112: "Alacaklı banka ... KDV'den muaf olduğunu belirterek ödemek zorunda kaldıkları KDV'nin taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir...
...icra dairesinde ihale
gerçekleştirildikten sonra icra dairesi, KDV'nin tarh ve tahakkuk işlemlerini bu verginin mükellefi sıfatıyla yürütmektedir. İcra dairesinin verginin mükellefi sıfatıyla yaptığı işlemlerden doğan ihtilaflarının çözüm yeri de vergi mahkemesidir.

O halde icra mahkemesince, yargı yolu sebebiyle şikayet dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir..."
Kararın tamamı için:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14684

Saygılar...
Old 04-06-2013, 11:32   #9
sevda mert

 
Varsayılan

nevra öksüz hanımefendiye katılıyorum.Zira benim olayımda ben henüz kdv oranı odenmeden bu konuda tarafımıza bir muhtıra tebliğ edilmeden bu rağmen ihalenin feshi için dava açma süresi geçirildikten sonra biz şikayet davasını açmış idik.Yanlış anlaşılmasını istemem.Kdv ödendikten sonra iadesi hususunda vergi mahkemesinin görevli olduğu hususu doğrudur.Saygılar.
Old 04-06-2013, 13:28   #10
Av.Şevval

 
Varsayılan

vergi usul kanunu md.120 hatalı tahsil edilen verginin 1 yıl içinde iade edilebileceğini düzenlemiş.
Yine 30 günlük süre geçerli midir çünkü müvekkil Kdv'yi ocak ayında ödemiş.
Old 26-09-2013, 18:36   #11
Av.Rıdvan Ergün

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
İcra Müdürlüğü'nün yanlış oran uyguladığını şikayet ile KDV'nin iadesini talep aynı değildir. İade talebinde Vergi Mahkemesi'nin görevli olduğuna dair örnek karar:

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 25.06.2012 T., E: 2012/4594, K: 2012/22112: "Alacaklı banka ... KDV'den muaf olduğunu belirterek ödemek zorunda kaldıkları KDV'nin taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir...
...icra dairesinde ihale
gerçekleştirildikten sonra icra dairesi, KDV'nin tarh ve tahakkuk işlemlerini bu verginin mükellefi sıfatıyla yürütmektedir. İcra dairesinin verginin mükellefi sıfatıyla yaptığı işlemlerden doğan ihtilaflarının çözüm yeri de vergi mahkemesidir.

O halde icra mahkemesince, yargı yolu sebebiyle şikayet dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir..."
Kararın tamamı için:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=14684

