|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
09-06-2008, 16:42 | #1 |
|
sözlü kira kontratı - tahliye
sayın meslektaşlarım, 15 yılı aşkın bir süredir kiracı hiçbir yazılı evrak olmadan sözlü anlaşmayla müvekkilin dükkanında oturmaktadır.elektrik su abonelikleri müvekkilin üzerinedir. son 8 aydır hiç kira ödememiş ve su, elektrik faturaları birikmiştir.bu kiracıyı nasıl tahliye edebilirim?????
|
09-06-2008, 16:48 | #2 |
|
müvekkiliniz kira bedellerini nasıl almakta?
|
09-06-2008, 17:03 | #3 |
|
elden tahsil ediyormuş.yalnız elinde imzalı bir kağıt var daha öncekileri ödeyip küçük bir kağıda imza atmış
|
09-06-2008, 21:54 | #4 |
|
Kira akdi yazılı olabileceği gibi sözlü olarak da kurulabilir. Dolayısıyla, icra dairesi aracılığıyla ilamsız icra prosedürünü işletebilirsiniz.
|
09-06-2008, 22:24 | #5 |
|
mrb,arkadaşlar ben sözlü kira akdine ilişkin tahliye talepli ilamsız icra takibi yaptım kiracı itiraz etmi yazılı kira sözleşmesi yok tahliye isteyemezsin diye Sulh hukuk mahkemesinde tahliye ile birlikte borca itirazın iptali talepli bir dava açsam diyorum.ne dersiniz
|
10-06-2008, 08:52 | #6 |
|
Lawyer35 ile aynı fikirdeyim Taraflar arasındaki sözlü kira kontratına istinaden ödenmeyen 8 aylık kira bedelini talep edin (İlamsız) ben kiracı değilim diye itiraz ederse fuzuli işgalden tahliye davası açarsınız...
|
10-06-2008, 12:00 | #7 |
|
Kira sözleşmesinin yazılı olma zorunluluğu yoktur.yazılı olması isbat yönünden işinizi kolaylaştıracaktır.İtirazın iptali ve tahliye davası açabilirsiniz.Kiracılık durumunu tanıklarla ispatlayabilirsiniz diye düşünüyorum.
|
10-06-2008, 12:12 | #8 |
|
kira alacakları için örnek 7 ve örnek 13 yapabilirsiniz.örnek 7 itiraz ve ödeme süresi 7 gündür itiraz etmez ise borçlu kiralan yerde oturmaya devam eder ancak kira alacağınız için haciz yapabilirsiniz tüm eşyaları 8borca yeter miktarda)haciz ederseniz kiracı kendiliğinden çıkmak zorunda kalır.eğer kiracı örnek 7 itiraz ederse sulh huk.mah.itirazın iptali davası açılırancak miktar 490,00 üstünde isa tanık dinlenilmez...alacaklı örnek 13 yaparsa ve borçlu itiraz etmez ise 30 (60) gün sonra icra mah.tahliye davası açılır.eğer itiraz ederse itirazın iptali+tahliye davası sulh huk açılır
|
10-06-2008, 12:26 | #9 |
|
Sözlü kira sözleşmelerinde iki sorun başgöstermektedir:
1- Kira bedelinin kanıtlanması: (alacağın tahsili açısından önemlidir) 1.000 YTL'lik kiranın 100 YTL olduğunu iddia eden kiracıya karşı kira bedelini kiralayanın kanıtlaması gerekir. 2- Kira döneminin başlangıcının kanıtlanması (kira arttırımı taleplerinde ve sözleşmelerin kira dönemi sonunda feshedilebileceği tahliye davalarında önemlidir.) Öncelikle bu iki unsuru kanıtlayacak belge elde edilmesi, daha sonra dava veya takip açılması yararlı olur. Saygılarımla |
10-06-2008, 13:12 | #10 |
|
Bence tüm kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle tahliye davası açmanız. Eğer kiracı, elindeki belgeyi delil olarak sunarsa bu durumda sizin hiçbir şey yapmanıza gerek kalmadan sözleşmenin varlığı ispat edilmiş olursunuz. Aynı zamanda son sekiz ayın kira bedelini ödediğini elindeki belgeye rağmen ispatlayamayacağı için 8 aylık kira parasını ödemediğini de ispat etmiş olursunuz. Biraz değişik bir yöntem oldu ama işe yarayabilir. Kaldı ki; kira parasını ödediğini de kiracı ispatlayacaktır.
