Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ödeme emri tebliğ edilmeden yenileme emri gönderilmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-04-2018, 16:40   #1
av.emregunes

 
Varsayılan Ödeme emri tebliğ edilmeden yenileme emri gönderilmesi

Merhaba arkadaşlar, müvekkil aleyhine özel bir banka tarafından kredi kartı borcu nedeniyle 2005 yılında ilamsız icra takibi başlatılmıştır. Ancak başlatılan takipte borçlu gözüken tarafa ait T.C. kimlik numarası bulunmamaktadır. Bu nedenle de ödeme emrine ilişkin tebligatlar iade edilmiştir. Sonrasında 2013 yılında müvekkilin T.C. kimlik numarası takip dosyasına ne şekilde elde edildiği belli olmadan eklenmiş ve sadece yenileme emri tebliğ edilmiştir. Bunun ardından 2016 yılında tekrar yenileme emri tebliğ edilmiştir. Bunun ardından da tapulara haciz konulmuş ve 103 davetiyesi gönderilmiştir. Kısaca dosyada ödeme emri tebliğ edilmemiş olup sadece 2 kez yenileme emri ve 103 davetiyesi tebliğ edilmiştir. Bunun üzerine icra takibine itiraz ettik ve icra müdürü talebimizi reddetti. Sonrasında doğal olarak icra mahkemesine şikayette bulunduk. Tüm bu hususları dile getirdik. Ancak icra mahkemesi " Davacı borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiş ise de; 05/09/2013 tarihinde yenilime emri yine 04/05/2016 tarihinde yenileme emri ve 30/01/2017 tarihinde 103 davetiyesi tebliğ edilmiştir. 04/05/2016 ve 20/01/2017 tarihlerinde yapılan tebligatlar birlikte ikamet eden annesine yapılmış olup usulüne uygun tebligatlardır. Bu tarihler itibariyle Tebligat kanunun 32. maddesi gereğince ödeme emri tebligatlarından haberdar olmuş sayılır. Bu nedenle icra Müdürlüğü işleminde bir usulsüzlük bulunmadığından şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir." şeklinde gerekçe kurarak talebimizi miktarın düşük olması sebebiyle kesin olarak reddetmiştir.

Yenileme emri ve 103 davetiyesi gönderilmesi ödeme emri tebliği yerine geçer mi? Sonuçta bu tebligatlar gönderildiğinde borca itiraz etmesi hususunda herhangi bir hak tanınmamıştır ve müvekkilin de bu konuda hukuki bilgisi olmadığı düşünüldüğünde talebimizde haklı olduğumuzu düşünüyorum. Bu konuya ilişkin emsal Yargıtay kararları varsa paylaşabilir misiniz? Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyor ve iyi çalışmalar diliyorum.
Old 04-04-2018, 14:28   #2
hülya er

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/14903
K. 2005/2698
T. 22.2.2005
• İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Takip Kesinleştikten Sonra Ölen Borçlunun Mirasçıları Dosyanın Yenilenmesi Nedeniyle Gönderilen Ödeme Emrine Karşı Mirasçıların Vaki İtirazlarının Kaldırılması Talebi )
• MİRASÇILARIN İCRA TAKİBİNE İTİRAZ ETMESİ ( Muris Hakkında Yapılan Takip Hayatta iken ve Süresinde Kesinleşmekle İşlem Yapılmaması Nedeniyle Düşen Dosyanın Yenilenmesi Talebi Üzerine Mirasçılara Gönderilen Ödeme Emrine İtiraz Edilememesi )
• YENİLEME ( Borçluya Yeni Bir Ödeme Emri Gönderilmesine Gerek Olmaması-Kesinleşen Takibin Devam Etmesi Nedeniyle Yenileme Talebinin Tebliğine İtiraz Edilememesi )
• TAKİBE İTİRAZ ( Takip Dosyasının İşlemden Kaldırılması Nedeniyle Takibin Yenilenmesi Üzerine Borçluya Yeniden Ödeme Emri Tebliğine Gerek Olmayıp Borçlunun Yenileme Talebinin Teğliğine Karşı İtiraz Edememesi )
2004/m.67,71,78
ÖZET : İİK.nun 78. maddesi hükmüne göre 1 yıllık süresi içinde haciz talebinde bulunmaması nedeniyle takip dosyası işlemden kaldırıldığından alacaklı yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunması gerekir. Esasen takip dosyasının işlemden kaldırılması nedeniyle takibin yenilenmesi üzerine, borçluya yeni bir ödeme emri gönderilmesine gerek olmayıp, kesinleşmiş takip devam etmektedir. Ancak yenileme talebinin borçluya tebliğ edilmesi gerekir. Borçlular yenileme talebinin tebliğine karşı, daha önce kesinleşmiş olan ödeme emrine itiraz edemez.

DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalıların murisine sağlığında sattığı alüminyum doğrama malzemelerinin bedelini ödemediğinden, muris hakkında takip başlattığını, takibe itiraz edilmediğini, murisin takip sırasında ölümü üzerine, takibin mirasçıları hakkında yenilenerek çıkarılan ödeme emri üzerine takibe itiraz edildiğini bildirerek, itirazın iptalini ve inkar tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.

Davalılar davanın reddini istemişlerdir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2.228.422.675 TL asıl alacak üzerinden takibin devamına ve %40 inkar tazminatının tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalıların murisine sattığı malzeme bedeli olan 2.534.298.475 TL.'yi gecikme faizi ile beraber 4.840.000.000 TL alacak tahsili için takip başlatmış olup, 23.5.2001 tarihinde tebliğ alınan ödeme emrine karşı itirazda bulunmayan davalı murislerinin 26.7.2001 tarihinde vefat etmesi üzerine davacı 12.8.2003 tarihinde yenileme talebinde bulunup mirasçılara ödeme emri gönderilmiş, davalılar takibe itiraz etmişlerdir. Davalıların murisince, 23.5.2001 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine itiraz edilmemesi üzerine kural olarak davacının başlattığı icra takibi kesinleşmiştir.

Borçlunun ölümü üzerine süresinde haciz talebinde bulunmayan davacının takibi işlemden kaldırılması üzerine, 12.8.2003 tarihinde yenileme talebi uyarınca davalı mirasçılara ödeme emri gönderilmiştir. İİK.nun 78. maddesi hükmüne göre 1 yıllık süresi içinde haciz talebinde bulunmaması nedeniyle takip dosyası işlemden kaldırıldığından alacaklı yeniden haciz isteyebilmek için yenileme talebinde bulunması gerekir. Esasen takip dosyasının işlemden kaldırılması nedeniyle takibin yenilenmesi üzerine, borçluya yeni bir ödeme emri gönderilmesine gerek olmayıp, kesinleşmiş takip devam etmektedir. Ancak yenileme talebinin borçluya tebliğ edilmesi gerekir. Borçlular yenileme talebinin tebliğine karşı, daha önce kesinleşmiş olan ödeme emrine itiraz edemez. Ancak takip kesinleştikten sonra borç ödenmiş ise İİK.nun 71. maddeye göre takibin iptalini isteyebilir. Tüm bu açıklamalar ışığında davacının davalıların murisi hakkında başlattığı ve mirasçılarına karşı devam ettirdiği icra takibi, ödeme emrine itiraz edilmediği için kesinleşmiş olup, yenileme talebine karşı davalıların itirazı, ödeme emrine karşı itiraz hükmünde olmadığından, kesinleşen ve devam eden takibe karşı itiraz hükmünde olmayan davalı beyanlarına karşı itirazın iptali davası açılmasında davacının hukuki yararı yoktur. Mahkemece açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.2.2005 oybirliğiyle karar verildi.
Old 06-04-2018, 11:29   #3
usta88

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2017/ 3788
Karar: 2017 / 9418
Karar Tarihi: 15.06.2017

