Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

ceza hukuku sınavında çıkan bir soru :(

Yanıt
Old 11-06-2012, 19:32   #1
settarsultan

 
Varsayılan ceza hukuku sınavında çıkan bir soru :(

A bir TV kanalında "macera avıcsı" adlı filmi seyerederken aktörün pantolonuna giren akrebi düşürmek için pantalonunu çıkardığı sahneyi gören eşi E'ye " ben evde yokken de sen böyle filmleri mi izliyorsun " diyerek e 'yi tekme tokat dövmeye başlar." üzerindeki elbiseleri ben aldım, soyun " diyen A, E'yi çırılçıplak dışarı atar. bir süre sonra saçlarından sürükleyerek içeri aldığı E 'yi tekrar dövmeye başlar. E elektrikli sobanın başına geçerek sigara yakan A'nın boynuna ani bir refleksle prizden çıkardığı elektrik kablosunu dolar ve tüm gücüyle sıkmaya başlar. bir ara A " beni boğ yoksa çok kötü olacak" demesi üzerine E kabloyu tekrar eline dolar. A hareketsiz kalıncaya kadar sıkar.

S1. olayda E 'nin A'yı öldürmesinden dolayı bir sorumluluğu var mıdır niçin?

Ben burada meşru müdafaa söz konusudur dedim. fakat bir çok arkadaşımla istişareştiğimde gördüm ki bir çok kişi haksız tahrik demiş.ikisinin de hükümlerini biliyorum. olsa olsa cebir ve şiddet eklerim en fazla...

yardımcı olursanız çok sevinirim...
Old 14-06-2012, 15:22   #2
labrador

 
Varsayılan

google'a "kocamı nasıl öldürdüm" yazmanızı tavsiye ederim.
Old 16-06-2012, 18:26   #3
mervealcik

 
Varsayılan

İlk hususuta ani bir refleksle demiş o anki heyecanla meşrumüdafaa olarak düşünebiliriz ama daha sonra A nın beni boğ yoksa çok kötü olacak tehdidi üzerine E kabloyu tekrar eline dolamıştır (2. bir icra hareketi diyebiliriz ) artık burada o meşru müdafaa kesiti bir son bulup A'nın tehdidiyle tahrike uğrayan E A'ya karşı kasten öldürme suçunu işlemiştir.Şahsımca burada haksız tahrik vardır.
Old 17-06-2012, 21:04   #4
olgu

 
Varsayılan

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde ceza hukuku dersinde çok önce sorulan bir soru
Old 20-06-2012, 15:23   #5
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan settarsultan
A bir TV kanalında "macera avıcsı" adlı filmi seyerederken aktörün pantolonuna giren akrebi düşürmek için pantalonunu çıkardığı sahneyi gören eşi E'ye " ben evde yokken de sen böyle filmleri mi izliyorsun " diyerek e 'yi tekme tokat dövmeye başlar." üzerindeki elbiseleri ben aldım, soyun " diyen A, E'yi çırılçıplak dışarı atar. bir süre sonra saçlarından sürükleyerek içeri aldığı E 'yi tekrar dövmeye başlar. E elektrikli sobanın başına geçerek sigara yakan A'nın boynuna ani bir refleksle prizden çıkardığı elektrik kablosunu dolar ve tüm gücüyle sıkmaya başlar. bir ara A " beni boğ yoksa çok kötü olacak" demesi üzerine E kabloyu tekrar eline dolar. A hareketsiz kalıncaya kadar sıkar.

S1. olayda E 'nin A'yı öldürmesinden dolayı bir sorumluluğu var mıdır niçin?

Ben burada meşru müdafaa söz konusudur dedim. fakat bir çok arkadaşımla istişareştiğimde gördüm ki bir çok kişi haksız tahrik demiş.ikisinin de hükümlerini biliyorum. olsa olsa cebir ve şiddet eklerim en fazla...

yardımcı olursanız çok sevinirim...

Somut olay koşullarına göre kişisel mesleki kanaatim, olayda TCK.m.25 ve 27/2'nin uygulanması gerektiği yönündedir.

Gerekçemi kısaca söyleyim:
Failin (E) kimyasının bozulmasına yol açan ruh halinin olayda hiç kesintiye uğramamış olması.
Yaşam hakkına yönelik saldırı/saldırı tehdidinin çok sıcak ve artan şiddette devam edeceğine dair kuvvetli deliller olması.
Olay hızlıca yürütüldüğünde, zihinde yaşatıldığında failden beklenilebilir bir refleks/savunma olarak kabulü gerekeceği.

