Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Konumuz : Hukukçular Biz bizi konuşuruz! Konusu "hukukçular" olan ve diğer alanların konusu içine girmeyen sohbetlerimiz için.

Arabuluculuk Tasarisi Meclİste !!!

Yanıt
Old 24-02-2011, 05:40   #1
61_hukuku

 
Varsayılan Arabuluculuk Tasarisi Meclİste !!!

Sayın meslektaşlarım, saygıdeğer mesleğimizin onuru ve hukukçu kalabilme ve onurunu kurtarabilme adına sizleri yasal olarak tepkilerinizi ve haklarınızı gündeme getirmeye davet ediyorum...
Arabuluculuk eğitimi ile 4 yıllık lisans mezunlarının özel hukukta bilirkişi tayin edilme gayretine, hukukun yok sayılmasına karşı özellikle Ankara Barosu'nun ADR merkezinin sahip çıktığı bu yönelime karşı, oluşacak dersanecilik rantına karşı, sizi onurlu bir kimlik olan ''HUKUKÇU OLABİLME GAYRETİNİN'' yanında yer almaya davet ediyorum...
Tüm meslek mensuplarını, Hakim ve Savcıları bu tasarıya karşı yasal mücadeleye davet ediyorum...
Lütfen sahip çıkalım...
Lütfen tasarıyı tüm boyutlarıyla değerlendirelim...
Saygılarımla...
Old 14-03-2011, 16:30   #2
Av. Taner Çalışkan

 
Varsayılan Yorumsuz

"Olay" isimli Gazetede 21.02.2011 tarihinde yayımlanan haber, noktasına virgülüne dokunulmadan aşağıda değerli meslektaşlarımızın bilgisine sunulmaktadır. Konu ile ilgili yorumlarınızı merakla bekliyorum.

TBMM’nin iki komisyonu yargının işini kolaylaştırmak için arabuluculuk sistemini getirecek yeni yasal düzenlemeyi görüşüyor. Yasa henüz çıkmadı ama Bursa Arabulucu Derneği 25 kurucu üyeyle hazırlığını tamamladı. Listede tanınmış isimler yer alıyor…
Hukuk sistemi gelişmiş ülkelerde yargının yükünü hafifletmek ve en azından devam eden yargılamalarda kişiler arasındaki sorunları gidermek üzere görev üstlenen arabulucuk uygulaması var.
Uygulama…
Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Tasarısı adıyla yasal düzenleme olarakTürkiye Büyük Millet Meclisi’ne geldi. Şu anda da Adalet Komisyonu ve Plan Bütçe Komisyonu’nun alt komisyonlarında ilk görüşmeleri yapılıyor.
İşte…
Yasanın çıkmasından sonra çok önemli hale geleceği anlaşılan arabulucuk kurumu için ilk adımlar atıldı.
Girişimin fikir babası olarak karşımıza Bursa’da uzun yıllar Ticaret Mahkemesi Başkanlığı yapan Emekli Hakim Dr. Mevci Ergün karşımıza çıkıyor.
Ergün, yeni yasaya hazırlık olarak mahkemelerin yükünü hafifletmek için arabuluculuk getirenyasa çıkmadan, arabulucuları örgütleyip işleyişi kolaylaştırmak amacıyla Arabulucu Derneği’ni kurma düşüncesini yine Bursa’da iş ve sosyal yaşamın tanıdığı isimlerden biri olan İnşaat Mühendisi Mustafa Enver Yılmaz ile paylaştı.
Bu düşünce…
Kısa zaman yankı buldu ve ilgi gördü.
Böylece…
Kısa adı Bader olan Bursa Arabulucu Derneği’nin kuruluşu için harekete geçildi. Derneğin kurucuları da kentin tanıdığı ve arabuluculuğuna güveneceği akil kişiler arasından seçildi.
Bader’in 25 kişilik kurucular listesi şu isimlerden oluşuyor:
Prof. Dr. Ali Ceylan, Busiad eski Başkanı Sanayici Ali İhsan Yeşilova, İnşaat Mühendisi Ali Karaca, Adli Tıp Kurumu Başkanı Prof. Dr. Atınç Çoltu, İçişleri eski Bakanı Avukat Mehmet Gazioğlu, Bal-Göç Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, İşletmeci Esma Deniz Yılmaz, Emekli Hakim Fikri Akgün, Avukat Gündüz Kutucu, Prof. Dr. Kaya Aksoy, Turizmci-Almanya Fahri Konsolosu Halit Cura, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi-BTSO Meclis Başkanı İlhan Parseker, Kadının Statüsü Danışma Kurulu Başkanı Avukat İlknur Kutucu, Emekli Hakim Mevci Ergün, İnşaat Mühendisi Mustafa Enver Yılmaz, İnşaat Mühendisi Necip Naci Doğru, İl Genel Meclisi Başkanı İnşaat Mühendisi Nurettin Avcı, Mimar Orhan Efe, Eczacı Oryal Kahraman, Yeminli Mali Müşavir Sedat Yalçın, İnşaat Mühendisi Sıtkı Atilla Yılmaz, İşletmeci Tahir Deveci, Yüksek İç Mimar Tarık Tezel, Milli Eğitim ve Milli Savunma eski Bakanı Avukat Turhan Tayan, Makine Mühendisi Vehbi Varlık.
Kurucular listesinin ardından, Bader’in 5 kişilik geçici yönetim kurulu da belli oldu: Ali Ceylan, Gündüz Kutucu, Kaya Aksoy, Mevci Ergün, Mustafa Enver Yılmaz.
15 gün içinde Valilik Dernekler Bürosu’na başvurusu yapılacak olan Bursa Arabulucu Derneği’ni, kuruluş çalışmalarını yürüten Mustafa Enver Yılmaz’a sorduk. Amacı şöyle açıkladı:
“Bu dernek bilirkişi görevi yapmayacak. Yasanın öngördüğü şekilde, yargıya intikal etmiş konularda bireyler arasında arabuluculuk yapıp yargının işini kolaylaştıracak.”
Hazırlıkları büyük bir titizlik içinde devam eden Bader hukuksal süreçte arabulucu olarak görev yapacaklar için başlangıçta en az 36 saatlik eğitimler öngörüyor.
Old 15-05-2011, 19:31   #3
rezzanulubay

