Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Elbirliği Mülkiyetinde Ecrimisil ve Müdahalenin Men'inde Mirasçı Sorunları

Yanıt
Old 05-08-2006, 12:45   #1
terazinin kefesi

 
Çözüm Elbirliği Mülkiyetinde Ecrimisil ve Müdahalenin Men'inde Mirasçı Sorunları

Sayın site sakinleri bir Yargıtay kararı okudum kafam karıştı size danışıyım dedim,
Olayımız iştirak halinde malik (elbirliği ) olunan bir taşınmazda 6 kök muristen veraseten intikal yoluyla oluşan 72 pay ve her bir kök murisin 12 mirasçısı hissedar olarak bulunmaktadır.Taşınmaz üzerinde 3. kişilerce gecekondular yapılmış ve tek tapulu taşınmaz olduğu gibi işgal edilmiştir.Bu gecekonduculardan biri de tapuda veraseten malik olup diğer maliklere izalei şuyu davası açmıştır.Ancak takdir edilir ki 72 adet hissedara tebliğ yapmak ve davayı sonuçlandırmak imkan kabilinden değildir.Onun için hemen bir tespit davası açmış ve hissesinden çok fazla alana yaptığı gecekondunun kendisi tarafından yapıldığının tespitini ve değerini tespit ettirmiştir. Diğer gecekonducular da bunu görerek maliklere tespit davası açmışlardır.Şimdi ;
1-Müdahelenin meni ve ecrimisil için her bir murisin mirasçısının kendi hissesi için ayrı ayrı dava açmaya hakkı var mı?
2-Yargıtay kararında bahsedildiği gibi tüm mirasçıların bir arada (birlikte) dava açması mı zorunlu?
3-Peki mülkiyet elbirliği olduğu için tüm (72si tekmili birden) hissedarlar veraseten malik olduklarından mecburi dava arkadaşı mı olacaklar yani her biri kendi hissesi oranında ayrı ayrı ecrimisil ve müdahelenin meni davası açamaz mı?
Old 05-08-2006, 15:33   #2
medenikal

 
Varsayılan

MADDE 702.- Ortakların hakları ve yükümlülükleri, topluluğu doğuran kanun veya sözleşme hükümleri ile belirlenir.
Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir.
Sözleşmeden doğan topluluk devam ettiği sürece, paylaşma yapılamaz ve bir pay üzerinde tasarrufta bulunulamaz.
Ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır.


ecrimisil hem üçüncü kişilere hemde iştirakte payı olanlara açılabilir.yani payı olanlar hissesini aşan ölçüde yararlanmada bulunmuşsa

müdahalenin meni yine 3. kişilere karşı herhangi bir ortak tarafından açılabilir.
Old 07-08-2006, 15:59   #3
hidayet

 
Varsayılan

Somut olayda müdahalenin men'i davası sözkonusu olduğu için ve bu dava topluluğa giren hakların korunmasını sağlayan davalardan olduğu için TMK.702/son gereği ortaklardan biri tek başına dava açabilecektir.Ancak bu dava elbirliği gereği topluluk malının tamamı hakkında olacaktır.Diğer ortakların iştirakinin sağlanması gerekmemektedir.Ancak açılacak dava sadece kendi hissesi oranında değil gayrimenkulün tamamı hakkında olacağı kanaatindeyim.Ortağa karşı ise ecrimisil hk.intifadan men koşuluna dikkat etmek gerekir kanaatindeyim.
Old 07-08-2006, 22:17   #4
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Sayın Terazinin Kefesi,

Aklınızı karıştıran Yargıtay ilamını da mesajınıza eklerseniz, konuyu biraz daha somutlaştırarak ilerleyebiliriz.

Her durumda, dava konusu taşınmazın, ciddi bir temizliğe ihtiyaç duyduğu açık.