Saygılar...
Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanlığından:
ESAS NO : 2012/182
KARAR NO: 2013/321
KARAR TR : 11.03.2013
(Hukuk Bölümü)
ÖZET : İcra Dairesi aracılığı ile ödenen KDV ve damga vergisinin davacı bankaya iadesi istemiyle açılan davanın, ADLİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerektiği hk.
K A R A R
Davacı : Türkiye İş Bankası A.Ş
Vekili : Av. A.E., Av. M.U.
Davalı : Hasımsız (Adli Yargıda)
Gaziosmanpaşa 5. İcra Müdürlüğü (İdari Yargıda)
O L A Y : Davacı banka vekili, dava dilekçesinde, müvekkili bankaya kredi borcunun teminatı olarak ipotek edilmiş olan, İstanbul ili, Gaziosmanpaşa ilçesi, Küçükköy Mahallesi, 11 pafta, 5665 ada, 16985 parsel, 13/678 arsa payı, zemin kat 3 no’lu bağımsız bölüm dükkan vasıflı taşınmazın Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğü’nün 2011/643 Tal. Sayılı dosyalarından 4.7.2011 tarihinde yapılan açık arttırma neticesinde 54.000.00 TL bedelle müvekkili bankaya ipotek alacağına mahsuben ihale edildiğini; müvekkili bankanın bu satışta Katma Değer Vergisinden istisna, Damga Vergisinden de muaf olduğunu, bu nedenle bu vergilerin alınmamasına karar verilmesini talep ettiğini; ancak İş Bankası A.Ş nin özel banka statüsünde bulunduğu nedeniyle taleplerinin reddedildiğini ileri sürerek, Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğünün 2011/643 Tal. sayılı dosyasından verilen 27.7.2011 tarihli memurluk kararının kaldırılmasına ve ihalenin usul yönünden feshine neden olmamak için yatırmak zorunda kaldıkları KDV ve Damga Vergisinin taraflarına ödenmesine karar verilmesi istemiyle adli yargı yerinde şikayet davası açmıştır.
GAZİOSMANPAŞA İCRA HUKUK MAHKEMESİ: 21.9.2011 gün ve E:2011/1035, K:2011/899 sayı ile, icra dairesinde ihale gerçekleştirildikten sonra icra dairesinin, KDV’nin tarh ve tahakkuk işlemlerini bu verginin mükellefi sıfatı ile yürüttürdüğü, icra dairesinin verginin mükellefi sıfatı ile yaptığı işlemlerden doğan ihtilaflarının çözüm yerinin de vergi mahkemeleri olduğu bu nedenlerle açılan davanın yargı yolu nedeniyle reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.
Davacı banka vekili, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.
İSTANBUL 5. VERGİ MAHKEMESİ: 13.1.2012 gün ve E:2012/25, K:2012/54 sayı ile; dava konusu edilen işlemin Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğünün 2011/643 talimat sayılı dosyasından yapılan 4.7.2011 tarihli ihale neticesinde davacıya satışında KDV ve ihale damga pulu bedelinin alınmamasına karar verilmesi istemiyle Gaziosmanpaşa 5. İcra Müdürlüğüne yapılan 27.7.2011 tarihli başvurunun reddine dair işlem olduğu, 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun "İcra Mahkemesi" başlıklı 4. Maddesi ile "Şikayet ve Şartlar" başlıklı 16. Maddesi uyarınca yapılan şikayetin Vergi Mahkemesinin görevine giren vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümler ile bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin bulunmadığı gibi idare mahkemesinin görevine giren iptal veya tam yargı davasına konu bir işlem ile ilk derecede Danıştay’ca çözümlenecek bir işlemde olmadığı, adli yargının konusuna giren bir işlem olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiş, bu karar kesinleşmiştir.
Davacı Banka vekili, oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başvurmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Zehra Ayla PERKTAŞ’ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa AYSAL, Eyüp Sabri BAYDAR, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Metin ULUKANLIGİL’in katılımlarıyla yapılan 11.3.2013 günlü toplantısında:
l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;
Adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari ve adli yargı dosyalarının 15. maddede belirtilen yönteme uygun olarak davacının istemi üzerine son görevsizlik kararını veren mahkemece Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderildiği; Başkanlıkça da Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğü’nün dosyasının temin edildiği ve usule ilişkin işlemlerde herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Gülşen AKAR PEHLİVAN’ın, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Tuncay DÜNDAR’ın davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, davacı bankanın kredi dönüşümüne ilişkin olarak çeşitli icra takiplerinde ihtirazı kayıtla ödenen katma değer vergisi ve damga vergisinin iade edilmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin karar ile ödenmiş olan miktarın faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun, Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar Başlığını taşıyan 17. maddesinin 4.fıkrasının r bendinde,
« (Ek: 30/12/2004-5281/33 md.; Değişik: 28/3/2007-5615/13 md.) Kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimleri.
İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimleri istisna kapsamı dışındadır.
İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır.» hükmüne yer verilmiş,
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun, damga vergisi üzerinden istisna edilen resmi işlemleri kapsayan 2 sayılı tabloya eklenen 35.fıkrasında «5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (12) numaralı bendi kapsamındaki işlemler nedeniyle düzenlenen kağıtlar» denilmiştir.
Öte yandan, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun “Şikayet ve Şartlar” başlıklı 16. maddesinde; “(Değişik madde: 03/07/1940 - 3890/1 md.) Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır.
Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir.”;
“Şikayet üzerine yapılacak muameleler” başlıklı 17. maddesinde “ Şikayet icra mahkemesince, kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir.
Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.”;
“Yargılama usulleri” başlıklı 18. maddesinde “İcra Mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır.
Şu kadar ki, talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği gibi tetkik merciine ifade zaptettirmek suretiyle de olur.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/4 md.) Aksine hüküm bulunmayan hâllerde tetkik mercii, şikâyet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir. Duruşma yapılmayan işlerde tetkik mercii, işin kendisine geldiği tarihten itibaren en geç on gün içinde kararını verir. Duruşmalar, ancak zorunluluk hâlinde ve otuz günü geçmemek üzere ertelenebilir.”;
“Tetkik mercii” başlıklı 4. maddesinde de: “(Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
(Değişik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/1 md.) İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca icra tetkik merciinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra tetkik mercii daireleri numaralandırılır. İcra tetkik merciinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Her icra tetkik mercii hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idarî işlerine bakar.
İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikayet ve itirazların tetkik mercii o mahkemenin hâkimidir.” denilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin alacaklı olduğu kredi borcunun teminatı ipotek edilmiş taşınmazın, Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğünün 2011/643 talimat sayılı dosyasından yapılan 4.7.2011 tarihli ihale neticesinde davacıya satışında KDV ve ihale damga pulu bedelinin alınmamasına karar verilmesi istemiyle Gaziosmanpaşa 5. İcra Müdürlüğü’ne yapılan 27.7.2011 tarihli başvurunun reddine dair işlemin iptali istemiyle davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Kanunun Şümulü” başlıklı 1. maddesinde, bu kanun hükümlerinin ikinci maddede yazılı olanlar dışında, genel bütçeye giren vergi, resim ve harçlar ile il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim ve harçlar hakkında uygulanacağı belirtilmiş, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükmüne yer verilmiş ise de; İcra Müdürlüğü tarafından yürütülen takip sonucu vergi alınması işleminin, kanuna aykırılığı iddiasının şikayet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümleneceği; Mahkemenin incelemeyi, söz konusu icra dosyası üzerinden yaparak, anılan işlemin Kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceği kuşkusuzdur. Adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan, Gaziosmanpaşa İcra Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Gaziosmanpaşa İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21.9.2011 gün ve E:2011/1035, K:2011/899 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 11.3.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Old 26-09-2013, 23:51   #12
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Ergün,

