Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

istihdam edenin sorumluluğU HAKKINDA YARGITAY KARARI

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 31-12-2010, 13:23   #1
FuLDeN09

 
Varsayılan istihdam edenin sorumluluğU HAKKINDA YARGITAY KARARI

herkese iyi çalışmalar ...istihdam edilenin yapılan işin mahiyetini içermeyen ancak mesai saatleri içerisinde işyerinde yapmış olduğu haksız eylemler ile istihdam edenin sorumluluğu arasında uygun illiyet bağının olmadığına ilşkin detaylı yargıtay kararına ihtiyacım var..yardımcı olabilecek meslektaşlarıma şimdiden teşekkürler...
Old 31-12-2010, 15:15   #2
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan FuLDeN09
herkese iyi çalışmalar ...istihdam edilenin yapılan işin mahiyetini içermeyen ancak mesai saatleri içerisinde işyerinde yapmış olduğu haksız eylemler ile istihdam edenin sorumluluğu arasında uygun illiyet bağının olmadığına ilşkin detaylı yargıtay kararına ihtiyacım var..yardımcı olabilecek meslektaşlarıma şimdiden teşekkürler...

Sayın FuLDeN09,

BK m.55 ile düzenlenen “istihdam edenin sorumluluğu”; istihdam edenlere, istihdam ettikleri şahıslar üzerindeki hakimiyetlerinden mütevellit yüklenmiş olan kusursuz sorumluluk halidir. Sorumluluğun sebebi objektif özen yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olmasıdır. Sorumluluk çerçevesinde zararın husule gelmesi halinde; gereken özenin gösterilmemiş olması ve zararın da bu sebeple meydana gelmiş olduğu karine olarak kabul edilir. İstihdam eden, gereken özeni gösterdiğini, zararın özeni göstermemeden husule gelmediğini ispatla sorumluluktan kurtulabilir. Burada dikkat edilmesi gereken; kusursuz sorumluluk söz konusu olmakla, istihdam edenin kusurunun bulunmadığını ispatının bir işe yaramayacağıdır. BK m.55 sorumluluğunda zamanaşımı, BK m.60’a tabidir (sürenin başlangıcında; zarar görenin zararı ve zararı ika eden müstahdemi öğrenmesi yetmez, istihdam ilişkisini ve istihdam edeni de öğrenmiş olması gerekir; müstahdemin fiili suç teşkil etse de istihdam edenin sorumluluğu ceza davası zamanaşımının uygulanmasını gerektirmez; meğer ki istihdam edenin gerekli özeni göstermemiş olması suç teşkil etsin).

Sorumluluk şartları:

1- 3.kişi bir zarar görmüş olmalıdır: ispat yükü mağdurdadır

2- Zarar, müstahdemin hukuka aykırı fiilinden kaynaklanmış olmalıdır: zarar verenin müstahdem olduğunu (tabiyet bağı; istihdam edenin emir verme yetkisi v.b. bağ), müstahdemin fiilini, fiilin hukuka aykırı olduğunu (mağdurun geçerli rızası, meşru müdafaa v.b. istihdam edeni, sorumluluktan kurtarır), fiil ile zarar arasındaki uygun illiyet bağını ispat yükü mağdurdadır. Zarar ile müstahdemin fiili arasında uygun illiyet bağı yoksa/kesilmişse istihdam edenin sorumluluğu söz konusu edilemez.

3- Zarar, müstahdemin, istihdam edenin işini görürken husule gelmiş olmalıdır. Buradaki bağlılık doktrinde, fonksiyonel bağlılık olarak adlandırılmaktadır. Fonksiyonel bağlılıktan kasıt, işçinin gördüğü iş ve zarar ika eden eylem arasındaki bağdır. Bu meyanda müstahdem, istihdam edenin talimatını yanlış anlamış veya kendi iş sahası dışında (görevlendirildiği iş dışında) istihdam edenin işini yapmakta iken 3.kişiye/diğer müstahdemlerden birine zarar vermişse burada da fonksiyonel bağ olduğu kabul edilir. Fonksiyonel bağ olmayan duruma örn: müstahdemle aralarında husumet olan kişi iş yerine gelmiş ve müstahdem, hasmını burada yaralamıştır; bu olayda istihdam edenin sorumluluğu yoktur. Çünkü yapılan iş ile zarar arasında fonksiyonel bağ bulunmamaktadır.

4- Sorumluluk karinesi (BK m.55 şartlarının gerçekleşmesi sorumluluğa karinedir): Fiil ve illiyet karinesi

* İstihdam eden fiil ve illiyet karinesinden birinin/ikisinin aksini ispatla sorumluluktan kurtulur.

