Belirsiz alacak davası mı? Kısmi dava mı?

Dava dilekçesinin metin kısımında "belirsiz alacak davası" olduğu belirtilmiş, sonuç kısmında "belirsiz alacak" ibaresine yer verilmeden fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu ifade edilmiştir. Bu dava "belirsiz alacak davası" mı, yoksa kısmi dava mıdır?

Açıkça davanın belirsiz alacak davası şeklinde açıldığı yazıldıysa fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutuyoruz demek davanın niteliğini değiştirmez.Dava belirsiz alacak davası olarak görülür

Sayın Meslektaşım,

Hakim, HMK 33 gereği hukuku resen uygular. Bir başka ifadeyle tarafların hukuki nitelendirmeleri ile bağlı değildir.

Benim görüşüm dava dilekçesinin içeriğinden ve talep kısmından belirsiz alacak ya da kısmi dava açıldığı açıkça anlaşılabiliyorsa davacının hukuki nitelendirmesinin önemli olmadığı yönünde.

Yani dilekçenin talep kısmında mevcut koşullar bakımından dava değerinin hesaplanmasının mümkün olmaması ya da davacıdan beklenemeyeceği sebebiyle fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutarak şeklinde bir ifade varsa belirsiz alacak davası olarak kabulü gerekir.

Dilekçe içeriğinde belirsiz alacak davasını düzenleyen madde metnine atıf var ; ancak talep kısmında sadece fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutarak deniyorsa bu bir çelişkidir diye düşünüyorum.Talep sonucu açık olmadığı için HMK 119/2 söz konusu olur.

Saygılarımla.

HGK. 2.3.2016 tarih ve 2014/15-439-2016/207 sayılı kararı ile; her ne kadar dava dilekçesinde belirsiz alacak davası açıldığı belirtilmiş ise de, dilekçenin sonuç bölümünde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu belirtilerek açılan davanın kısmi dava olduğu kabul edilmesi gerektiğine …karar verilmiştir.

Alıntı: Yazan Av.Dursun KARACA HGK. 2.3.2016 tarih ve 2014/15-439-2016/207 sayılı kararı ile; her ne kadar dava dilekçesinde belirsiz alacak davası açıldığı belirtilmiş ise de, dilekçenin sonuç bölümünde fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğu belirtilerek açılan davanın kısmi dava olduğu kabul edilmesi gerektiğine …karar verilmiştir.

Meslektaşım Merhaba,

Davacı dilekçesinde belirsiz alacak davası açtığını ifade etse de talep kısmındaki ifadeler davanın kısmi dava olarak açıldığını açıkça ortaya koymaktadır.

Yukarıdaki Karara Konu Dava Dilekçesinin Talep Kısmı :

"...fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydı ile taraflar arasında imzalanan 11.05.2010 tarihli sözleşmeye göre 6 numaralı hak edişten kalan ve halen ödenmeyen 87.894,49.-TL nin şimdilik 80.000,00.-TL si, gerekli tüm koşullar müvekkili tarafından yerine getirildiğinden sözleşmenin 26.3. maddesine göre emanette bulunan 115.515,14.-TL den şimdilik 80.000,00.-TL, nefaset kesintisi düşüldükten sonra geçici kabul tutanağına göre kalan 227.463,45.-TL den 150.000,00.-TL olmak üzere toplam 310.000,00.-TL nin geçici kabul tarihi olan 11.02.2011 tarihini izleyen 30. günü takip eden 14.03.2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir."

Ben alttaki yanıtımda koyu taralı olarak sunduğum kısımla tam olarak bu durumu ifade etmeye çalıştım. Davacı davasını belirsiz alacak davası olarak nitelendirmiş ama talep kısmındaki koyu ifadelerden kısmi dava olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu sebeple hakim davacının hukuki nitelendirmesi ile bağlı olmaksızın davanın kısmi dava olarak açıldığını kabul etmiş.

Davacı dilekçesinde "515,14.-TL den şimdilik 80.000,00.-TL", "87.894,49.-TL nin şimdilik 80.000,00.-TL si", "227.463,45.-TL den 150.000,00.-TL" şeklinde belirtmeyip SADECE FAZLAYA İLİŞKİN HAKLARINI SAKLI TUTTUĞUNU beyan etseydi HMK119/2 uygulama alanı bulurdu diye düşünüyorum.

Alıntı: Sayın Meslektaşım, Hakim, HMK 33 gereği hukuku resen uygular. Bir başka ifadeyle tarafların hukuki nitelendirmeleri ile bağlı değildir. Benim görüşüm dava dilekçesinin içeriğinden ve talep kısmından belirsiz alacak ya da kısmi dava açıldığı açıkça anlaşılabiliyorsa davacının hukuki nitelendirmesinin önemli olmadığı yönünde. Yani dilekçenin talep kısmında mevcut koşullar bakımından dava değerinin hesaplanmasının mümkün olmaması ya da davacıdan beklenemeyeceği sebebiyle fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutarak şeklinde bir ifade varsa belirsiz alacak davası olarak kabulü gerekir. Dilekçe içeriğinde belirsiz alacak davasını düzenleyen madde metnine atıf var ; ancak talep kısmında sadece fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutarak deniyorsa bu bir çelişkidir diye düşünüyorum.Talep sonucu açık olmadığı için HMK 119/2 söz konusu olur. Saygılarımla.

HGK kararının tamamı dikkate alındığında haklısınız. İlginize teşekkür ederim.