Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İlama Bağlı Yargılama Giderleri Ayrı Ayrı Takibe Konulabilir mi?

Yanıt
Old 31-12-2010, 00:35   #61
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Ben karara pek şaşırmadım. Neticede 12. HD çelişkinin ve tutarsızlığın öbür adı..
Old 31-12-2010, 13:41   #62
bozbaak

 
Varsayılan

Merhabalar
Ben Yukarida TartiŞilan Konuda Bahsedİlen, Sİnekten YaĞ Çikarmaya ÇaliŞtiĞi İddİa Edİlen , Hukuktan Nasİbİnİ AlmamiŞ , Ayni İlami İkİye BÖlerek 160 Tl Fazla Vekalet Ücretİ Almaya ÇaliŞan , Bu Nedenle Sayin MeslektaŞim Tarafindan Şİkayet Edİlen KİŞİyİm. Avukatim Dİyemİyorum ÇÜnkÜ Benİ Öyle Bİr Anlattikİ Avukatlik MesleĞİne Ben Bİle Kendİmİ YakiŞtiramadim.

Ancak Tabİkİ Asil HukukÇu Losyonu Olan KİŞİ ,olayi Tamamen TÜm GerÇeklİĞİ İle Anlatan , MeslektaŞlarina Eksİk Bİlgİ Vererek Onlari Aldatmayan Ve Olaylari TÜm ÇiplakliĞi İle Ortaya DÖkebİlen KİŞİdİr.

Olay Kesİnlİkle BelİrİtİldİĞİ Şekİlde DeĞİldİr.

Bahsedİlen İlamda, İŞ Mahkemesİnde AÇilan Davada MÜvekkİlİm Lehİne 202 Tl Yargilama Gİderİ Ve 1.000 Tl Ücretİ Vekalete HÜkmedİlmİŞtİr.

Kendİm İcra Takİbİ YapmadiĞim İÇİn Bu İŞle İlgİlenen BaŞka Bİr MeslektaŞima Yetkİ Belgesİ Vererek İlami İcraya Koymasini İstedİm Ve Adlİ Tatİle Çiktim. Kesİnlİkle Bu Tarİh Temmuz Ayninin Sonudur.

Tatİlden DÖndÜĞÜmde MÜvekkİle Parasini Vermek İÇİn MeslektaŞima Gİttİm Ve MeslektaŞimin Sadece Vekalet Ücretİnİ İcraya Koyarak Tahsİl EttİĞİnİ GÖrdÜm.kendİsİne SorduĞumda Yargilama Gİderİnİ UnuttuĞunu Beyan Ettİ. Bende Yanilmiyorsam Ekİm Ayi İdİ ( İlk Takİpten 3-4 Ay Sonra ) MÜvekkİlİmİn Kpicilik YaptiĞini Ve 200 Tl'ye Dahİ İhtİyaci OlduĞunu Bu Nedenle O Parayida Almamiz GerektİĞİnİ SÖyledİm Ve MeslektaŞim Tarafindan Ek Bİr Takİp Yapilarak Para Tahsİl Edİldİ.

Olay Budur Ve Sİnek BacaĞindan YaĞ Çikarmak Gİbİ Bİr Nİyetİm Ve İhtİyacim Yoktur.

Benİ Üzen Bİr MeslektaŞin Bu Olayda Arayip KonuŞmasindna Öte Hemen Gİdİp Baroya Şİkayet Etmesİdİr. Ben SuÇ İŞledİĞİmİ Sanmiyorum Ancak ÜzÜcÜ Olaylar. Olay Tamamen Unutulan BÖlÜmÜn 4 Ay Sonra İcraya Konulmasidir.
İnsanlari Bİlmeden Yargilamamak GerektİĞİne İnaniyorum.
Herkese Selamlar....
Old 31-12-2010, 14:08   #63
bozbaak

 
Varsayılan

Benim de taraf olduğum bir davada mahkeme vekalet ücreti ayrı, 200 TL yargılama gideri ayrı olarak takibe konuluyor. Mahkeme vekalet ücretini tahsil eden ve müvekkilin büyük bir şirket olmasından istifade eden karşı yan vekilleri sinekten yağ çıkarma çabasındalar. Sizce icra mahkemesine itiraz etmem bir sonuç verir mi?

sayın TRINITY

müvekkilinin büyüklüğü ile övünen avukatların bu meslekte öğreneceği çok şeyler olduğuna inanıyorum.

müvekkiliniz küçük bir şirket olsaydı acaba unutulan bölümü icraya koymayacakmıydık.
Old 20-01-2011, 14:06   #64
arkhon

 
Varsayılan Son noktayı Hukuk Genel Kurulu koydu

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2010/12-138
Karar: 2010/169
Karar Tarihi: 24.03.2010

ÖZET: Somut olayda ilamda yazılı olan asıl alacak ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden tek bir takip yapılabileceği gibi ayrı ayrı takip yapılması da mümkündür. İlamda hükmedilen asıl alacak ve buna bağlı fer'i alacaklar yönünden ayrı ayrı takip yapılmasını engelleyen yasa hükmü bulunmadığından, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekir.

(1086 S. K. m. 429)

Dava: Taraflar arasındaki <Şikayet> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 22.09.2008 gün ve 2008/922 E., 2008/840 K. sayılı kararın incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 09.03.2009 gün ve 2008/24958 E., 2009/4787 K. sayılı ilamı ile onanmış, alacaklı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 13.10.2009 gün ve 10422-18967 sayılı ilamı ile;

(...Takip dayanağı Antalya 2. İdare Mahkemesi'nin 25.04.2008 tarih ve 2005/833 Esas 2008/827 Karar sayılı ilamında, <240.000.-YTL maddi, 10.000.-YTL manevi tazminatın, 17.500.-YTL nispi vekalet ücretinin, ayrıca toplam 13.791,90.-YTL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine> karar verildiği anlaşılmaktadır. Alacaklı tarafça mahkemece hükmedilen bu kalemlerin her biri ayrı ayrı ilamlı icra takibinin konusu yapılmıştır. Borçlu idare, ilamda hükmedilen kalemlerin üç ayrı ilamlı icra takibine konu edilmesini, mükerrer takibe sebebiyet verildiğinden dolayı şikayet konusu yapmıştır.