Yapılan tespitler ne için yapılmış, işgalciler ileride bina bedeli arzın değerinden fazladır düşüncesiyle arzın bedel mukabilinde kendilerine intikalini mi tasarlıyor, tespitten beklenen hukuki yarar nedir anlamadım ama, her durumda zor ve uzun da olsa, öncelikle ortaklığın giderilmesini istemek daha uygundur gibime geliyor.
Old 23-08-2006, 16:53   #5
terazinin kefesi

 
Varsayılan Karar

T.C.
YARGITAY
Üçüncü Hukuk Dairesi
E:2003/13090
K:2003/13274
T:6.11.2003
*ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL TALEBİ
*TARAF EHLİYETİ
*ELBİRLİĞİ HALİNDEKİ MÜLKİYET

ÖZET:Bir davanın tarafların taraf ehliyetine sahip olmaları dava şartlarındandır.Bu nedenle ,davanın taraflarından birinin taraf ehliyetine sahip olmadığı mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilir ve dava esasa girilmeden (mesmu olmadığından) reddedilir.
Elbirliği (iştirak) halindeki mülkiyet kuralları (TM. Mad.640/702) gereğince miras ortaklığının (terekenin) tümüne ilişkin davaların,bütün mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir.Davacı mirasçının kendi açtığı davayı tüm mirasçıların birlikte yürütmeleri gerekir.Mahkemece ,diğer mirasçıların davaya katılmasını (icazet vermelerini) sağlaması veya terekeye temsilci tayin ettirmesi (TMK. mad.640) için davacıya uygun bir süre verilmelidir.
Mahkemece açıklanan ilkeler doğrultusunda ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
(4721 s. MK. m. 640, 702)
Dava dilekçesinde 1.000.000.000 lira ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir.Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
1-MADDİ OLAY
Davacı, murisi (annesi) adına tapuda kayıtlı olan Ovacık Köyü 3 nolu parseli işgal eden davalının el atmasının önlenmesi ile 1.000.000.000 lira ecrimisilin tahsilini istemiş ,davalı bitişik taşınmazın kadastro tespiti sırasında maliklerinin ters olarak yazıldığı için dava konusu yerin davacının murisi adına tapuda kayıtlı görüldüğünü gerçekte kendi dedesine ait olduğundan bu nedenle tasarruf ettiği için davanın reddini savunmuş olup;mahkemece davalının,davacının murisine ait tapulu taşınmaza haksız olarak el attığından elatmasının önlenmesine , davalının taşınmazı kullanması iyi niyete dayandığından ecrimisil isteminin reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından hasren temyiz edilmiştir.
Öncelikle şu hususa açıklık getirmek gerekiravacı mirasçının , miras şirketinin haiz olduğu (terekeye ait) davanın tamamı için değil de SADECE KENDİ PAYINA İSABET ETTİĞİNİ İDDİA ETTİĞİ PAYIN (ecrimisilden hissesine düşecek payın) ÖDENMESİ İÇİN DAVAYI AÇMIŞ İSE, İŞTİRAK HALİNDEKİ PAYLARDA TASARRUF (örneğin dava)CAİZ OLMADIĞINDAN VE DAVA DİĞER MİRASÇILARIN HİSSESİNE DÜŞECEK PAYLARI DA KAPSAMADIĞINDAN ,BÖYLE BİR DAVAYA DİĞER MİRASÇILARIN KATILMASI İLE DEVAM EDİLMESİNE OLANAK YOKTUR;YANİ DAVA DİĞER MİRASÇILARIN KATILMASI İLE DE SAĞLIK KAZANAMAZ ;DAVANIN HİÇBİR ARAŞTIRMAYA GEREK KALMAKSIZIN REDDİ GEREKİR.
Aşağıdaki açıklamalar, bir mirasçının terekeye ait(yani miras şirketi tarafından açılması gereken), bir davayı bir başına açması durumu ile ilgilidir.
II-TEREKEDEN HAKLARIN KORUNMASI
TMK. mad. 640/II hükmüne göre “Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler” Aynı maddenin IV. Fıkrasına göre: “Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir.Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır” (Koşut anlamda TMK. mad. 702/IV)