ÖZET: Mahkemece, borçlunun takip kesinleştirilmeden aleyhinde yapılan haciz ve yakalama işlemine yönelik şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken istemin tümden reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Dairemizce, mahkeme kararının belirtilen nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
(2004 S. K. m. 78)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 22/02/2017 tarih, 2016/11796 Esas - 2017/2442 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından başlatılan kira alacağına dayalı takipte, borçlu ...’ın icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ edilip takip kesinleştirilmeden hakkında haciz kararı verilemeyeceğini ve hakkında kira alacağına dayalı takip yapılamayacağını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece istemin reddine dair verilen kararın Dairemizce onandığı görülmektedir.

Sair karar düzeltme talepleri yerinde değil ise de;

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 78. maddesine göre, alacaklı, ancak ödeme emrindeki müddet geçtikten sonra haciz konulmasını isteyebilir.

Somut olayda, alacaklı, adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takip yolunu seçmiş olup, şikayetçi ...’ı takip talebinde sözleşme kefili olarak borçlu göstermiştir. Borçlu adına çıkartılan Örnek 13 nolu ödeme emrine ilişkin tebligat ise 19.12.2006 tarihinde bila tebliğ iade dönmüş olmakla takip, adı geçen borçlu yönünden kesinleşmemiştir. Alacaklı vekili tarafından 26.01.2012 tarihinde sadece dosyanın yenilenmesi talep edilmiş, aynı gün icra müdürlüğünce yenileme emri düzenlenmiştir. Her ne kadar borçlu adına gönderilen 07.02.2012 tarihli tebligat mazbatası üzerinde “7 örnek ödeme emri vardır” yazılı ise de, dosya kapsamında genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde ödeme emrine ilişkin takip talebi ya da borçluya örnek 7 gönderilmesine ilişkin bir talep görülememiştir. Yenileme emrinin tebliğe çıkarılması istenmiş ise de, usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmeksizin borçluya bilahare yenileme emri çıkarılması yerinde değildir. Bununla birlikte henüz borçluya Örnek 13 ödeme emri tebliğ edilmediğinden, adı geçen borçlu yönünden kesinleşmiş bir takip olmadan, alacaklının bu aşamada haciz talep etme imkanı ve icra müdürlüğünün de talep doğrultusunda işlem yapma olanağı hukuken mevcut değildir. Bir başka deyişle, ödeme emrindeki müddet geçmeden (takip kesinleşmeden) haciz yönünde alınan kararlar yok hükmünde olacağından bu karar doğrultusunda yapılan haciz işlemi de usul ve yasaya aykırı olacaktır.

O halde mahkemece, borçlunun takip kesinleştirilmeden aleyhinde yapılan haciz ve yakalama işlemine yönelik şikayetinin kabulüne karar verilmesi gerekirken istemin tümdne reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Dairemizce, mahkeme kararının belirtilen nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.

Sonuç: Borçlunun karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 22.02.2017 tarih ve 2016/11796 E.-2017/2442 K. sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15.06.2017 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İpoteğin paraya çevrilmesi-Sehven gönderilen ödeme emri yerine icra emri gönderilmesi veyselaybek Meslektaşların Soruları 3 26-12-2016 12:56
Karar Tebliğ Edilmeden Yakalama Emri Çıkarılması av.pinarsakrak Meslektaşların Soruları 2 14-04-2016 12:09
Takipten Sonra ölen Borçluya Yenileme Emri Gönderilmesi nostrabugraus Meslektaşların Soruları 4 03-02-2015 14:37
ödeme Emri Tebliğ Edilmeden Alacakli Hesabina Kismi ödeme Yapilmasi ssinem Meslektaşların Soruları 3 05-06-2014 18:59
takip yapıldıktan ve fakat ödeme emri borçluya tebliğ edilmeden ödeme yapıldığında vekalet ücreti hakkedilir mi? avukat.derviş.yıldızoğlu Meslektaşların Soruları 7 22-01-2011 00:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04617906 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.