 
Varsayılan

ben ist.barosunda gönüllü çalışıyorum
artık açlık sınırında yaşarız
saygılar
Old 21-05-2011, 06:45   #4
Av.Ozan Kayahan

 
Varsayılan

Hep birlikte bu yasa tasarısına karşı dik durmamız ve mecliste lobi faaliyeti yapmamız gerekiyor.
Old 10-01-2012, 10:49   #5
Av.Murat GERDAN

 
Varsayılan

Hukukçu olmayanların özel hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk yapmasına imkan veren "Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Tasarısı" mevcut haliyle yasalaşmamalıdır.Bu durum tam bir fecaattir.
Tasarı çok gerekli olan "mahkeme dışı çözüm yolları"ndan uzlaştırıcılığı getirmesi bakımından çok acil lazım olan bir yasayı düzenlemektedir. İçerik olarak Model Kanundan pek sapılmamıştır. Ancak çok büyük bir hata yapılmıştır. Hukukçu olmayanların arabulucu olabilmelerine imkan tanınmıştır.Hukukçu olmayanlar arabuluculuk yapmamalıdırlar. Yalnızca bunun önüne geçilerek bu tasarının bir an evvel yasalaşmasını temenni ediyorum.
Okumanızı arzu ettiğim yazımı kendi internet sitemde yayınlayıp, twitter ve facebook'ta paylaşarak bu yanlışı duyurup düzeltilmesi için çaba sarfediyorum. Aşağıdaki linke tıklayarakda yazımı okuyabilirsiniz.
Umarım yazım zihninizi gereksiz yere kirletmez.

http://muratgerdan.av.tr/2012/01/09/...mamalidir.html
Old 10-01-2012, 12:24   #6
üye31284

 
Varsayılan

Ben, kendi müvekkil profilimi düşündüğümde ve insanlar hakkında bugüne kadar edindiğim genel tecrübelerimle; arabuluculuk faaliyetinin işlerlik kazanacağını düşünmüyorum. Bazı ülkelerin aksine zorunlu değil ihtiyari bir kurum olarak görünüyor tasarıda.