Eklediğiniz Uyuşmazlık Mahkemesi kararı, Sayın Av.Hulusi Metin tarafından, RG'de yayımlandığında sitemize eklenmişti:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=83403

Kararda, bankanın "iade talebine dair" bir gerekçe ve verilen karar olmadığı; bankanın talebinin, sadece icra müdürlüğünün işleminin kaldırılmasına dair şikayet yönünde olduğu değerlendirmesiyle "adli yargı görevlidir" sonucuna ulaşıldığına dikkat etmek gerekir:

Alıntı:
Yazan Rıdvan Ergün
...Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin alacaklı olduğu kredi borcunun teminatı ipotek edilmiş taşınmazın, Gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğünün 2011/643 talimat sayılı dosyasından yapılan 4.7.2011 tarihli ihale neticesinde davacıya satışında KDV ve ihale damga pulu bedelinin alınmamasına karar verilmesi istemiyle Gaziosmanpaşa 5. İcra Müdürlüğü’ne yapılan 27.7.2011 tarihli başvurunun reddine dair işlemin iptali istemiyle davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda; ...İcra Müdürlüğü tarafından yürütülen takip sonucu vergi alınması işleminin, kanuna aykırılığı iddiasının şikayet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümleneceği; Mahkemenin incelemeyi, söz konusu icra dosyası üzerinden yaparak, anılan işlemin Kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceği kuşkusuzdur. Adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği sonucuna varılmıştır.
Biz de damga vergisi alınmaması gerekirken alındığı için icra memurunun muamelesini şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmuştuk:
http://www.turkhukuksitesi.com/showp...8&postcount=14
ve doğru olan da budur. Lakin "iade" talebinin muhatabı icra müdürlüğü olmadığı gibi, bu talebe ilişkin karar verme görevi de icra mahkemesinde değildir...
Old 27-09-2013, 08:27   #13
etez

 
Varsayılan

Son durum hakkında bilgi vermek istedim. Vergi dairesi cevap dilekçesinde tarafımızın dava konusu işlemle ilgili olarak taraf sıfatı olmadığını, taraf sıfatının icra müdürlüğünde olduğunu gerekçe göstererek davanın reddini talep etti.
Old 05-05-2014, 23:48   #14
Av.Mehmet2007

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sevda mert
Bende aynı sekilde icra hukuk mahkemesinde şikayet davası actım kamu düzenine iliskin oldugundan süre sınırlaması yok.
Sevda Hanim; benimde sizin belirttiginiz sekilde bir sikayetim olacak. Muvekkilin icra satisiyla satin aldigi aracta Kdv orani%1 olmasi gerekirken, %18 olarak duzenlenmis ve bu hususu icra mahkemesine sikayet yoluyla goturecegim. Gordugum kadariyla sizinde bu konuda bir calismaniz olmus siz bir sonuc alabildinizmi? Elinizde bu konuya iliskin yargitay karari mevcutmudur? Paylasirsaniz sevinirim.
Old 08-05-2014, 08:05   #15
etez

