Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hizmet Tespit - Zamanaşımı - Yargıtay Kararı

Yanıt
Old 17-07-2008, 17:46   #1
Seher

 
Varsayılan Hizmet Tespit - Zamanaşımı - Yargıtay Kararı

2000-2006 yılları arasında çalışıp 2006 mayıs ayında ssklı yapılıp eylül ayında işten çıkartılan kişinin kıdem-ihbar-ücret alacağı için 2006 yılında dava açtım.Şimdide hizmet tespit davası açacağım 2008 temmuzdan geriye doğru 5 yıllık sigorta mı yapılır o zaman 2**8'den geriye doğru 2003 yılına kadar ki hizmet tespit ediliyor?Yani 2002-20001 zamanaşına uğramış olacak. Zamanaşımı dava tarihinden geriye doğru mu işler? Zamanaşımı davadan geriye doğru giderse kıdem için açılan dava açılması zamanaşımını durdurmuş olur mu? Kıdem tazminatının hizmet tespiti davasunda zamanaşımını kestiğine dair yargutay katrarı var mı?
Old 18-07-2008, 07:46   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

506 s.K.m.79'da yer alan hak düşürücü süre "Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilemeyen sigortalılar" için geçerlidir. Davacının şahsi sicil dosyasında bulunan 10.12.1990 giriş tarihli işe giriş bildirgesinin yöntemince ve süresinde Sosyal Sigortalar Kurumuna intikal ettiği anlaşılmıştır. İşe giriş bildirgesinin verildiği hallerde hak düşürücü süreden” bahsedilemez.
(Y.10.HD.E. 2003/9346,K. 2004/344,T. 26.01.2004)
Old 30-07-2008, 10:28   #3
av.nilayköse

 
Karar merhaba

arkadaşlar bana yardımcı olabilirsiniz umarım.şimdi durum şöyle:kişi 1994 den itibaren bir kooparatifte çalışıyor fakat bu kişinin bu zamana kadar sigorta girişi yapılmadığı gibi geçen yıl işten çıkarılıyor.şimdi bu durumda zamanaşımı süresi ne zaman başlar.
Yargıtay( Sigortalılar Çalıştıklarını Hizmetlerinin Geçtiği Yılın Sonundan Başlayarak 5 Yıl İçerisinde Mahkemeye Başvurarak Alacakları İlam İle İspatlayabilirlerse Bunların Mahkeme Kararında Belirtilen Aylık Kazanç Toplamları İle Prim Ödeme Gün Sayılarının Nazara Alınacağı )diyor burada sigorta girişi yok.biz hizmet tesbiti yaptırabilir miyiz?
Old 05-03-2009, 13:58   #4
Hemocrania

 
Varsayılan

Açıkçası bu soru benim de kafamı çok karıştıran bir durum. Tekrar gündeme getirilmesinde fayda olacağını düşünüyorum..

2000 de işe giren şahsın giriş bildirgesi 2006 da verilmiş yine aynı yıl işten ayrılmış. Hak düşürücü sürenin geçmediği açık ancak tespiti istenen süre yönünden davanın 2009 da açılması halinde ne olacaktır?
- 2009 da dava açıldığında geriye dönük 5 yılı mı( 2004 ylından sonrası) yoksa iddia edilen sürelerin tamamı (2000-2006) mı istenebilir .
Old 05-03-2009, 15:55   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Hemocrania
Açıkçası bu soru benim de kafamı çok karıştıran bir durum. Tekrar gündeme getirilmesinde fayda olacağını düşünüyorum..

2000 de işe giren şahsın giriş bildirgesi 2006 da verilmiş yine aynı yıl işten ayrılmış. Hak düşürücü sürenin geçmediği açık ancak tespiti istenen süre yönünden davanın 2009 da açılması halinde ne olacaktır?
- 2009 da dava açıldığında geriye dönük 5 yılı mı( 2004 ylından sonrası) yoksa iddia edilen sürelerin tamamı (2000-2006) mı istenebilir .

