Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Müteahhidin aynı daireyi farklı kişilere satması

Yanıt
Old 04-11-2012, 21:59   #1
Demir71

 
Varsayılan Müteahhidin aynı daireyi farklı kişilere satması

Sayın meslektaşlarım,
Bir müteahhit arsa sahibi ile yaptığı kat karşlığı inşaat sözleşmesi ve gayri menkul satış vaadi sözleşmesinde kendisine bırakılan daireyi (inşaat başladığı gibi) adi yazılı şekilde müvekkile satıyor. Müvekkil dairenin satış parasını peşin olark ödüyor. Müteahhit inşaat devam ederken daha sonra müvekkile adi yazılı sözleşme ile sattığı aynı daireyi, bu sefer başka bir şahsa gayrimenkul satış vaadi ile satmış. Taşınmazı g.m.satış vaadi ile alan kişi arsa sahibine ve müteahhide karşı tesçil davası açınca olay duyuluyor ve müvekkil durumdan haberdar oluyor. [Arsa sahibi duruşmada dairenin daha önce başka birine satıldığını (yani müvekkile) bu nedenle dairenin tapusunu müvekkile vermek istediklerini bildiriyorlar]
Bu durumda müvekkil de arsa sahine ve müteahhide tapu iptal ve tesçil davası açarsa sonuç ne olur? Müvekkilin sözlşemesi adi yazılı şekilde ama g.m.satış vaadinden önce tarihli ve parası da müteahhidin banka hesabına peşin olarak yatmış. Hali hazırda davası devam eden 3.kişinin elinde g.m.satış vaadi sözleşmesi var ama tarihi müvekkilin sözleşmesinden daha sonra düzenlenmiş. Burada elinde g.m.satış vaadi sözleşmesine mi yoksa g.m.satış vaadi sözleşmesinden önce düzenlenmiş adi yazlı satış sözleşmesine mi üstünlük tanınır?
Saygılarımla
Old 05-11-2012, 10:28   #2
yılmazkan

 
Varsayılan

Müteahhitlerin kendi paylarına düşen daireleri satmaları alacağın temlikine tabidir. Müvekkilinize yapılan satış sözleşmesi geçerlidir. Daha sonra aynı dairenin gayrimenkul satış vaadi ile başkasına satılması sizin hakkınızın önüne geçmez. Açılan davaya asli müdahil olarak ya da müteahhite, mülk sahibine, satış vaad alacaklısına dava açarak hakkınıza kavuşabilirsiniz.
Old 05-11-2012, 14:43   #3
avdogan

 
Varsayılan

adi yazılı sözleşme ile taşınmazın tesciline yönelik bir davada lehinize sonuç alamayacağınız kanaatindeyim. taşınmazların devri tapu memuru önünde yapalacak sözleşme ile mümükündür. ancak gm. satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, sözleşmenin taraflarından taşınmazın mülkiyetini geçirmekle yükümlü olana(somut vakada müteahhit)karşı tescil davası açılabilir. tabiki müteahhit tapu malikinin tapu maliki olması şartı ile (ancak sözleşmenin kurulduğu tarihte malik olması şartı yok). sizin açacağınız dava ancak ödediğiniz paranın ve zararınızın tahsiline yönelik olabilir diye düşünüyorum.
Old 05-11-2012, 16:29   #4
avukat48

 
Varsayılan

Sevgili meslektaşım avukat Yılmazkan' ın açıkladığı üzere tarafınıza yapılan satış işlemi geçerlidir. Adi yazılı sözleşme ile satılan bağımsız bölümün sonradan satış vaadi ile başka kişiye satılması durumunda ilk defa yapılan adi yazılı sözleşmeye değer verilmektedir.
Old 05-11-2012, 16:39   #5
avukat48

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

14.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/5341
Karar: 2003/8244
Karar Tarihi: 20.11.2003


TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI - KİŞİSEL HAK - KAT KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ - YÜKLENİCİNİN BORCU