 
Varsayılan

Son durum Vergi Mahkemesinde davayı kazandık. Davalı Bölge İdare'ye itiraz etti
Old 31-10-2014, 11:46   #16
av.ygeren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan etez
Son durum hakkında bilgi vermek istedim. Vergi dairesi cevap dilekçesinde tarafımızın dava konusu işlemle ilgili olarak taraf sıfatı olmadığını, taraf sıfatının icra müdürlüğünde olduğunu gerekçe göstererek davanın reddini talep etti.

sayın etez bizde aynı konuda dava açtık ve vergi dairesi taraf olmadığımız için davann reddini talep etti. kazandığınız davada izlediğiniz yolu bizimle paylaşırsanız sevinirim. saygılar
Old 02-12-2014, 09:14   #17
etez

 
Varsayılan

Son durum şu şekilde Bölge İdare itirazı reddetti. Vergi dairesi Karar Düzeltmeye gitti o da reddedildi. Dosya postada olduğu öğrenildi. Kesileştikten sonra ödeme için idareye başvurulacak.
Old 04-03-2015, 23:28   #18
offprosecutor

 
Varsayılan

sayın etez, acaba ikili ayırımamı gitmek lazım, yani kdv yi ödemeden yapılan şikayet icra dairesine ve reddi halinde dolayısıyla icra mahkemesine başvuru yapılacak.
kdv ödendikten sonra 30 gün içinde vergi mahkemesinde fazla ödenen kdv nin iadesi için dava açılacak. doğrumudur?
Old 05-03-2015, 09:09   #20
etez

 
Varsayılan

Sayın Av.Nevra Öksüz'ün linkini verdiği kararda da yazdığı gibi KDV oranının düzeltilmesi için önce icra müdürlüğüne başvurup talebin reddi halinde icra mahkemesine başvurulmalıdır.Eğer KDV'yi yatırdıysanız usul vergi mahkemesine gidilmesi ancak KDV'yi yatırmadan icra mahkemsine başvurduysanız fakat KDV'yi de yatırmak durumunda kaldıysanız icra mahkemesinden KDV oranının düzeltilmesi yönünde karar da alırsanız icra müdürlüğüne başvurarak paranın iadesini talep edebilirsiniz. İyiniyetli bir müdür parayı size uğraştırmadan iade etmelidir.

Evet biz paramızı vergi mahkemesi aracılığıyla aldık. Ancak vergi dairesi sağolsun karar düzeltmeye bile gitti o yüzden uzun sürdü.
Old 08-03-2015, 16:12   #21
offprosecutor

 
Varsayılan

Pekı vergı mahkemesıne basvuruda 30 gunluk sure aranıyormu yanı 1 yıl oncekı ıhalede fazla kdv odeyen vatandaş vergı mahkesinden talepte bulunabilirmi
Old 27-08-2015, 16:05   #22
Av. Gamze Akderin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan offprosecutor
Pekı vergı mahkemesıne basvuruda 30 gunluk sure aranıyormu yanı 1 yıl oncekı ıhalede fazla kdv odeyen vatandaş vergı mahkesinden talepte bulunabilirmi

Bu konuda bir adım attınız mı? Bizim de aynı şekilde bir dosyamız mevcut.
Old 26-11-2018, 14:57   #23
Cyclops

 
Varsayılan

KDV ödense de ödenmese de görevli yargı kolu "Adli Yargı" demiş Uyuşmazlık Mahkemesi.

Hukuk Bölümü 2013/1434 E. , 2013/1781 K.
İCRA DOSYASINDAKI BORCA MAHSUBEN SATIŞI YAPILAN MAHCUZ GAYRIMENKULLERIN ALICISI DAVACI BANKADAN, SATIŞ IŞLEMI NEDENIYLE DOĞAN KATMA DEĞER VERGISI VE DAMGA VERGISININ ISTENILMESINE ILIŞKIN İCRA MÜDÜRLÜĞÜ KARARININ IPTALI ILE IHTIRAZI KAYITLA ÖDENEN TUTARIN FAIZIYLE BIRLIKTE IADESI ISTEMIYLE AÇILAN DAVANIN, ADLİ YARGI YERİNDE ÇÖZÜMLENMESI
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN KURULUŞ VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA KANUN (2247) Madde 19

"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Davacı : Türkiye Halk Bankası Biga Şubesi

Vekili : Av. E.M.