Aşağıdaki karara göre, 2004 sonrası için dava açılabilir.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/6010
K. 2004/9621
T. 9.11.2004
• HİZMET TESBİTİ TALEBİ ( Hak Düşürücü Süre ve Başlangıcı - İşe Giriş Bildirgesindeki İmzasını İnkar Eden İşçinin Bu Tarihten Önceki Hizmetlerinin Tesbitini Talep Edebileceği )
• HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE VE BAŞLANGICI ( Hizmet Tesbiti Davasında - İşe Giriş Bildirgesindeki İmzasını İnkar Eden İşçinin Bu Tarihten Önceki Hizmetlerin Tesbitini Talep Edebileceği )
• İŞE GİRİŞ BİLDİRGESİNDEKİ İMZANIN İNKARI ( İmza İncelemesi Yapılarak İmzanın Aidiyetinin İncelenmesi Gereği - Bildirgeden Önceki Döneme İlişkin Hizmetlerin Tesbiti Davasında Hak Düşürücü Süre ve Başlangıcı )
• İMZA İNKARI HALİNDE İMZANIN AİDİYETİNİN YÖNTEMİNCE ARAŞTIRILMASI GEREĞİ ( İşe Giriş Bildirgesinden Önceki Döneme Ait Hizmetlerin Tesbiti İçin Açılan Davada İşe Giriş Bildirgesindeki İmzanın İnkarı - Hizmet Tesbitinde Hak Düşürücü Süre ve Başlangıcı )
506/m.79
ÖZET : Dava hizmet tesbiti talebine ilişkindir. Kural olarak işe giriş bildirgeleri sigortalının imzasını içermelidir. Sigortalı, bildirgeyi hile, hata veya manevi baskı altında imzaladığını ileri sürmemiş veya imzanın kendisine ait olmadığını söylememiş ise, işe giriş bildirgesinin verildiği tarihten önceki çalışmalar, hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurulmazsa hak düşürücü süreye uğrar. Ayrıca, davacının aynı işyerinde bu tarihten sonra çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır. Ancak, işe ilk giriş bildirgesindeki imzanın davacıya ait olmadığının saptanması halinde diğer deliller hep birlikte değerlendirilerek çalışmanın tespitine karar verilebilir. Somut olayda, davacı, 3.3.2003 tarihli celsede işe ilk giriş bildirgesindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmiştir. Bu durumda mahkemece, hizmet tespiti davalarının özelliği dikkate alınarak işe giriş bildirgesindeki imza üzerinde yöntemince uzman bilirkişiler aracılığı ile inceleme yaptırılmak oluşacak sonuca göre hak düşürücü sürenin geçip geçmediği belirlenmek ve tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermek gerekir.

DAVA : Davacı davalılardan işverene ait işyerinde 5.8.1996-1.12.1996 tarihleri arasında sigortalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

KARAR : 1- Dava, 5.8.1996-1.12.1996 tarihleri arasında davalı işverene ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen ve kuruma kayıt ve tescil edilmeyen hizmetlerin tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.

Bu yönüyle davanın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesidir. Anılan maddede, yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları kurumca tespit edilmeyen sigortalıların, çalıştıklarının, hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilecekleri öngörülmüştür. Somut olayda, davalı işverene ait işyerinden davacı adına 1.12.1996 tarihli işe ilk giriş bildirgesinin kuruma verildiği, daha önceki çalışmalara ilişkin hiçbir resmi belge bulunmadığı ve mahkemeye de 24.4.2002 tarihinde başvurulduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.

Kural olarak işe giriş bildirgeleri sigortalının imzasını içermelidir. Sigortalı, bildirgeyi hile, hata veya manevi baskı altında imzaladığını ileri sürmemiş veya imzanın kendisine ait olmadığını söylememiş ise, işe giriş bildirgesinin verildiği tarihten önceki çalışmalar, hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurulmazsa hak düşürücü süreye uğrar. Ayrıca, davacının aynı işyerinde bu tarihten sonra çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 26.2.2003 gün ve E: 2003/21-43, K: 2003/97 sayılı Kararı da aynı doğrultudadır.

Ancak, işe ilk giriş bildirgesindeki imzanın davacıya ait olmadığının saptanması halinde diğer deliller hep birlikte değerlendirilerek çalışmanın tespitine karar verilebilir. Oysa, mahkemece bu yönde hiçbir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Somut olayda, davacı, 3.3.2003 tarihli celsede işe ilk giriş bildirgesindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmiştir. Bu durumda mahkemece, hizmet tespiti davalarının özelliği dikkate alınarak işe giriş bildirgesindeki imza üzerinde yöntemince uzman bilirkişiler aracılığı ile inceleme yaptırılmak oluşacak sonuca göre hak düşürücü sürenin geçip geçmediği belirlenmek ve tüm deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