P.S.: Sınav sonucu açıklandığında, cevap kağıdının ilgili kısmını bizimle paylaşmanızı rica ederim.
Old 20-06-2012, 16:50   #6
yeditepelişehir

 
Varsayılan

Yaşanmış bir olay soru olarak sorulmuş.E bu davada beraat etmişti ki bence hatalı bir karar olmuştur.Dosyayı görmüş değilim ama gazeteye yansıyan kadarıyla beraat kararı çıkması bence hatalıdır.Çünkü E kabloyu ilk doladığında 2 dakika boyunca sıktığını,eşinin ağzından burnundan salya gelince bıraktığını,eşinin kendisinden su istediğini ve suyu getirdiğini,bu esnada '' sen benim sevgime namusuma inanamadın'' dediğini, bunun üzerine eşinin beni yoksa çok kötü olacak dediğini ve bundan sonra tekrar eşinin kendini öldüreceğini düşünerek ikinci hamleyi yaparak boğduğunu sonra kendinden geçtiğini ifade etmiştir.Eşinin kendisi çırılçıplak dışarı atıp daha sonra eve alıp dövdükten sonra tekrar giyinmesini istediğini de söylemeliyim.Olayın en başına dönecek olursak da eşinin kendisini ablasıyla köye göndereceğini söylediğini ve bir yandan da dövmeye başladığını ifade etmiştir.Sonrası yukarıda anlatılanlar gibi.Bu durumda E'nin aslında çok da kendini kaybetmiş olmadığı söyleyebilirim.Eşinin uyguladığı şiddete karşı kafasına elektrik sobasını vurup kaçmak varken boynuna sobanın kablosunu dolaması, iki dakikalık boğaz sıkmadan sonra eşinin ağzından burnundan salya gelmesi su istemesi vs adamın nefessiz kalması sonucu baya bir güç kaybına uğramasına rağmen evden kaçıp gitmek varken '' beni boğ yoksa kötü olacak'' sözünden korkarak tekrar boğması ve öldürmesi bence meşru müdafaa sınırlarını aşmıştır ve beraat kararı hatalı olmuştur.
Old 20-06-2012, 16:54   #7
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yeditepelişehir
Yaşanmış bir olay soru olarak sorulmuş.E bu davada beraat etmişti ki bence hatalı bir karar olmuştur.Dosyayı görmüş değilim ama gazeteye yansıyan kadarıyla beraat kararı çıkması bence hatalıdır.Çünkü E kabloyu ilk doladığında 2 dakika boyunca sıktığını,eşinin ağzından burnundan salya gelince bıraktığını,eşinin kendisinden su istediğini ve suyu getirdiğini,bu esnada '' sen benim sevgime namusuma inanamadın'' dediğini, bunun üzerine eşinin beni yoksa çok kötü olacak dediğini ve bundan sonra tekrar eşinin kendini öldüreceğini düşünerek ikinci hamleyi yaparak boğduğunu sonra kendinden geçtiğini ifade etmiştir.Eşinin kendisi çırılçıplak dışarı atıp daha sonra eve alıp dövdükten sonra tekrar giyinmesini istediğini de söylemeliyim.Olayın en başına dönecek olursak da eşinin kendisini ablasıyla köye göndereceğini söylediğini ve bir yandan da dövmeye başladığını ifade etmiştir.Sonrası yukarıda anlatılanlar gibi.Bu durumda E'nin aslında çok da kendini kaybetmiş olmadığı söyleyebilirim.Eşinin uyguladığı şiddete karşı kafasına elektrik sobasını vurup kaçmak varken boynuna sobanın kablosunu dolaması, iki dakikalık boğaz sıkmadan sonra eşinin ağzından burnundan salya gelmesi su istemesi vs adamın nefessiz kalması sonucu baya bir güç kaybına uğramasına rağmen evden kaçıp gitmek varken '' beni boğ yoksa kötü olacak'' sözünden korkarak tekrar boğması ve öldürmesi bence meşru müdafaa sınırlarını aşmıştır ve beraat kararı hatalı olmuştur.

Soru dışında bir mahkeme kararını değil, soru sahibinin mesajında geçen "sınav soru metnini" baz almak gerekir. Zira, burada sınav sorusunun değerlendirilmesi isteniyor ve ayrıca mesajınızda geçen mahkeme kararı ile sayın settarsultan tarafından paylaşılan soru metni arasında ciddi oluş farkları mevcut...

Öğretim üyeleri, sınav sorularını hazırlarken böyle bazı haberlerden de yararlanırlar ama soruda bunlarla oynayıp değiştirirler. Bu tahrifin amacı ise, hukuk öğrencisinin "hukuksal ayırım kabiliyetini" ölçmektir. Bence, sınav sorusunda, meşru müdafaa ile haksız tahrikin bu derece yakınlaştırılmasından güdülen amaç da bu.

