Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İlamlı icra - ikinci takip

Yanıt
Old 30-04-2020, 13:19   #1
gecelerin_yargıcı

 
Varsayılan İlamlı icra - ikinci takip

Herkese merhabalar.

Vakti zamanında tüketici hakem heyetine başvurduğumuz bir konuda hakem heyeti lehimize karar verdi ve karşı tarafın itirazı sonucunda Tüketici Mahkemesi tarafından THH kararı onandı. Mahkeme kararı sonrasında yanlışlıkla sadece mahkemece hükmedilen ilam vekalet ücretini icraya koymuşuz. Borçlu da kapak hesabı uyarınca ilam vekalet ücretini icra ferileriyle birlikte icra dosyasına ödedi. Ancak icra dosyası halen daha açık görünüyor, sanırım atlandı.

Bu durumda THH ile hüküm altına alınan asıl alacak için yeni bir icra takibi yapmamız mümkün müdür? Ya da asıl alacağı ilk açılan icra takibine ekleyebilir miyiz?
Old 30-04-2020, 15:33   #2
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Bu durumda THH ile hüküm altına alınan asıl alacak için yeni bir icra takibi yapmamız mümkün müdür? Ya da asıl alacağı ilk açılan icra takibine ekleyebilir miyiz?


Merhaba

İlk takibe ekleyemeyeceğinizi; ikinci bir takip yaparak kalan alacağınızı talep edebileceğinizi düşünüyorum.
Old 30-04-2020, 15:37   #3
gecelerin_yargıcı

 
Varsayılan

Öncelikle cevabınız için çok teşekkürler.

Bana da tek çözüm yolu ikinci bir takip olarak geliyor ancak bu durumda karşı taraf "ilamların bölünemezliği ilkesi" ve "kötü niyetli olarak iki defa vekalet ücreti almaya çalıştığımızı" iddia ederek şikayet yoluna başvurabilir. Halbuki tamamen insani bir hatadan dolayı gerçekleşti. Hatta ikinci takipte "icra vekaletten feragat" yönünde beyanda dahi bulunabiliriz

Karşı tarafın şikayet yoluna gitmesi halinde yüksek ihtimalle takibin iptaline karar verilecektir. Bu durumda da karşı vekalet ücretiyle birlikte müvekkil adına zarar doğacaktır. Bunu engellemenin bir yolu var mıdır?
Old 30-04-2020, 16:18   #4
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gecelerin_yargıcı
Öncelikle cevabınız için çok teşekkürler.

Bana da tek çözüm yolu ikinci bir takip olarak geliyor ancak bu durumda karşı taraf "ilamların bölünemezliği ilkesi" ve "kötü niyetli olarak iki defa vekalet ücreti almaya çalıştığımızı" iddia ederek şikayet yoluna başvurabilir. Halbuki tamamen insani bir hatadan dolayı gerçekleşti. Hatta ikinci takipte "icra vekaletten feragat" yönünde beyanda dahi bulunabiliriz

Karşı tarafın şikayet yoluna gitmesi halinde yüksek ihtimalle takibin iptaline karar verilecektir. Bu durumda da karşı vekalet ücretiyle birlikte müvekkil adına zarar doğacaktır. Bunu engellemenin bir yolu var mıdır?

İcra hukuk mahkemesinin takibin iptali yoluna gideceğini düşünmüyorum. Çünkü usul ve yasaya aykırı bir durum yok belki avukatlık etiğine aykırı bir durum olabilir.

Karşı taraf (borçlu taraf) sizi aynı ilamdan iki defa vekalet ücreti almakla itham edip, baroya şikayet edebilir. Benim müvekkilim kendisine karşı bu şekilde icra takibi yapan avukatı iki defa vekalet ücreti almaya çalışmaktan dolayı baroya şikayet etmişti, baro disiplin kurulu beraat kararı vermişti.

Siz buna çare olarak ikinci açacağınız takipte icra vekalet ücreti istemeyebilirsiniz. Sadece ana para ve masrafları isteyebilirsiniz, bu durumda şikayet edilecek bir durumda olmayacaktır.
Old 15-05-2020, 21:32   #5
Avukat75

 
Varsayılan

ÖZET: Kötü niyet olmasa da yasadaki boşluktan yararlanarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı icra takibi yapılması hakkın kötüye kullanılmasıdır. Y. 8 HD., E. 2017/15487, K. 2017/14763, T8.11.2017

Borçlu vekili; müvekkili aleyhine aynı ilama dayanılarak birden fazla takip yapıldığını, ilamın bir bütün olması nedeni ile her bir davacı için ayrı takip başlatılamayacağını belirterek ödeme emrinin iptalini istemiştir.

Mahkemece, şikayetin reddine karar verilmiş, hükme karşı borçlu vekilinin istinaf talebinde bulunması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi'nce davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğu ve her davacı hakkında ayrı ayrı hüküm kurulduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kezde borçlu vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Dürüst Davranma ve Doğru Söyleme Yükümlülüğü başlıklı 29. maddesinde "Taraflar, dürüstlük kuralına uygun davranmak zorundadırlar. Taraflar, davanın dayanağı olan vakıalara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun bir biçimde yapmakla yükümlüdürler." Dürüstlük Kuralına Aykırılık Sebebiyle Yargılama Giderlerinden Sorumluluk başlıklı 327. maddesinin 1. fıkrasında "Gereksiz yere davanın uzamasına veya gider yapılmasına sebebiyet vermiş olan taraf, davada lehine karar verilmiş olsa bile, karar ve ilam harcı dışında kalan yargılama giderlerinin tamamını veya bir kısmını ödemeye mahkûm edilebilir." denilmiştir.