Dairemizin müstekar içtihatları gereği ilamda yazılı olan asıl alacak ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden tek bir takip yapılabileceği gibi ayrı ayrı takip yapılması da mümkündür. İlamda hükmedilen asıl alacak ve buna bağlı fer'i alacaklar yönünden ayrı ayrı takip yapılmasını engelleyen yasa hükmü bulunmadığından, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla; alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Alacaklı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 24.03.2010 gününde, ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 21-01-2011, 03:29   #65
arkhon

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan arkhon
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2010/12-138
Karar: 2010/169
Karar Tarihi: 24.03.2010

ÖZET: Somut olayda ilamda yazılı olan asıl alacak ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden tek bir takip yapılabileceği gibi ayrı ayrı takip yapılması da mümkündür. İlamda hükmedilen asıl alacak ve buna bağlı fer'i alacaklar yönünden ayrı ayrı takip yapılmasını engelleyen yasa hükmü bulunmadığından, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekir.

(1086 S. K. m. 429)

Dava: Taraflar arasındaki <Şikayet> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 22.09.2008 gün ve 2008/922 E., 2008/840 K. sayılı kararın incelenmesi alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 09.03.2009 gün ve 2008/24958 E., 2009/4787 K. sayılı ilamı ile onanmış, alacaklı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 13.10.2009 gün ve 10422-18967 sayılı ilamı ile;

(...Takip dayanağı Antalya 2. İdare Mahkemesi'nin 25.04.2008 tarih ve 2005/833 Esas 2008/827 Karar sayılı ilamında, <240.000.-YTL maddi, 10.000.-YTL manevi tazminatın, 17.500.-YTL nispi vekalet ücretinin, ayrıca toplam 13.791,90.-YTL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine> karar verildiği anlaşılmaktadır. Alacaklı tarafça mahkemece hükmedilen bu kalemlerin her biri ayrı ayrı ilamlı icra takibinin konusu yapılmıştır. Borçlu idare, ilamda hükmedilen kalemlerin üç ayrı ilamlı icra takibine konu edilmesini, mükerrer takibe sebebiyet verildiğinden dolayı şikayet konusu yapmıştır.

Dairemizin müstekar içtihatları gereği ilamda yazılı olan asıl alacak ve yargılama giderleri ile vekalet ücreti yönünden tek bir takip yapılabileceği gibi ayrı ayrı takip yapılması da mümkündür. İlamda hükmedilen asıl alacak ve buna bağlı fer'i alacaklar yönünden ayrı ayrı takip yapılmasını engelleyen yasa hükmü bulunmadığından, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla; alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Alacaklı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 24.03.2010 gününde, ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Yukarıda alıntıladığım içtihadı incelediğinizde davasına ısrarla devam eden meslektaşımın müthiş azmini görüyormusunuz. Lütfen dava sürecini dikkatli inceleyin tam üç defa yargıtay kararı verilmiş hakikaten muazzam bir azimle uğraşan avukat meslektaşımı canı gönülden kutlarım büyük iş başarmış
Old 21-01-2011, 15:33   #66
krizantem

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlar...Yukarıda aktarılan görüşlere ilave olarak belirtmek isterim ki; ilamlı takibe konu alacakları ayrı ayrı takip konusu yapan avukat hakkında ilgili baro'ya şikayette bulunulduğunda , bu avukat ( ! ) hakkında disiplin soruşturması açılarak cezalandırılması cihetine gidilmektedir. Bu hususta verilen ceza kararları okumuştum baro dergilerinde.( Barolar birliği dergisi de olabilir )..
Old 03-02-2012, 10:17   #67
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu “bu konuda hüküm yok” diyerek MK2 hükmünü de yok saydıysa kendisi bir hüküm koymalıdır: Hukuk hakiminin hukuk yaratma hakkı vardır. Hukuk yaratmak Yargıtay'ın yapmadığı şey değildir.

Bu konu büyük miktardaki alacaklar için daha da önem kazanıyor:

Bir ilamda asıl alacak 120.000 TL’nin üzerinde ise
120.000 TL’nin üzerinde olan dilim için icra avukatlık ücreti yüzde 6’ya kadar düşmektedir.

1- Örnek:
129.000 TL (110.000 TL asıl alacak+ 10.000 TL faizi+ 9.000 TL avukatlık ücreti) toplam alacak varsa avukatlık ücreti hesabında aşağıdaki yüzdeler geçerlidir. Ve son 9.000 TL için yüzde 6 uygulanır.
25000 TL için yüzde 12
35000 TL için yüzde 11
60000 TL için yüzde 8
9.000 TL için yüzde 6 oranında


2- Halbuki avukatlık ücreti ayrılarak iki ayrı takip yapıldığında:

1.Takip:
110.000 TL asıl alacak+ 10.000 TL faizi için yapılacak hesaplamada

25000 TL için yüzde 12
35000 TL için yüzde 11
60000 TL için yüzde 8 oranı geçerlidir

2.Takip
9.000 TL avukatlık ücreti için yapılacak hesaplamada ise
yüzde 12 oranı geçerlidir.

Fark : Görüldüğü gibi birinci maddedeki 9.000 TL yüzde 6’lım dilime girmekte ama
ikinci maddede 9.000 TL yüzde 12’lik dilimde kalmaktadır.

Alacak miktarı büyüdükçe bu örnekteki fark da büyüyecektir.

SONUÇ: Ya Kanun değişmeli ya da Yargıtay görüşü değişmeli.

Borçluları başka konularda haksız yere koruyan hukuk, bu konuda haklı yere korumalıdır.