|
10-06-2008, 13:48 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=22313 http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=12746 bu durumda kiranın varlığını ispatlamanız gerekecektir...yazılı belge ile...bu çok zor gözüküyor... kiracı kira sözleşmesine itiraz ettiğinden kiracı değilse fuzuli şagil durumuna düşecektir/düşmüştür...itiraz etmesi ve itirazın içeriği fuzuli işgalden dolayı açılacak olan davada lehinize durumdur....fuzuli işgal + ecrimisil (ödenmeyen kira bedelleri kadar) daha kolay bir çözüm diye düşünüyorum...(Sayın Av.Armağan Konyalının da beyanları dikkate nazara alınması kaydı ile)...saygılarımla... |
10-06-2008, 18:14 | #12 |
|
Anladığım kadarıyla, yazılı olmayan kira sözleşmesinin iki sorunlu yönü var:
1- Davacı kiralayanı kira sözleşmesinin varlığını ispat yükü altında bırakan, kira sözleşmesine dayanan tahliye ve alacak davaları nedeniyle.. 2- Davalı kiracıyı kira sözleşmesinin varlığı konusunda ispat yükü altında bırakan davalının fuzuli işgalci konumunda olması nedenine dayanan el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davaları nedeniyle.. Şimdi kiralayan ne yapabilir? Arkadaşların bahsettiği gibi icra yoluna gider, itiraz edilmezse, sorun yok demektir. İtiraz edilirse, sorun çıkacaktır, kira sözleşmesine dayandığı davalarda ispat ve delil sorunuyla karşılacaktır. (Davalının duruşmaya gelmediği durumlarda isticvap yolunun etkili olur, diye düşünüyorum.) Ey kiracı,madem kira sözleşmesi yok; o zaman malımı neden işgal ediyorsun deyip, el atmanın önlenmesi davası yoluna da gidebilir. Birisi çıkar, "ilk önce kira sözleşmesine dayanıp icra takibi yaptın şimdi de haksız yere işgal ediyor" diyorsun gibi bir itiraza karşı da şu içtihatlar belki gösterilebilir: T.C. YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E. 1989/4311 K. 1989/6254 T. 22.5.1989 DAVA : Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, Yerel Mahkemece verilen karar yasal süre içerisinde davacılar tarafından temyiz edildiğinden dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Davacılar, kayden maliki oldukları bağımsız bölümde oturan davalı hakında kira bedelinin tahsili için giriştikleri icra takibine karşı, davalı (eski malik yüklenicinin yer göstermesi, muvafakat etmesi üzerine bu daireye yerleştiğini davacılarla kendi arasında bir hukuki ilişki bulunmadığını) açıklayarak savunmuş, böylece icra takibi sonuçsuz kalmıştır. Bu kez davacıların açtıkları temyize konu işbu elatmanın önlenmesi davasına karşı da davalı aynı savunmayı sürdürmekle beraber yüklenicinin kiracısı olduğunu bildirmiş fakat yazılı ya da sözlü bir kira sözleşmesinin varlığını, başka anlatımla "kiracılık sıfatını" hiç bir delille kanıtlayamadığı halde, mahkemece davacıların, davalıyı icra takibinde "kiracı" kabul ettikleri düşüncesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, geçerli bir kira aktinin varlığından söz edebilmek için tarafların iradelerinin birleşmesi zorunludur. Davalı icra takibi uğrayınca "kiracı olmadığını" elatmanın önlenmesi davasına maruz kalınca da "eski malikin kiracısı olduğunu" ileri sürmek suretiyle iyi niyetle davranmadığını açıkça ortaya koymuştur. Bu durumda, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dosya içerisine ters düşecek biçimde reddedilmesi doğru değildir. SONUÇ : Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 22.5.