Kaldı ki 100 saatlik eğitimle (İsterse 1000 saatlik olsun...) arabuluculuk yapacak hukuk fakültesi mezunu dışındaki bir kişinin 1 problemden 1000 problem doğuracağını, geçici/genel çözümlerin uzun vadede daha büyük problemlere yol açacağını ve avukatlara daha çok iş düşeceğini düşünüyorum. Mesela arabulucuya da dava açmak, anlaşmanın irade sakatlığı nedeniyle iptali gibi.

Ha tabii ki her halükarda yanlıştır, karşı durulmalıdır o ayrı...
Old 10-01-2012, 13:58   #7
by dinçer

 
Varsayılan

Rezalettten başka bir anlam taşıdığını düşünmüyorum bu tasarının.

Hiç kimse kusura bakmasın hukuk mekanizması kimsenin tekelinde olamayacak kadar ciddiye alınması gereken bir kurumdur.Aslında bu tasarı için söylenecek bir çok şey var ancak uzatmamak adına son olarak şunu belirtmem gerekiyor ki mesele iç hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk meselesi değil, uluslararası pazarda arabuluculuk faaliyetinin kapılarını aralamaktan ibarettir. ((
Old 10-01-2012, 21:09   #8
Av.Murat GERDAN

 
Varsayılan

Fetih 1453 ile Arabuluculuk Yasa Tasarısı'nın mevcut hali bir birine çok benzemektedir:
1-Her ikisi de yapım aşamasındadır,
2-Her ikisi de aslında çok iyi işlerdir,
3-Her ikisinde de kendisini var eden kişide, meselenin özünde hata yapılmıştır. Fethi yapan Fatih ile arabuluculuğu yapan arabulucuda hata yapılmıştır.
Fatih Fatih'e, arabulucu arabulucuya benzememektedir. vs. vs. vs.
Old 21-01-2012, 12:12   #10
Av.Murat GERDAN

 
Varsayılan

Yanlış hesap Bağdat'tan dönermiş. Dışarıdan bir kurumu adapte ederken ülkemiz koşullarına, toplumumuzun özelliklerine maksimum dikkat etmeli ve gerekli uyarlamayı yapmalıyız. Yoksa halimiz, müslüman mahallesinde salyangoz satmaya benzer.
Sorun "hukukçu olmayanların arabuluculuk yapacak yeterliliğe sahip olamayacakları" idi ve düzeltildi. Ceza hukukumuza el atmanın tam zamanıdır, derim. Bu hususlar ile alakalı kısa bi yazım var. Okumayı arzu ederseniz lütfen linke tıklayınız! http://muratgerdan.av.tr/2012/01/19/...etirmekte.html
Old 24-01-2012, 12:03   #11
ratiolegis27

 
Varsayılan

"Sorun 'hukukçu olmayanların arabuluculuk yapacak yeterliliğe sahip olamayacakları" idi ve düzeltildi." Mİ ACABA?En başından yazılanları okuduğumuzda, asıl sorunun; 'arabulucuların hukukçulardan olup olmaması'değil,'arabuluculuk kurumun bizzat kendisinin varolup olmaması'olduğu açıkça görülecektir.Başından bu yana birçok avukatın,bazı baroların topyekün karşı çıkışı,İtalyan avukatların protestosunun sebebi "arabuluculuğun kendisinedir".Şimdi arabulucu olmak 5 yıl fiilen çalışan hukukçulara tanınınca sorun halledilmiş mi oldu yani?Ben şahsen böyle düşünenlerin samimiyetsiz ve sorunu oldukça basite indirgemiş olduklarını düşünüyorum.Ayrıca 2 ,3-10 değilde neden ve neye göre "5 yıl"?Burası tamamıyla muamma
Old 08-02-2012, 06:49   #12
hakarar