TMK. mad. 640/IV hükmü mirasçılardan biri ya da bir kısmının başvurabileceği yasal yolları “terekedeki hakların korunması” ile sınırlı tutmuştur.Açılan dava veya başvurulan yasal yolun bu nitelikte olmadığı durumlarda ana kural (TMK. mad. 702/II) geçerli olup,bir ya da bir kısım mirasçının istemi,sıfat yokluğundan reddedilecektir.
Uyuşmazlık konusu olayda,davacı,murisinden intikal eden taşınmaza (paydaş bulunmayan)davalının elatmasının önlenmesi ile birlikte ecrimisil istemiştir.Terekeye dahil bir taşınmaza elatmanın önlenmesi davası “terekedeki hakların korunması” kavramına dahil olduğundan mirasçılardan herhangi birisi veya bir kaçı tarafından açılabilir.Buna karşın ecrimisil davası, “terekedeki hakların korunması” ile ilgili olmayıp terekedeki taşınmazdan yararlanmaya yönelik bulunmaktadır.Böyle bir durumda ana kural gereğince birlikte hareket etme gereği vardır. Bu nedenle iştirak halinde mülkiyet konusu olan bir mal veya hakka ilişkin (örneğin uyuşmazlık konusu olan olayda olduğu üzere-ecrimisil-) davalarının, -bağımsız olarak açıldığı takdirde elbirliği (iştirak)halindeki maliklerin (paydaşların) hepsi tarafından veya hepsine karşı birlikte açılması zorunludur.
II/1TEREKEDEN (veya tereke mallarının semerelerinden) FAYDALANMA BİRLİKTE HAREKET ESASINA DAYANIR.
Mirasçılar,tereke mallarını kullanabilir ve bunlardan yararlanabilirler.Kullanma ve istifade hakkı müşterektir ve tüm mirasçılara aittir.Bu hak, terekenin idaresine ve birlikte hareket esasına dayanır.Bu konuda mirasçıların anlaşmaları şarttır.Anlaşmazlık halinde, mirasçılara tayin olunacak temsilci, tereke mallarını idare edeceği gibi, mirasçıların kullanma ve faydalanma haklarını da düzenler.
II/2)ALACAK HAKLARI ÜZERİNDE TASARRUF
Terekeye dahil alacakları mahkeme ve cebri icra yoluyla takibe,mirasçıların (ortakların) hepsi yetkilidir.Tasarruf mahiyetinde olan tüm işlemler gibi, dava da ancak ortakların hepsi veya mümessilleri tarafından açılabilir.Nitekim İsviçre Federal Mahkemesi de dava yoluyla bir alacağın tüm mirasçılar tarafından işleri sürülmesi zorunluluğu,mirasçılardan birinin davayı kötü idaresi yüzünden diğer mirasçılara da ait olan bir alacağı yok edebileceği düşüncesinden doğmaktadır (Ayiter, Nuşin:Elbirliği Ortaklıkları,Ank. 1961,sh. 133 ve orada anılan Federal Mahkemece Kararları ve sh. 140).
II/3)Olağan koruma eylemleri ve buna bağlı olarak onarımlar,mahsüllerin toplanması,bozulacak olanların satılması,ivedi olarak yapılması zorunlu bulunan işlerin yerine getirilmesi gibi işlemler ,tek bir mirasçı tarafından yapılabilir.Çünkü bunlar tereke mallarının değerlerinin korunması için yapılan eylem ve işlemlerdir.
II/4)TAKSİMİ KABİL OLMAYAN TALEPLER (örneğin;istihkak,elatmanın önlenmesi,tapu sicilinde hak sahipliğinin saptanması gibi talep ve davalar)ORTAKLARDAN HER BİRİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEBİLİR.ECRİMİSİL GİBİ TAKSMİ KABİL DAVALARIN ORTAKLARDAN BİRİSİ TARAFINDAN AÇILABİLECEĞİNİN KABULÜ İSE ,DİĞER ORTAKLARI ZARARA SOKMASI OLASILIĞINI GÜNDEME GETİREBİLECEĞİ GİBİ TEREKE MALLARININ DOĞRU BİR ŞEKİLDE PAYLAŞTIRILMASINDA DA SAKINCALAR YARATABİLİR.
III-ELATMANIN ÖNLENMESİ DAVASI İLE ECRİMİSİL DAVASI ARASINDAKİ FARKLAR
