Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Harici satım sözleşmesi mi alacağın temliki sözleşmesi mi?

Yanıt
Old 29-06-2018, 17:50   #1
tegese

 
Varsayılan Harici satım sözleşmesi mi alacağın temliki sözleşmesi mi?

Sayın Meslektaşlarım

Müvekkil bir müteahhitten harici satış sözleşmesi ile taşınmaz almak üzere anlaşmaya varıyor. Sözleşmede vaad ettiği bir kısım ödemeyi yaptıktan sonra taşınmazı satın almaktan vazgeçiyor. Bu aşamada tarafıma ödediği bedelin iadesi için başvuran müvekkil için araştırma yaparken aşağıda sıraladığım 2 kararı buldum.

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ
ESAS: 2014/22074
KARAR: 2015/2183



Davacı vekili dilekçesinde; davalı taraf ile dava dışı arsa maliki arasında gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile davalı yükleniciye bırakılan dairelerden birinin (B... Mahallesinde bulunan 205 ada 82 parsel sayılı taşınmaz üzerinde inşaa ettiği apartmanın 4.katında bulunan güneybatı cepheli dubleks dairenin) müvekkili tarafından, davalı yükleniciden, harici satım sözleşmesi düzenlenerek 110.000,00 TL bedelle satın alındığını; müvekkilinin, davalı tarafa taksitler halinde toplam 54.500,00 TL ödeme yaptığını, kalan bedelin taşınmazın tesliminde ödeneceğinin kararlaştırıldığını;

Tapulu bir taşınmazın mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin resmi şekilde yapılması, geçerlilik koşuludur. (743 Sayılı Türk Medeni Kanunu, madde 634; 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu madde 706; 818 sayılı Borçlar Kanunu madde 213 ( 6098 sayılı BK madde 237) ; Tapu Kanunu madde 26; Noterlik Kanunu madde 60) Tapuda kayıtlı bir taşınmazın mülkiyetini devir borcu doğuran, ancak yasanın öngördüğü biçim koşullarına uygun olarak yapılmadığından geçersiz bulunan sözleşmeye dayanılarak açılan bir cebri tescil davası kural olarak kabul edilemez. Yasa hükümlerinin öngördüğü biçimde yapılmayan sözleşmeler hukuken geçersizdir; burada öngörülen şekil, sözleşmenin geçerlilik koşulu olup, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenledir ki, gerek mahkeme gerekse Yargıtay’ca doğrudan göz önünde tutulur.

Kat karşılığı inşaat sözleşmesinde, yükleniciye ait olacağı kararlaştırılan bir bağımsız bölümün, yüklenici tarafından adi yazılı bir sözleşmeyle üçüncü kişiye satılması, Yargıtay’ın kökleşmiş uygulamasına göre, tapulu taşınmaza ilişkin bir satış sözleşmesi değil, Borçlar Kanunu’nun 162 ve sonraki maddelerinde düzenlenen “alacağın temliki” hükümlerine tabi bir işlemdir. Başka bir ifadeyle, böyle durumlarda, yüklenici kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, kendisine düşen bir bağımsız bölümü üçüncü kişiye satmış değil; kat karşılığı inşaat sözleşmesi çerçevesinde söz konusu bağımsız bölüm yönünden arsa sahibine karşı sahip olduğu alacağını, diğer bir ifadeyle sözleşmeden doğan kişisel hakkını (bağımsız bölümün mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteme hakkını) üçüncü kişiye temlik etmiş sayılır. Kısaca, böyle durumlarda yüklenici ile üçüncü kişi arasında bir “alacağın temliki” sözleşmesi bulunur. 818 sayılı Borçlar Kanununun 163. (6098 sayılı BK 184.madde) maddesinde, alacağın temliki sözleşmesinin geçerliliği ise, sadece yazılı şekle tabi tutulmuş olup, resmi şekle bağlanmamıştır. Dolayısıyla, yazılı şekilde düzenlenmiş olması şartıyla, yüklenici, arsa sahibinden olan alacağını üçüncü kişiye devredebilir; “alacağın temliki” hükmünde olan böyle bir sözleşme de hukuken geçerlidir. Ancak, “alacağın temliki” şeklinde gerçekleşen böyle bir sözleşmeye dayalı olarak temlik alanın talepte bulunabilmesi için, öncelikle yüklenici tarafından kendisine temlik edilen hakkın arsa sahibi nezdinde gerçekleşmesi; başka bir ifadeyle, yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle arsa sahibine karşı üstlendiği edimi yerine getirmesi; inşaatı bitirmesi veya eksik kalan kısmın paraya dönüştürülerek tamamlanacak kadar cüzi bir boyutta olması gereklidir. Aksi takdirde, temlik alan, temlik sözleşmesine dayalı olarak, o sözleşmenin tarafı durumunda bulunmayan arsa sahibinden herhangi bir talepte bulunamaz; ancak, kendi akidi durumundaki yükleniciden tazminat talebinde bulunabilir. Hemen belirtmek gerekir ki, arsa sahibi ve yüklenici sıfatlarının birleşmesi ve arsa sahibinin kendisine ait taşınmaz üzerinde inşa edeceği binanın finansmanını sağlamak üzere, yapmakta olduğu inşaata, “yapı ortaklığı” modeliyle üçüncü kişileri dahil ettiği durumlarda da, yüklenici ile üçüncü kişi arasındaki sözleşmenin de, yazılı yapılması yeterli olup; resmi koşul aranmaz. (Bkz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun, 16.06.2010 tarihli, E.2010/14-290, K.2010/328 sayılı kararı)