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ E. 2001/4465 K. 2001/4563 T. 16.4.2001 DAVA : Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davada, Mahkemece verilen karar süresinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi, ecrimisil isteğine ilişkindir. Toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, dava konusu taşınmazın tapuda davacı üzerine kayıtlı olduğu davacının davalı aleyhine Adana 2.Sulh Hukuk Mahkemesinde 1998/931 esas sayılı dosyasında tahliye davası açtığı, takip edilmemesi nedeniyle müracaata bırakıldığı ve açılmamış sayılmasına karar verildiği, daha sonra kira bedelinin tahsili yönünden icra takibatına giriştiği, ancak davalının kiracı olmadığını ve kira borcu bulunmadığı itirazı üzerine icra takibinin durduğu, bunun üzerine davacının eldeki davayı açtığı sabittir. Davalı savunmasında taşınmazın kendisine ait olduğunu,inançlı işlemle davacıya devrettiğini savunmuş, kiracılık iddiasında bulunmamıştır. Gerek icra takibine yaptığı itirazla, gerekse bu dosyadaki savunmasında davalı kiracı olmadığını kabul etmektedir. Davacının yukarıda değinilen ve açılmamış sayılmasına karar verilen dosya ile davalı aleyhine tahliye davası açması, açıklanan somut deliller ve olgular karşısında sonuca etkili değildir. SONUÇ : Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları doğrudur. Kabulüyle açıklanan nedenlerden ötürü hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 16.4.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
25-03-2013, 14:44 | #13 |
|
Müvekkil dairesini yaklaşık 8 ay önce herhangi bir kontrat düzenlemeden sözlü olarak kiraya vermiş fakat kiracı girdiği günden beri ne kirayı ne de aidatı ödememiş. Tahliye için izlenmesi gereken ve en hızlı sonuç verecek yöntem hangisidir?
|
25-03-2013, 16:27 | #14 |
|
İlamsız tahliye gönderilir, kira akdine ayrıca ve açıkça inkar edilirse, el atmanın önlenmesi davası açılır, diye düşünüyorum...
|
10-10-2016, 11:35 | #15 |
|
örnek 13 e itiraz
Selamlar !
Müvekkil kiralayan adına, kiracıya ödenmeyen kira ve aidat borçları nedeniyle örnek 13 tahliye talepli ödeme emri gönderdik.Fakat talepte sözlü kira sözleşmesine dayandık.Kiracı ödeme emrine itiraz etti.Fakat kira ilişkisine değil de borcu olmadığına ve ödediğine dair itirazda bulundu.Yani kira ilişkisini kabul etti.Bu durumda araştırdığım yargıtay kararları neticesinde itirazın kaldırılması ve tahliye yoluna gidebileceğim sonucuna vardım.Fakat yine de emin olamadığım için bu şekilde bir davayla uğraşmış olan meslektaşımın fikirlerine başvurma zaruriyeti hissettim.En seri şekilde nasıl sonuç alabilirim.Davayı açarken göstermem gereken deliller ve yazmam gereken dilekçe açısından nelere dikkat etmem gerekir ? Bu konuda yardımlarınızı bekliyorum. |
11-10-2016, 12:58 | #16 |
|
1) iTİRAZIN KALDIRILMASI DEĞİL İTİRAZIN İPTALİ ve tahliye istemli DAVASI AÇINIZ...