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım; bu konu ile ilgili olarak, Antalya Barosu avukatlarından bir grup, facebook'ta "Eyvallah Etmeyen Avukatlar" adı ile bir grup kurdu ve ilk eylemliliği de bu konu üzerine oldu; ciddi bir faksmardıman faaliyeti başlatıldı. ANCAK, RATİOLEGİS27 rumuzlu üyenin de çok yerinde belirttiği gibi, bu arabuluculuk kurumu, bizatihi garabet bir kurum ve külliyen reddedilmesi gerekiyor; çünkü,
1- ) Öncelikle, geç işlese ve aksaklıkları olsa da, bir kurumsal ve bürokratik yapı olarak, SAV-SAVUNMA-HÜKÜM diyalektiğine vücut veren eğitimli, hak ve yetkileri ile birlikte sorumlulukları da olan meslek mensupları ile(yargıç, savcı, avukat, giderek yazı işleri personeli ve icra ekibi) YÜZ YILLAR ÖNCESİNDEN GELİP, BU GÜNE UZANAN YARGI KURUMU devre dışı bırakılarak, yurttaşların hak talepleri, bu görev, sorumluluk, denetlenebilirlik ve hesap sorulabilirlik niteliklerinden neredeyse tamamen arındırılmış bir ikili ekibin eline teslim edilmektedir.
2- ) Çok daha önemlisi; aslında sanki Devletin egemenlik alanının belirlenmesinde ve egemenliğinin kullanım aracı olarak çok gerilerde imiş gibi görünmekle birlikte, aksine tam da egemenliğin nihai adresi ve aracı olan ve yukarıda belİrttiğim özellikleri ile egemenliğin kullanımının fiili ve moral aracı olan, AVUKATI, YARGICI, SAVCISI, YAZI İŞLERİ VE İCRA PERSONELİ V.D. TÜM YAN UNSURLARI İLE BİRLİKTE, YARGI KURUMUNU DEVRE DIŞI BIRAKMADA ÖN ARAÇ OLARAK KULLANILMAYA KALKILAN BU KURUMLA, ASLINDA DEVLETİN EGEMENLİK ARAÇLARINDAN DA KENDİ KENDİNE VAZGEÇMESİ VE MERKEZİ ULUS DEVLETİN, BU YÖNÜYLE DE TASFİYESİ ÖNGÖRÜLMEKTEDİR.
3-) Uzlaşma kültürünün gelişimine hiçbir medeni ve hukuki itirazımız olmamakla birlikte, bunun neden meslek erbabı ve bir hukukçu meslek örgütüne bağlı olarak faaliyet gösteren avukatlar aracılığıyla yaptırılmadığı; ve yine ulaşılan uzlaşma metninin NEDEN MEVCUT YARGI ORGANININ ÖNEMLİ BİR AYAĞI OLAN HÜKÜM TAHTINDAKİ YARGIÇLARCA SADECE VE SADECE ŞEKLEN DENETLENMESİNİN ÖNGÖRÜLDÜĞÜ, bir diğer ciddi tartışma ve kuşku konusudur.
4- ) Yine son olarak; yukarıda Olay gazetesindeki haberi aktaran meslektaşımızın dikkat çektiği bir diğer çok önemli konuya ben de yineleyerek dikkat çekiyorum: Daha 2008'de taslak hâlinde meclise sunulmuş iken bu hâliyle birdenbire geri çekilmiş olan bu yasanın çıkıp çıkmayacağı bile belli değilken, hakim eskisi bir zat ile, avukatlıkla pek de ilgisi olmadığı açık olan ve avukatlığı sadece sıfat olarak kullandığını sandığım bir eski bakan dışında, avukat olmayı bırakın, aralarında bir tek hukukçunun bile bulunmadığı bir meslekler aşuresinin, bu yasaya böyle sıkıya yapışıp, dernekler kurması ve kurumsal alt yapı hazırlıklarına girişmesi, sizce de doğal ve olağan mıdır? Bence öyledir; çünkü, biz avukatlar tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan paradokslarıyla uğraşırken bu kişiler, böylesi bir yasa ile kendilerine nasıl kapılar açılacağını dört yıl öncesinden beri görmüşler ve görmektedirler.
Old 25-04-2012, 16:32   #13
Av.Barış

 
Varsayılan

Arabuluculuk sistemi geliyor

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yılda 6 milyon dosyanın, dava dosyasına dönüştüğü yargılama sisteminde mahkemelere intikal eden iş yükü azaltılmadıkça, alternatif çözüm yolları kullanılmadığı müddetçe yargının hızlandırılmasını sağlayamayacaklarını bildirdi.


