Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

harici araç satışı, borçlunun 3. Şahıs olması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-05-2010, 20:08   #1
av_sibelll

 
Varsayılan harici araç satışı, borçlunun 3. Şahıs olması

Öncelikle herkese iyi akşamlar,
A ve B Şirketi sahibi arasında araç satımına yönelik teslim tutanağı adı altında sözleşme imzalanıyor. İiçeriğinde aynen şöyle yazıyor
' Bir pazarlıktan dolayı plakalı B Şirketine ait araç, aşağıda adı ev soyadı yazılı şahsa teslim edilmiştir. Bu güne kadar olan traifk cezası, vergi cezası ve hertürlü sorumluluk satıcıya, bugünden sonra olacak her türlü sorumluluk alıcıya aittir. Bu aracın satışından dolayı ödemeyi C şahsı yapacaktır. tarih. Araç sağlam bir şekilde teslim edilmiştir. '
teslim tutanağını şirketin sahibi imzalamış olup elimizdeki teslim tutanağı fotokobi ancak A şahsının imzası ıslak imzadır.
1) Araç A ' ya teslim edilmemiştir.Trafikde hala B şirketi sahibi adına kayıtlıdır. A, sözleşmeden dönmek istiyor. araç alım satımına ilişkin sözleşme olduğu için bu sözleşme geçersiz, kaldı ki satıcı sözleşme yükümlülüklerinin hiçbirini yerine getirmemiş durumda
2) Bu sözleşme sebebi ile C, satıcı B şirketine senet vermiştir. Önemli olan bu senetlerin iptali ile senetleri alabilmek.Ancak senetlerin bir kısmı bir bankaya ciro yolu ile verilmiş.
3) A, tarafından B ye sözleşmenin geçersizliği ve senetlerin iptali sebebi ile ihtarname çekeceğiz.
4) C açısından senetleri alabilmek için sözleşmenin geçersizliği sebebi senetlerin bedelsizlik sebebi menfi tespit davası ve senet iadesi davası mı açmam gerekiyor? Bu davayı B şirketine ve ciro yolu ile bir kısım senetleri alan bankaya mı yöneltmem gerekiyor?
Başka fikri olan meslektaşlarımın görüşlerini sabırsızlıla bekliyorum.
24.06.2010 tarihi itibariyle mesajı düzenlemek zorunda kaldım. Çünkü A ile C arasıdna iş ilişkisi olup A nın C den alacağı vardır. A araç ihtiyacı olduğunu söyler.C bu sebeple B den araç alabileceğini kendisine olan borcuda bu şekilde ödeyebileceğini belirtmiştir. Ancak C ile D ortak olup imzalanan senetlerde D borçlu olup C kefildir. İşte olay bu şekilde gerçekleşmiştir. İyi çalışmalar. teşekkürler. D ve C tarafından menfi tespit davası açmam gerekecek ama sözleşmede ( tespit tutanağında) D nin adı geçmediğinden her ne kadar tanıklarımız olsa da işim biraz zor olacak sanırım ( ispat açısından).( Bu arada senet bedeli 8750 TL dir. )
Old 24-05-2010, 02:00   #2
umutlaw

 
Varsayılan

Islak imza olmasi yeterlidir, ilk once sozlesmenin yerine getirilmesini isteyin, sure verin getirilmez ise gerekce ortaya cikar o zaman senetleri tekrar yazili ihtarla edimin yerine getirilmemesi sebebiyle gonderin tekrar gerekce ortaya cikar sonra menfi tespit davasi ve senetlerin geri alimi davasina baslayin, tabii benim tercihim budur, tabani olusturmadan davayi acmayi hic bir zaman onermem.
Old 24-05-2010, 15:22   #3
av_sibelll