Saygılarımla
Old 03-02-2012, 12:04   #68
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

T.C.YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2009/21102 K. 2010/2813 T. 11.2.2010
• VEKALET ÜCRETİNE TEKRAR İCRA VEKALET ÜCRETİ TALEP EDİLMESİ ( İlamlı İcrada Hükmedilen Vekalet Ücretinin İcraya Konduğu/İcraya Konulan Vekalet Ücretine Tekrar İcra Vekalet Ücreti Talep Edilmesinin Hukuki Dayanaktan Yoksun Olacağı )
Old 03-02-2012, 12:09   #69
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

Yargıtay tarafından ilamda belirtilen alacakların eksik istenmesi halinde talep edilmeyen alacaklar içinde ayrıca takip yapılabileceği yönünde kararlar mevcut... Bu anlamda ilamdaki alacakların bölünebilirliğinin de kabul edilmesi gerekir. Bunun yasal engeli de yok.
Ancak tarafları aynı olan birden fazla bonoya dayalı birden fazla takip açılması sebebi ile disiplin cezası verildiğine dair TBB. kararı da var. Ancak bu yönü ile şikayete konu edilebilir....
Old 03-02-2012, 12:22   #70
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan GÜLSÜM ÖNAL
T.C.YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2009/21102 K. 2010/2813 T. 11.2.2010
• VEKALET ÜCRETİNE TEKRAR İCRA VEKALET ÜCRETİ TALEP EDİLMESİ ( İlamlı İcrada Hükmedilen Vekalet Ücretinin İcraya Konduğu/İcraya Konulan Vekalet Ücretine Tekrar İcra Vekalet Ücreti Talep Edilmesinin Hukuki Dayanaktan Yoksun Olacağı )

- İcraya Konulan Vekalet Ücretine Tekrar İcra Vekalet Ücreti Talep Edilmesi hukuka uygundur. Yargıtay'ın bu kararı hukuka aykırı düşmektedir.

- Aynı ilama dayanan birden fazla takip açılması borçluyu zarara uğratması nedeniyle (Bakınız: İki mesaj yukarısındaki mesajım) hukuka aykırıdır. Yargıtay'ın bu konudaki kararı hukuka aykırıdır.

İki yanlıştan bir doğru çıkmaz.
Old 03-02-2012, 13:08   #71
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

Armağan Bey, gerekçenizi borçluyu zarara uğratmak olarak belirlemişsiniz. Ama cevabınızda 1. sık için hukuka uygun 2.şık için hukuka uygun değil demişsiniz. 1.sık da borçlu zararına olmuyor mu o zaman?? Bu çelişki değilmidir gerekçenize bakarsak...
Old 03-02-2012, 13:51   #72
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Konu yine dönüp dolaşıp, haksız çıkan tarafa yüklenen Avukatlık Ücretinin Avukata ait olması tuhaflığına dayanıyor.

Dava sonucunda veya icrada borçlu- (haksız çıkan) karşı tarafa yüklenen avukatlık ücreti olması gerektiği gibi Avukata değil müvekkile ait olsa Avukat birden fazla takiple uğraşmak ister mi?

Müvekkil ilamdaki alacakları bölerek her bir takip için ayrı ayrı (kendi avukatına) vekalet ücreti vermek ister mi?

Velev ki unutuldu. Yapılacak ikinci takipte, takip talebine "vekalet ücreti ve icra gideri talebimiz yoktur" yazmak veya hataen icra emrine yazılmış olsa bile tahsilinden feragat etmek çok mu zordur?
Old 03-02-2012, 14:27   #73
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan GÜLSÜM ÖNAL
Armağan Bey, gerekçenizi borçluyu zarara uğratmak olarak belirlemişsiniz. Ama cevabınızda 1. sık için hukuka uygun 2.şık için hukuka uygun değil demişsiniz. 1.sık da borçlu zararına olmuyor mu o zaman?? Bu çelişki değilmidir gerekçenize bakarsak...
- Avukatlık ücreti takibe konduğunda borçlunun bu takip için de avukatlık ücreti ödemesi gerekir. Bu borçlunun aleyhine değildir. Hukukun genel kurallarına uygun olan bir şey için "borçlunun aleyhine olur" denemez.

- Halbuki aynı ilam için iki takip yapılması hukukun genel kurallarına aykırıdır: Tek takip yapıldığında az ücret ödeyecek olan borçlu iki takip yapıldığında çok ücret ödemek zorundadır. Bu hukukun genel kurallarına (örneğin: MK.2.maddesine) aykırıdır.

"Borçlunun zararına olmak" kavramı için borçlunun cebinden çıkacak paraya bakmamak gerekir: "Borçlunun zararına olmak" kavramı için hukuk kurallarına bakmak gerekir.

Yoksa körü körüne bakmış oluruz.
Old 03-02-2012, 15:12   #74
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

İcra takibinden bahsediyorsanız borçlunun cebinden çıkan fazlalık her zaman öncelikli bakılacak zararıdır. 1.. Sık da Avukata ait vekalet ücreti için yeniden vekalet ücreti ödenmesi hukuka uygundur demeniz ( 2.sık ile kıyaslanması nedeni ile )MK.2 yi hakkaniyete uygun değerlendirmemek anlamı taşır. Aynı gerekçe 2.şık için farklı yorumlanmamalıdır.
Burada doğru ve yanlışdan çok doğru veya yanlışın gerekçeli savunmasında da kendi içinde tutarlı olması gerektiği düşüncesindeyim........
Old 03-02-2012, 15:36   #75
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan GÜLSÜM ÖNAL
İcra takibinden bahsediyorsanız borçlunun cebinden çıkan fazlalık her zaman öncelikli bakılacak zararıdır.
(Yargılama giderleri ve asıl alacaklar için açılan icra takiplerinde olduğu gibi) avukatlık ücreti için açılan icra takibi için de icra avukatlık ücreti ödenmelidir. Hukuka uygun bu ödeme FAZLALIK değildir.

Halbuki aynı ilam için açılan iki takipte ödenen ödenen ücret, tek takipte ödenenden fazladır. İşte FAZLALIK bu hukuka aykırılığa denir.