2) Ödemeyi bankaya yapıyorsa banka dekontları elden yapıyorsa buna ilişkin belgeler delil niteliğindedir. 3) Elden ödeme yapıyorum diyorsa ve elinde ödeme belgesi yoksa kiracının bildirdiği miktar kira bedeli olarak değerlendirilecektir. 4) Hızlı olması hakime ve duruşma gününe bağlı yalnız dava sonunda verilen karar tehir'i icra talepli olarak temyiz ( istinaf ) edilebilir.Bu halde 3 aylık kira bedelini icra dosyasına yatırması gerekmektedir.Aksi halde tahliye edebilirsiniz, kesinleşmesi gerekmez. Kolay gelsin... |
11-10-2016, 15:09 | #17 |
|
YARGITAY
6. Hukuk Dairesi 2014/7312 2014/9076 Karar Tarihi: 07.07.2014 T.C. ITIRAZIN KALDIRILMASI VE KIRALANANIN TAHLIYESI ISTEMI - ITIRAZ EDILMEYEN KIRA ILISKISI VE TAKIP KONUSU MIKTARIN KESINLESMIS OLUP DAVACI ALACAKLIDAN KIRA ILISKISINI ISPAT ETMESININ BEKLENEMEYECEGI - ISIN ESASI INCELENEREK KARAR VERILMESI GEREGI ÖZET: Davacı alacaklı, sözlü kira sözlesmesine dayanarak davalı borçlular aleyhine takip baslatmıs, davalı borçlular süresinde yapmıs oldukları itirazlarında kira borcu bulunmadıklarını savunmus ancak sözlesmeye ve aylık kira miktarına itiraz etmemistir. Bu durumda kira iliskisi ve takip konusu miktar kesinlesmis olup artık davacı alacaklıdan kira iliskisini ispat etmesi beklenemez. Mahkemece isin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekir. (2004 S. K. m. 269) Dava: Icra mahkemesince verilmis bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmis olmakla, dosyadaki bütün kagıtlar okunup geregi görüsülüp düsünüldü: Karar: Dava, kira alacagının tahsili amacıyla baslatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine iliskindir. Mahkemece kira iliskisi ve kira bedelinin IIK 68. maddesindeki belgelerle ispatlanması gerektigi halde bu yolda delil bildirilmedigi, ibraz edilen faturalarla ispatın mümkün olmadıgından bahisle istemin reddine karar verilmis, karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmistir. Davacı alacaklı, sözlü kira sözlesmesine dayanarak davalı borçlular aleyhine takip baslatmıs, davalı borçlular süresinde yapmıs oldukları itirazlarında kira borcu bulunmadıklarını savunmus ancak sözlesmeye ve aylık kira miktarına itiraz etmemistir. Bu durumda IIK.nun 269/2. maddesi geregince kira iliskisi ve takip konusu miktar kesinlesmis olup artık davacı alacaklıdan kira iliskisini ispat etmesi beklenemez. Mahkemece isin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddine karar verilmesi dogru degildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve IIK.nın 366. maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde pesin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07.07.2014 tarihinde oybirligi ile, karar verildi bu karara istinaden itirazın kaldırılması ve tahliye davası açmaya karar vermiştim. aidat borcunun örnek 13 takibine konu yapılabileceğine dair farklı görüşler var bu konudaki tecrübeniz nasıl sayın matrix. |
02-11-2016, 19:56 | #18 |
|
İtirazın kaldırılmasıi iptali mi?
Değerli meslektasim; sözlü kira kontratından bahsettiğinize göre, elinizde noter tasdikli belge yok.O halde itirazın iptali için dava açmanız gerekiyor
Kolay gelsin. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
sözlü kira kontratına dayalı icra takibi ve itirazın iptali ile tahliye davası | Zeynep Z. A. | Meslektaşların Soruları | 3 | 17-03-2008 22:46 |
Sözlü Kira Akti - Alacak İddiası -Tahliye | tiyerianri | Meslektaşların Soruları | 1 | 27-02-2008 14:16 |
İhtiyaç İçin Tahliye,Sözlü Kira Akti | av.sinem | Meslektaşların Soruları | 4 | 26-02-2008 21:24 |
sözlü kira sözleşmelerinde borçlunun kira aktini inkarı | elvankakici | Meslektaşların Soruları | 5 | 13-04-2007 15:11 |
Kira Kontratı | Nurten | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 18-02-2002 00:16 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |