Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

yargıtay kararı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-11-2018, 14:19   #1
SINIRSIZ

 
Varsayılan yargıtay kararı

Merhabalar...Yargıtay 8.Hukuk Dairesi - 2017/369 Karar sayılı ilamına ulaşamadım..Elinde olan meslektaşım varsa paylaşabilirse sevinirim. İyi Çalışmalar dilerim.
Old 21-11-2018, 07:48   #2
Av. Alper

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan SINIRSIZ
Merhabalar...Yargıtay 8.Hukuk Dairesi - 2017/369 Karar sayılı ilamına ulaşamadım..Elinde olan meslektaşım varsa paylaşabilirse sevinirim. İyi Çalışmalar dilerim.

Sayın meslektaşım, kararı khyk.kazancihukuk.com'dan aldım. Aşağıda paylaşıyorum;


YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ KARARI

Y8HD, Esas: 2015/7405, Karar: 2017/369, Tarih : 17.01.2017

Özet: (KATKI PAYI VE KATILMA ALACAĞI)
Dava, müvekkilinin astsubay olarak görev yaptığını, davalının ise ev hanımı olup hiç çalışmadığını, evlilik birliği içinde bedeli davacı tarafından ödenerek satın alınıp davalı adına kaydedilen bir adet mesken, bir adet büro ve banka hesabındaki paralar bulunduğunu belirterek mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle katkı payı, katılma alacağı ve değer artış payının faiziyle birlikte tahsiline ilişkindir.

İlgili Mevzuat: İİK 366, TBK 285

YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ KARARI
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

Davacı ... vekili, müvekkilinin astsubay olarak görev yaptığını, davalının ise ev hanımı olup hiç çalışmadığını, evlilik birliği içinde bedeli davacı tarafından ödenerek satın alınıp davalı adına kaydedilen bir adet mesken, bir adet büro ve banka hesabındaki paralar bulunduğunu belirterek mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak suretiyle katkı payı, katılma alacağı ve değer artış payının faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş olup; harca esas değer 5.000,00 TL olarak bildirilmiştir. 18.03.2014 tarihli açıklama dilekçesi ile, ev yönünden 500,00 TL, büro yönünden 3.000,00 TL, ... para yönünden 750,00 TL, Bankasyadaki para yönünden 750,00 TL olmak üzere talep miktarlarını açıklamış; 17.02.2015 tarihli usulüne uygun harcını yatırdıkları ıslah dilekçesi ile de ev yönünden 60.500,00 TL, büro yönünden 17.000,00 TL olarak talep miktarını arttırmışlardır.

Davalı ... vekili, davaya konu evin düğünde takılan ziynetlerin bozdurulması ve davalının babasının maddi yardımıyla satın alındığını, büronun davalının babası tarafından kızına devredildiğini ve büronun satılarak parası ile davaya konu evin tadilatı, müşterek çocukların zaruri giderleri ve eğitim masraflarının harcandığını, davacının malvarlığının edinilmesinde hiçbir katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile mesken yönünden 60.500,00 TL`sı katkı payı alacağı, büro yönünden 17.000,00 TL katılma alacağı, banka hesaplarına yönelik 47,47 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-Davalı vekilinin büroya yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Bağış, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 285 vd maddelerinde düzenlenmiştir. 285. Maddesine göre bağış (hibe), bağışlayanın sağlararası sonuç doğurmak üzere, malvarlığından bağışlanana karşılıksız olarak kazandırma yapması olarak tanımlanmıştır. Öğretide ise, bağışlayanın bir karşılık almaksızın, bağışlayanın malvarlığında bir artış sağlamak zenginleştirmek amacıyla malvarlığından belirli değerleri ona vermesi olarak tarif edilmiştir. (Aydoğdu, Murat/Kahveci Nalan: Türk Borçlar Hukuku Özel İlişkileri, İzmir 2013, s. 344, Yavuz, Cevdet: Türk Borçlar Hukuku Özel hükümler, 6. B., İstanbul 2002, s. 222).

