Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Sulh Hukuk Mahkemesi Satiş Memurunun Yaptiği Hesap Hatasi Için Davada Görevli Mahkeme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-10-2013, 13:01   #1
AV.ERKUT

 
Varsayılan Sulh Hukuk Mahkemesi Satiş Memurunun Yaptiği Hesap Hatasi Için Davada Görevli Mahkeme

Sayın Meslektaşlarım,
Bir ortaklığın giderilmesi davası sonucunda zirai muhdesatların bedelinin karşılanması için "satış bedelinden 0,082 payın davalıya, 0,0047 payın davacıya ödendikten sonra, bakiyenin taraflara payları oranında ödenmesine" kararı çıkıyor. Satış yapılıyor ve satış memuru satış bedelinin %0,082 lik kısmını davalı müvekkile ve %0,0047'sini davacıya ödedikten sonra kalanı paylara göre paylaştırıyor. Sorun şuradadır. Müvekkile düşen zirai mudesat oranı, karar ve bilirkişi raporuna göre, 1/0,082 olarak ödenseydi müvekkil 11.800 Tl. ağaç ve diğer muhdesat bedeli olarak alacak iken, satış memuru kararı % (Yüzde) olarak hesaplayınca, 118 TL. aldı ve bu durum karşı taraf için de aynı. Paralar tarafların hesaplarına Haziran 2013 sonunda yatmıştır. Hakim satış işlemini de imzalamıştır. Neticede, satış memurunun yanlış hesaplaması nedeniyle alacağımıza kavuşmak için ne yapmalıyız?

1.Satış memurunun bu hatası için memur muamelesini şikayet yokuyla Sulh Hukuk Mahkemesi'ne dava açacağız? Böyle yaparsak, hesaplama işlemi yeniden yapılır mı?

2.Karşı tarafa karşı bir alacak davası mı açmalıyız? Çünkü, paylaştırma neticesinde fazla para almış olmaktadır.

3. Dava açmak için bir süre söz konusu mudur? Satış kesinleşmiştir.

Bilgilerini paylaşan meslektaşlara saygılarımla.
Old 03-10-2013, 16:47   #2
avserafettin

 
Varsayılan Paralarin Paylaştirilmasinda Hata Yapilmasi.

Değerli Meslektaşım Erkut;
Bildiğiniz gibi satış memurları da 2004 Sayılı İ.İ.K.nun hükümlerini uygulamaktadır.Kıymet takdiri;satış ve sair uygulamalar için bu yasadan yararlanırlar.O nedenle,buna göre yapılabilecek hatalarda da İ.İ.K.nun hükümlerinin uygulanması gerekir.
Hal böyle olunca;İ.İ.K.nun 361. maddesindeMadde 361-İcra dairelerince borçludan fazla tahsil olunarak alacaklıya verildiği yahut yanlışlıkla bir tarafa para tediye olunduğu hesap neticesinde anlaşılırsa verilen para
ayrıca hükme hacet kalmaksızın o kimseden geri alınır.)
demektedir.
Bence bu madde sizin olayınıza da uygulanabilir. Bana göre sizin yapacağınız iş;bu maddeyi de hatırlatarak satış memuruna,bir maddi yanlışlığın yapldığını izah edip,onu ikna ederek sonuca gitmeğe çalışmanızda yarar vardır.Tabi görüşerek ve yazılı olarak.Eğer satış memuru buna ikna olmaz ve yazılı talebinize red cevabı verirse,o zaman (bence) Kararı veren Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat ederek, satış memurunun yaptığı bu maddi yanlışlığın giderilmesini(gerekirse,duruşma yapılıp,dosya bilirkişiye verilerek) istenebilir.Bildiğiniz gibi,bu davalarda satış memurunun yaptığı kıymet takdirine itiraz için Sulh Hukuk Mahkemesine müracaat edebiliyoruz.Bunda neden olmasın? Mahkemeden alınacak karara,İİK.nun 361. maddesine göre bu yanlışlığın giderilmesine karar verlirse iyi olur kanısındayım.Böylece fazla para verilen kişilerden satış memuru bu paraları geri alabilir.Çünkü veren o,yetkili de o.(Bence,yapılan hesap ve paylaştırmaların tüm taraflara bildirilmesinde ve 7 günlük itiraz süresi verilmesinde yarar var.Çünkü bu gibi hataların önüne geçilmiş olur.)
Old 08-10-2013, 10:13   #3
AV.ERKUT

 
Varsayılan

Sayın Avserafettin;
ilgi göstererek cevap verdiğiniz için teşekkür ederim. Verdiğiniz bilgiden oldukça yararlandım. Sizin cevabınızdan önce satış memuru ile görüştüm. Ancak, paraların yattığını ve satışın kesinleştiğini, bu nedenle kendisinin yapabileceği bir şey olmadığını söyledi. Alacak davası açın dedi. Yaptığım araştırmaya göre, iki yol buldum. İlki, satış işleminde doğduğu için,Sulh Hukuk Mahkemesinde sebepsiz zenginleşme davası açmak. İkincisi, memur muamelesini şikayet. İlama dayalı işlemler süreye tabi değil. Ancak, sizin önerinizle, önce satış memuruna talep açacağım. Redderse, memur muamelesini şikayet yoluna gideceğim. O da olmazsa, sebepsiz zenginleşme davası. Size çok teşekkür ediyorum.
Old 08-10-2013, 15:09   #4
avserafettin