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan umutlaw
Islak imza olmasi yeterlidir, ilk once sozlesmenin yerine getirilmesini isteyin, sure verin getirilmez ise gerekce ortaya cikar o zaman senetleri tekrar yazili ihtarla edimin yerine getirilmemesi sebebiyle gonderin tekrar gerekce ortaya cikar sonra menfi tespit davasi ve senetlerin geri alimi davasina baslayin, tabii benim tercihim budur, tabani olusturmadan davayi acmayi hic bir zaman onermem.
Sayın umutlaw, sizin önerdiğiniz yol geçerli sözleşme için olması gereken bir yol değil mi? Sözleşme geçersiz iken süre vermeye gerek var mı? Kanuni şekil şartına uyulmamış ve yükümlülükler yerine getirilmemiş, tekrar süre mi vermek gerekiyor acaba? Ayrıca senetler bizde değil araç satıcısında .Senetlerin bir kısmını da bankaya ciro etmiş. Bu durumda menfi tespit davasını hem satıcıya hemde bankaya mı yöneltmek gerekir acaba? Yanıtınız için teşekkürler
Old 25-05-2010, 00:11   #4
umutlaw

 
Varsayılan Gorusum

Alıntı:
Yazan av_sibelll
Sayın umutlaw, sizin önerdiğiniz yol geçerli sözleşme için olması gereken bir yol değil mi? Sözleşme geçersiz iken süre vermeye gerek var mı? Kanuni şekil şartına uyulmamış ve yükümlülükler yerine getirilmemiş, tekrar süre mi vermek gerekiyor acaba? Ayrıca senetler bizde değil araç satıcısında .Senetlerin bir kısmını da bankaya ciro etmiş. Bu durumda menfi tespit davasını hem satıcıya hemde bankaya mı yöneltmek gerekir acaba? Yanıtınız için teşekkürler

Asagidaki konuda sanirim hemfikiriz.
Ben uygulamada pratik bir sekilde isi cozume soyle goturmeye calisirim, ihtari cekerim bilgi veririm surede veririm iyi niyet gosteririm sonra sen demedin efendim bizim haberimiz yoktu demesin diye! yani tum yollari kapatiyorum.

Bana gore her ikisine de lütfen asagidaki yargitay kararlarina bakiniz.

Alıntı:
2918 sayılı yasanın 20/d maddesi uyarınca noter dışındaki satışları geçersiz olduğundan, herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür.


Alıntı:
2918 sayılı yasa

............
d ) (Değişik: 24/12/2009-5942/1 md.) Tescil edilmiş araçların her çeşit satış ve devirleri, satış ve devri yapılacak araçtan dolayı motorlu taşıtlar vergisi, gecikme faizi, gecikme zammı, vergi cezası ve trafik idari para cezası borcu bulunmadığının tespit edilmesi ve taşıt üzerinde satış ve/veya devri kısıtlayıcı herhangi bir tedbir veya kayıt bulunmaması halinde, araç sahibi adına düzenlenmiş tescil belgesi veya trafik tescil kayıtları esas alınarak noterler tarafından yapılır. Noterler tarafından yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersizdir.




Alıntı:

YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E: 2006/2375 K: 2006/8789 T: 25.9.2006
İlgili Kavramlar:
BORÇLAR HUKUKU
NOTER DIŞINDA ARAÇ SATIŞI
GEÇERSİZ ARAÇ SATIŞI
GEÇERSİZ ARAÇ SATIŞINDA TARAFLARIN HAKLARI
Karar:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan .......676 plakalı otobüsü 3.250.000.000 TL bedelle satın aldığını, davalının aracın devri konusundaki edimini yerine getirmemesi sonuca aracın trafikten men edildiğini, araç bedelinin iadesi ve zararın tazmini için ihtar çekildiğnii belirterek feshedilen sözleşme nedeniyle araç bedeli 3.250.000.000 TL'nin 2.000.000.000 TL'si 27.9.2003'te, 1.250.000.000 TL'si için 27.10.2003'te ihtarın tebliğ edildiği, 18.3.2004 tarihine kadar ticari faiz uygulanmasına, bu tarihten sonrası için temerrüt faizi uygulanarak ayrıca aracın müvekkilince kullanılmaması nedeniyle uğranılan 3.350.000.000 TL'nin de 18.3.2004'ten itibaren temerrüt faizi uygulanmak suretiyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne, fesih olan sözleşme nedeniyle 3.250.000.000 TL'nin davalıdan tahsiline, dava konusu alacağın 2.000.000.000 TL'si için 27.9.2003'ten, 1.250.000.000 TL'si için 27.10.2003'ten 18.3.2004 tarihine kadar ticari faiz, toplam alacağa 18.3.2004'ten itibaren temerrüt faiziuygulanmasına, davacının aracı kullanamamasından dolayı 3.350.000.000 TL tazminatın davalıdan alınmasına, bu tutara 18.3.2004'ten itibaren temerrüt faizi uygulanmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edlmiştir.
Trafik siciline tescil edilmiş araçların 2918 sayılı yasanın 20/d maddesi uyarınca noter dışındaki satışları geçersiz olduğundan, herkes aldığını iade etmekle yükümlüdür. Birtaraf parayı, diğeri de aracı kullandığı için araca trafik görevlilerince el konulduğu tarihe kadar faiz istenemez. Ancak, el koyma tarihinden sonrası için faiz talep edilebilir. Öte yandan harici satış sözleşmesi geçersiz olduğundan davacının tazminat talebinin de dayanağı bulunmamaktadır. Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 25.9.2006 gününde oy birliğiyle karar verldi.
YARGITAY 13.HUKUK DAİRESİ
Esas No : 2006/16464
Karar No : 2007/4253
DAVA KONUSU : Davacı, davalı adına kayıtlı aracı davalıdan 15.01.2005 tarihinde satın aldığını, söz konusu aracında davalının borcu sebebiyle 3.şahıs tarafından haczedilerek satıldığı gerekçesiyle; bundan dolayı davacı, davalıya ödediği paranın tahsilini istemiştir.
Davalı, davacıya sattığı aracın bedelini davacıdan almadığını, araç satımına ilişkin sözleşmenin geçersiz olduğunu ileri sürmüştür.
Mahkemece davanın reddine karar verilşmiştir.
Taraflar arasında haricen satış olduğu konusunda kuşku yoktur. Araç satışı resmi şekilde yapılmadığı için 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 20/d maddesine göre geçersizdir. O takdirde herkes aldığını vermekle yükümlüdür. Davalı, araç bedelini almadığını, davacının ödeme yapmadığını savunmuştur.
BK 182/2.maddesi uyarınca adet yada mukavele bulunmuyorsa, satıcı ve alıcı aynı anda borçlarını yerine getirmekle yükümlüdür. Satım konusu malın satıcıya teslimi, satış bedelinin peşin alındığına karinedir.
Satışın veresiye olduğunu ispat davalıya düşer.
İspat külfeti yer değiştirdiğinden, davacu tarafın ispatla yükümlü tutulması ve devamında davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup BOZMA NEDENİDİR.

Old 25-05-2010, 10:18   #5
av_sibelll

 
Varsayılan

Sorumda da değişiklik yaptım ve yeni bilgiler ekledim. İyi çalışmalar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Borçlunun mal kaçırması/ araç satışı soner.a Meslektaşların Soruları 7 15-01-2010 01:34
Noter Satışı Olmadan Yapılan Araç Satışı Nedeniyle Satıcının Sebepsiz Zenginleşmesi ayrıntıcı Meslektaşların Soruları 1 17-11-2009 23:13
Harici Araç Satışı Hakkında Almıla Meslektaşların Soruları 39 03-06-2009 18:34
Harici traktör satışı Sadık Meslektaşların Soruları 1 25-07-2008 15:48
Harici Araç Satışı ve satıcının vefat etmiş olması Av.Ekin Meslektaşların Soruları 1 02-10-2007 14:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03308010 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.