kürk mantolu madonna

sabahattin ali tarafınadan yazılmış olan edebıyatımızın en guzel örneklerinden olan bu kitabı şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum.önemli bir hukuk üstadı bu kitap için hayatımı değiştiren kitap olarak bahsedince dayanamayıp okudum.gercekten insanı okudugunda bir anda içine cekip alan bu kitapta kaendinizden cok sey bulacagınız ümit ediyorum.gerek tasvirleri ve gerke se insanların iç dünyasını muhtesem sekılde alan bu romanı mutlaka okuyun ben okuduktan sonra cook ama cook etkılendım...................UMARIM SIZLERDE SEVEREK OKURSUNUZ

Alıntı: Yazan aday adayı sabahattin ali tarafınadan yazılmış olan edebıyatımızın en guzel örneklerinden olan bu kitabı şiddetle okumanızı tavsiye ediyorum.önemli bir hukuk üstadı bu kitap için hayatımı değiştiren kitap olarak bahsedince dayanamayıp okudum.gercekten insanı okudugunda bir anda içine cekip alan bu kitapta kaendinizden cok sey bulacagınız ümit ediyorum.gerek tasvirleri ve gerke se insanların iç dünyasını muhtesem sekılde alan bu romanı mutlaka okuyun ben okuduktan sonra cook ama cook etkılendım...................UMARIM SIZLERDE SEVEREK OKURSUNUZ

Bence de harika bir roman modern Türk Romanının en iyi örneklerinden.Sabahattin Ali yi ilk defa bu kitapla tanıdım.Ne çok geçikmişim. Aşık olanlar,aşık olası gelenler,aşk acısı çekenler,Aşktan mahrum kalanlar mutlaka okuyun.Biraz kopya veriyorum size içinizde okusam mı diye bir merak oluştursun diye
KÜRK MANTOLU MADONNA'dan alıntı
"insanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.
....
hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hala kabul edemiyor musunuz? bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. insanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden herşeyi bırakıp kaçarlar.
...
muhakkak ki bütün insanların birer ruhu vardı, ancak birçoğu bunun farkında değildi ve gene farkında olmadan geldikleri yere gidecekti. bir ruh ancak bir benzerini bulduğu zaman ve bize, bizim aklımıza, hesaplarımıza danışmaya lüzum bile görmeden, meydana çıkıyordu... biz ancak o zaman sahiden yaşamaya -ruhumuzla yaşamaya- başlıyorduk. o zaman bütün tereddütler, hicaplar bir tarafa bırakılıyor, ruhlar birbiriyle kucaklaşmak için, herşeyi çiğneyerek, birbirine koşuyordu"