İcra MÜdÜrÜnÜ Cezaİ Şİkayet

Bakırköyde bir icra dairesindeki, bir icra dosyamıza borçlu tarafından yatırılan parayı çekmek için gittim. Gayet sakin bir şekilde dosyamın çıkarılmasını bekledim. Dosya çıktığında müdürün yanına gidip; "müdüre hanım dosyamıza para gelmiş, çekmek istiyorum dedim." İcra müdürü'nün cevabı şöyle oldu;"görmüyormusun çıkıyorum" dedi. Ben de " peki kim verecek" diye sordum. Cevap şöyle "öğleden sonra gel".

Bu olay, günlerden cuma günü ve saat 11:00'a 10 kala vuku buldu.

Ben hiç bir şey demedim. Direkt Bakırköy Adalet Komisyonunun kaleminde buldum kendimi. Beni İcra Müdürleri şikayetleri Başsavcı Vekiline yönlendirdiler. Katibini buldum. Katip; icra müdürü'nün ismini biliyormusunuz diye sordu.
Öğrenmek için tekrar aynı daireye inip ismini sorduğumda, ne yapacağımı sordular. Ben de şikayet edeceğimi söyledim. Bunun üzerine icra müdür yardımcısı dosyaya yatan parayı bana verdi.

Müdür yardımcısına, "müdürünüz benden özür dilemez ise şikayetim devam edecek" dedim.

Değerli meslektaşlarım; bu ve bunun gibi memurlar kendilerini imparator sanıyorlar ve bunun böyle olmasına da biz müsaade ediyoruz diye düşünüyorum.

Olayda;
1-Avukat olduğum için; görevli memura hakaret,
2-Mesai saati içinde görev yerine terk etmekten, görevi ihmal,
3-Öğleden sonra gel dediği içi, görevi kötüye kullanma suçları oluşur

diye düşünüyor ve şikayette bulunmayı planlıyorum.

Görüş ve önerilerinize açığım.

Alıntı: Yazan advocate_demos Bakırköyde bir icra dairesindeki, bir icra dosyamıza borçlu tarafından yatırılan parayı çekmek için gittim. Gayet sakin bir şekilde dosyamın çıkarılmasını bekledim. Dosya çıktığında müdürün yanına gidip; "müdüre hanım dosyamıza para gelmiş, çekmek istiyorum dedim." İcra müdürü'nün cevabı şöyle oldu;"görmüyormusun çıkıyorum" dedi. Ben de " peki kim verecek" diye sordum. Cevap şöyle "öğleden sonra gel". Bu olay, günlerden cuma günü ve saat 11:00'a 10 kala vuku buldu. Ben hiç bir şey demedim. Direkt Bakırköy Adalet Komisyonunun kaleminde buldum kendimi. Beni İcra Müdürleri şikayetleri Başsavcı Vekiline yönlendirdiler. Katibini buldum. Katip; icra müdürü'nün ismini biliyormusunuz diye sordu. Öğrenmek için tekrar aynı daireye inip ismini sorduğumda, ne yapacağımı sordular. Ben de şikayet edeceğimi söyledim. Bunun üzerine icra müdür yardımcısı dosyaya yatan parayı bana verdi. Müdür yardımcısına, "müdürünüz benden özür dilemez ise şikayetim devam edecek" dedim. Değerli meslektaşlarım; bu ve bunun gibi memurlar kendilerini imparator sanıyorlar ve bunun böyle olmasına da biz müsaade ediyoruz diye düşünüyorum. Olayda; 1-Avukat olduğum için; görevli memura hakaret, 2-Mesai saati içinde görev yerine terk etmekten, görevi ihmal, 3-Öğleden sonra gel dediği içi, görevi kötüye kullanma suçları oluşur diye düşünüyor ve şikayette bulunmayı planlıyorum. Görüş ve önerilerinize açığım.