TBMM Adalet Komisyonu, hukuk uyuşmazlıklarının ''arabuluculuk'' yoluyla çözümünü düzenleyen tasarıyı, alt komisyon raporu üzerinden görüştü.

Alt Komisyon Başkanı, AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, tasarı hakkında bilgi verdi.

Tarafların aralarındaki sorunları çözmeleri için alternatif bir yöntem getirdiklerini belirten Tunç, aile içi şiddet konularında arabuluculuğa gidilemeyeceğini bildirdi.

Tunç, tasarının kimlerin arabulucu olabileceğini düzenleyen 20. maddesinin alt komisyonda çok tartışıldığını belirterek, ''Tasarının ilk haline göre, 4 yıllık lisans mezunu olan herkes arabulucu olabiliyordu. Sistemin oturması ve kabullenilmesi açısından, hukuk mezunu ve en az 5 yıllık deneyime sahip hukukçuların arabulucu olabileceği yönünde değişiklik yaptık'' dedi.

Arabulucunun elde ettiği bilgi ve belgeleri açıklaması durumunda 6 aydan 2 yıla kadar olan hapis cezasının 6 aya kadar uygulanması yönünde değişiklik yaptıklarını da ifade eden Tunç, komisyonun yurtdışında da incelemeler yaptığını,

İngiltere'de kapsamlı bir düzenleme yapıldığını gördüklerini anlattı.

Tunç, arabuluculuk kurumunun bir çok ülkede 20 yıldan beri uygulandığını gözlemlediklerini, artık Türkiye'de de uygulanması yönünde genel bir kanaat oluştuğunu söyleyerek, ''Konunun farklı taraflara çekilmemesi gerektiğini düşünüyorum'' diye konuştu.

''Hukuk mezunu olma ve 5 yıllık deneyim şartı getirildi''

Sadullah Ergin, hukuk sistemi açısından önemli bir konuyu görüştüklerini söyledi.

Ergin, yılda 6 milyon dosyanın, dava dosyasına dönüştüğü yargılama sisteminde, mahkemelere intikal eden iş yükünü azaltmadıkça, istenildiği kadar adliye yapılsın, alternatif çözüm yolları kullanılmadığı müddetçe, yargının hızlandırılmasını sağlayamayacaklarını belirtti.

Yargıya intikal eden uyuşmazlık sayısının her geçen gün arttığını ve bu nedenle de adaletin yavaşladığını belirten Ergin, bu durumun, bazı konuların yargıya intikal etmeden çözümünü sağlayacak alternatif çözüm modellerinin gerekliliği ortaya koyduğunu bildirdi.

Ergin, mevzuatta alternatif çözüm yolları olduğunu ifade ederek, bunlara örnekler verdi.

Tasarıyla, özel hukuk alanında tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri konuların düzenleneceğini ifade eden Ergin, ''Alacak veya tazminat konularındaki uyuşmazlıklar arabulucuya götürülebilecek. Boşanma davası arabuculu ile çözülemeyecek, ancak anlaşmalı boşanma davalarında çocuğun velayeti ve ortak mallar konusunda arabulucuya gidilebilecek. Tazminat ve iş yükü davaları arabulucuya götürülebilecek'' açıklamasında bulundu.

Sadullah Ergin, arabuluculuk konusunda dünyada farklı yöntemler bulunduğunu belirterek, bunlara örnekler verdi.

Dava açıldıktan sonra da arabulucuya gidilebileceğini belirten Ergin, uzlaşma sonucunda üzerinde anlaşılan belgenin ancak mahkemenin bunu onaylaması sonucu ilam niteliğinde belge olabileceğini söyledi.

Ergin, tasarının ilk halinde, 4 yıllık lisans mezunu olanların arabulucu olabilme imkanı varken, alt komisyonda yapılan değişiklikle, hukuk mezunu olanların ve 5 yıllık deneyime sahip olan kişilerin arabulucu olma şartı konulduğunu bildirdi.

''O gelecek, bugün müdür?''

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan, tasarıya ilişkin eleştirilerde bulundu.