Davalı : Biga İcra Dairesi Müdürlüğü

O L A Y : Davacı vekili, müvekkili Banka tarafından Biga İcra Müdürlüğü'nün 2008-2973 Esas sayılı dosyası ile yapılan takip kesinleştiğinden, borçlulara ait Bankalarında ipotekli bulunan; Çanakkale ili Biga İlçesi Sakarya Mahallesinde 192 ada 10 parselde kayıtlı bulunan 1, 2, 3, 4,12,13, 15 nolu işyeri niteliğindeki bağımsız bölüm nolu taşınmazların, Biga İcra Müdürlüğü'nün 2008-2973 Esas sayılı dosyasından satışa çıkarıldığını; 25.06.2009 tarihinde yapılan 2. İhalede; mezkur taşınmazların, alacağa mahsuben müvekkili Bankaya ihale olunduğunu; müvekkili Bankanın bu ihale nedeniyle KDV, Damga Vergisi ve Tellaliye Bedeli ödeme yükümlülüğü bulunmamasına rağmen; İcra Müdürlüğü'nce ihale sonrasında, KDV, Damga Vergisi ve Tellaliye Bedeli alınmasına karar verildiğini ve müvekkili bankadan, muaf olmalarına karşın icra müdürlüğünün, muafiyete ilişkin taleplerini reddederek KDV, damga ve tellaliye alınmasına karar verdiğini ifade ederek; İcra Müdürlüğü’nün kararını şikayet konusu yapmıştır.

Biga İcra Hukuk Mahkemesi; E:2009/125, K:2010/63 sayı ile davanın reddine karar vermiş; kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12.Hukuk Dairesi; E:2010/28582, K:2011/8795 K sayı ile, İcra Müdürlüğünce, KDV ve damga vergisinin tarh ve tahakkuk işlemlerinin, anılan vergilerin mükellefi sıfatı ile yapılmakta olduğu, bu işlemlerden doğan ihtilafların çözüm yerinin de vergi mahkemeleri olduğu gerekçesiyle anılan Mahkeme kararını bozmuş; tellaliye harcına yönelik temyiz itirazı ise, uyuşmazlık konusu değerin 4.110,00 TL'yi geçmediği anlaşıldığından, tellaliye harcı yönünden mahkeme kararının temyiz kabiliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, davacının talebini reddetmiştir.

Biga İcra Hukuk Mahkemesi davayı Yargıtay bozma ilamı neticesinde tekrar incelemeye almıştır.

BİGA İCRA HUKUK MAHKEMESİ:28.11.2012 gün ve E:2012/94, K:2012/108 sayı ile, davacı vekilinin, 09/07/2009 havale tarihli dilekçesinde özetle; Biga İcra Müdürlüğünün 2009/2973 esas sayılı dosyasında verilen KDV, tellaliye damga vergisi ve tapu satım haremi müvekkil bankadan alınmasına dair kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava ettiği; Biga İcra Müdürlüğünün 2009/2973 esas sayılı dosyası getirtilip incelendiği, İİK 16. maddesine göre, icra İflas dairelerinin yaptığı muameler ile ilgili şikayet ve muamelelerin, öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün İçinde yapılacağı, buna göre hak düşürücü bir süre olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş olduğu; 2009/125 esas, 2010/63 karar sayılı dosyalarının, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/28582 esas 2011/8795 karar saydı ilamı ile İİK. 366 ve HMUK'nun 428.maddeleri uyarınca bozulmasına, tellaliye harcı yönünden temyiz dilekçesinin de reddî kararı verilmiş olduğundan dosyalarının, 2012/94 esas sayısı ile yeniden esas aldığı; yapılan açık yargılama sonucunda taraf beyanları, incelenen dosyaya ait belgeler ve Yargıtay ilamı dikkate alındığında, icra müdürlüğünce KDV ve damga vergisinin tarh ve tahakkuk işlemleri vergi mükellefi sıfatıyla yapıldığından, bu işlemlerden doğan itilafın çözüm yerinin de vergi mahkemeleri olduğundan mahkemelerinin görevsizliğine, davacının tellaliye harcına yönelik isteminin ise red edilmekle kesinleştiğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerektiği belirtilerek; icra müdürlüğünce KDV ve damga vergisinin tarh ve taahhuk işlemleri vergi mükellefi sıfatıyla yapıldığından, bu işlemlerden doğan itilafın çözüm yerinin de vergi mahkemeleri olduğundan, mahkemelerinin GÖREVSİZLİĞİNE, davacının tellaliye harcına yönelik isteminin ise red edilmekle ve Yargıtay ilamıyla da bu istemin miktar itibariyle temyiz sınırının altında kaldığından red edilmekle kesinleştiğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş; temyiz edilmesi üzerine bu karar Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 15.2.2013 gün ve E:2013/354, K:2013/4462 sayılı kararıyla onanmış, karar düzeltme istemi de aynı Dairenin 14.5.2013 gün ve E:2013/12009, K:2013/18558 sayılı kararıyla reddedilmiş ve mahkeme kararı kesinleşmiştir.