4721 sayılı TMK'nun Hukukun Uygulanması ve Kaynakları başlıklı 1. maddesinde "Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa hâkim, örf ve adet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir. Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.", Dürüst Davranma başlıklı 2. maddesinde "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz." Hâkimin Takdir Yetkisi başlıklı 4. maddesinde "Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir." Hukukun Uygulanması başlıklı 33. maddesinde ise; "Hâkim, Türk hukukunu resen uygular." denilmiştir. 2709 sayılı 1982 Anayasası'nın Hak Arama Hürriyeti başlıklı 36.maddesinde "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." denilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 61. maddesini sadeleştiren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri başlıklı 77. maddesinde "Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur." denilmiştir.

Somut olayda, aynı ilama dayalı ayrı ayrı icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır.

Bu kapsamda, yasalarda bir ilamla hüküm altına alınan haklarla ilgili olarak ayrı ayrı takip yapılabileceğine ilişkin hiçbir düzenleme de mevcut değildir. Bu durumda Türk Medeni Kanunu'nun 1, 2, 4 ve 33. maddelerinin, Anayasa'nın 36. maddesinin, Borçlar Kanunu'nun 61 ve yeni Türk Borçlar Kanunu'nun 77. maddesinin, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 29. maddesinin göz önüne alınarak uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekir.

Genel olarak icra hukukuna ilişkin itiraz ve şikâyetlerde Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesinin uygulanma kabiliyeti yoktur. Ancak yukarıda belirtilen diğer yasa maddeleri gözönüne alındığında bu tip olaylarla sınırlı kalmak üzere objektif iyi niyet kurallarının göz ardı edilmemesi gerekir. Hakkın kötüye kullanılması; hukuken var olan bir hakkın sınırlarını aşarak ya da o hakkı gerekçe göstererek, hukuka aykırı eylemler yapma durumu olarak veya bir hakkın, yasaların tanıdığı yetkilerin sınırları içinde olmakla birlikte, amacından saptırarak kullanılması olarak da açıklanabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesine göre herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz. Yani bir hak sahibi hakkını kullanırken ve borçlu borcunu öderken objektif iyi niyet kurallarına uymak, dürüst davranmak, başkalarını zarara uğratmamak zorundadır. Hak sahibi başkasına zarar vermek amacını taşımasa bile hareketi açıkça iyi niyet kurallarına aykırı ise ve başkasını zarara uğratıyorsa veya hak sahibine sağladığı yarar ile başkasına verdiği zarar arasında aşırı dengesizlik varsa bu durumu hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirebiliriz. Anayasa başta olmak üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu hak sahibinin hakkını kullanırken objektif iyi niyet kuralları içinde hareket etmesini emretmiş aksi davranışın hukuk düzeni tarafından korunamayacağını belirtmiştir.

Kötü niyetli olmasa da alacaklı tarafından yasadaki boşluktan yararlanılarak bir ilamdaki haklar için ayrı ayrı takip başlatılarak sebepsiz zenginleşmeye neden olacak şekilde fazladan avukatlık ücreti talep edilmesi, davacı borçlu tarafa fazladan yargılama giderleri yükletilmesine neden olunması hakkın kötüye kullanılmasıdır ve hukuk düzeni tarafından korunamaz. Hakim, yukarıda belirtilen yasa maddeleri gereğince yasadaki boşluğu objektif iyi niyet kuralları içinde doldurmak zorundadır. İlam bir bütün olmasına rağmen yasal ve geçerli bir neden olmaksızın alacaklının iki ayrı takip başlatmak suretiyle yasalarda belirtilen dürüstlük kuralına uymadığı, borçlunun zarara uğramasına neden olduğu anlaşılmıştır.

Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında alacaklının bu davranışı hukuk düzeni tarafından konulamayacağından, kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ

Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının, yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 371/1- ç. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 08/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 15-05-2020, 21:41   #6
gecelerin_yargıcı

 
Varsayılan

Meslektaşım öncelikle değerli zamanınızı ayırarak yapmış olduğunuz içtihat paylaşımı için teşekkürler.

Ben de açıkçası bu karardan korkuyordum Yargıtay'ın bu konuda çok sayıda yerleşmiş kararı var.

Ancak bu durumda ne yapılabilir? İkinci takip iptal olacaksa alacağı nasıl tahsil edebiliriz?
Old 15-05-2020, 21:44   #7
Av. Levent Samğar

 
Varsayılan

İlk dosya infazen kapatılmamışsa ek takip talebi ile ilama dayalı eksik istediğiniz bedeli talep edebilirsiniz. Daha önce bu şekilde birçok uygulamamız oldu.

İlk ilamlı icra takibi infazen kapatılmışsa yeni bir ilamlı takip yaparak; vekalet ücreti ve masraflardan feragat ettiğinizi, ilk icra takibi bilgilerini yazarak tahsilde tekerrür olmaması kaydıyla ifadesini takip talebine işleyebilirsiniz. Bu şekilde borçlunun zarara uğramasını engellediğinizden şikayet yolunu da kapatmış olursunuz.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
durmuş bir icra takibi varken aynı alacak için ikinci bir takip yapılması Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 13 05-12-2023 23:54
İlamlı Takip ve İflas üye14072 Meslektaşların Soruları 13 22-12-2012 16:23
İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu İle Takip Örnek 9 İlamsız Takip Örnek 6 İlamlı Takip tiryakim Meslektaşların Soruları 1 06-11-2012 13:03
İlamsız Takip Yapılması Gerekirken İlamlı Takip Yapılması Halinde İtiraz Merci av.elfida Meslektaşların Soruları 12 29-10-2011 19:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04310894 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.