1- İstihdam eden, gerekli özeni gösterdiğini ispatlarsa fiil karinesini çürütmüş olur.

a- Müstahdemin seçiminde özen gösterdiğini(müstahdem işe alınırken; kişiliği, bilgisi, tecrübesi, işi yapmaya ehil olduğu konusunda gerekli ve yeterli araştırma yapılmıştır);

b- Müstahdeme talimat vermede özen gösterdiğini (müstahdeme yaptırılan iş konusunda gerekli ikazları yapmıştır, bilgi verilmiştir, alet, malzeme temin edilmiştir);

c- Nezaret etmede özen gösterdiğini (kendisi veya görevlendirdikleri müstahdemi işi yaparken denetleyip; ona nezaret etmiştir)
ispatlaması gerekir.

2- İstihdam eden, gerekli özeni göstermiş olsa idi dahi zararın husule geleceğini ispatlarsa illiyet karinesini çürütmüş olur (burada fiil karinesini çürütemeyen istihdam edenin başvuracağı ispat hususu söz konusudur. Müstahdemin fiili ile zarar arasındaki illiyet değil istihdam edenin kendi özen göstermemesi ile zarar arasındaki illiyet mevzuu bahistir).

Saygılar...
Old 31-12-2010, 15:32   #3
FuLDeN09

 
Varsayılan

sayın Av.Nevra Öksüz ;
öncelikle verdiğiniz cevap için çok teşekkürler...ancak benim sorumluluk karinesi ilişkin bir karara ihtiyacım var. olayı kısaca aktarayım. müvekkil işyerinin sahibidir.işyeri ,bir döviz bürosudur. istihdam ettiği şahıs , mesai saatleri dahilinde müşterilerden para alarak ineternet üzerinde bir borsa işletim sistemind ekullanmaktadır.neticede ; yüklü meblağda parayı bu borsa sisteminde yitirip ortadan kaybolmuştur. işyerinin hizmetleri içerisinde çalışanın yapmış olduğu yatırım danışnmanlığı hizmeti bulunmamaktadır. müvekkilin ise çalışanın yaptığı bu işten hiç bir şekilde haberi yoktur. lakin para kaybeden kimseler yalnızca müvekkilin işyerind eistihdam edildiği için BK.55'e dayanarak müvekkilden alacaklarını talep etmektedirler. üstelik çalışan, kasadaki paraları da alarak kaçmış olduğundan müvekkil de aslında mağdur durumdadır. ben bu olya ilşikin bir Yargıtay kararı henüz bulamadım.
ilginiz için tekrar çok tesekkürler..saygılarımla..
Old 31-12-2010, 15:42   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın FuLDeN09,

Alıntı:
Yazan FuLDeN09
sayın Av.Nevra Öksüz ;
öncelikle verdiğiniz cevap için çok teşekkürler...ancak benim sorumluluk karinesi ilişkin bir karara ihtiyacım var. olayı kısaca aktarayım. müvekkil işyerinin sahibidir.işyeri ,bir döviz bürosudur. istihdam ettiği şahıs , mesai saatleri dahilinde müşterilerden para alarak ineternet üzerinde bir borsa işletim sistemind ekullanmaktadır.neticede ; yüklü meblağda parayı bu borsa sisteminde yitirip ortadan kaybolmuştur. işyerinin hizmetleri içerisinde çalışanın yapmış olduğu yatırım danışnmanlığı hizmeti bulunmamaktadır. müvekkilin ise çalışanın yaptığı bu işten hiç bir şekilde haberi yoktur. lakin para kaybeden kimseler yalnızca müvekkilin işyerind eistihdam edildiği için BK.55'e dayanarak müvekkilden alacaklarını talep etmektedirler. üstelik çalışan, kasadaki paraları da alarak kaçmış olduğundan müvekkil de aslında mağdur durumdadır. ben bu olya ilşikin bir Yargıtay kararı henüz bulamadım.
ilginiz için tekrar çok tesekkürler..saygılarımla..

Est

BK m.55; olaya göre farklılık gösteren bir husus olduğundan genel bir bilgi vermenin daha doğru olduğunu düşünerek mesajımı yazmıştım.

Mesela:

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 04.05.2000 T., Esas: 2000/2062, Karar: 2000/4389: " Davacı N____ vekili Avukat N____ tarafından, davalı S____ R____ Hotel aleyhine 29.12.1997 gününde verilen dilekçe ile istihdam edilenin haksız eylemi nedeniyle 10 milyar lira manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10.09.1999 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Dava, davalı şirkete ait otelde güvenlik görevlisi olarak çalışan dava dışı R____ adındaki şahsın, turist rehberi olarak burada kalmakta olan davacının zorla ırzına geçmek suretiyle kişilik haklarına saldırıda bulunduğundan manevi tazminat istemine ilişkindir.

