Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Çek iptali davasında tefrik kararı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-12-2010, 09:28   #1
mahmutmicoz

 
Varsayılan Çek iptali davasında tefrik kararı

Merhabalar.
3 adet çek yaprağının iptalini istediğimiz çek iptali davasında; çeklerden birininin başka bir il ve başka bir banka şubesine ait olması nedeniyle, söz konusu dosyadan TEFRİK EDİLEREK AYRI BİR ESASA KAYDININ YAPILMASI şeklinde bir ara kara verdi.

Sorular:
1) Söz konusu çek iptali davasında başka il ve başka banka şubesine ait olan bir çek yaprağı için tefrik kararı usul ekonomisine uygun mudur?
Old 22-12-2010, 11:06   #2
av.alper tunker

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım
Tefrikin amacı o çek yaprağı için mahkemece yetkisizlik kararı vrilecek olmasıdır.
yetkili yer mahkemesine göndereceksiniz dosyanızı Usul ekonomisi ile ilgili bir sıkıntı yok.İyi çalışmalar
Old 23-12-2010, 13:47   #3
mahmutmicoz

 
Varsayılan Usul hukukuna göre yetki

Verilecek olan yetkisizlik kararını hakim resen gözetebilir mi?
Bildiği kadarıyla "ancak kamu düzenine ilşikinse" yetkisizlik kararı verilir, aksi taktirde, tarafın/ya da tarafların ileri sürmediği bir hususta hakim resen inceleme yapamaz.

Kaldı ki Çek İptali davasında konu zayii olmuş çeklerin iptali isteminden ibarettir. Böyle bir dava da zayii olan çekler için yetkisizlik kararı verilmesi kamu düzenine ilşikin değildir. Kaldı ki Türkiye'nin her yerinden böylebir davanın açılması usul ekonomisine de uygun düşecektir. Söz konusu davada yetkisizlik kararı verilerek yetkili mahkemeye başvurulmasında hukuki yarar da görememekteyim.

Meslektaşlarıma işlerinde kolaylıklar diliyorum.
Old 23-12-2010, 13:55   #4
üye32062

 
Varsayılan

Bende özellikle hukuki yarar noktasında sizin gibi düşünüyrum ancak yargıtay aksi görüşte. Ekte ilgili kararlar var. iyi çalışmalar


T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/1205
Karar: 2006/934
Karar Tarihi: 06.02.2006

ÖZET: Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin 09.09.2004 keşide tarihli (11.600.000.000.-) TL meblağlı çek yönünden davaya devam edip, diğer çek ve bonolar yönünden davadan feragat ettiği, zayi nedeniyle çek iptali davalarında yetkili mahkemenin ödeme yeri olan muhatap bankanın bulunduğu yer mahkemesi olduğu, kamu düzenine ilişkin ve re'sen nazara alınması gereken bu yetki kuralı uyarınca dava konusu çek iptali istemi yönünden mahkemenin yetkili olmadığı gerekçesiyle, dava konusu çekle ilgili dava yönünden mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir.

(6762 S. K. m. 669)