Yukarıda açıklanan hukuki ilkeler ışığında, somut olay değerlendirildiğinde; davalı taraf, gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile inşaatını üstlendiği taşınmazdan bir adet daireyi davacıya satmış olup; tarafların, alıcı durumundaki davacı ve yüklenici durumundaki davalı olmasına göre; inşa halindeki taşınmazın satın alınması konusunda yapılan yazılı sözleşme geçerlidir.

Ve

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/14869
K. 2011/2621
T. 1.3.2011
• TAPUDA KAYITLI TAŞINMAZLARIN SATIŞI ( Resmi Şekilde Yapılacağı - Resmi Şeklin Dışında Yapılan Satış Sözleşmeleri Geçersiz Olduğu )
• GEÇERSİZ SATIŞ SÖZLEŞMESİ ( Taraflar Aldıklarını Geri Vermekle Yükümlü Olup Davacı Yan Geçersiz Sözleşme Sırasında Davalıya Ödediği Miktarın İadesini İsteyebileceği )
• RESMİ ŞEKİL ( Tapuda Kayıtlı Taşınmazların Satışı Resmi Şekilde Yapılacağı - Resmi Şeklin Dışında Yapılan Satış Sözleşmelerinin Geçersiz Olduğu )
818/m.213
ÖZET : Tapuda kayıtlı taşınmazların satışı resmi şekilde yapılır. Resmi şeklin dışında yapılan satış sözleşmeleri geçersizdir. Geçersiz olan satış sözleşmelerinde taraflar aldıklarını geri vermekle yükümlü olup, davacı yan geçersiz sözleşme sırasında davalıya ödediği miktarın iadesini isteyebilir. Mahkemece bu yön gözetilmeden taşınmazın dava tarihindeki değerine hükmolunması doğru görülmemiştir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükümün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 12.10.2004 tarihinde akdedilen adi yazılı sözleşme ile tapuya kayıtlı bulunan 7085 Ada 8 Parsel Sayılı taşınmazın davalı yanca müvekkiline satıldığını ve karşılığında 115.000 Doların davalı S... İnşaat Madencilik Ltd. Şti.ne ödendiğini, taşınmazın devir işlemlerinin gerçekleşmediğini ileri sürerek taşınmazın satış bedelinin dava tarihi itibariyle karşılığı olan 219.269.44.-TL.nin davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin 3. kişi adına kayıtlı olan taşınmazı kendi adına tescilini sağlayamadığından devir işlemlerini gerçekleştiremediğini, buna karşılık bir başka taşınmazın tescilinin davacı yanca kabul edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece toplanan delillere göre, taraflar arasında adi yazılı şekilde taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedildiği, bu sözleşmenin ve ödenen bedelin taraflar arasında ihtilafsız olduğu, davaya konu sözleşmenin taşınmaz mülkiyetini geçirecek resmi şekilde yapılmadığından yok hükmünde olduğu, bu durumda sözleşmenin taraflarının birbirlerine ödediklerini geri vermekle yükümlü oldukları, davacı yanın ödemesini davalı şirkete barter çekiyle yaptığı, bu bedelin karşılığının davalı yanca davacıya ödendiğine ilişkin ödeme belgesi sunulmadığı gibi barter sisteminden çekin karşılığının mal ile ödendiğinin bildirilmediği, davalı S... İnşaat Ltd. Şti.nin sözleşmede taraf olmadığı gerekçesiyle davalı İ. U. hakkındaki davanın kabulüne, satış bedeli 219.269.44.-TL.nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı İ. U.'dan alınarak davacıya ödenmesine, davalı S... İnşaat Ltd. Şti.ne yönelik davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.