Ben körü körüne borçluyu koruyan hükümlerden yana değilim. Ben sadece hukukun korunması gerektiğini düşünüyorum. Hukuka uygunluk çelişki yaratmaz.
Old 06-05-2012, 20:48   #76
sibel19

 
Varsayılan Emsal TBB Disiplin Kurulu Kararı

Bu konuya ilişkin benzer bir TBB Disiplin Kurulu Kararı Mevcut:

TBB Disiplin Kurulu Kararı

T. 07.02.2009
E. 2008/499
K. 2009/89


* Aynı borcun, bütün borçlulara bölünerek ayrı ayrı takip yapılması
* Avukatın mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınması yükümlülüğü
(1136 sayılı Av. K. m. 2; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 12; TBB Meslek Kurallar



Şikayetli avukat hakkında, Turgutlu Asliye Ceza Mahkemesinin 2004/… Esas, 2006/… karar sayılı kararında hükmedilen avukatlık ücretini Turgutlu İcra Müdürlüğünün sekiz ayrı dosyasında, hüküm verilenlere bölerek ayrı ayrı takip yaptığı, alacağın tek ve aynı karardan doğduğu, yapılan itiraz üzerine İcra Mahkemesince dosyaların tek alacaktan olduğu kabul edilerek birleştirildiği, böylece şikayetlinin eyleminin Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’na aykırı olduğu iddiası ile yapılan şikayet üzerine açılan disiplin kovuşturması sonucunda Baro Disiplin Kurulunca ceza tayinine yer olmadığına karar verilmiştir.

Aynı eylem sebebiyle Adalet Bakanlığı’na yapılan şikayet üzerine 13.06.2007 tarihli olur ile soruşturma izni verilmiş, yapılan ceza soruşturması sonucunda 23.01.2008 tarihli olur ile eylemin hukuki mahiyette olduğu ve mahallinde çözülebileceği, kovuşturma izni verilmesini gerektirir nitelik ve ağırlıkta delil olmadığı belirtilerek ceza kovuşturma izni verilmemiş, disiplin yönünden gereği yapılmak üzere barosuna bildirilmiştir.

Dosyada bulunan Turgutlu Sulh Ceza Mahkemesinin 2004/… Esas, 2006/… Karar sayılı kararında, şikayetli avukatın müdahiller vekili olduğu, sekiz sanık hakkında idari para cezasına hükmedildiği, her sanık için ayrı ayrı yargılama giderlerinin belirtilip tahsiline ve “müdahiller vekili lehine takdir edilen 200,00 TL avukatlık ücretinin sanıklardan tahsil edilerek müdahillere verilmesine” karar verildiği görülmektedir.

Şikayetli avukatın bu miktarı sekize bölerek Turgutlu İcra Müdürlüğünün dosyaları ile takip konusu yaptığı anlaşılmaktadır. Borçluların şikayetleri üzerine Turgutlu İcra Mahkemesinin 2006/… Esas, 2006/… Karar sayılı ve 2006/… Esas, 2006/… Karar sayılı kararları ile “alacaklının borcun bölünmesi sonucunu da doğuracak şekilde, her bir borçlu için ayrı ayrı takip yaparak, sanıkların sorumlu oldukları vekalet ücreti miktarını ayrı ayrı takip konusu yapmasının kötüniyetli ve yasaya aykırı olduğu kanaatine varılarak” takip dosyalarının tek bir dosya üzerinden birleştirilmesine ve takibin birleştirilen miktar üzerinden devamına karar vermiştir. Şikayetli avukatın karara karşı temyiz başvurusu da kararın kesin olduğu gerekçesi ile reddedilmiştir.

Takip konusu edilen alacak aynı karardan doğmakta ve tek bir miktar olarak hükme bağlanmış bulunmaktadır. Aynı borcun, bütün borçlulara bölünerek ayrı ayrı takip yapılması halinde asıl borç tutarı değişmemiş olsa bile, her dosya için ayrı ayrı yapılan maktu icra giderleri ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesi uyarınca, nispi avukatlık ücreti maktu ücretin altına kalamayacağı için, her icra dosyası için ayrı ayrı maktu tarife üzerinden avukatlık ücreti eklenecektir. Yapılan eylemin amacını da ancak bu biçimde değerlendirmek mümkündür. Borçluların itirazı üzerine verilen İcra Mahkemesi kararında da ayrı ayrı takip yapılmasının kötüniyetli ve yasaya aykırı olduğuna karar verilmiştir.

Adalet Bakanlığı, şikayetli avukat hakkında ceza kovuşturması açılmasına izin vermemiş, Baro Disiplin Kurulu da kararını buna dayandırmıştır. Oysa disiplin kovuşturmasına sorun, şikayetli avukatın eyleminin ceza kanunu açısından suç oluşturup oluşturmadığı değil, disiplin suçu oluşturup oluşturmadığıdır.

Kurulumuzun çeşitli kararlarında da avukatın görevini yerine getirirken Avukatlık Yasası’nın 2. maddesine de uygun olarak adalete ve hakkaniyete uygun davranması, yaptığı icra takiplerinde borçluyu itiraza ve istirdada zorlamaması gerektiği açıklanmıştır.

Türkiye Barolar Birliği Meslek Kuralları’nın 3. ve 4. maddelerinde de avukatın, mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve işine tam bir sadakatle yürüteceği ve mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorunda olduğu belirtilmiştir.

Bu nedenlerle, şikayetlinin eylemi disiplin suçunu oluşturduğundan Baro Disiplin Kurulunda yapılan değerlendirmede hukuki isabet görülmemiş ve şikayetli hakkında disiplin cezası verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın kaldırılarak, şikayetlinin kınama cezası ile cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.

