Feragat edilen anlaşmalı boşanma davasının yeniden açılması

Fergat nedeniyle reddedilen anlaşmalı boşanma davasından sonra açılan boşanma davası tekrar açılırsa, (feragat kesin hükmün sonuçlarını doğurduğundan) aynı nedene dayalı, tarafları, konusu ve talep sonucu aynı olan bir dava kabul edilip kesin hükümden reddedilir mi? Burada 3 yıl evlilik birliğinin kurulması şartı aranır mı?

Ahvali şahsiyeye, sahsi haklara iliskin oldugundan,feragat de olsa yeniden açılabilir ve görülür. Kesin hükümden reddedilmez.

Üstadım dava açılacağı noktasında sizinle hemfikir ancak aynı nedene aynı vakıalara dayanan dava feragat sebebiyle açılamamalıdır diye düşünüyorum.





Ne var ki, örneğin, <pek kötü muamele> sebebine (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m.162) dayanan bir boşanma davası, feragat nedeniyle sona ermişse, daha sonraki tarihli bir <pek kötü muamele> vakıasına (veyahut da başka bir vakıaya) dayanılarak, tekrar boşanma davası açılabilecektir. Çünkü, hukuki sebep aynı olmasına rağmen, dava sebebi (vakıa) aynı olmayacaktır. Buna göre, boşanma davası maddi hukuk anlamında bir hakka dayanmamaktadır. Eğer öyle olsaydı, daha önceki feragati ile aynı zamanda esas haktan da vazgeçen davacının tekrar dava açamaması gerekirdi.

Boşanma davasında, esas haktan değil, sadece boşanma sebebi olarak gösterilen vakıanın doğuracağı imkandan (bir başka deyişle boşanma iddiasından) vazgeçilmektedir. Bu nedenle vakıa farklı olduğu takdirde, daha önce boşanma davası açan ve davadan feragat eden davacı, yeniden boşanma davası açabilecektir. Ancak, aynı vakıaya dayanılarak yeni bir boşanma davası açılmasına, önceki davadaki feragat engel teşkil edecektir (Akyol Aslan, Leyla: Medeni Usul Hukukunda Davadan Feragat, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 2010, s.242-243).(Hgk 2011/2-733 E 22.02.2012)

Degerli kardeşim,sorunuzun başlığı anlasmali bosanma olup,bu tür davalarda hakim,yasadaki bu konudaki sartlar gerçeklesmiş ise,dava sebebi olan vakialarla uğraşmaksizın boşanmaya karar verir. Kolay gelsin.

Alıntı: Yazan Lord Mozart Üstadım dava açılacağı noktasında sizinle hemfikir ancak aynı nedene aynı vakıalara dayanan dava feragat sebebiyle açılamamalıdır diye düşünüyorum. Ne var ki, örneğin, <pek kötü muamele> sebebine (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m.162) dayanan bir boşanma davası, feragat nedeniyle sona ermişse, daha sonraki tarihli bir <pek kötü muamele> vakıasına (veyahut da başka bir vakıaya) dayanılarak, tekrar boşanma davası açılabilecektir. Çünkü, hukuki sebep aynı olmasına rağmen, dava sebebi (vakıa) aynı olmayacaktır. Buna göre, boşanma davası maddi hukuk anlamında bir hakka dayanmamaktadır. Eğer öyle olsaydı, daha önceki feragati ile aynı zamanda esas haktan da vazgeçen davacının tekrar dava açamaması gerekirdi. Boşanma davasında, esas haktan değil, sadece boşanma sebebi olarak gösterilen vakıanın doğuracağı imkandan (bir başka deyişle boşanma iddiasından) vazgeçilmektedir. Bu nedenle vakıa farklı olduğu takdirde, daha önce boşanma davası açan ve davadan feragat eden davacı, yeniden boşanma davası açabilecektir. Ancak, aynı vakıaya dayanılarak yeni bir boşanma davası açılmasına, önceki davadaki feragat engel teşkil edecektir (Akyol Aslan, Leyla: Medeni Usul Hukukunda Davadan Feragat, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara 2010, s.242-243).(Hgk 2011/2-733 E 22.02.2012)

Üstadım dedikleriniz genel olarak boşanma davaları için geçerli olmakla birlikte ben özellikle anlaşmalı boşanma için soruyorum.
Anlaşmalı boşanmada dayanılan maddi bir vakıa yok. Bu çerçevede bakarsak, feragat kesin hükmün tüm sonuçlarını doğurduğuna göre, yeni bir anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davası açılabilir mi?

Belirttiginiz gibi,anlaşmali bosanmada dayanilan maddi vakia yok, kanundaki sartlar var. Hal boyle olunca da kesin huküm de yok,dava acilabilir diye biliyorum. Kolay gelsin.

Meslektaşımızın da belirttiği gibi, anlaşmalı ya da çekişmeli boşanma davası açılabilir. Anlaşmalı boşanma davası kesinleşmeden çekişmeli dava açılsa bile, derdestlik itirazı kabul görmez. Zira Yargıtay kararlarında da ortaya konduğu üzere derdestlikten bahsedebilmek için, tarafların, konunun ve dayanılan maddi vakaların aynı olması gerekir.