ÖZET : Kat karşılığı inşaat sözleşmeleri karşılıklı edimleri içeren tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir. Sözleşmenin taraflarından arsa sahibi, sözleşmeye uygun koşullarda arsasını yükleniciye teslim etmek, yüklenici kendisine karşı edimini yerine getirdiğinde de edimi karşılığı yükleniciye bırakılan bağımsız bölümlerin tapusunu ona devretmekle yükümlüdür.
Yükleniciden edinilen kişisel hakkın, dava yoluyla arsa sahibine karşı ileri sürülmesi sözkonusudur.Mahkemenin kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicinin edim borcunu tam olarak yerine getirip getirmediğini araştırmadan hüküm kurması isabetsizdir.

(818 S. K. m. 162, 355)

Dava: Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 1.4.1997 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, karşı dava ile tescil ve satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, karşı davanın reddine, dair verilen 11.10.2002 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ( karşı davacı ) Necati vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Karar: Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye bırakılan bağımsız bölümlerin, ondan temlik alınması nedeniyle kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

Kural olarak, kat karşılığı inşaat sözleşmeleri karşılıklı edimleri içeren tam iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerdir. Sözleşmenin taraflarından arsa sahibi, sözleşmeye uygun koşullarda arsasını yükleniciye teslim etmek, yüklenici kendisine karşı edimini yerine getirdiğinde de edimi karşılığı yükleniciye bırakılan bağımsız bölümlerin tapusunu ona devretmekle yükümlüdür.

Sözleşmenin diğer tarafı olan yüklenicinin edim borcu ise, sözleşmede kararlaştırılan koşullarda binayı yapıp arsa sahibine teslim etmektir.

İşte böyle bir sözleşme imzalayan yüklenici, inşaat sözleşmesinden doğan edimlerini yerine getirdiğinde arsa sahibine karşı kişisel hak kazanır ve sözleşme uyarınca kendisine bırakılan bağımsız bölümlerin tapusunun adına nakledilmesini arsa sahibinden isteyebileceği gibi, Borçlar Kanunu'nun 162 ve devamı maddeleri uyarınca, bu kişisel hakkını arsa sahibinin rıza ve onayını almaya gerek olmaksızın yazılı olmak koşuluyla üçüncü kişilere de devir ve temlik edebilir. Yüklenicinin kişisel hakkını temellük eden üçüncü kişi de bu hakkını, yüklenicinin halefi olarak arsa sahibine karşı ileri sürme olanağına sahiptir.

Ancak gerek yüklenici gerekse ondan kişisel hakkını yazılı olarak temellük eden halefi üçüncü kişinin, bu hakkı arsa sahibine karşı ileri sürebilmesi için, yukarıda değinildiği üzere, yüklenicinin sözleşmenin kendisine yüklediği edimini tam olarak yerine getirmiş olması zorunludur. Yükleniciden temellük edilen kişisel hakkın, dava yoluyla arsa sahibine karşı ileri sürülmesi halinde mahkemece yapılacak iş; kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicinin edim borcunu tam olarak yerine getirip getirmediğini araştırmaktır.

Bina sözleşmeye uygun olarak tamamlanmışsa tescil kararı verilmelidir.

Ancak; eksik bırakılan bir iş varsa, ve bu eksiklikte pek az ve arsa sahibi tarafından katlanılacak boyutta ise davacıya, yüklenicinin halefi olarak bu eksikliği tamamlama olanağı tanınmalı veya saptanacak bedelinin tamamının para ile karşılanması halinde kişisel hakkın doğduğu kabul edilmeli ve tescil hükmü kurulmalıdır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;

Arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince; yüklenici hissesine düşen dava konusu 8 bağımsız bölüm numaralı daire, yüklenici tarafından 13.4.1994 tarihli satış sözleşmesiyle Necati 'ye satılmıştır.