Tarafları uzlaşmaya götüren süreç konusunda, tasarıda büyük sorunlar olduğunu belirten Tarhan, tasarının Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia etti. Tarhan, tasarının, yargı alanındaki egemenliğin ve yetkinin belli kişilere ve zümrelere devrini öngördüğünü öne sürdü. Tarhan, şöyle konuştu:

''İzlenen sürecin medeni olmamasından tutun, baskı, tehdit ve korkutma halinde ne yapılacağı belli değil tasarıda. Arabulucuya tanınan yetkilerin kötüye kullanılması durumunda ne yapılacağının belli olmaması bir sorun. Yürütmeye göbekten bağlı bir yargı sistemi varken, ikinci bir yürütme güdümünde yargı yaratılması ihtimali çok yüksek.

Hem yargıya hem avukatlara hem de vatandaşların hukuk güvenliğine zarar verebilecek ve adaleti hukuk dışı güçlere taşıyabilecek, bu güçlerin egemenliğine yol açacak bir düzenleme. Mafya ve cemaat hukukunun yerleşik hale gelmesini sağlayabilecek bir düzenleme. Sayın Başbakan, bir konuşmasında, 'farklı inanç gruplarının gerekirse kendi yargılamasını yapmasının mirasçılarıyız. Gelecekte de böyle öncü bir rol üstleneceğiz' demişti. O gelecek, bugün müdür? diye sormak istiyorum.''

CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz da tasarının ''yargının iş yükünü azaltmak'' gibi kulağa hoş gelen sözlerle getirildiğini ancak, tam tersine yargının Adalet Bakanlığı'na bağlı hale gelmesini sağlayacağını iddia etti.


Bu düzenleme ile alternatif bir yargı oluşturulduğunu öne süren Yılmaz, ''Yargının iktidara bağımlı hale geldiğini düşünürken, şimdi doğrudan doğruya bakanlığa bağlı bir sistem yaratıyoruz'' dedi.

Yargının hızlandırılması isteniyorsa, nitelikli yargıç sayısının artırılması gerektiği görüşünü savunan Yılmaz, ''Adını ne koyarsak koyalım, bu düzenleme alternatif bir yargılama sistemidir'' diye konuştu.

''Milletvekillerini adam yerine koymamak demektir''

AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu, arabuluculuk sisteminin yargılama olmadığını söyledi.

''Anayasa'ya aykırılık iddiası yerinde değildir'' diyen Çavuşoğlu, bu sistemin 1970'li yıllardan beri ABD'de 1980'li yıllardan itibaren de Avrupa kıtasında uygulandığını belirtti. Çavuşoğlu, toplumun huzur ve refahını sağlama konusunda geç kalınmış bir proje olduğunu ifade etti.

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, tutuklu milletvekillerinin özgürce Meclis'te olması gerektiğini söyledi. O milletvekilleri ile kendisi arasında hiç bir fark olmadığını ifade eden Öztürk, ''Sayın Bakanın artık bu konuda bir şeyler yapmasının gereği geçip gitmektedir'' dedi.

Öztürk, Adalet Bakanı Ergin'e sorular yönelttiklerini ama yanıt alamadıklarını iddia ederek, ''Bu, milletvekillerini 'adam yerine koymamak' demektir. Beni adam yerine koyup koymamanız önemli değildir ama TBMM'nin bir mensubunun adam yerine konulmaması beni üzer'' diye konuştu.

''Yargılama yetkisini artık mahkemelerin kullanmadığını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kullandığı'' iddiasında bulunan Öztürk, ''Artık Başbakan'ın da kullanmasına tahammül kalmadı, başka yerlere götürmek gerekiyor bunu. AK Parti'liler bu tasarıyı ellerini kaldırıp indirerek kabul edecekler. Ben boşuna konuşuyorum aslında. Bunu da biliyorum ama tutanaklara geçsin, yarın çocuklarımız bu tutanaklara bakıp 'acaba benim babam ne yapmış' dediğinde 'bir şey yapmadı' demesin, diye bunları söylüyorum'' dedi.

AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, Öztürk'ün bu sözlerine ''Hayretler içerisindeyim. Çocuklar bu zabıtları okursa, CHP'nin, muhafazakar ve statükodan yana olduğunu görecektir'' karşılığını verdi.