2- Kabule göre de, ifadeleri hükmü dayanak alınan tanıklar davacıyla birlikte çalışan ve kayıtlara geçmiş kişiler olmadığı gibi, aynı çevrede benzer işi yapan başka işverenlerin çalıştırdığı ve bordrolara geçmiş kimseler de değildir. Bu bakımdan, tanık sözleri çalışma olgusu yönünden somut olgulara dayanmamakta soyut düzeyde kalmaktadır. Giderek, tanık sözlerinin inandırıcı güç ve nitelikte olduğu söylenemez. Ayrıca, tespiti istenilen süreler çok öncelere ilişkin bulunduğundan tanıkların bu sürelerle ilgili bilgileri bu güne değin eksiksiz olarak hafızalarında korumaları da hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmez. Hal böyle olunca, işveren tarafından Sosyal Sigortalar Kurumu'na verilen dört aylık sigorta primleri bordroları celp edilerek, davacı ile aynı tarihlerde çalışan ve söz konusu dönem bordrolarında kayıtlı tanıkların bilgilerine başvurmak ve gerektiğinde komşu veya benzer işi yapan işverenlerin kayıtlarına geçmiş kimselerin tespit edilerek, anılan kişilerin beyanlarına başvurulmak ve sonucuna göre karar vermek gerekirken, mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsizdir.

O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ), 9.11.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.


Old 07-04-2009, 23:47   #6
Salut

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım Suat beyin "2004 sonrası için dava açılabilir" görüşüne katılmıyorum.Çünkü;YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ'nin kararında kullandığı "Kural olarak işe giriş bildirgeleri sigortalının imzasını içermelidir","Somut olayda, davalı işverene ait işyerinden davacı adına 1.12.1996 tarihli işe ilk giriş bildirgesinin kuruma verildiği" ifadeleri somut olayda davacının ara ara işyerinde giriş çıkış yaparak çalıştığını ve birden fazla işe giriş bildirgesinin işverence kuruma verildiği intibaını uyandırmaktadır. Olay, Yargıtay kararında açık şekilde anlatılmamıştır. Eğer kesintisiz çalışma varsa ve işe giriş bildirgesi verilmişse hak düşürücü süre işlemez. Bu nedenle Yargıtay'ın kararını yerel mahkeme kararı ile birlikte olayın özellikleri dikate alınarak değerlendirmek gereklidir.
Old 08-04-2009, 09:18   #7
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Şahsi kanaatim, hizmetin sürekli ve kesintisiz olması halinde, hizmetin sona erdiği yıldan itibaren beş yıllık zamanaşımı süresinin başlayacağıdır. Örneğin, 2000 yılından 2008 yılına kadar kesintisiz çalışan işçinin 2000 yılında ki hizmeti de tespit edilebileceğini düşünüyorum.


YARGITAY

10. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/1889

K. 2002/2474

T. 21.3.2002

• HİZMET TESPİTİ DAVASI ( Davacının Devam Eden Çalışması Nedeniyle Beş Yıllık Hak Düşürücü Sürenin Gerçekleşmemesi )

• HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE ( Davacının Devam Eden Çalışması Nedeniyle Beş Yıllık Hak Düşürücü Sürenin Gerçekleşmemesi )

• ÇALIŞMA ( Davacının Devam Eden Çalışması Nedeniyle Beş Yıllık Hak Düşürücü Sürenin Gerçekleşmemesi )506/m.79

ÖZET: Davacının devam eden çalışması nedeniyle 5 yıllık hak düşürücü süre gerçekleşmemiştir.
DAVA: Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 1.4.1981 tarihinden beri çalıştığının tespiti ile bu çalışmalarının 506 Sayılı Yasa kapsamı içine alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan Sosyal Sigortalar Kurumu Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi Osman Bülbül tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:
KARAR: Davacı davalı işverene ait işyerinde 1.4.1981 tarihinden beri çalıştığının tespitini istemiştir.
Mahkemece 02.11.1989 tarihinden önceki çalışmanın hak düşürücü süre nazara alınarak reddine karar verilmiş ise de, davacının devam eden çalışması nedeniyle 506 Sayılı Kanunun 79. maddesinin 10. fıkrasında öngörülen 5 yıllık hak düşürücü süre gerçekleşmemiştir. Yani mahkemece kabul edilmeyen kısım hak düşürücü süreye uğramamaktadır.
Bu maddi ve hukuki olgular karşısında 2.11.1989 tarihinden önceki sürenin hak düşürücü sürenin dolmasından dolayı reddi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.3.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Saygılarımla...
Old 11-04-2012, 16:26   #8
av_ayşe

 
Varsayılan

Merhaba,

Belki defalarca kez sorulmuş olan bir soruyu yeniden sorarak bilmediğim bişey var mı diye öğrenmek istiyorum.