Davacı vekili bu kez, KDV, Damga Vergisi harcının, müvekkili Bankadan alınmaması gerektiğinden bahisle; Biga İcra Müdürlüğü’nün 2008-2973 Esas sayılı dosyasında KDV, damga vergisi harcının müvekkili bankadan alınmasına yönelik kararın iptaline ve ihtirazi kayıtla yatırılan KDV ve damga vergisinin faiziyle birlikte taraflarına iadesine karar verilmesi istemi ile idari yargı yerinde dava açmıştır.

EDİRNE VERGİ MAHKEMESİ:6.9.2013 gün ve E:2013/823 sayı ile, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun, "Sosyal ve Askeri Amaçlı İstisnalarla Diğer İstisnalar" başlığını taşıyan 17. maddesinin 4.fıkrasının (r) bendinde; "Kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve teslimlerinin istisna kapsamındadır. İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimleri istisna kapsamı dışındadır. İstisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, teslimin yapıldığı hesap dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınır." hükmüne ve 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun eki damga vergisi üzerinden istisna edilen resmi işlemleri kapsayan (2) sayılı tablosuna "IV- Ticari ve Medeni İşlerle ilgili Kağıtlar" bölümüne eklenen 35.fıkrasında "5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 8'nci maddesinin birinci fıkrasının (12) numaralı bendi kapsamındaki işlemler nedeniyle düzenlenen kağıtların" istisna kapsamında olduğu düzenlemesine yer verilmiş bulunulduğu; öte yandan, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun “Şikayet ve Şartlar” başlıklı 16. maddesinde; "Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir.” kuralına, “Şikayet üzerine yapılacak muameleler” başlıklı 17. maddesinde; “Şikayet icra mahkemesince, kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir. Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.” kuralına, “Yargılama usulleri” başlıklı 18. maddesinde; “İcra Mahkemesine arzedilen hususlar ivedi işlerden sayılır ve bu işlerde basit yargılama usulü uygulanır. Şu kadar ki, talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği gibi tetkik merciine ifade zaptettirmek suretiyle de olur. Aksine hüküm bulunmayan hâllerde tetkik mercii, şikâyet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir. Duruşma yapılmayan işlerde tetkik mercii, işin kendisine geldiği tarihten itibaren en geç on gün içinde kararını verir. Duruşmalar, ancak zorunluluk hâlinde ve otuz günü geçmemek üzere ertelenebilir.” kuralına ve “Tetkik Mercii” başlıklı 4. maddesinde ise; “İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca icra tetkik merciinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra tetkik mercii daireleri numaralandırılır. İcra tetkik merciinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Her icra tetkik mercii hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idari işlerine bakar. İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikayet ve itirazların tetkik mercii o mahkemenin hâkimidir.” kuralına yer verilmiş olduğu; olayda, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Kanunun Şümulü” başlıklı 1. maddesinde, bu kanun hükümlerinin ikinci maddede yazılı olanlar dışında, genel bütçeye giren vergi, resim ve harçlar ile il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim ve harçlar hakkında uygulanacağı belirtilmiş, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükmüne yer verilmiş ise de; İcra Müdürlüğü tarafından yürütülen takip sonucu davacıdan vergi alınması işleminin, kanuna aykırılığı iddiasının şikayet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümleneceği; Mahkemenin incelemeyi, söz konusu icra dosyası üzerinden yaparak, anılan işlemin Kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceğinin anlaşıldığı; bu durumda, Uyuşmazlık Mahkemesinin 11.03.2013 tarih ve E:2012/182;K:2013/321 sayılı kararında da belirtildiği üzere, adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle; 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun 19. maddesi uyarınca, Biga İcra Hukuk Mahkemesi'nde bulunan dava dosyasının da temin edilmek suretiyle görevli yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesine ve dosyanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesince bu konuda karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü’nün, Serdar ÖZGÜLDÜR’ün Başkanlığında, Üyeler: Eyüp Sabri BAYDAR, Ali ÇOLAK, Sıddık YILDIZ, Nurdane TOPUZ, Ayhan AKARSU ve Mehmet AKBULUT’un katılımlarıyla yapılan 30.12.2013 günlü toplantısında;