Siz, sınav sorusundan yola çıkarak küçük bir tahkikat yapmışsınız.
Old 20-06-2012, 17:08   #8
yeditepelişehir

 
Varsayılan

Haklısınız değerli meslektaşım.Öğrenciyken de sorunun amacından uzaklaşıp tahkikat yapmışlığım vardı Güzel bir soru üzerinde oynanmış şu haliyle ve güzel cevaplar da çıkacaktır.
Old 20-06-2012, 17:13   #9
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yeditepelişehir
Haklısınız değerli meslektaşım.Öğrenciyken de sorunun amacından uzaklaşıp tahkikat yapmışlığım vardı Güzel bir soru üzerinde oynanmış şu haliyle ve güzel cevaplar da çıkacaktır.


Evet gerçekten güzel bir soru; üzerinde oynanmış haliyle. Belirttiğiniz mahkeme kararı açısından ise sizinle aynı kanıda olduğumu da belirteyim. Zira, kadının o olayda, adamın ağzından burnundan salyalar geldiği anda evden kaçıp gitmesi, dışarıda kolluğa başvurması mümkündü..
Old 21-06-2012, 12:51   #10
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Kaçma veya kendini savunma seçeneklerinden, kendini savunmayı seçen faile, kaçma imkanı varken kaçmadığından bahisle meşru müdafaa hükümlerinden mahrum bırakmak doğru olmasa gerek, diye düşünüyorum.
Old 22-06-2012, 12:54   #11
Peregrinus

 
Varsayılan

ilhan erden beye adalet duygusu anlamında katılıyorum fakat ceza kanununun yoruma açık olmaması sebebiyle haksız tahrik kararına daha yakınım. kanunun lafzında "başka suretle korunmak olanağı bulunmayan" ibaresine dikkat çekmek istiyorum.
Old 22-06-2012, 15:56   #12
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Peregrinus
ilhan erden beye adalet duygusu anlamında katılıyorum fakat ceza kanununun yoruma açık olmaması sebebiyle haksız tahrik kararına daha yakınım. kanunun lafzında "başka suretle korunmak olanağı bulunmayan" ibaresine dikkat çekmek istiyorum.

Ceza kanununun yoruma açık olmaması ile olayları ceza kanunu açısından yorumlamanın farklı olduğunu, kanunun lafzında geçen "başka suretle korunmak olanağı bulunmayan" ibaresinin, meşru müdafaaya ilişkin değil, zorunluluk haline ilişkin bir düzenleme olduğunu, kaçmanın hiç bir kimseye, haksız bir saldırı karşısında bir ödev olarak yüklenemeyeceğini, bilakis eğer bir ödev yükletilecek ise, haksız saldırıyı, kanunun da belirttiği üzere başkasına karşı gerçekleşiyor bile olsa, def etmenin bir ödev olarak yükletilebiileceğini düşünüyorum.
Old 22-06-2012, 16:12   #13
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Ceza kanunlarının yorumunda kıyas yasağı bulunması ve sert tipiklik kuralının geçerli olması, fiilin kanuni tipe uygun cezai karşılığının yasada bulunmaması halinde geçerlidir. Yani, fiile "benzeyen" bir başka suç tipinin uygulanma yasağı manasınadır.

Yoksa, hakimin bir fiilin, ceza yasasında ihlal ettiği suç tipini tüm unsurlarıyla tesbit ettikten sonra, fiili ve failin davranışlarını bu madde içinde ve cezaya tesir eden diğer maddeler (meşru müdafaa, haksız tahrik, teşebbüs aşaması vs...) bağlamında değerlendirip, "yorumlamasında" hiçbir beis yoktur. Zira, zaten buna yargılama denir. Yorumlama yetkisi olmayan bir süje yargılama yapamaz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
ceza davasında karardan sonra ortaya çıkan durum sumeyra Meslektaşların Soruları 5 21-07-2008 06:09
2008 Yılı Mart Ayı Hakimlik ve Savcılık Sınavı Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Sorular sword_can Ceza Hukuku Çalışma Grubu 8 09-07-2008 17:06
Bu Soru Kopenhagen'daki Bir Üniversitenin, fizik sınavında sorulmuştur av_aykut Site Lokali 0 17-10-2007 23:31
ceza hukuku ile ilgili ilginç bir soru(GERÇEK OLAY!!) oceans17 Hukuk Soruları Arşivi 13 07-10-2006 11:53
ceza hukuku ve idare hukuku ilişkisi taylan Hukuk Soruları Arşivi 2 10-08-2006 17:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06199694 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.