Evet, avukatlar işlerinin genel itibariyle hallinde bir sıkıntıyla karşılaşmamak için bu şekilde tavizleri yıllardır verdiler ve vermeye de devam ediyorlar. Taviz tavizi doğurduğundan bu ve buna benzer birçok hukuksuz uygulama ve davranışa maruz kaldıktan sonra yasal yollara başvurmamak/hak aramamak adeta mesleğin kaderiymiş gibi algılanıyor. Bu algıda, icra müdürü ya da hangi meslek mensubu olursa olsun bir devlet memurunun yakışık almayan tavırları karşısında hukukçuya yaraşır şekilde mukabelede bulunulmamasının büyük rolü var.

1-Eğer başka bir söz sarfedilmemiş ise muhatap olduğunuz ifadenin hakaret suçu kapsamında değerlendirilemeyeceği kanaatindeyim.

2-Görev yerinden ayrılma durumu, görevle ilgili ya da insani bir zorunluluktan kaynaklanıyor da olabilir. Burada görevi ihmal olarak nitelendirilebilecek olan asıl davranış müdürün, dosyaya yatırılan paraların çekilmesi işlemiyle ilgili olarak müdür yardımcılarından birini icra müdürlüğünden ayrılmadan önce görevlendirmemiş olmasıdır. Zira öğle tatiline epey bir süre olduğu anlatımınızdan anlaşılıyor.

3-Müdürün, öğleden sonra gelmeniz durumunda para çekebileceğinizi söylemiş olmasını da yukarıda ifade ettiklerim doğrultusunda değerlendirmek mümkündür diye düşünüyorum.

Alıntı: Yazan advocate_demos Bakırköyde bir icra dairesindeki, bir icra dosyamıza borçlu tarafından yatırılan parayı çekmek için gittim. Gayet sakin bir şekilde dosyamın çıkarılmasını bekledim. Dosya çıktığında müdürün yanına gidip; "müdüre hanım dosyamıza para gelmiş, çekmek istiyorum dedim." İcra müdürü'nün cevabı şöyle oldu;"görmüyormusun çıkıyorum" dedi. Ben de " peki kim verecek" diye sordum. Cevap şöyle "öğleden sonra gel". Bu olay, günlerden cuma günü ve saat 11:00'a 10 kala vuku buldu. Ben hiç bir şey demedim. Direkt Bakırköy Adalet Komisyonunun kaleminde buldum kendimi. Beni İcra Müdürleri şikayetleri Başsavcı Vekiline yönlendirdiler. Katibini buldum. Katip; icra müdürü'nün ismini biliyormusunuz diye sordu. Öğrenmek için tekrar aynı daireye inip ismini sorduğumda, ne yapacağımı sordular. Ben de şikayet edeceğimi söyledim. Bunun üzerine icra müdür yardımcısı dosyaya yatan parayı bana verdi. Müdür yardımcısına, "müdürünüz benden özür dilemez ise şikayetim devam edecek" dedim. Değerli meslektaşlarım; bu ve bunun gibi memurlar kendilerini imparator sanıyorlar ve bunun böyle olmasına da biz müsaade ediyoruz diye düşünüyorum. Olayda; 1-Avukat olduğum için; görevli memura hakaret, 2-Mesai saati içinde görev yerine terk etmekten, görevi ihmal, 3-Öğleden sonra gel dediği içi, görevi kötüye kullanma suçları oluşur diye düşünüyor ve şikayette bulunmayı planlıyorum. Görüş ve önerilerinize açığım.

Sayın meslektaşım,
Sayın Ekici'nin yanıtlarına katılıyorum.
Ek olarak özetle;
1- Yazdıklarınıza göre olayda hakaret suçunu oluşturabilecek bir söz ve davranış yoktur.
2- Keyfi bir durumun olduğunu nereden biliyorsunuz? Belki de icra müdürü kıymet takdirine, satışa ya da hastaneye vb. gidiyordu.
3- Salt "öğleden sonra gel" demekle görevi kötüye kullanma suçu oluşmaz.
Keyfiliğe elbette meydan vermemek gerekir ama böyle basit olayları büyütmek de kimseye yarar sağlamaz.