l-İLK İNCELEME: Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa’nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre, Vergi Mahkemesi’nce anılan Yasa’nın 19. maddesinde öngörülen usul ve yönteme uygun biçimde başvuruda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığından, her iki yargı yerinde ortak işlem olan Biga İcra Müdürlüğü’nün 2008/2973 esas sayılı dosyası üzerinden gerçekleştirilen takip sırasında yapılan satış işlemine, damga vergisi ve katma değer vergisi uygulanması şeklindeki işlemin iptali yönünden oluşan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.

II-ESASIN İNCELENMESİ: Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK’in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mehmet BAYHAN ile Danıştay Savcısı Mehmet Ali GÜMÜŞ’ün davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:

Dava; icra dosyasındaki borca mahsuben satışı yapılan mahcuz gayrimenkullerin alıcısı davacı bankadan, satış işlemi nedeniyle doğan katma değer vergisi ve damga vergisinin istenilmesine ilişkin İcra Müdürlüğü kararının iptali ile ihtirazı kayıtla ödenen tutarın faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılmıştır.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun “Şikayet ve Şartlar” başlıklı 16. maddesinde; “Kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman şikayet olunabilir.” hükmü yer almaktadır.

“Aynı kanunun şikayet üzerine yapılacak muameleler” başlıklı 17. maddesinde “Şikayet tetkik merciince, kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir. Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.” hükmü yer almaktadır.

Aynı kanunun “Tetkik mercii” başlıklı 4. maddesinde de: “İcra ve iflâs dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikâyetlerle itirazların incelenmesi icra tetkik mercii hâkimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hâkim tarafından yapılır. İş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca icra tetkik merciinin birden fazla dairesi kurulabilir. Bu durumda icra tetkik mercii daireleri numaralandırılır. İcra tetkik merciinin birden fazla dairesi bulunan yerlerde iş dağılımı ve buna ilişkin esaslar, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir. Her icra tetkik mercii hâkimi, kendisine Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflâs dairelerinin muamelelerine yönelik şikâyetleri ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idarî işlerine bakar. İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikayet ve itirazların tetkik mercii o mahkemenin hâkimidir.” denilmiştir.

Olayda, Biga İcra Müdürlüğü'nün E:2009/2973 sayılı icra dosyasında, borca mahsuben aldığı mahcuz gayrimenkullerin satışı nedeniyle doğan katma değer vergisi ve damga vergisinin istenilmesi üzerine; davacı banka tarafından, İcra Müdürlüğü kararının iptali ile ihtirazı kayıtla ödenen tutarın faiziyle birlikte iadesi istemiyle Biga İcra Dairesi Müdürlüğüne karşı dava açıldığı anlaşılmaktadır.

2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun "Vergi Mahkemelerinin Görevleri" başlıklı 6. maddesinde, Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalarla, bu konularla ilgili olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları ve diğer kanunlarla verilen işleri çözümleyeceği hükmüne yer verilmiştir.

Hal böyle iken, İcra Müdürlüğü tarafından yürütülen takibe ilişkin olarak yapılan ihale sonucunda alınan taşınmaza ilişkin; icra müdürlüğünce, davacı bankanın KDV ve Damga Vergisi ödemesi gerektiği yolundaki kararın, kanuna aykırılığı iddiasının şikayet yolu ile İcra Mahkemesinde çözümleneceği, mahkemenin incelemeyi, söz konusu icra dosyası üzerinde yaparak, anılan işlemin kanuna uygun olup olmadığı hususunda karar vereceği kuşkusuzdur. Adli yargılamanın bir parçasını oluşturan bu uyuşmazlığın, İcra Müdürlüğünün tesis ettiği bir işlemden kaynaklandığı gözetildiğinde, bu işlemin yasaya uygun olup olmadığının adli yargı yerince çözümlenmesinin gerektiği sonucuna varılmıştır.

Belirtilen nedenlerle, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yeri görevli olduğundan, Edirne Vergi Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Biga İcra Hukuk Mahkemesi’nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.

SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Edirne Vergi Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile Biga İcra Hukuk Mahkemesi’nin 28.11.2012 gün ve E:2012/94, K:2012/108 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 30.12.2013 gününde OY BİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Old 26-11-2018, 15:07   #24
Cyclops

 
Varsayılan

Konuyla ilgili yargıtay'ın görüşü de satış ilanının kesinleşmesine müteakip şikayetin yapılacağı makama ( icra hukuk-sulh hukuk..) 7 gün içinde iik 16 kapsamında şikayetin yapılması. Aksi takdirde süre yönünden ret söz konusu. Görüşte aksi takdirde herkes için kesinleşen satış ilanının artık değiştirilemeyeceğinden bahsedilmiş.

Ancak şahsen Yargıtayın bu görüşünün, cari vergi mevzuatına aykırı bir görüş olduğunu düşünüyorum. Çünkü verginin doğduğu an satış ilanının kesinleştiği an değil satışın kesinleştiği andır.KDV Kanununun 10/a maddesine göre; mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması anında yani satışın yapıldığı tarihte vergiyi doğuran olay meydana gelmektedir. Müzayede mahallerindeki satış işlemlerinde satış işlemi Borçlar Kanununun 225 ve 231. İcra İflas Kanunun 134. maddelerinde açıklandığı üzere, ihalenin yapılması ile tamamlanmış olur ve hukuki sonuç doğurur.
Old 13-01-2021, 10:01   #25
gülnihal çevik

 
Varsayılan

İcra Hukuk ta KDV oranının hatalı belirlenmesi ve ihtirazi kayıtla ödenen verginin iadesi şikayet davasında davalı olarak kimi göstereceğim.

Dosyada 3. kişi ihale alıcısıyız. Davalı, icra dosyası alacaklısı mı borçlusu mu kim olacak, bilemedim.

Cevaplar için cok teşekkür ederim.
Old 13-01-2021, 10:17   #26
etez

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gülnihal çevik
İcra Hukuk ta KDV oranının hatalı belirlenmesi ve ihtirazi kayıtla ödenen verginin iadesi şikayet davasında davalı olarak kimi göstereceğim.

Dosyada 3. kişi ihale alıcısıyız. Davalı, icra dosyası alacaklısı mı borçlusu mu kim olacak, bilemedim.

Cevaplar için cok teşekkür ederim.

Vergi mahkemesine başvuracaksanız vergi dairesi.

Ancak Uyuşmazlık Mahkemesinin 2017/602E., 2019/247K. 25.03.2019 Tarihli kararını da incelemenizi tavsiye ederim.
Old 13-01-2021, 11:14   #28
Cyclops

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gülnihal çevik
İcra Hukuk ta KDV oranının hatalı belirlenmesi ve ihtirazi kayıtla ödenen verginin iadesi şikayet davasında davalı olarak kimi göstereceğim.

Dosyada 3. kişi ihale alıcısıyız. Davalı, icra dosyası alacaklısı mı borçlusu mu kim olacak, bilemedim.

Cevaplar için cok teşekkür ederim.

1-) Görevli yargı yerinin İcra Hukuk Mahkemesi olduğunu, nitekim sayın “etez”in gösterdiği uyuşmazlık mahkemesi kararının olumlu yetki uyuşmazlığına ilişkin olduğu ve zımnen görevli yargı yerinin Adli Yargı olarak gösterildiğini,
2-) İcra hukukunda şikayet kurumu teknik anlamda bir dava sayılmadığından hasmın hatalı gösterilmesinde dahi mahkemenin re’sen ilgili hasımı davaya dahil edeceği, şikayet konusunun icra memur muamelesi olduğu bu sebeple yasal hasmın ilgili icra dairesi Müdürlüğü olarak gösterilmesi gerektiğini, ilgili kişiler olarak alacaklı ve borçlunun da gösterilebileceğini
düşünmekteyim.

Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
davalı işverence meslekte kazanma gücü kayıp oranına itiraz usulü limpid Meslektaşların Soruları 5 28-10-2014 18:17
bono keşidecisi imzaya itiraz ettiği takdirde İcra Mahkemesinde dava sürerken İcra Müdürlüğü'nde takipten vazgeçilebilir mi Şimal Yıldızı Meslektaşların Soruları 1 25-01-2012 01:31
Davalı şerhinin taşınmaz satışındaki etkisi+tebligat hukukcu1985 Meslektaşların Soruları 4 27-09-2011 13:54
maluliyet oranına itiraz iözkurt Meslektaşların Soruları 5 16-07-2010 14:11
Kesin hükme rağmen icra aşamasında faiz oranına itiraz AVUKAT AYŞE Meslektaşların Soruları 2 01-04-2009 17:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07609797 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.