Yerel mahkemede yapılan yargılama sonunda; istihdam eden davalının, zararlandırıcı eylemde bulunan dava dışı işçinin gerek eğitilmesinde ve gerek gözetiminde gerekli özenin gösterildiğini, bu eylemin işçinin yapması gereken iş dolayısıyla meydana gelmediğini; sorumluluğun tamamen özel amaçla hareket eden dava dışı işçide olduğunu ve bu nedenlerle adam kullanan davalının sorumlu olamayacağı sonucuna varılarak davanın reddine karar verilmiştir.

Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, adam çalıştıran sıfatıyla BK.nun 55. maddeleri uyarınca davalı şirket hakkında açılmıştır.

Kusur aranmayan haksız fiil sorumluluğunda adam çalıştıranın sorumlu tutulabilmesi için; zararın, çalışanın hukuka aykırı eyleminden doğması ve zarar ile çalışanın eylemi arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekir.
Bu koşulların varlığı halinde çalıştıranın kendisine yükletilmiş olan özen gösterme yükümlülüğünü yerine getirmediği ve zararın bu yüzden meydana geldiği kabul edilmektedir. Bu sorumluluk karinesinin çürütülmesi için yasa koyucu adam çalıştıranlar için kurtuluş beyyinesi hakkını tanımıştır.
Adam çalıştıran, çalışanın seçiminde, talimat vermede ve denetlemede gerekli özeni gösterdiğini kanıtlaması halinde sorumluluktan kurtulur.

Bu bağlamda olmak üzere somut olayın irdelemesine gelince; dosyadaki bilgi ve belgelere göre, olay tarihinde davalıya ait işyerinde çalışan dava dışı işçinin daha önce çalıştığı yerde bir yabancı uyruklu turist kadının ırzına geçmesi nedeniyle bu işinden ayrılmak zorunda kaldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar zararlandırıcı eylemde bulunan dava dışı işçinin davalıya ait otelde işe girerken, ırza geçme olayını gizlemiş ise de; yeni işe girerken ayrıldığı işyerinden aldığı sigorta numarasını kullandığından buradan hareketle ayrıldığı işyerinden bu işçinin genel davranış biçimi hakkında gerekli bilgi alınması olanağı mevcut iken buna itibar edilmediği ve bu suretle adam çalıştıran davalının gerekli özeni göstermediği anlaşılmaktadır.

Çalıştıranın sorumlu tutulabilmesi için zarar verici eylem ile çalıştıranın görülen işi arasında fonksiyonel bağlılık bulunması yeterlidir. Ayrıca, yerel mahkeme kararında belirtildiği gibi, işçinin yapması gereken iş dolayısıyla giriştiği bir faaliyetin sonunda zarar oluşması gibi özel bir durumun varlığı aranmaz.

Yukarıdan beri açıklanan nedenlerden ötürü, davalıya ait otelde güvenlik görevlisi olarak çalışan dava dışı işçinin aynı otelde turist rehberi olarak kalan davacının zorla ırzına geçmekten ötürü ceza mahkemesinin kesinleşen kararı ile mahkum olan ve bu suretle davacının kişilik haklarına saldırıda bulunan işçinin bu eylemi nedeniyle BK.nun 55. maddesi uyarınca tarafların sosyo ekonomik durumları da gözönünde tutularak davacı yararına takdir edilecek miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken davanın reddi yönünde hüküm kurulması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA, 4.5.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi."

Saygılar...
Old 31-12-2010, 17:47   #5
FuLDeN09

 
Mutlu

Sayın Meslektaşım; emeğiniz için çok tesekkürler...sanırım tam yerine oturdu size güzel bir yıl geçirmenizi temmenni ediyorum
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tasarrufun İptalİ D'da Davali 4.kİŞİnİn Davayi Kabul Etmesİ Hakkinda Yargitay Karari Goldan Meslektaşların Soruları 2 16-04-2013 22:26
Trafik Kazalarında istihdam edenin sorumluluğu... Av.Duygu Keleş Meslektaşların Soruları 6 04-06-2010 14:50
Tck.244 Uygulamasi Hakkinda Yargitay Karari zuziao Meslektaşların Soruları 2 06-06-2009 14:48
Kamu Kurumu NİtelİĞİndekİ Meslekİ KuruluŞlar Hakkinda Yargitay Karari ? YALÇIN ÖNDER Meslektaşların Soruları 1 28-11-2007 19:40
Tedbİr Nafakasininin İhlalİ Hakkinda Yargitay Karari Var Mi? yoncanaz Meslektaşların Soruları 1 24-10-2007 11:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03145504 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.