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım;
Konu ile ilgili verdiğim bilgiyi okuduğunuzu öğrendim
Ancak,bu husus "Memur muamelesini şikayet değil,
aynen,satış memurunun yaptırdığı kıymet takdirine karşı bir itiraz olarak dava açar gibi,Satış Kararını veren Sulh Hukuk Mahkemesine Dava açabiliriz" diye düşünüyorum.Çünkü,memur muamelesini şikayet yolu,İcra Hukukuyla ilgilidir. Oysa bu konuda memurun yaptığı maddi hesap hatası var.Hatta bence memurun görevindeki-mesleki bilgisindeki yetersizliği nedeniyle bizzat kendine bile gidilebileceğini düşünmek yanlış olmasa gerek.Çünkü dağıtım tablosu taraflara tebliğ edilmeden Mahkemenin onayına sunuluyor. Mahkemelerin işinin yoğunluğu da malum;yeterince incelenemeden de onaylanırsa,sonuçta hatalı bir dağıtım ortaya çıkar.Hatta daha da uç bir yorum yapılarak,(büyük rakamlarda) hakimin sorumluğuna da gidilebiceğini düşünmek hatalı olmasa gerek.Yukarıda da belirttiğim gibi,tarafların itirazına sunulmadan yapılan onaylama,bunu gerektirir,diye düşünüyorum.Ancak,bu konuda uyguluma var mı bilemiyorum.Herşeyin kesinleşmesi için taraflara müraaat ediliyor da,bunun yani paranın dağıtım cetvelinin kesinlemesi için niye taraflara tebliğ edilmiyor.
Selamlar ve Saygılar.
Avserafettin
Old 08-10-2013, 15:19   #5
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avserafettin
Değerli meslektaşlarım;
Konu ile ilgili verdiğim bilgiyi okuduğunuzu öğrendim
Ancak,bu husus "Memur muamelesini şikayet değil,
aynen,satış memurunun yaptırdığı kıymet takdirine karşı bir itiraz olarak dava açar gibi,Satış Kararını veren Sulh Hukuk Mahkemesine Dava açabiliriz" diye düşünüyorum.Çünkü,memur muamelesini şikayet yolu,İcra Hukukuyla ilgilidir. Oysa bu konuda memurun yaptığı maddi hesap hatası var.Hatta bence memurun görevindeki-mesleki bilgisindeki yetersizliği nedeniyle bizzat kendine bile gidilebileceğini düşünmek yanlış olmasa gerek.Çünkü dağıtım tablosu taraflara tebliğ edilmeden Mahkemenin onayına sunuluyor. Mahkemelerin işinin yoğunluğu da malum;yeterince incelenemeden de onaylanırsa,sonuçta hatalı bir dağıtım ortaya çıkar.Hatta daha da uç bir yorum yapılarak,(büyük rakamlarda) hakimin sorumluğuna da gidilebiceğini düşünmek hatalı olmasa gerek.Yukarıda da belirttiğim gibi,tarafların itirazına sunulmadan yapılan onaylama,bunu gerektirir,diye düşünüyorum.Ancak,bu konuda uyguluma var mı bilemiyorum.Herşeyin kesinleşmesi için taraflara müraaat ediliyor da,bunun yani paranın dağıtım cetvelinin kesinlemesi için niye taraflara tebliğ edilmiyor.
Selamlar ve Saygılar.
Avserafettin


Aslında icra yoluyla aynı. Sadece tek değişiklik satış memuru icra memuru da olsa, şikayet olarak icra mahkemesine değil; sulh hukuk mahkemesine gidiliyor olması

örnek :

Yargıtay
12. Hukuk Dairesi

Esas : 2013/13172
Karar : 2013/22056
Tarih : 11.06.2013


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mehmet Turan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

İİK.nun 4/son maddesine göre; "İcra yetkisini haiz sulh mahkemelerinin muamelelerine karşı vuku bulacak şikayet ve itirazların icra mahkemesi, o mahkemenin hakimidir". Ayrıca 6100 Sayılı HMK.nun 4/b maddesi uyarınca ortaklığın giderilmesi davalarına, sulh hukuk mahkemesince bakılır ve aynı Kanun'un 322/2. maddesi gereğince de, taşınır ve taşınmaz malların satışı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılır. HMK.nun 322/2. maddesine göre satış memuru, davaya bakan sulh hukuk mahkemesince tayin edildiğinden, onun işlemlerine karşı şikayetlere ve açılacak ihalenin feshi davalarına da sulh hukuk mahkemesince bakılması gerekmektedir. Satışın icra müdürlüğünce yapılmış olması, satışın icrai takiple ilgili olmaması ve icra müdürünün satış memuru sıfatı ile işlem yapması nedeni ile sonuca etkili değildir.

Somut olayda, Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 25.04.2012 tarih ve 2011/2136 Esas, 2012/698 Karar sayılı ortaklığın giderilmesi konulu ilamının yerine getirilmesi için Ankara 22. İcra Müdürlüğü görevli kılınmış ve yukarıda da açıklandığı üzere icra müdürü, satış memuru sıfatı ile işlem yapmıştır.

O halde mahkemece, görevsizlik ile birlikte talep halinde dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sulh Hukuk Mahkemesi - İcra Hukuk Mahkemesi - Tahliye tiryakim Meslektaşların Soruları 11 21-10-2012 23:08
Faiz için ek davada görevli mahkeme Demir71 Meslektaşların Soruları 3 18-04-2011 18:18
genel kurulun iptali için açılacak davada görevli mahkeme hangisidir? burak111 Meslektaşların Soruları 3 13-04-2011 16:49
Görevli mahkeme iş mahkemesi midir, asliye hukuk mahkemesi midir? Kilimanjaro Meslektaşların Soruları 7 02-01-2008 09:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04967403 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.