Dava: Hasımsız olarak açılan davada Antalya Asliye 2. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 28.10.2004 tarih ve 2004/385 - 2004/29 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkiline ait çek hesabından, kullanılmamış 13 adet çek yaprağının, dava dışı Akgün Ltd. Şti. nin Türk Dış Ticaret Bankası Mersin Çarşı Şubesi'ndeki hesabından keşide edilip müvekkiline verilen 09.09.2004 tarihli (11.600.000.000.-) TL bedelli çekin, yine müvekkiline ciro edilen 25.10.2004 vadeli (2.000.000.000.-) TL bedelli, 06.11.2004 vadeli (4.500.000.000.-) TL bedelli bonoların, 07.10.2004 tarihinde müvekkiline ait arabanın camının kırılması suretiyle yapılan hırsızlık sırasında çalındığını ileri sürerek, anılan çek ve bonoların iptalini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin 09.09.2004 keşide tarihli (11.600.000.000.-) TL meblağlı çek yönünden davaya devam edip, diğer çek ve bonolar yönünden davadan feragat ettiği, TTK. nun 669 uncu maddesi uyarınca zayi nedeniyle çek iptali davalarında yetkili mahkemenin ödeme yeri olan muhatap bankanın bulunduğu yer mahkemesi olduğu, kamu düzenine ilişkin ve re'sen nazara alınması gereken bu yetki kuralı uyarınca dava konusu çek iptali istemi yönünden mahkemenin yetkili olmadığı gerekçesiyle, dava konusu 09.09.2004 tarihli (11.600.000.000.-) TL bedelli çekle ilgili dava yönünden mahkemenin yetkisizliğine, Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi'nin yetkili olduğuna, karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine, dava konusu diğer çek koçanları ve bonolar yönünden davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekilleri temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere gerektirici sebeplere göre, davacı vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.00 YTL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 06.02.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları


T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/13439
Karar: 2004/7444
Karar Tarihi: 05.07.2004

ÖZET: İptali istenen çeklerin ödeme yeri İzmir olduğundan TTK' nun 669'uncu maddesine göre davaya bakmaya yetkili mahkemenin ödeme yeri mahkemesi olduğu ve bu yetkinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle re'sen nazara alınması gerektiği gerekçesiyle, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine ilişkin karar doğrudur.



(6762 S. K. m. 669) (1086 S. K. m. 23, 27)

Hasımsız olarak açılan davada Beyoğlu Asliye 2. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 22.10.2003 tarih ve 2003/434 - 2003/469 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi D.Ç. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili emrine yazılı olup, aynı zamanda müvekkilinin hamili olduğu sekiz adet ve toplam 400.000 USD bedelli çeklerin kaybolduğunu ileri sürerek, çeklerin iptalini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, iptali istenen çeklerin ödeme yeri İzmir olduğundan TTK' nun 669'uncu maddesine göre davaya bakmaya yetkili mahkemenin ödeme yeri mahkemesi olduğu ve bu yetkinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle re'sen nazara alınması gerektiği gerekçesiyle, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, dosyanın istek halinde yetkili İzmir Nöbetçi Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.220.000.- Lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 05.07.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 23-12-2010, 13:56   #5
üye32062

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2000/10839
Karar: 2001/1679
Karar Tarihi: 26.02.2001

ÖZET: Dava, çeşitli bankalara ait çalınan 14 adet çekin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, toplanan delillere göre çek iptal davasında yetkili mahkemenin ödeme yeri mahkemesi yetkili olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.

(6762 S. K. m. 669, 730)

Dava : Tarafından hasımsız açılan davanın Bursa Asliye 2.Ticaret Mahkemesi'nce verilen 11.9.2000 tarih ve 2000/568-338 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar : Davacı vekili, müvekkilinin çeşitli bankalara ait çalınan 14 adet çekin iptalini talep etmiştir.

Mahkemece, toplanan delillere göre çek iptal davasında yetkili mahkemenin ödeme yeri mahkemesi yetkili olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.

Hükmü davacı temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.160.000 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 26.02.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 23-12-2010, 17:28   #6
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mahmutmicoz
Verilecek olan yetkisizlik kararını hakim resen gözetebilir mi?
Bildiği kadarıyla "ancak kamu düzenine ilşikinse" yetkisizlik kararı verilir, aksi taktirde, tarafın/ya da tarafların ileri sürmediği bir hususta hakim resen inceleme yapamaz.

Kaldı ki Çek İptali davasında konu zayii olmuş çeklerin iptali isteminden ibarettir. Böyle bir dava da zayii olan çekler için yetkisizlik kararı verilmesi kamu düzenine ilşikin değildir. Kaldı ki Türkiye'nin her yerinden böylebir davanın açılması usul ekonomisine de uygun düşecektir. Söz konusu davada yetkisizlik kararı verilerek yetkili mahkemeye başvurulmasında hukuki yarar da görememekteyim.