MHP İstanbul Milletvekili Murat Başesgioğlu, ''Türkiye'de çatışma üzerinde bir kodlama var, inşallah uzlaşma kültürü bizde de olur'' dedi.

Tasarıya ilişkin eleştiriler olduğunu ifade eden Başesgioğlu, ''Yargının dışında bazı alternatif yöntemlerin hakim olacağı belirtiliyor. Ülkeyi 7 bölgeye mi böleceğiz? Biz üniter bir devletiz. Bu yapının bozulmaması gerekiyor. Bu üniter yapıyı bozmamalıyız, bozulursa altında kimin kalacağı belli olmaz'' diye konuştu.


''Taraflar bir araya gelir ve sulh olur''

Tasarıyı hazırlayan Bilim Konseyi'nin Başkanı olan Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez ise arabulucunun, tarafları bir araya getirip onların anlaşması için ortam hazırlayacağını söyleyerek, ''Bu düzenlemede, ortada ne hak ne da haksızlık vardır. Taraflar bir araya gelir ve sadece sulh olurlar. Sulh olmak hep vardır zaten, tarafları sulha teşvik etmek, yargılama olmaz. Yargı faaliyeti olmadığına göre, Anayasa'ya aykırılık iddiasının temeli de böylece mevcut değildir'' açıklamasını yaptı.

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, komisyonda bazı baroların başkanlarının da bulunduğunu belirterek, ''1996'da zorunlu olarak bıraktım avukatlığı. Milletvekillerinin avukatlık yapamayacağına ilişkin önergenin mimarıyım ben'' dedi.


MHP'li Oktay'ın esprisi güldürdü

Bunun üzerine MHP Erzurum Milletvekili Oktay Öztürk'ün, ''Biz de onu arıyorduk'' sözleri gülüşmelere yol açtı.

İzmir Baro Başkanı Sema Pekdaş, bütün baro başkanlarının tasarıya bu haliyle karşı çıktığını söyledi.

Arabuluculuk faaliyetini yargılama faaliyeti olarak gördüklerini ifade eden Pektaş, ''Sulh ile adalet zaten mevcut durumda var ama biz bunları uygulamadık. Yasa çıksa bile barolar bunu uygulamaz'' diye konuştu.

Bakan Ergin, tasarıda arabuluculuk faaliyetlerinin yargısal bir hüküm olamayacağına ilişkin madde bulunduğunu hatırlattı.

Hakim ve savcı başına düşen iş dosyası azaltılmadıkça, alternatif çözüm yolları bulunmadıkça yargının sorunlarının çözülemeyeceğini bildiren Ergin, ''Sorunların tamamına çözüm getirme niyetindeyiz. Düzenlemenin yargıya alternatif gibi değerlendirilmesi doğru değil. Olaya parti penceresinden bakmak yerine, dünyadaki uygulamalar ve akademik camianın yaklaşımıyla, bu pencereden bakmalıyız'' dedi.

CHP'li üyeler, İzmir'in dışında diğer baro başkanlarına da söz verilmesini istedi.


İyimaya, toplantıyı kapatırken, Ankara Barosu Başkanı Metin Feyzioğlu, ''Yüzde 40 avukatı temsil eden bir baronun başkanı olarak bize söz vermiyorsanız biz çıkalım'' dedi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bazi Alacaklarin Yenİden Yapilandirilmasi Daİr Kanun Tasarisi smmmusavir Hukuk Soruları 1 24-02-2011 17:01
Arabuluculuk Yasa Tasarısı koçeroo Hukuk Soruları 1 19-12-2008 16:01
Arabuluculuk - Mediasyon - ADR Gemici Hukuk Haberleri 29 14-08-2008 12:36
TÜrk BorÇlar Kanunu Tasarisi 200. Madde Ahmet Turan Borçlar Hukuku Çalışma Grubu 4 07-10-2007 22:52
Beledİye Zabitasi TeŞkİlati GÖrev Ve Yetkİ Yasa Tasarisi kentpolisi Hukuk Soruları Arşivi 5 25-01-2003 17:30


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06243610 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.