Tapuda kayıtlı taşınmazların satışı resmi şekilde yapılır. Resmi şeklin dışında yapılan satış sözleşmeleri geçersizdir. Geçersiz olan satış sözleşmelerinde taraflar aldıklarını geri vermekle yükümlü olup, davacı yan geçersiz sözleşme sırasında davalı İ. U.'a ödediği miktarın iadesini isteyebilir. Mahkemece bu yön gözetilmeden taşınmazın dava tarihindeki değerine hükmolunması doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle hükümün temyiz eden davalı İ. U. yararına bozulmasına, bozma nedenine göre davalıların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 1.3.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.


İlk kararda, müteahhidin kendi payına düşen daireyi 3 kişiye satmasını alacağın temliki sözleşmesi olarak nitelenmesi aklımı karıştırdı.

Müvekkil ile müteahhit arasında imzalanan sözleşmede, müteahhit belirli sürede ve belirli özelliklere sahip daireyi yapıp mülkiyetini devrini üstleniyor. Ancak sözleşmenin herhangi bir yerinde, başkasının arsasına kat karşılığı inşaat yaptığı konusunda ibare bulunmuyor.

Bu anlamda, müteahhittin bunun bir temlik sözleşmesi olduğu yönündeki savunması sizce dinlenir mi?

Müvekkil ödemiş olduğu bedelleri iade talep ederken, sözleşmedeki cezai şartlardan mesul olmayacağını düşünüyorum. Taşınmazın son halini almasına çok kısa süre kalmış olması TMK 2 kapsamında talebimizin uygun olmadığı sonucunu doğurur mu?
Old 04-07-2018, 20:56   #2
Av.şükrü söğüt

 
Varsayılan

Sayin tegese,1-muteahhidin muvekkilinize satmis oldugu dairenin bulundugu parsele iliskin tasinmaz arsa sahibine iliskin ise arsa sahibi ile muteahhit arasinda kkis yapilmistir.bu durumda muteahhit sozlesmeden dogan sahsi hakkini muvekkkilinize satis yoluyla devrettiginden yapilan satis sozlesmesi gecerlidir.sozlesmede bu hususun yazili olmamasi islemin alacagin temliki islemi sayilmasini engellemez.arsa sahibi ile muteahhit arasinda kkis olup olmadigini sozlesme tapuya serh edilmis ise tapudan,tapuya serh edilmemis ise parsele insaat izni veren belediyedeki imar mudurlugunde bulunan insaata iliskin dosyadan ogrenebilirsiniz.
Old 04-07-2018, 21:03   #3
Av.şükrü söğüt

 
Varsayılan

2-eger arsanin tamaminin mulkiyeti muteahhide aitse taraflar arasindaki satim sozlesmesi sekil kosullarina aykirilik nedeniyle gecersizdir.(yargitay istisnai olarak alici konumundaki vatandaslari korumak amaciyla alici edimlerinin tamamini veya buyuk bir bolumunu yerine getirmis ve muteahhit te satis konusu bagimsiz bolumu aliciya teslim etmis ise muteahhidin tapuda ferag vermekten kacinmasi halinde gecersiz sozlesmeye gecerlilik tanimakta ve aliciya tapu iptali ve tescil (aynen ifa) davasi acma hakki tanimaktadir.
Old 04-07-2018, 21:08   #4
Av.şükrü söğüt

 
Varsayılan

3-oncelikle sozlesmenin yukaridaki hususlar cercevesinde gecerli olup olmadigini tespit etmelisiniz.
4-sozlesme gecerli ise akde baglilik esas oldugundan alicinin tek tarafli fesih yetkisi veya muteahhidin temerrufu gibi kusuru yoksa sozlesmeden keyfi olarak donemezsiniz.ozetle hakim davanizi reddedebilir.
Old 04-07-2018, 21:12   #5
Av.şükrü söğüt

 
Varsayılan

5-eger satim sozlesmesi gecersiz ise gecersiz sozlesmelerde yer alan cezai sartlarda gecersizdir.odemis oldugunuz bedeli her zaman muteahhitten geri isteyebilirsiniz.(cevaplarimi kucuk bir cep telefonunda yazdigimdan yazimda imla hatalarim bulunabilir)saygilarimla.av.sukru sogut
Old 05-07-2018, 09:20   #6
tegese

 
Varsayılan

Sayın Şükrü Söğüt

Sözleşmeye konu taşınmaz (daire) müteahhidin adına tescilli ise cevabınız ne şekilde olurdu?