Sonuç olarak, şikayetçinin itirazının kabulü ile Manisa Barosu Disiplin Kurulunun disiplin cezası verilmesine yer olmadığına ilişkin kararının kaldırılmasına, yeniden incelemeyi gerektirir bir husus bulunmadığından şikayetli avukatın kınama cezası ile cezalandırılmasına katılanların oybirliği ile karar verildi.
Old 10-05-2012, 17:16   #77
Av.Gök

 
Varsayılan İlamli İcrada Ayri Ayri

Herkese şimdiden teşekkürler. 6.000TL tazminata hükmedilen bir ilamda yanlışlıkla (sehven) yazım sonucu ilamlı icradaki ödeme emrinde 5.000TL istenmiştir. Peki ayrı ayrı ilamlı icra mümkün olmaz diyen arkadaşlar bu durumdaki düşünceleri nedir?Ben burada bu hakkımdan vazgeçmiş mi sayılıyorum, fazlaya ilişkin haklar da saklı tutulmuştur.Bu hata nedeniyle ayrı icra takibi yapsam soruşturma geçirir miyim acaba? Ya da takip iptal edilebilir mi? Ben ayrıca takibe konulabilir hatta aynı dosyada harcı yatırılmak suretiyle de icra müdürü tarafından icra emri gönderilir düşüncesindeyim ancak gerçekten ne yapılabileceğini bilmiyorum.
Teşekkürler sayın meslektaşlarım
Old 11-05-2012, 07:31   #78
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Raşiteser
Herkese şimdiden teşekkürler. 6.000TL tazminata hükmedilen bir ilamda yanlışlıkla (sehven) yazım sonucu ilamlı icradaki ödeme emrinde 5.000TL istenmiştir. Peki ayrı ayrı ilamlı icra mümkün olmaz diyen arkadaşlar bu durumdaki düşünceleri nedir?Ben burada bu hakkımdan vazgeçmiş mi sayılıyorum, fazlaya ilişkin haklar da saklı tutulmuştur.Bu hata nedeniyle ayrı icra takibi yapsam soruşturma geçirir miyim acaba? Ya da takip iptal edilebilir mi? Ben ayrıca takibe konulabilir hatta aynı dosyada harcı yatırılmak suretiyle de icra müdürü tarafından icra emri gönderilir düşüncesindeyim ancak gerçekten ne yapılabileceğini bilmiyorum.
Teşekkürler sayın meslektaşlarım
Yukarıda 72 no'lu mesajımın son paragrafına bakabilirsiniz.
Old 11-05-2012, 08:12   #79
Avrasya

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım,

Bu konuda Yargıtay ve HGK elimizi kolumuzu bağladığına göre ben de TARAFLARI VE TAKİP TİPLERİ HATTA DAYANDIKLARI İLAM AYNI OLAN İCRA TAKİPLERİNİN AÇILMIŞ İLK TAKİPTE BİRLEŞTİRİLMESİ çözümünü öneriyorum. Kanunda alacak kalemlerinin ayrı ayrı talep edilmesinde bir engel olmadığı gibi bu yönde de engel yok. Hatta İİK'nın atıf yaptığı HMK m. 166 cevaz bile veriyor.

Ne dersiniz?
Old 23-01-2013, 09:51   #80
av_yaseminceylan

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım,

Aşağıdaki linke konuyla ilgili karar ekledim. Umarım faydalı olur.

http://www.turkhukuksitesi.com/showt...529#post625529
Old 22-08-2013, 10:20   #81
Av.Onur Tunga

 
Varsayılan

Sanırım 12. Hukuk Dairesi görüş değiştirmiş;

T.C. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2012/18690 K. 2012/25539 T. 10.9.2012

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu F. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Borçlu vekili; ilama dayanarak alacaklı vekili tarafından yargılama gideri, avukatlık ücreti, tazminat ve ecri misil için üç ayrı takip başlatıldığını ve fazladan 21.181,07 TL vekalet ücreti istendiğini, bu işlemin hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve hukuk düzeni tarafından korunamayacağını iddia ederek üç takip dosyasının tek bir dosyada birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece aynı ilamda hüküm altına alınan alacak kalemleri için tek ve aynı dosya ile ilamlı icra takibinde bulunulmasını zorunlu kılan türden yasal düzenlemenin mevcut olmadığı, birden fazla icra takibi yapılmasında yasaya uymayan usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.

6100 Sayılı HMK.'nun Hükmün Kapsamı başlıklı 297. maddesinde; hükmün sonuç kısmında yargılama giderleri konusunda, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yargılama Giderlerinin Kapsamı başlıklı 323. maddesinin ( ğ ) bendinde vekille takip edilen davalarda vekalet ücretini yargılama giderleri içinde saymıştır. Yargılama Giderlerinden Sorumluluk başlıklı 326. maddesinin 1. fıkrasında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. Tüm bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde ilam taraflara yüklenen borçlar, tanınan haklar, yargılama giderleri olmak üzere bir bütündür. Vekille temsil edilen davalarda hüküm altına alınan avukatlık ücreti de yargılama giderleri kapsamındadır.

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Dürüst Davranma Ve Doğru Söyleme Yükümlülüğü başlıklı 29. maddesinde “Taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar. Taraflar, davanın dayanağı olan vakıalara dair açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlüdürler.” Dürüstlük Kuralına Aykırılık Sebebiyle Yargılama Giderlerinden Sorumluluk başlıklı 327. maddesinin 1. fıkrasında “Gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet vermiş olan taraf, davada lehine karar verilmiş olsa bile, karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir.” denilmiştir.

4721 Sayılı TMK.'nun Hukukun Uygulanması Ve Kaynakları başlıklı 1. maddesinde “Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hakim, örf ve adet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir. Hakim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.”, Dürüst Davranma başlıklı 2. maddesinde “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.”, Hakimin Takdir Yetkisi başlıklı 4.maddesinde “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.”, Hukukun Uygulanması başlıklı 33. maddesinde ise; “Hakim, Türk hukukunu resen uygular,” denilmiştir.

2709 Sayılı 1982 Anayasası'nın Hak Arama Hürriyeti başlıklı 36. maddesinde “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” denilmiştir.

818 Sayılı B.K.'nun 61. maddesini sadeleştiren 6098 Sayılı Türk B.K.'nun Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri başlıklı 77. maddesinde “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” denilmiştir.

Somut olayda alacaklılar vekili tarafından borçlu İstanbul İl Özel idaresi aleyhine Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/180 E., 2010/492 K. sayılı ilamına dayanılarak Üsküdar 5. İcra Müdürlüğü'nün 2011/23300 takip numaralı dosyasında vekalet ücreti, 2011/22945 takip numaralı dosyasında yargılama gideri, 2011/22944 takip numaralı dosyasında tazminat ve ecrimisil olmak üzere üç ayrı takip başlatıldığı ve her takip dosyasında yeni takip vekalet ücreti talep edilmiş olduğu görülmüştür.