2000-2002 tarihleri arası sigortasız çalıştırılan biri, 2002 tarihinde işten ayrılmış ve başka yerde sigortalı olarak çalışmaya başlamıştır.

Bu durumda sigortasız olduğumu bilmiyordum, internetten yeni öğrendim diyerek dava açma imkanı var mıdır?

Saygılarımla,
Old 12-04-2012, 12:02   #9
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Bu iddianın inandırıcı olmayacağı kanaatindeyim
Old 17-08-2015, 17:14   #10
BAYRAM FINDIKCI

 
Varsayılan soru

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Aşağıdaki karara göre, 2004 sonrası için dava açılabilir.

Suat bey, Yani işçi Aralık 2005-Aralık 2013 devre arasının tespitini istiyorsa ve Aralık 2005 ve Haziran 2011 dönemlerinde işe girişi varsa ve 27.06.2014 tarihinde dava açmış ise bu uyuşmazlık hak düşürücü süreye uğramamış diyebilir miyiz?
Old 18-08-2015, 17:24   #11
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan BAYRAM FINDIKCI
Suat bey, Yani işçi Aralık 2005-Aralık 2013 devre arasının tespitini istiyorsa ve Aralık 2005 ve Haziran 2011 dönemlerinde işe girişi varsa ve 27.06.2014 tarihinde dava açmış ise bu uyuşmazlık hak düşürücü süreye uğramamış diyebilir miyiz?

Diyebiliriz. Yargıtay'ın görüşünü bu yöndedir.
Old 19-08-2015, 16:49   #12
BAYRAM FINDIKCI

 
Varsayılan soru

Bülent bey,
anladığım kadarıyla
1-) hizmet tespiti kesintisiz ve kuruma hiç bildirim verilmemişse, tespiti istenen yılın sonundan itibaren 5 yıl,

2-) Hizmet tespitinde işe giriş bildirgesi var ise hak düşürücü süreden bahsedilemez.

3-) Hizmet kesintili ve kuruma işe giriş bildirgesi verilmiş ise hak düşürücü süreden bahsedilemez.

4-) Hizmet kesintili ve kuruma hiç bildirim verilmemişse, çalıştığı ispatlanan her dönem için o yılın sonundan itibaren 5 yıl,

umarım doğru anlamışımdır. Yardımlarınız için teşekkür ederim.
Old 20-08-2015, 16:06   #13
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan BAYRAM FINDIKCI
Bülent bey,
anladığım kadarıyla
1-) hizmet tespiti kesintisiz ve kuruma hiç bildirim verilmemişse, tespiti istenen yılın sonundan itibaren 5 yıl,

2-) Hizmet tespitinde işe giriş bildirgesi var ise hak düşürücü süreden bahsedilemez.

3-) Hizmet kesintili ve kuruma işe giriş bildirgesi verilmiş ise hak düşürücü süreden bahsedilemez.

4-) Hizmet kesintili ve kuruma hiç bildirim verilmemişse, çalıştığı ispatlanan her dönem için o yılın sonundan itibaren 5 yıl,

umarım doğru anlamışımdır. Yardımlarınız için teşekkür ederim.

Bayram bey merhaba,

Dört sorunuza da vereceğim yanıt evettir. İyi çalışmalar.
Old 20-08-2015, 16:14   #14
BAYRAM FINDIKCI

 
Varsayılan

Bülent bey çok teşekkür ederim. İnanır mısınız bu konuda kimse net bir şey söylüyemiyor. SGK kurum avukat arkadaşımız ile yaptığım görüşmede dahi kesin bir şey söylüyemiyor. 10 ve 21.hukuk dairesinin bu yönde kararlarını hıfz ettim diyebilirim
Neyse yardımlarınız ve desteğiniz için çok teşekkür ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hİzmet Tespİtİ Mİ? külekçi Meslektaşların Soruları 2 06-06-2008 15:34
Hİzmet Tespİt Davasi Çok Acİlll aslıav Meslektaşların Soruları 4 03-03-2008 11:18
Hİzmet Tespİtİ nabucadnazar Meslektaşların Soruları 1 04-01-2008 15:00
Bono-menfİ Tespİt empas Meslektaşların Soruları 4 25-11-2007 11:43
Menfİİ Tespİt Ve Çek İptalİ Davasi Çekte ZamanaŞimi av.selcukacar Meslektaşların Soruları 2 26-03-2007 12:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06119895 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.