Ancak açılacak çekişmeli boşanma davasında, feragat tarihinden sonraki olaylara dayanılması gerektiği kanaatindeyim. Ya da en azından, eski tarihli olsa bile bunların feragat tarihinde bilinemeyecek olaylar olduğu, sonradan öğrenildiği ortaya koyulmalıdır. Örneğin, 16 Kasım 2016 tarihinde feragat edilmişse, çekişmeli davada "15 Kasım 2016'da bana fiziki saldırıda bulundu", denilemez. Çünkü feragatte, affetme söz konusudur.

Alıntı: Yazan Av. Murat ÇETİN ... feragat kesin hükmün tüm sonuçlarını doğurduğuna göre, yeni bir anlaşmalı veya çekişmeli boşanma davası açılabilir mi?

Yargıtay 2 HD, 19.3.2013 T., E: 2012/20895, K: 2013/7535: “…Bir defa taraflar, feragat edilen davadan sonra biraraya gelmediklerini ifade ettiklerine göre, feragatin kesin hüküm etkisinin o davada "davalı" olan kadın'a da teşmil edilmesi yasaya aykırıdır. Davacı (kadın)'ın gösterdiği deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmelidir.
İkinci olarak davalı-karşı davacı (koca)'nın daha önce açtığı davadaki boşanma talebi “anlaşarak boşanmaya karar vermiş olmalarına” dayanmaktadır. Bu davadan feragat edilmiş olması, aralarındaki uyuşmazlığı anlaşarak çözemeyecekleri ve bu doğrultuda bir boşanma kararı verilmesinden vazgeçildiği anlamına gelir. Diğer bir ifade ile eşlerden birinin “boşanma ve fer'ileri hususunda diğer tarafla mutabakat içinde olduklarından” bahisle bu yönde hüküm verilmesi talebiyle açtığı boşanma davasından feragat etmesi halinde, feragatin kesin hüküm etkisi (HMK. m. 311/1) feragatten önceki olayların çekişmeli bir davada dava sebebi yapılmasına engel değildir. Taraflar, anlaşmalı boşanma davasından feragat halinde, o davadan önceki sebeplere dayanabilir ve boşanma davasını çekişmeli hale dönüştürebilirler. Feragatten sonra biraraya gelmemiş olmaları ve boşanmayı gerektiren bir olayı ileri sürmemiş bulunmaları, çekişmeli boşanma davalarının görülmesine engel değildir. O halde; tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde gösterdikleri deliller toplanmalı ve deliller Türk Medeni Kanunu’nun 166/1-2. maddesine göre değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmelidir…”

Sayın Öksüz'ün paylaştığı kararın ilk kısmına katılıyorum(umarım doğru anlamışımdır bu kısmı). Anlaşmalı boşanma davasında davacının feragat etmesi, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Ancak bu feragat, davalının açacağı yeni bir davada kısıtlamaya sebep olmaz. Yani anlaşmalı boşanma davasındaki davalı, açacağı davada feragatten önceki olaylara da dayanabilir. Çünkü feragat nedeniyle anlaşmalı boşanma davasının reddinde davalının etkisi yoktur.

Kararın ikinci kısmına katılmıyorum. Dava anlaşmalı da olsa, çekişmeli de olsa davacının temel talebi boşanmaktır. Anlaşmalı boşanma davası, "biz bir protokol yaptık, bunu onaylayın", davası değildir. Bu, boşanma talepli bir davadır. Davacı, boşanmaya yönelik iradesini dava dilekçesi ile açıklamıştır. Davacı anlaşmalı boşanma davasından feragat ettiğinde, boşanma talebinden de feragat eder. Yani, "ben boşanmak istemiyorum", demiş olur.

TMK 166/1, "...ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede...", demekte. Anlaşmalı davadan feragat eden davacı, boşanma talebinden feragat ederken, "bundan önce yaşadıklarımız(en azından bildiklerim) ortak hayatı devam ettirmemize engel değil", demiş olur. Yani davalının kusurlarının, ortak hayatın devamını engellemediğini beyan etmiş olur. Davacı taraf bunu dile getirirken, mahkemenin aksi yönde karar vermesi beklenemez.

Eğer anlaşmalı boşanma davasında davalının anlaşmaya uymaması nedeniyle anlaşma gerçekleşmezse boşanmak isteyen davacının yapacağı, davanın çekişmeli olarak devamını istemektir. Feragat etmek değil. Zaten kararda "...boşanma davasını çekişmeli hale dönüştürebilirler...", demekte. Davayı dönüştürmekle, yeni dava açmak arasında fark olduğunu düşünüyorum.

Affetme açık ya da örtülü olabilir. Bence anlaşmalı boşanma davasından feragat, açık bir affetmedir. Bununla birlikte, dava açabilecekken boşanma davası açmamak da örtülü bir affetmedir. Mevcut bir dava var. Bunu çekişmeliye çevirmek bir söze bakarken bunu yapmayıp, davadan feragat ediliyor. Sebep nedir? "Ben başka dava açacağım". Neden başka dava?

Şurada da bir tartışma olmuş. Konuyu açan meslektaşımızın karşılaştığı Yargıtay kararına katılıyorum.

Bu konu daha önce tartışılmış, iki görüş oluşmuş. Ben yine sorabilir miyim güncel olarak yapmış bulunan varsa cevap verebilir mi?

Davacı anlaşmalı boşanma davası açmış, sonra feragat etmiş. Beş ay geçmiş, şimdi yine anlaşmalı boşanma davası açmak istiyor.

Kesin hüküm nedeniyle reddedilir mi?