Mahkemece aynı ilamda hüküm altına alınan alacak kalemleri için tek ve aynı dosya ile ilamlı icra takibinde bulunulmasını zorunlu kılan türden yasal düzenlemenin mevcut olmadığı gerekçesine dayanılmıştır. Ancak yasalarda bir ilamla hüküm altına alınan haklarla ilgili olarak ayrı ayrı takip yapılabileceğine dair hiç bir düzenleme de mevcut değildir. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 1., 2., 4. ve 33. maddelerinin, Anayasanın 36.maddesinin, B.K.n 61 ve yeni Türk B.K.n 77. maddesinin, Hukuk Muhakemeleri Kanunun 29. maddesinin göz önüne alınarak uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekir.

Genel olarak icra hukukuna dair itiraz ve şikayetlerde Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinin uygulanma kabiliyeti yoktur. Ancak yukarda belirtilen diğer yasa maddeleri göz önüne alındığında bu tip olaylarla sınırlı kalmak üzere objektif iyi niyet kurallarının gözardı edilmemesi gerekir.

Hakkın kötüye kullanılmasını; hukuken var olan bir hakkın sınırlarını aşarak ya da o hakkı gerekçe göstererek hukuka aykırı eylemler yapma durumu olarak veya bir hakkın, yasaların tanıdığı yetkilerin sınırları içinde olmakla birlikle, amacından saptırarak kullanılması olarak da açıklayabiliriz. Türk Medeni Kanunun 2. maddesine göre herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Yani bir hak sahibi hakkını kullanırken ve borçlu borcunu öderken objektif iyi niyet kurallarına uymak, dürüst davranmak, başkalarını zarara uğratmamak zorundadır. Hak sahibi başkasına zarar vermek amacını taşımasa bile hareketi açıkça iyi niyet kurallarına aykırı ise ve başkasını zarara uğratıyorsa veya hak sahibine sağladığı yarar ile başkasına verdiği zarar arasında aşırı dengesizlik varsa bu durumu hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirebiliriz. Anayasa başta olmak üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve Türk B.K. hak sahibinin hakkını kullanırken objektif iyi niyet kuralları içinde hareket etmesini emretmiş aksi davranışın hukuk düzeni tarafından korunamayacağını belirtmiştir.

Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılmasıdır ve hukuk düzeni tarafından korunamaz. Hakim yukarda belirtilen yasa maddeleri gereğince yasadaki boşluğu objektif iyi niyet kuralları içinde doldurmak zorundadır. İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının üç ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında alacaklının bu davranışı hukuk düzeni tarafından korunamayacağı için mahkeme tarafından borçlunun şikayetinin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 22-08-2013, 23:05   #82
üye42775

 
Varsayılan

Mahkeme ilamına göre ASIL ALACAK 5.000 TL.-, YARGILAMA GİDERİ 800 TL.-, VEKALET ÜCRETİ DE 1.000 TL.- olsun. Yar. 8. H.D. ilamına göre 3'ünü birden icraya koyduk. Borçlu geldi dedi ki; "ey alacaklı ben sana 5.800 TL.- vereyim benim hakkımdaki icra takip dosyasından bana ibraname ver dedi. Avukata verilen ücret zaten fuzuli, bak sen de alacağına uğraşmadan ulaşacaksın" ; Alacaklı da "hay hay, al ibranameyi ver 5.800 TL.-'yi" dedi. Siz de icra dairesine gittiniz. Bir baktınız ki dosya yerinde yok. İcra memuruna sordunuz. İcra memuru, "Avukat bey dosyanız infaz olmuş" dedi. Müvekkilinizi aradınız açmadı veya açtı da "Abi 1.000 TL.-'nin peşine düşme" dedi. (Bu arada 2 yıllık emek ne olacak?) Müvekkilin de hiçbir şeyi yok. Hadi bakalım Yar. 8. H.D. ilamına göre vekalet ücretinizi müvekkilinizden alın.
Old 23-08-2013, 08:32   #83
Av.Onur Tunga

 
Varsayılan

Peki, 1.000,00-TL vekalet ücretini yine müvekkiliniz adına ayrı bir dosyadan talep ettiğinizde aynı durumun gerçekleşmeyeceğinin garantisi var mı?
Old 23-08-2013, 08:56   #84
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan akrep83
Hadi bakalım Yar. 8. H.D. ilamına göre vekalet ücretinizi müvekkilinizden alın.
Yukarıda tartışılan konu o değil.

Sizin konunuz müvekkil ile avukatı arasında.
Yukarıdaki konu borçlu ile adalet arasında. Neyse ki yukarıdaki konu yukarıdaki karar ile mutlu sona ulaşmış.

Size ise sabır dilerim.

Saygılarımla
Old 23-08-2013, 11:18   #85
üye42775

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Onur Tunga
Peki, 1.000,00-TL vekalet ücretini yine müvekkiliniz adına ayrı bir dosyadan talep ettiğinizde aynı durumun gerçekleşmeyeceğinin garantisi var mı?

Sayın meslektaşım tabiki de ayrı bir takip yapılmasında vekalet ücreti alacağınızın hiç edilmesi ihtimali vardır. Ancak uygulamada ayrı bir takip yapıldığında, icra müdürleri avukat ile iletişime geçerek, iletişime geçilmesini veya yazılı onayının alınmasını isteyerek avukatı koruyucu uygulamalar tatbik etmektedir. Altını çiziyorum ancak bunu uygulamayan icra müdürleri de vardır. Vekalet ücretinin ayrı bir takip yapılması, vekalet ücretinin hiç edilmesi ihtimalini en aza indirgeyebilir. Bu konuda başka çözüm önerilerinin de dile getirilmesini desteklemekteyim.
Old 23-08-2013, 11:23   #86
olgu

 
Varsayılan

Ankara'da icra müdürleri alacaklı asil dosyadan para çekmek isteyince ilam ve icra vekalet ücretini dosyada tutup bakiyesini veriyor.
Old 22-03-2014, 02:16   #87
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan

Şerhle ilgilenen arkadaşların dikkatine:

8.HD. 29.11.12, 9806/11335 Akt: E. Yılmaz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Ankara 2013


Kararı yayınlama olanağım yok. Kusura bakmayın.
Old 22-03-2014, 22:13   #88
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Muzaffer ERDOĞAN
Kararı yayınlama olanağım yok. Kusura bakmayın.
Sayın Av.Muzaffer Erdoğan

Kararı hiç merak etmiyorum. Ama mesajınıza duyduğum saygı nedeniyle soruyorum:

Kararın özünü bir cümleyle yazamaz mısınız?