Sonuçta müvekkil, mülkiyeti müteahhide ait olan bir taşınmazı, geçersiz şekilde düzenlenmiş ön ödemeli konut satış sözleşmesi ile satın almak istemiştir.
Alıntı:
Yazan Av.şükrü söğüt
5-eger satim sozlesmesi gecersiz ise gecersiz sozlesmelerde yer alan cezai sartlarda gecersizdir.odemis oldugunuz bedeli her zaman muteahhitten geri isteyebilirsiniz.(cevaplarimi kucuk bir cep telefonunda yazdigimdan yazimda imla hatalarim bulunabilir)saygilarimla.av.sukru sogut
Old 05-07-2018, 11:55   #7
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

KKİS niteliği gereği bağımsız bölümlerin müteahhit adına tescil edilmesi ayni hakkın devri olmayıp avans niteliğindedir. Ayni hakkın devri sebebe bağlı olmak zorundadır. Bu sebep ise müteahhidin arsa payı karşılığı yüklendiği inşaatı yapma edimidir. Başlangıçta avans niteliğinde olan bu hak müteahhidin sözleşmede yer alan edimlerini yerine getirmesiyle doğru orantılı olarak kendiliğinden ayni hakka dönüşür. Aksi halde edimlerini yerine getirmemiş müteahhide devredilen arsa payı ve bağımsız bölüm sebepten yoksun olacak ve yolsuz tescilin hükümlerine tabi olarak tapu iptali ve tescili söz konusu olacaktır.
Bu durumda müvekkilinizin aldığı bağımsız bölüm ister müteahhit adına tescilli olsun , ister müvekkiliniz bağımsız bölümü müteahhitten alan üçüncü kişiden dahi alsın sonuç değişmeyecektir.

Ancak somut olayda müvekkilinizin tapu iptali değilde talebinin para iadesi olduğunu beyan ediyorsunuz. Müvekkiliniz adına tapu iptali ve tescili talep etmeyeceğinize göre bağımsız bölümün kimin adına tescilli olduğu konusu ihtilafın çözümünde tartışılmayacaktır. Çünkü bir kişi kendi adına tescilli olmayan bir gayrimenkulü başkası adına devir ve tescil etmeyi bir sözleşmeyle taahhüt edebilir.Bu edimini yerine getirmesi halinde alıcı sözleşmenin şekil şartına aykırılığı artık ileri süremez.

Kanaatimce ihtilafın çözümü, sözleşmede yer alan edimlerin yerine getirilip getirilmediği,sözleşmede şekil unsurunun sözleşmenin geçersizliğine etkisi, yerine getirilen edimlerin hukuki niteliği (sebepsiz zenginleşme mi?), şekle aykırılığın hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
Old 05-07-2018, 16:04   #8
tegese

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım

Ön ödemeli konut satış sözleşmesi yönetmeliği

Şekil şartı

MADDE 6 – (1) Ön ödemeli konut satış sözleşmesi, kat irtifakı devrinin tüketici lehine tapu siciline tescil edilmesiyle birlikte yapılacak yazılı bir sözleşme şeklinde veya noterliklerde düzenleme şeklinde yapılan satış vaadi sözleşmesi ile kurulur. Aksi hâlde sözleşme geçersizdir. Satıcı, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez

Aynı yönetmelik
1 ğ) Ön ödemeli konut satış sözleşmesini; Tüketicinin konut amaçlı bir taşınmazın satış bedelini önceden peşin veya taksitle ödemeyi, satıcının da bedelin tamamen veya kısmen ödenmesinden sonra taşınmazı tüketiciye devir veya teslim etmeyi üstlendiği sözleşme şeklinde tanımlamış.

Ben müteahhit ile müvekkil arasındaki sözleşmenin ön ödemeli konut sözleşmesi olarak nitelendirmenin doğru olduğunu ve yine aynı yönetmelikte nitelenen şekil şartlarına uygun yapılmamış bu sözleşmenin geçersiz olduğunu, bı sebeple tarafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre aldıklarını iade ile mükellef olduklarını düşünüyorum.
Müvekkilin, tapusu müteaahite ait taşınmazın arsa sahibi ile kat karşılığı sözleşmenin bir neticesi olarak mı devrinin gerçekleştiği konusunda bir araştırmaya girmesinin çok da gerekli olmadığını düşünüyorum. Müteahhit mülkiyeti kendisine olmayan ileri de arsa sahibi tarafından kendisine devredilecek bir taşınmazı satmak istese bunu alacağın temliki hükümlerine tabi tutmak uygun olabilirdi.

Fakat mevcut hali ile bu satış sözleşmesi bence ön ödemeli konut satış sözleşmesidir. Ve kat irtifakının devrinden sonra yazılı veya noterde satış vaadi şeklinde yapılmadıkça sözleşme geçersizdir.
Somut olayda taraflar sadece kendi aralarında bir sözleşme imzalamışlardır. Taşınmazın devri söz konusu değildir.
Old 05-07-2018, 16:43   #9
Av.şükrü söğüt

 
Varsayılan

Sayin tegese,
1-sozlesme gecersiz oldugundan taraflar birbirlerine verdiklerini sebebsiz zenginlesme geregince degil,sozlesmeden dogan geri verme borcu kapsaminda geri isteyebilirler.
2- meslektaslarimizin yaptiklari en sik hatalardan biri de hemen sebepsiz zenginlesme hukumlerine dayanmaktir.
3-sizinde bildiginiz gibi borclar,sozlesmeden,haksiz fiilden,kanundan ve sebebsiz zenginlesmeden dogar.
Old 05-07-2018, 16:47   #10
Av.şükrü söğüt

 
Varsayılan

4-Ancak sebebsiz zenginlesme hukumleri asli degil tali nitelikteki hukumlerdir.asli nitelikte hukumler varken tali nitelikteki hukumlere dayali dava acarsaniz hem hakimin aklini karistirir,hem de muvekkilinize zarar verirsiniz.
5-cunku sebebsiz zenginlesmede 2 ve 10 yillik zamanasimi vardir.
Old 05-07-2018, 16:51   #11
Av.şükrü söğüt

 
Varsayılan

Oysa kanundan dogan iade borcu 10 yillik zamanasmina tabidir.
6-satis gecersiz olup satisin on odemeli konut sozlesmesi olup olmadigi uzerinde durmadan odenen kismi odemenin temerrut daha once gerceklesmis ise bu tarihten yoksa dava tarihinden itibaren yasal faizi ile muteahhitten tahsilini isteyebilirsiniz.saygilarimla.av.sukru sogut
Old 05-07-2018, 16:54   #12
Av.şükrü söğüt

 
Varsayılan

Ayrica av.mehmet beyin yazdiklari da tamamen dogru olup olayiniz da size yol gosterici ve aydinlatici bilgiler icermektedir.tekrar saygilarimla.av.sukru sogut
Old 05-07-2018, 17:20   #13
tegese

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.şükrü söğüt
Oysa kanundan dogan iade borcu 10 yillik zamanasmina tabidir.
6-satis gecersiz olup satisin on odemeli konut sozlesmesi olup olmadigi uzerinde durmadan odenen kismi odemenin temerrut daha once gerceklesmis ise bu tarihten yoksa dava tarihinden itibaren yasal faizi ile muteahhitten tahsilini isteyebilirsiniz.saygilarimla.av.sukru sogut

Sayın Şükrü Söğüt
Sebepsiz zenginleşme konusundaki uyarılarınızı dikkate alacağım.6 numaralı açıklamanızı tam olarak anlayamadım. Sizce de satış sözleşmesi geçersiz midir? Yapılan kısmi ödemenin iadesi talepli ilamsız takibi başlattım. İtiraz halinde ne yapmam gerektiği konusunda sizin ve diğer meslektaşların önerilerine çok değer veriyorum. Saygılarımla
Old 05-07-2018, 17:33   #14
Av.şükrü söğüt

 
Varsayılan

Sayin tegese,odediginiz bedeli geri isteyebilirsiz ki ilamsiz icra takibi yaparak istemissiniz.bu alacagi daha once muteahhitten istememis iseniz(daha once muteahhidi bedeli geri odeme yonunden temerrude dusurmemis iseniz)icra takip tarihinden itibaren faiz isteyebilirsiniz.av.sukru sogut
Old 22-10-2018, 23:35   #15
Av.Harun Dinc