Her somut olayın özelliklerine göre, bağış iradesi açıkca ortaya konabileceği gibi gizli (örtülü) şekilde de yapılabilir. Bu nedenledir ki, bir kısım kazandırmalar, bağışa benzese de kazandırmanın salt bağışlama amacıyla yapılmaması nedeniyle bağışlama olarak nitelendirmez. Devredene ağır yükümlülük getiren kazandırmanın bağış olarak nitelendirmesi için, bağış amacını taşıyan davranış ve iradenin duraksamaya yer vermeyecek şekilde olması gerekir.

Yargıtayın ve Dairenin yerleşmiş uygulamalarına göre, eşlerden birinin anne veya babalarından gelen mallar söz konusu olduğunda; satış gösterilse dahi, mal bağış olarak değerlendirilmektedir. Bu tasarrufi işlem, hayatın olağan akışına göre fiili karine olarak bağış kabul edilmektedir. Bu karinenin aksini, yani parasını vererek gerçek anlamda satın alındığını iddia eden eş iddiasını ispatlamakla yükümlüdür. Kabul edilen bu fiili karine, ispat yükümlülüğü altındaki tarafı değiştirmektedir. Anne yada babadan gelen mala ilişkin tasarrufun bağış değilde gerçek anlamda satış olduğunu iddia eden eş, başta satış bedelinin ödendiğine ilişkin ödeme kayıtları olmak üzere iddiasını güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlamalıdır.

Somut uyuşmazlığa gelince; taraflar, 16.05.1995 tarihinde evlenmiş, 17.09.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 20.02.2014 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Tasfiyeye konu 7 nolu büro niteliğindeki taşınmaz tapuda davalının babası dava dışı ...adına kayıtlı iken evlilik birliği içinde 03.09.2007 tarihinde satış yolu ile davalı adına tescil edilmiş, 03.08.2012 tarihinde ise satış yolu ile dava dışı üçüncü bir şahsa tapuda devredilmiştir.

Mahkemece, büro davalının edinilmiş malı olarak kabul edilip davacı lehine alacağa hükmedilmiş ise de gerekçe dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Babasından davalıya yapılan bu devrin yukarıda açıklanan ilkelerden anlaşılacağı üzere bağış olarak kabulü gerekir. Bu fiili karinenin aksini ispat yükü davacı taraftadır. Davacı taraf her ne kadar parası ödenerek büronun davalının babasından satın alındığını iddia etmiş ise de satış işleminin gerçek olduğunun dosya kapsamından ispatlanamadığı anlaşılmaktadır.

Mahkemece, büro niteliğindeki taşınmaz yönünden bağış suretiyle edinilmesi nedeniyle davalının kişisel malı olduğu ve tasfiyeye dahil edilemeyeceği gözetilmeden davacı tarafın alacak talebinin kabulu ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK`nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, taraflarca İİK`nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde iadesine 17.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sizce İcra Müdürü Mahkeme Kararı ile Yargıtay Kararı Arasında Çelişki Var Gerekçesiyle Yargıtay Kararını Uygulamayabilir mi? denipre Meslektaşların Soruları 3 30-01-2013 15:27
İpotekli Taşınmazın satışı sonrası mahkemeden konulan tedbir kararı geçerli mi? Yargıtay kararı? zlm Meslektaşların Soruları 3 19-04-2012 18:27
İpotekli Taşınmazın satışı sonrası mahkemeden konulan tedbir kararı geçerli mi? Yargıtay kararı? zlm Meslektaşların Soruları 2 11-02-2012 21:40
yargıtay kararı arıyorum yargıtay 10.ceza dairesi müebbet Meslektaşların Soruları 4 16-12-2010 14:00
yargıtay kararı 5237 SY TCK 136.maddesi ile igili yargıtay kararı ? zlm Meslektaşların Soruları 1 30-03-2010 12:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04464889 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.