Dosya içerisindeki arsa sahipleri ve yüklenici ile aralarında Necati'nin bulunduğu bağımsız bölüm satın alan şahıslar arasında 31.3.1997 tarihinde düzenlenen protokol ile daire sahiplerinin yükleniciye yapacakları birtakım ödemeler karşılığında asansör, çevre duvarları ve ana giriş kapısı, otopark vs. gibi ortak yerlerdeki noksanlıkların tamamlanması kararlaştırılmış, protokolde Necati'nin protokolün düzenlendiği tarihte satış bedelinin tamamını ödemiş olması nedeniyle kendisinden ek ödeme talep edilmediği belirtilmiştir.

Yüklenici, dükkan, daireyi 31.7.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile Cumali 'ye da satmayı vaat ettiğinden davacı Cumali, arsa sahibi ve yükleniciyi dava ederek tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur.

Necati ise, arsa sahibi ile yükleniciye 4.9.1997 ve 16.9.1997 tarihli ihtarları tebliğ ettirdiği halde ferağ verilmediğinden birleştirilen karşı davalar ile tapu iptali ve tescil, yüklenici ile davacı Cumali arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemiştir.

Birleştirilerek görülen davaların yargılaması sonunda; mahkemece sonradan düzenlendiği anlaşılan satış vaadi sözleşmesine değer verilerek Cumali'nin davasının kabulüne, Necati'nin her iki davasının da reddine karar verilmiş, davalı ( karşı davacı ) Necati vekili hükmü temyize getirmiştir.

Dosya kapsamına, toplanan delillere göre; davalı ( karşı davacı ) Necati 13.4.1994 tarihli satış sözleşmesi gereğince taşınmazı satın alarak tüm borçlarını ödediği dairenin kendisine teslim edildiği, ince işlerini yaptırdığı, taşınmazda kat irtifakı kurulduğu, Necati'nin diğer daire sahipleriyle birlikte ortak yerlerdeki noksan işlerin tamamlanmasına ilişkin protokol gereğince bu çalışmalara aktif olarak katıldığı, davacı Cumali'nin ise sonradan düzenlenen bir satış vaadi sözleşmesiyle çekişmeye konu daireyi yükleniciden satın aldığı anlaşılmaktadır.

Davaya konu olayda, 30.9.1988 tarihli, 2/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanan koşullar davalı ( karşı davacı ) Necati lehine gerçekleştiğinden, mukaddemlik ilkesi gereğince Necati ile yüklenici arasında düzenlenen ilk satış sözleşmesine değer verilmesi gerekirken mahkemece, "noterde yapılmayan gayrimenkul satış sözleşmesinin geçerli olmadığı, davacı Cumali 'ye yapılan satış vaadinin geçerli olduğu" gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 20.11.2003 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Old 15-05-2014, 20:29   #6
attorneytalay

 
Varsayılan

Burada önemli bir hususu hatırlatmak isterim söz konusu Yargıtay kararında da vurgulandığı üzere, önceki tarihli adi yazılı sözleşmeye sonra yapılan satış vaadi sözleşmesinden üstünlük tanınması için 1988 tarihli içtihadı birleştirme kararına atıfla adi yazılı sözleşme ile alan alıcının taşınmazın tüm borcunu ödemesi ve taşınmazı fiilen kullanması yani oturması gerekir; aksi halde sadece sözleşmesi önceki tarihli diye tescil isteyemez bu durumda sonraki tarihli bile olsa taşınmaz satış vaadi geçerlidir kanaatimce


Saygılar
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Aynı taşınmazın harici satışla farklı kişilere satılması Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 9 03-03-2013 02:41
Aynı taşınmazın önce harici satışla, daha sonra tapuda farklı kişilere satılması erk42 Meslektaşların Soruları 2 31-10-2008 14:24
Aynı Daireyi Bölümlere Ayırmak ve Kiralamak idas Meslektaşların Soruları 6 05-09-2007 14:56
Aynı isimle, farklı illerde, tamamen farklı kişiler limited şirket kurabilirler mi genchukuk Hukuk Soruları Arşivi 8 21-07-2006 14:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04711509 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.