Alıntı: Yazan Av.Cengiz Aladağ Sayın meslektaşım, Sayın Ekici'nin yanıtlarına katılıyorum. Ek olarak özetle; 1- Yazdıklarınıza göre olayda hakaret suçunu oluşturabilecek bir söz ve davranış yoktur. 2- Keyfi bir durumun olduğunu nereden biliyorsunuz? Belki de icra müdürü kıymet takdirine, satışa ya da hastaneye vb. gidiyordu. 3- Salt "öğleden sonra gel" demekle görevi kötüye kullanma suçu oluşmaz. Keyfiliğe elbette meydan vermemek gerekir ama böyle basit olayları büyütmek de kimseye yarar sağlamaz.

sayın Aladağ;
1-Hadi hakaret biraz zorlama bir yorum diyelim
2-İcra müdürü tüm mesai saatlerinde kıymet takdiri ya da satışta olabilir. O zaman yerine icra müdürü bakmayacakmıdır? Yerini doldurması için bakanlık o memura icra müdür yardımcısı sıfatını bunun için vermemişmidir?
Kim verecek bu parayı diye sorun, icra müdür yardımcım size yardımcı olsun demesi beklenmezmi? İstediği mazereti olsun. Fakat bunu demek çok mu zor acaba?
İstanbulda çalışan meslektaşlarım bilir ve gelen tahsilatların ödenmesi ile ilgili olarak, bu müdürün ne için böyle yaptığını icrada çalışan her avukat bilir.
3-Öğleden sonra geleceğim demek de yine bu saikten yola çıkılarak söylenmiş bir şey olduğunu düşünüyorum. Eğer icra müdür yardımcısı bu görevi ifa ederse muhtemel saikine ulaşamayacak.
Çok açık yazamayacağım şeylerin ne olduğunu sanırım herkes anlıyordur.
Alınganlık olarak düşünmesin kimse bunları ama bana yardımcı olan icra müdür yardımcısı dahi bana hak verdi. Yazmakla o anki atmosfer tam olarak yansıtılamaz ama avukata karşı terbiye sınırlarını aşacak ton ve rahatlıkla bu olay olduğu için şikayet gereği duydum. Yoksa bana dese ki; avukat bey benim çıkmam lazım, öğleden sonra gelin lütfen ya da yardımcım size yardımcı olsun der ise tüm bunlara gerek kalmayacak.
Çok da büyütmeyelim dediğimiz için tüm bu muamelelere maruz kaldığımızı düşünüyorum.Avukat eğer belirtilen sürede işlem yapmazsa görev ihmalden bakanlık hemen soruşturma izni veriyor ama bizler "çok büyütmeyelim" düşüncesindeysek, biraz hata yapmıyormuyuz.
Saygılarımla..

Alıntı: Yazan advocate_demos sayın Aladağ; 1-Hadi hakaret biraz zorlama bir yorum diyelim 2-İcra müdürü tüm mesai saatlerinde kıymet takdiri ya da satışta olabilir. O zaman yerine icra müdürü bakmayacakmıdır? Yerini doldurması için bakanlık o memura icra müdür yardımcısı sıfatını bunun için vermemişmidir? Kim verecek bu parayı diye sorun, icra müdür yardımcım size yardımcı olsun demesi beklenmezmi? İstediği mazereti olsun. Fakat bunu demek çok mu zor acaba? İstanbulda çalışan meslektaşlarım bilir ve gelen tahsilatların ödenmesi ile ilgili olarak, bu müdürün ne için böyle yaptığını icrada çalışan her avukat bilir. 3-Öğleden sonra geleceğim demek de yine bu saikten yola çıkılarak söylenmiş bir şey olduğunu düşünüyorum. Eğer icra müdür yardımcısı bu görevi ifa ederse muhtemel saikine ulaşamayacak. Çok açık yazamayacağım şeylerin ne olduğunu sanırım herkes anlıyordur. Alınganlık olarak düşünmesin kimse bunları ama bana yardımcı olan icra müdür yardımcısı dahi bana hak verdi. Yazmakla o anki atmosfer tam olarak yansıtılamaz ama avukata karşı terbiye sınırlarını aşacak ton ve rahatlıkla bu olay olduğu için şikayet gereği duydum. Yoksa bana dese ki; avukat bey benim çıkmam lazım, öğleden sonra gelin lütfen ya da yardımcım size yardımcı olsun der ise tüm bunlara gerek kalmayacak. Çok da büyütmeyelim dediğimiz için tüm bu muamelelere maruz kaldığımızı düşünüyorum.Avukat eğer belirtilen sürede işlem yapmazsa görev ihmalden bakanlık hemen soruşturma izni veriyor ama bizler "çok büyütmeyelim" düşüncesindeysek, biraz hata yapmıyormuyuz. Saygılarımla..