Meslektaşlarıma işlerinde kolaylıklar diliyorum.

Değerli meslektaşım, biliyorsunuz genel yetki kuralının istisnası olan yetki düzenlemeleri genel yetkili mahkemenin yanında varlıklarını sürdürürler; bu tür yetki düzenlemelerine özel yetki hükümleri denilmektedir ve bunlar ilk itiraza tabidir; hakim re'sen nazara alamaz. Bunun yanında, bir de taşınmazın aynına ilişkin davalarda olduğu gibi (HUMK.m.13) kesin yetki olarak kararlaştırılan yetki türü vardır ki, davanın o yer mahkemesinde görülmesi ile kamu düzeni arasında ilinti görüldüğünden hakim re'sen bu yetkiyi nazara alır. Düzenlemeyi olması gereken hukuka ve usul ekonomisine uygun bulmamanız, bence de makul ve savunulması olanaklı bir düşünce. Saygılarımla.
Old 23-12-2010, 21:01   #7
mahmutmicoz

 
Varsayılan Yargıtayın bu konudaki görüşlerinden özet

Değerli meslektaşlarım. Yargıtayın yerleşik içtihhatları doğrultusunda çek iptali davalarında "davaya bakmaya yetkili mahkemenin ödeme yeri mahkemesi olduğu ve bu yetkinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle re'sen nazara alınması gerektiği gerekçesiyle, dava dilekçesinin yetki yönünden reddine ilişkin karar doğrudur." görüşü beniyormuş.

katkılarından dolayı tüm meslektaşlarıma çok teşekkür ederim...
Old 09-05-2012, 17:01   #8
feyzaday

 
Varsayılan

Çek iptal davalarında yetkinin kamu düzenine ilişkin olduğu hususunun dayanağı nedir ?
Old 09-05-2012, 17:08   #9
üye32062

 
Varsayılan

6102 sayılı kanun

I - Önleyici önlemler

MADDE 757 - (1) İradesi dışında poliçe elinden çıkan kişi, ödeme veya hamilin yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini isteyebilir.

(2) Mahkeme, ödemeyi meneden kararında muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye izin verir ve tevdi yerini gösterir.

6762 sayılı kanun

I - Önleyici tedbirler:

Madde 669 - Rızası olmaksızın poliçe elinden çıkan kimse, ödeme yerindeki mahkemeden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini istiyebilir.

Mahkeme, ödemeyi meneden kararda muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye müsaade ve tevdi yerine tayin eder.
Old 09-05-2012, 17:21   #10
feyzaday

 
Varsayılan

19 adet çek kayboldu. Bankalar ve şubeleri Türkiye genelinde 17 ,KKTC 2 adet olmak üzere farklı yerdedir. Usul ekonomisi, hukuki yarar gibi genel kavramlar, bu durumda işlemiyor sanırım. Bu yetki kuralını hesaba katmadan en yakın çeki seçip, o yer mahkemesinde davayı açtım. Mahkeme ödemeden men kararı verdi, ilana yolladı ancak hala dava güvende değil. Kamu düzeni ise her aşamada bunu tetkik edebilecek. Bakalım ne olacak. Yanıt için tşk.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ara kararda verilen tefrik kararı üzrine yeni dava açmak ebru örs Meslektaşların Soruları 0 23-03-2010 21:44
itirazın iptali davasında usulden red kararı!! özözge Meslektaşların Soruları 4 03-07-2009 18:20
Ayıplı Mal-Zorunlu dava arkadaşlığı ve Tefrik Av.Abidin MUTLU Meslektaşların Soruları 3 15-11-2008 11:46
Tefrik-zamanaşımı-islah seyitsonmez Meslektaşların Soruları 1 22-10-2008 14:51
Tefrik kararından sonra yeni tanık dinlenebilir mi? Avukat Canip Kazan Meslektaşların Soruları 5 14-05-2007 17:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03581190 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.