Saygılarımla
Old 23-03-2014, 07:52   #89
Av. Muzaffer ERDOĞAN

 
Varsayılan

Sn. Konyalı;
Çok uzun bir karar. Bir kısmını yazayım:

"Hak sahibi başkalarına zarar vermek amacını taşımasa bile hareketi açıkça iyi niyet kurallarına aykırı ise ve başkasını zarara uğratıyorsa veya hak sahibine sağladığı yarar ile başkasına verdiği zarar arasında aşırı dengesizlik varsa bu durumu hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirebiliriz. Anayasa başta olmak üzere, HMK TBK hak sahibinin hakkını kullanırken iyi niyet kuralları kuralları içinde hareket etmesini emretmiş aksi davranışın hukuk düzeni tarafından korunamayacağını belirtmiştir. Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi davacı borçlu tarafa fazladan yargılama giderleri yükletilmesine neden olunması hakkın kötüye kullanılmasıdır ve hukuk düzeni tarafından korunamaz. Hakim yukarıda belirtilen yasa maddeleri gereğince yasadaki boşluğu objektif iyi niyet kuralları içinde doldurmak zorundadır. [b]İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacakl
Old 23-03-2014, 13:24   #90
olgu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Muzaffer ERDOĞAN
Sn. Konyalı;
Çok uzun bir karar. Bir kısmını yazayım:

"Hak sahibi başkalarına zarar vermek amacını taşımasa bile hareketi açıkça iyi niyet kurallarına aykırı ise ve başkasını zarara uğratıyorsa veya hak sahibine sağladığı yarar ile başkasına verdiği zarar arasında aşırı dengesizlik varsa bu durumu hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirebiliriz. Anayasa başta olmak üzere, HMK TBK hak sahibinin hakkını kullanırken iyi niyet kuralları kuralları içinde hareket etmesini emretmiş aksi davranışın hukuk düzeni tarafından korunamayacağını belirtmiştir. Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi davacı borçlu tarafa fazladan yargılama giderleri yükletilmesine neden olunması hakkın kötüye kullanılmasıdır ve hukuk düzeni tarafından korunamaz. Hakim yukarıda belirtilen yasa maddeleri gereğince yasadaki boşluğu objektif iyi niyet kuralları içinde doldurmak zorundadır. [b]İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacakl


aynı doğrultuda 12. daire kararı
Alıntı:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/18690
K. 2012/25539
T. 10.9.2012
• ÜÇ TAKİP DOSYASININ TEK BİR DOSYADA BİRLEŞTİRİLMESİ İSTEMİ ( İlam Bir Bütün Olmasına Rağmen Yasal ve Geçerli Bir Neden Olmaksızın Alacaklının Üç Ayrı Takip Başlatmak Suretiyle Yasalarda Belirtilen Dürüstlük Kuralına Uymadığı )
• HAKKIN KÖTÜYE KULLANILMASI ( Üç Takip Dosyasının Tek Bir Dosyada Birleştirilmesi İstemi - Kötü Niyetli Olmasa da Alacaklı Tarafından Yasadaki Boşluktan Yararlanılarak Bir İlamdaki Haklar İçin Ayrı Ayrı Takip Başlatılarak Sebepsiz Zenginleşmeye Neden Olacak Şekilde Fazladan Avukatlık Ücreti Talep Edilmesinin Hakkın Kötüye Kullanılması Olduğu )
• SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( Üç Takip Dosyasının Tek Bir Dosyada Birleştirilmesi İstemi - Kötü Niyetli Olmasa da Alacaklı Tarafından Yasadaki Boşluktan Yararlanılarak Bir İlamdaki Haklar İçin Ayrı Ayrı Takip Başlatılarak Sebepsiz Zenginleşmeye Neden Olacak Şekilde Fazladan Avukatlık Ücreti Talep Edilmesinin Hakkın Kötüye Kullanılması Olduğu )
• OBJEKTİF İYİ NİYET KURALLARI ( Üç Takip Dosyasının Tek Bir Dosyada Birleştirilmesi İstemi - İlam Bir Bütün Olmasına Rağmen Yasal ve Geçerli Bir Neden Olmaksızın Alacaklının Üç Ayrı Takip Başlatmak Suretiyle Yasalarda Belirtilen Dürüstlük Kuralına Uymadığı )
818/m.61
6098/m.77
2709/m.36
4721/m.1,2,3,4,33
6100/m.29,297,323,326,327
ÖZET : Dava, ilama dayanılarak alacaklı vekili tarafından yargılama gideri, avukatlık ücreti, tazminat ve ecri misil için üç ayrı takip başlatıldığını ve fazladan vekalet ücreti istendiğini, bu işlemin hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve hukuk düzeni tarafından korunamayacağını iddia edilerek üç takip dosyasının tek bir dosyada birleştirilmesi istemidir. Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılmasıdır ve hukuk düzeni tarafından korunamaz. Hakimyasadaki boşluğu objektif iyi niyet kuralları içinde doldurmak zorundadır. İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının üç ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu anlaşılmıştır. Alacaklının bu davranışı hukuk düzeni tarafından korunamayacağı için mahkeme tarafından borçlununşikayetinin kabulü gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu F. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Borçlu vekili; ilama dayanarak alacaklı vekili tarafından yargılama gideri, avukatlık ücreti, tazminat ve ecri misil için üç ayrı takip başlatıldığını ve fazladan 21.181,07 TL vekalet ücreti istendiğini, bu işlemin hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve hukuk düzeni tarafından korunamayacağını iddia ederek üç takip dosyasının tek bir dosyada birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece aynı ilamda hüküm altına alınan alacak kalemleri için tek ve aynı dosya ile ilamlı icra takibinde bulunulmasını zorunlu kılan türden yasal düzenlemenin mevcut olmadığı, birden fazla icra takibi yapılmasında yasaya uymayan usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK.'nun Hükmün Kapsamı başlıklı 297. maddesinde; hükmün sonuç kısmında yargılama giderleri konusunda, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yargılama Giderlerinin Kapsamı başlıklı 323. maddesinin ( ğ ) bendinde vekille takip edilen davalarda vekalet ücretini yargılama giderleri içinde saymıştır. Yargılama Giderlerinden Sorumluluk başlıklı 326. maddesinin 1. fıkrasında yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği belirtilmiştir. Tüm bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde ilam taraflara yüklenen borçlar, tanınan haklar, yargılama giderleri olmak üzere bir bütündür. Vekille temsil edilen davalarda hüküm altına alınan avukatlık ücreti de yargılama giderleri kapsamındadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Dürüst Davranma Ve Doğru Söyleme Yükümlülüğü başlıklı 29. maddesinde “Taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar. Taraflar, davanın dayanağı olan vakıalara dair açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlüdürler.” Dürüstlük Kuralına Aykırılık Sebebiyle Yargılama Giderlerinden Sorumluluk başlıklı 327. maddesinin 1. fıkrasında “Gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet vermiş olan taraf, davada lehine karar verilmiş olsa bile, karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir.” denilmiştir.
4721 Sayılı TMK.'nun Hukukun Uygulanması Ve Kaynakları başlıklı 1. maddesinde “Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hakim, örf ve adet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir. Hakim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.”, Dürüst Davranma başlıklı 2. maddesinde “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.”,Hakimin Takdir Yetkisi başlıklı 4.maddesinde “Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hakim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.”, Hukukun Uygulanması başlıklı 33. maddesinde ise; “Hakim, Türk hukukunu resen uygular,” denilmiştir.
2709 Sayılı 1982 Anayasası'nın Hak Arama Hürriyeti başlıklı 36. maddesinde “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” denilmiştir.
818 Sayılı B.K.'nun 61. maddesini sadeleştiren 6098 Sayılı Türk B.K.'nun Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri başlıklı 77. maddesinde “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” denilmiştir.
Somut olayda alacaklılar vekili tarafından borçlu İstanbul İl Özel idaresi aleyhine Kartal 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/180 E., 2010/492 K. sayılı ilamına dayanılarak Üsküdar 5. İcra Müdürlüğü'nün 2011/23300 takip numaralı dosyasında vekalet ücreti, 2011/22945 takip numaralı dosyasında yargılama gideri, 2011/22944 takip numaralı dosyasında tazminat ve ecrimisil olmak üzere üç ayrı takip başlatıldığı ve her takip dosyasında yeni takip vekalet ücreti talep edilmiş olduğu görülmüştür.
Mahkemece aynı ilamda hüküm altına alınan alacak kalemleri için tek ve aynı dosya ile ilamlı icra takibinde bulunulmasını zorunlu kılan türden yasal düzenlemenin mevcut olmadığı gerekçesine dayanılmıştır. Ancak yasalarda bir ilamla hüküm altına alınan haklarla ilgili olarak ayrı ayrı takip yapılabileceğine dair hiç bir düzenleme de mevcut değildir. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 1., 2., 4. ve 33. maddelerinin, Anayasanın 36.maddesinin, B.K.n 61 ve yeni Türk B.K.n 77. maddesinin, Hukuk Muhakemeleri Kanunun 29. maddesinin göz önüne alınarak uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekir.
Genel olarak icra hukukuna dair itiraz ve şikayetlerde Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinin uygulanma kabiliyeti yoktur. Ancak yukarda belirtilen diğer yasa maddeleri göz önüne alındığında bu tip olaylarla sınırlı kalmak üzere objektif iyi niyet kurallarının gözardı edilmemesi gerekir.
Hakkın kötüye kullanılmasını; hukuken var olan bir hakkın sınırlarını aşarak ya da o hakkı gerekçe göstererek hukuka aykırı eylemler yapma durumu olarak veya bir hakkın, yasaların tanıdığı yetkilerin sınırları içinde olmakla birlikle, amacından saptırarak kullanılması olarak da açıklayabiliriz. Türk Medeni Kanunun 2. maddesine göre herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Yani bir hak sahibi hakkını kullanırken ve borçlu borcunu öderken objektif iyi niyet kurallarına uymak, dürüst davranmak, başkalarını zarara uğratmamak zorundadır. Hak sahibi başkasına zarar vermek amacını taşımasa bile hareketi açıkça iyi niyet kurallarına aykırı ise ve başkasını zarara uğratıyorsa veya hak sahibine sağladığı yarar ile başkasına verdiği zarar arasında aşırı dengesizlik varsa bu durumu hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirebiliriz. Anayasa başta olmak üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve Türk B.K. hak sahibinin hakkını kullanırken objektif iyi niyet kuralları içinde hareket etmesini emretmiş aksi davranışın hukuk düzeni tarafından korunamayacağını belirtmiştir.
Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi hakkın kötüye kullanılmasıdır ve hukuk düzeni tarafından korunamaz. Hakimyukarda belirtilen yasa maddeleri gereğince yasadaki boşluğu objektif iyi niyet kuralları içinde doldurmak zorundadır. İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının üç ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında alacaklının bu davranışı hukuk düzeni tarafından korunamayacağı için mahkeme tarafından borçlunun şikayetinin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366 veHUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Doktora Ve BaĞli BulunduĞu Devlet Hastanesİne AÇilacak Davada GÖrev olgun Meslektaşların Soruları 7 16-11-2006 18:34
İsteĞe BaĞli Sİgorta Prİmlerİnİn İadesİ mslmklvz Meslektaşların Soruları 1 15-07-2006 18:11
Mal Ayrimi/birligi Ve Ayri Yasama koko Hukuk Soruları Arşivi 2 17-04-2002 23:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,12273908 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.