Sayın meslektaşım. Dediklerinize aynen katılıyorum. Butür olaylarla malesef sürekli karşılaşmaktayız ve "çok büyütmeyelim" düşüncesi sebebiyle avukatlara gösterilen saygı ortadadır.
2010 yılında Küçükçekmecedeki icra müdülüklerinden birinde bir dosyam için yine bir icra müdürünün benzer söylemlerine maruz kaldım. ... GİT BAŞIMDAN SENİNLE Mİ UĞRAŞACAĞIM tarzı hakaretlerden sonra bende tıpkı sizin gibi kendimi savcının yanında buldum. Gariptir ki Savcı beye şikayetçi olduğumu söylediğimde bana verdiği yanıt şu oldu. - Eğer şikayetçi olursanız bunlar sizin diğer işlerinizde size sorun çıkaracaklar yine de kararlıysanız işlemlerinizi yapalım. oldu. Ben şikayetçi oldum ve nisan ayında hakaret davasının 2. celsesi var. Şahitlerim ortada yok. Fakat icra müdürünün dairede çalışan memurlar ve tanıdığı bir kaç avukat arkadaşı şahit olmuşlar. Tanıklarımla bir şekilde irtibata geçmeye çalışıyorum.
Demek istediğim şu ki sizi tebrik ederim üstadım. Ve her avukatın aynı hassasiyeti göstermesini dilerim. Yoksa "büyütmemek lazım vb" gibi sözlerle daha çok bu tür olaylara maruz kalırız. Baro sürekli mesajlar gönderiyor cüppemize sahip çıkalım diye. Ama avukatların hali ortada. Cüppemize sahip çıkma olayını da "büyütmemek lazım" o halde.
Not: Kimse üzerine alınmasın bunlar yalızca benim sitemlerimdir. Sürç-ü lisan etti isem affola

Alıntı: Yazan advocate_demos sayın Aladağ; 1-Hadi hakaret biraz zorlama bir yorum diyelim 2-İcra müdürü tüm mesai saatlerinde kıymet takdiri ya da satışta olabilir. O zaman yerine icra müdürü bakmayacakmıdır? Yerini doldurması için bakanlık o memura icra müdür yardımcısı sıfatını bunun için vermemişmidir? Kim verecek bu parayı diye sorun, icra müdür yardımcım size yardımcı olsun demesi beklenmezmi? İstediği mazereti olsun. Fakat bunu demek çok mu zor acaba? İstanbulda çalışan meslektaşlarım bilir ve gelen tahsilatların ödenmesi ile ilgili olarak, bu müdürün ne için böyle yaptığını icrada çalışan her avukat bilir. 3-Öğleden sonra geleceğim demek de yine bu saikten yola çıkılarak söylenmiş bir şey olduğunu düşünüyorum. Eğer icra müdür yardımcısı bu görevi ifa ederse muhtemel saikine ulaşamayacak. Çok açık yazamayacağım şeylerin ne olduğunu sanırım herkes anlıyordur. Alınganlık olarak düşünmesin kimse bunları ama bana yardımcı olan icra müdür yardımcısı dahi bana hak verdi. Yazmakla o anki atmosfer tam olarak yansıtılamaz ama avukata karşı terbiye sınırlarını aşacak ton ve rahatlıkla bu olay olduğu için şikayet gereği duydum. Yoksa bana dese ki; avukat bey benim çıkmam lazım, öğleden sonra gelin lütfen ya da yardımcım size yardımcı olsun der ise tüm bunlara gerek kalmayacak. Çok da büyütmeyelim dediğimiz için tüm bu muamelelere maruz kaldığımızı düşünüyorum.Avukat eğer belirtilen sürede işlem yapmazsa görev ihmalden bakanlık hemen soruşturma izni veriyor ama bizler "çok büyütmeyelim" düşüncesindeysek, biraz hata yapmıyormuyuz. Saygılarımla..

