adli yardım-davalı taraf için adli müzaharet talebi

Merhaba;

Forumda epey araştırdım ancak yanıt bulamadım. Yönetmelik de de net bilgi yok.

Açılan bir boşanma davasında, davalı taraf duruşmada adli yardım talebinde bulunduğu için barodan görevlendirildim. Esasa ilişkin beyan sunarak davaya müdahil olacağım. Sorum şu ki: davalı taraf harç yatırmıyor ancak ileride doğabilecek masraflar ve davanın kaybı halinde yargılama giderleri yüklenme ihtimalinden dolayı esasa ilişkin beyan dilekçemi adli müzaharet talepli mi sunacağım?

Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliğinin 6.maddesine göre;baronun avukat görevlendirmesi yapmadan önce adli yardım (adli müzaharet) konusunu çözümlemesi, adli müzaharet talebi kabul edilmez ise giderlerin baro adli yardım fonundan karşılayıp karşılanmayacağı konusunda bir karar vermesi gerekirdi.Olayda eğer baro bu işlemleri yapmamış ise, avukatın bu işlemleri tamamlaması bana göre yönetmeliğin özüne uygun düşer.Bunun için ;

1.) Yargılama giderlerini karşılayamayacaklar için HMK 334 ve dev. maddeleri gereğince adli yardım (adli müzaheret) talebinde görevlendirilen avukat bulunulur.Bu talep kabul edilirse yargılama giderleri devletçe ödenir.Bunun için mahkemeye adli yardım talep eden bir dilekçe verilmesi ve esas hakkındaki dilekçeye de "Adli Yardım Taleplidir" şeklinde bir açıklama konulması uygun olur.

2.) Bu talebin reddi halinde ;gerekli giderlerin ilgili kişi tarafından karşılanması gerekir.Yükümlülükten kaçınırsa avukatın görevi sona erer keyfiyeti Adli Yardım Bürosuna veya Temsilcisine bildirir.

3.) Ancak, yargılama giderlerinin karşılanamayacağının açıkça anlaşılması ve adli yardım talebinde bulunanın haklılığı açısından kesin veya kuvvetli bir kanı oluşması halinde, adli yardım bürosunun veya adli yardım temsilcisinin önerisi üzerine baro yönetim kurulu kararıyla adli yardım fonundan karşılanır. Böyle bir durum oluşursa avukat görüş ve önerisini Adli Yardım Bürosuna veya Temsilcisine bildirmelidir. Diye düşünüyorum.

Alıntı: Yazan Yücel Kocabaş Türkiye Barolar Birliği Adli Yardım Yönetmeliğinin 6.maddesine göre;baronun avukat görevlendirmesi yapmadan önce adli yardım (adli müzaharet) konusunu çözümlemesi, adli müzaharet talebi kabul edilmez ise giderlerin baro adli yardım fonundan karşılayıp karşılanmayacağı konusunda bir karar vermesi gerekirdi.Olayda eğer baro bu işlemleri yapmamış ise, avukatın bu işlemleri tamamlaması bana göre yönetmeliğin özüne uygun düşer.Bunun için ; 1.) Yargılama giderlerini karşılayamayacaklar için HMK 334 ve dev. maddeleri gereğince adli yardım (adli müzaheret) talebinde görevlendirilen avukat bulunulur.Bu talep kabul edilirse yargılama giderleri devletçe ödenir.Bunun için mahkemeye adli yardım talep eden bir dilekçe verilmesi ve esas hakkındaki dilekçeye de "Adli Yardım Taleplidir" şeklinde bir açıklama konulması uygun olur. 2.) Bu talebin reddi halinde ;gerekli giderlerin ilgili kişi tarafından karşılanması gerekir.Yükümlülükten kaçınırsa avukatın görevi sona erer keyfiyeti Adli Yardım Bürosuna veya Temsilcisine bildirir. 3.) Ancak, yargılama giderlerinin karşılanamayacağının açıkça anlaşılması ve adli yardım talebinde bulunanın haklılığı açısından kesin veya kuvvetli bir kanı oluşması halinde, adli yardım bürosunun veya adli yardım temsilcisinin önerisi üzerine baro yönetim kurulu kararıyla adli yardım fonundan karşılanır. Böyle bir durum oluşursa avukat görüş ve önerisini Adli Yardım Bürosuna veya Temsilcisine bildirmelidir. Diye düşünüyorum.

Vakit ayırıp bilgilendirdiğiniz için teşekkür ederim sayın meslektaşım. Dediğiniz işlemler baro tarafından yapılmamış olabilir çünkü telefonla aranarak ivedi görevlendirme ile görevi teslim aldım. Hatta vekaletname ücretini de ben karşıladım(bu şekilde geri alabiliyoruz)

O halde ben cevap dilekçesi verilmiş olmasına rağmen esasa ilişkin beyan dilekçemde "adli yardım talepli" olduğunu belirteyim. Tabi öncelikle barodan fakirlik belgesini de temin etmem gerekir heralde(?)

Size küçük bir sorum daha olacak müsaade ederseniz: Müvekkil konuşma engelli, dolayısıyla çok zor iletşim kuruyoruz, o yazarak beni yanıtlıyor. Aldığım bilgilere göre eşinin açtığı davanın sadece reddini istiyor, boşanmak istemiyor ve hiçbir maddi talebi yok. Sadece eşinin istediği tedbir nafakasının reddini talep ediyor kısacası. Adli yardımdan önce kendince bir cevap dilekçesi hazırlamış ama biz buna karalama bile diyebiliriz. Ne tanık bildirmiş ne başka bir şey. Şimdi ön inceleme duruşması bekleniyor. Ben bu aşamada yalnızca esasa ilişkin beyan versem, duruşma esnasında gidişata göre hakimden tanık için süre isteyebilir miyim? Çünkü belki bildirebileceği bir tanık bile yok (hak kaybı yaşatmak istemiyorum)

- Fakirlik belgesi şart tabii,
-Uygulanacak kurallar :Cevap dilekçelerinde delil olarak tanık beyanına dayanıldığı gösterilmemiş ise sonradan hakimden tanık dinletilmesi talebinde bulunulamaz. Gösterilmiş ise zaten liste ,isim bildirilmesi için hakim gereken süreyi verecektir.
- Bu kuralın birinci istisnası HMK.nun 145 c.2'ye göre delilin ileriye sürülmesi gecikme amacı taşımıyor ve ileri sürülememesi müvekkilin kusurundan kaynaklanmıyor ise hakim sonradan bildirilmesine izin verebilir kuralıdır. İkincisi ise ıslahtır.
-Ne yapmalı diye sorarsanız : Bana göre öncelikle müvekkil tanığı olup olmadığı hakkında yazılı beyanda bulunsun. Tanığı yoksa yapılacak bir şey yok.
-Tanığı varsa eğer ; vereceğiniz esasa dair dilekçede müvekkilin engelli durumundan söz ederek 145.c.2'deki gibi talepte bulunularak savunmanın tanık beyanı varsa diğer delillerle ispat edileceği bildirilmeli,biliniyor ise ismine yer verilmeli,bilinmiyor ise tanık listesinin verilecek süre içinde tamamlanacağı ifade edilmeli.Eğer buradan olumlu sonuç alınamaz ve müvekkil tanığını size bildirirse dava deliller yönünden ıslah edilmeli.
-Bunların yapılması halinde siz de vekil olarak bu yönden görevinizi yerine getirmiş olursunuz. Diye düşünüyorum.