Elatmanın önlenmesi davası ile ecrimisil davası çoğu kez birlikte açıldığı halde, ikiside aynı mahiyette olmayıp çıkış noktaları ve görevleri (amaçları)birbirinden farklıdır.Şöyle ki elatmanın önlenmesi davası objektif olarak haksız ihlalin giderilmesinin,ecrimisil (tazminat) davası ise haksız eylemin mal varlığından (terekede) meydana getirdiği değişikliklerin giderilmesine hizmet eder(Bkz. Giritoğlu, Necla:Müdahalenin Men’i (elatmanın önlenmesi ) Davası, İst. 1984, sh. 55 ve orada anılan FEHR).
IV-OBJEKTİF DAVA BİRLEŞMESİ
Bu halde davacı ,davalıya karşı olan birden fazla talebini (elatmanın önlenmesi +ecrimisil) aynı davada birleştirir;yani birden fazla davasını (aynı davalıya karşı) aynı dava dilekçesi ile açar,buna objektif dava birleşmesi denir. Davaların birleşmesi taleplerin maddi hukuk bakımından hukuksal niteliğini değiştirmediği gibi kendilerine usul hukuku yönünden de bir ayrıcalık sağlamaz.Bir başka anlatımla,talepler ayrı ayrı bağımsızdır, kendilerine özgü hukuk kurallarına bağlıdır ve bu nedenle de ecrimisil istemi başka bir talebin (elatmanın önlenmesi)yukarıda açıklanan hukuksal ayrıcalığından yararlanamaz.
V-TAPU KAPSAM VE SINIRI YÖNÜNDEN GEREKLİ ÖZEN GÖSTERİLMELİDİR.
Bundan ayrı, tapu sicili aleni olup tapu kayıtları iptal edilinceye kadar geçerliliğini korur.Davalının, tapu kaydına göre gerekli özeni göstererek taşınmazını kullanması gerekirdi.Zira tapusunun sınırı ve kapsamı yönünden kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse, TMK. 993-995 anlamında iyiniyetli sayılamaz.
VI-SONUÇ
Bir davada tarafların taraf ehliyetine sahip olmaları dava şartlarındandır.Bu nedenle ,davanın taraflarından birinin taraf ehliyetine sahip olmadığı mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilir ve dava esasa girilmeden (mesmu olmadığından)reddedilir.Elbirliği (iştirak) halindeki mülkiyet kuralları (TMK. mad. 640, 702 )gereğince, miras ortaklığının (terekenin)tümüne ilişkin davaların,bütün mirasçılar tarafından birlikte açılması gerekir(zorunlu dava arkadaşlığı).Davacı mirasçının kendi açtığı böyle bir davayı yalnız başına yürütemez davayı tüm mirasçıların birlikte yürütmeleri gerekir.Şu var ki,mahkeme davacının açtığı davayı hemen reddetmemelidir.Mahkemece ,diğer mirasçıların davaya katılması (icazet vermelerini)sağlaması veya terekeye temsilci tayin ettirmesi (TMK. mad. 640)için davacıya uygun bir süre vermelidir(Karş. 11.10.1982 gün ve 3/2 sayılı İçt. Bir. Kar.).
O halde mahkemece yapılacak iş;yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar vermekten ibarettir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ,temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. Nun 428.maddesi gereğince (BOZULMASINA), ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesin 6.11.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Müdahalenin Meni Viyola Meslektaşların Soruları 2 29-09-2006 20:39
Müşterek Mülkiyette Müdahalenin Men'i Talebi Desarac Hukuk Soruları Arşivi 4 29-08-2006 12:10
Müdahalenin Men'i Av. Can DOĞANEL Meslektaşların Soruları 2 26-07-2006 23:12
Elbirliği Mülkiyetinin Müştereke Çevrilmesi Av. Bülent Sabri Akpunar Meslektaşların Soruları 5 28-04-2004 09:18
Müdahalenin Men-i sümeyra aslan Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 22:29


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05859399 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.