Sayın meslektaşım,
Yazdıklarınızdan yola çıkarak yanıt verdim. Sayın Ekici ile aynı görüşteyim: İlk mesajda yazdıklarınıza göre ortada iddia ettiğiniz suçlar yoktur. Yazmadıklarınızı bilemem elbette.

Siz mudurun ismini ogrenmek icin icraya geri dondunuz Parayı mudur yardımcısı odemeseydi, öğrenip tekrar adalet komisyonuna cikacaktiniz?!

Evet sayın Carlito.

Bankaya gidiyor, numaratörden numarayı alıyorsunuz.
Numaranızın bankoda yanmasını bekliyorsunuz. Bazen 5 dk. bazen saatler... Saat 12:30 öğlen arası oldu, herkes bankayı terk ediyor, kimse benim öğleden sonra işim var, şu kadar zamandır bekliyorum, nereye gidiyorsun demiyor, diyemiyor. İcra Dairesine geliyorsunuz, öğlen arası oluyor müdür yemeğe çıkacak... ne mümkün o kader beklemişsiniz sizin işinizi yapmadan gidemez değilmi. Kaldı ki bankadaki memurun tüm mesaisi orada geçiyor, o işe bakıyor. İcra Müdürü öyle mi? haciz, satış, kıymet takdiri vs. daire dışındaki işlemleri de yürütmek zorunda değil mi? Samimi olalım bir icra dairesine gidildiğinde 30 dk.bekleyen hangi avukat tepki göstermiyor. İcra Müdürünün yürüttüğü işin daha kapsamlı ve zaman alıcı olduğu, para ödemek için dahi dosyayı inceleyerek şartlarının oluşup oluşmadığını incelemesi gerektiği doğru değilmi.
Sözün özüne dönecek olursak; Herhangi bir banka, özel şirket ve kamu kurumunda olduğu kadar icra dairelerinde beklemeye tahammül var mı?
Ama söz konusu icra dairesi ve çalışanları olunca şikayet etmek ne kadar da kolay değilmi. 2012 yılında Türkiye Barolar Birliği Başkanının İcra Dairelerinin etkinliğinin artırılmasına ilişkin çalıştayda yaptığı konuşma metnini okumanızı tavsiye ederim. Orada Sayın Başkan, hiçbir meslek grubunun icra çalışanları kadar şikayet edilerek ifade vermek zorunda kalmadığını, mesailerini ifade vermekle geçirdiklerine ilişkin açıklamalarını göreceksiniz. TBB Başkanı bunu söylerken, sizin düşünceniz tezat teşkil etmiyor mu? Sizce bu kadar şikayet edilmeleri çalışanların yetersizliği ve hatasından mı yoksa soruşturma izninine ihtiyaç duyulmaması mı?
Ama evet icra müdürlerini şımartmamak lazım. Avukat gelmiş talepte bulunuyor iki eli kanda olsa hemen anında gereğini yerine getirmeli, şımartılırsa 10 dk.sonra yaparlar.