 
Varsayılan

Merhaba değerli meskektaslarım, benim de bu konuda bir türlü nasıl hareket edeceğime karar veremedigim bir dosyam var. Ve bu konuda değerli yorumlarınıza ihtiyaç duymaktayım. Müvekkil 29/10/2017 tarihinde (kat karşılığı inşaat sözleşmesine konu bir projeden) muteahhitten adi yazılı sözleşme ile bir daire satın alıyor ve bedelinin yarısını da, sözleşmede bedelleri belirlenen iki adet araçla, ödüyor.Ancak aradan yaklaşık bir yıl geçtikten sonra müvekkil daireyi almaktan vazgeçerek vermiş olduğu bedelin iadesini istemektedir. (Müvekkilin tescil talebi yoktur.)

Burada her ne kadar sözleşme adi yazılı olsa da, alacagin temliki hükmünde olduğuna ve gecerli olduguna ilişkin çok yargıtay kararı var.

Bu nedenle gecersiz sözleşmeye dayalı olarak ödenen bedelin iadesini isteme gibi bir olasılık görünmüyor.

Ön ödemeli satis yönetmeliği kapsamında tazminat ödeyip caymak bir seçenek olur mu sizce?

Ve bunun dışında bir seçenek var mıdır?

Şimdiden çok teşekkür ederim.
Old 22-11-2018, 16:06   #16
merturk84

 
Varsayılan

Merhaba sayın meslektaşlarım.Sayın Av.Harun DİNÇ benim de böyle bir müvekkilimin sorunu mevcut. Müvekkilim aynı şekilde müteahhitten daire alıyor ve yarısını ödüyor. Ancak müteahhitin 2 sene projeye başlamaması nedeniyle parasını iade istiyor ve ayrıca ihtarname çekiyor. Biz KKİS olduğunu daha sonra öğrendik ancak müteahhit şirket müvekkilime cevapla ön ödemeli sözleşme olduğunu ve cayma nedeniyle belli oranda kesinti yapıp belli tarihte bedeli ödeyeceğini yazılı olarak bildirmiş. Biz şimdi bu sözleşmenin geçersiz olduğundan ( kanunda yazılı şekil ve diğer şartlara uyulmadığından ) dolayı ödenen bedelin herhangi bir kesinti olmadan ve tarihi beklemeden iade için dava açsak olur mu acaba?
Sayın Harun Dinç peki siz ne gibi bir yola başvurdunuz?
Yardımlarının için şimdiden teşekkürler...
Old 22-11-2018, 16:35   #17
merturk84

 
Varsayılan

Merhaba sayın meslektaşlarım.Sayın Av.Harun DİNÇ benim de böyle bir müvekkilimin sorunu mevcut. Müvekkilim aynı şekilde müteahhitten daire alıyor ve yarısını ödüyor. Ancak müteahhitin 2 sene projeye başlamaması nedeniyle parasını iade istiyor ve ayrıca ihtarname çekiyor. Biz KKİS olduğunu daha sonra öğrendik ancak müteahhit şirket müvekkilime cevapla ön ödemeli sözleşme olduğunu ve cayma nedeniyle belli oranda kesinti yapıp belli tarihte bedeli ödeyeceğini yazılı olarak bildirmiş. Biz şimdi bu sözleşmenin geçersiz olduğundan ( kanunda yazılı şekil ve diğer şartlara uyulmadığından ) dolayı ödenen bedelin herhangi bir kesinti olmadan ve tarihi beklemeden iade için dava açsak olur mu acaba?
Sayın Harun Dinç peki siz ne gibi bir yola başvurdunuz?
Yardımlarının için şimdiden teşekkürler...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
alacağın temliki sözleşmesi avukat1601 Meslektaşların Soruları 6 25-10-2017 12:47
alacağın temliki sözleşmesi makbul Meslektaşların Soruları 1 09-11-2012 09:50
Alacağın Temliki Sözleşmesi KaanK Meslektaşların Soruları 13 12-01-2012 14:04
icra,alacağın temliki sözleşmesi dilaykar Meslektaşların Soruları 1 29-04-2011 17:17
Alacağın Temliki Sözleşmesi Koray Ö. Meslektaşların Soruları 3 21-08-2007 15:11


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04159689 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.