Alıntı: Bankaya gidiyor, numaratörden numarayı alıyorsunuz. Numaranızın bankoda yanmasını bekliyorsunuz. Bazen 5 dk. bazen saatler... Saat 12:30 öğlen arası oldu, herkes bankayı terk ediyor, kimse benim öğleden sonra işim var, şu kadar zamandır bekliyorum, nereye gidiyorsun demiyor, diyemiyor. İcra Dairesine geliyorsunuz, öğlen arası oluyor müdür yemeğe çıkacak... ne mümkün o kader beklemişsiniz sizin işinizi yapmadan gidemez değilmi. Kaldı ki bankadaki memurun tüm mesaisi orada geçiyor, o işe bakıyor. İcra Müdürü öyle mi? haciz, satış, kıymet takdiri vs. daire dışındaki işlemleri de yürütmek zorunda değil mi? Samimi olalım bir icra dairesine gidildiğinde 30 dk.bekleyen hangi avukat tepki göstermiyor. İcra Müdürünün yürüttüğü işin daha kapsamlı ve zaman alıcı olduğu, para ödemek için dahi dosyayı inceleyerek şartlarının oluşup oluşmadığını incelemesi gerektiği doğru değilmi. Sözün özüne dönecek olursak; Herhangi bir banka, özel şirket ve kamu kurumunda olduğu kadar icra dairelerinde beklemeye tahammül var mı? Ama söz konusu icra dairesi ve çalışanları olunca şikayet etmek ne kadar da kolay değilmi. 2012 yılında Türkiye Barolar Birliği Başkanının İcra Dairelerinin etkinliğinin artırılmasına ilişkin çalıştayda yaptığı konuşma metnini okumanızı tavsiye ederim. Orada Sayın Başkan, hiçbir meslek grubunun icra çalışanları kadar şikayet edilerek ifade vermek zorunda kalmadığını, mesailerini ifade vermekle geçirdiklerine ilişkin açıklamalarını göreceksiniz. TBB Başkanı bunu söylerken, sizin düşünceniz tezat teşkil etmiyor mu? Sizce bu kadar şikayet edilmeleri çalışanların yetersizliği ve hatasından mı yoksa soruşturma izninine ihtiyaç duyulmaması mı? Ama evet icra müdürlerini şımartmamak lazım. Avukat gelmiş talepte bulunuyor iki eli kanda olsa hemen anında gereğini yerine getirmeli, şımartılırsa 10 dk.sonra yaparlar.

Sayın SEDAT BAYSAL;

Üzerinden yıllar da geçmiş olsa konu genel olarak tazeliğini koruyor.

Sorunların değerlendirilmesi noktasında birçok avukat size kolaylıkla katılabilir ancak burada değerlendirilen şey; bir kamu kurumundaki yetkili kamu görevlisinin iletişimde rahatlıkla "sorunlu/önerilmeyen" olarak görülebilecek bir davranış içine girmiş olmasıdır.

Yoksa, gerek memurların gerekse avukatların yaşadığı/karşılaştığı sorunların masaya yatırılmasıyla birçok noktada karşılıklı olarak birbirimize hak vereceğimize eminim. Yeter ki gerek avukatlar, gerekse memurlar kendilerine yaraşır üslupla muhatabiyet içine girsinler..

Bu satırları, kendisi de memuriyet geçmişi olan biri yazıyor. Sorunlara tek bir perspektiften bakmanın hatalı olduğunun farkındayım ve somut olaydaki görüşünüzü merak ettim: Müdürün, (yorgun, gergin vs. olabilir ya da olmayabilir) saat 11:00'de "görmüyor musun çıkıyorum!" ve "öğleden sonra gel" demesi sizce iletişim tekniği ve üslup açısından isabetli midir?

Saygılarımla..

Üslup noktasında söylediklerinize katılıyorum. Esasın yaşanan bir çok sorunun (istisnaları bulunmakla birlikte) iletişimin sağlıklı kurulamadığı konusunda sizinle aynı görüşteyim. Bahse konu olayın bu eksende değerlendirilmesi halinde eleştirinize katılıyorum. Ancak bunun genellenmesi yada benimde karşılaştığım "Bu icra müdürlerini biz şımartıyoruz" şeklindeki bakış açısının doğru olmadığını vurgulamak istiyorum.
Saygılarımla...