Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kamulaştırmasız el atmada sonradan yapılan imarın kesinleşmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-03-2017, 10:13   #1
avalaattin61

 
Varsayılan kamulaştırmasız el atmada sonradan yapılan imarın kesinleşmesi

Herkese esenlikler dileyerek; karşılaştığım bir sorun hakkında tecrübesi ve bilgiye dayalı fikri olan arkadaşlardan yardım istirham ediyorum. Kamulaştırmaksızın el atmadan kaynaklı arsa vasıflı taşınmaz için Karayolları aleyhine açtığımız tazminat davası sırasında belediyeden imar durumu sorulduğunda; dava konusu taşınmazın mücavir alan içinde, uygulama ve nazım imar planı dışında kadastro parseli olduğu yönünde cevap verilmiştir. Bilahare dava devam ederken belediye dava konusu taşınmazın olduğu yerde imar tadilatı yaparak, dava konusu yeri yol olarak belirlemiş ve müvekkile başka yerden arsa tahsis etmiş ve tadilat imar planı kesinleşmiştir. Bu arada lehe karar verildi ve temyiz edildi. Henüz Yargıtay'dan dönmedi. Kesinleşen imar planına göre dava konusu yer tapuda yola terkin edildi. Karar onanarak dönse bile ilam gereği Karayolları tapuda terkin yaptırmaya gittiğinde durum ortaya çıkacaktır. Bu durumda ilamın tazminat kısmına dair hüküm ne olacak. Muhtemelen Karayolları tazminatı ödemek istemeyecektir. Ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücreti sorunu da olacak. Durumun bu şekilde gelişmesinde hiç bir hatamız olmamasına rağmen palı bir fatura ile karşılaşacak gibiyiz. Bozularak gelse bile (benzer davalarımızı da dikkate alarak az bir ihtimal)bu kez, davanın reddi halinde yine yüksek bir bedelle karşılaşacak gibiyiz. Bu konuda meslektaşların görüş ve bilgilerini paylaşması dileğiyle esenlikler dilerim.
Old 15-03-2017, 11:09   #2
antipersonel

 
Varsayılan

Sayın avalaattin61,

Açılan davanızın değeri konusunda bilgi sahibi olmadan ve bilirkişi tarafından yapılan değerlemede arsa arazi değerlendirmesinin neye göre yapıldığını bilmediğimi ve bu yönde açıklama yapacağımı belirtmek isterim.

Öncelikle haklı sebeplerden dolayı hernekadar açılan davada sonradan davalı idarenin revize imar planı ile müvekkilinize ait yeri trampa ile başka yerden arsa tahsis etmiş ise de bu işlemlerin Kamulaştırma Kanunun uzlaşma hükümleri çerçevesinde yerine getirilmesi gerektiği yasada açıkça belirtilmiştir. Yapılan trampa işlemi neticesinde mağduriyetiniz ve zararınız giderilmiş ise dava konusuz kalacak ve Hakim burda vekalet ücretlerinden feragat ve masrafların yarı yarıya karşılanmasını veya buna benzer bir öneri getirerek karar verecektir.
Fakat yapılan işlemlerden dolayı trampaya konu arsa ile güncel dava konusu yer birbirine eş değer değil ise mahkemede bunu kabul etmeyebilirsiniz diye düşünüyorum. Nihayetinde ortada uzlaşma hükümleri çerçevesinde gerçekleşmemiş bir trampa söz konusu. Bu nedenle de bu idari işlemin hukuki olmadığını düşünüyorum. Bu nedenle davayı açtığınız tarihteki durum gözönünde bulundurularak karar tazminat şeklinde olur. Belediye tarafından yapılan trampa işlemi bu bağlamda belediye tarafından mahkeme kararı doğrultusunda değiştirilir.
Old 15-03-2017, 16:17   #3
avalaattin61

 
Varsayılan

Sayın antipersonel ilginiz için teşekkür ediyorum.
Biraz daha konuyu açayım.
Davayı Karayolları Gnl.md. ne karşı kamulaştırma yapılmaksızın el atmadan doğan tazminat davası şeklinde açtık. El atma 1983 sonrası olduğu için arsa niteliğinde kadastro parseli olarak kabul ile emsal araştırması yöntemi ile değeri belirlendi. (200.000,00TL.)Yargılama giderleri ve nispi vekalet ücreti lehimize hükmedildi. Ancak dava sonuçlanmadan belediye o bölgede revize imar planı yaptı ve dava konusu yerin tamamı yol olarak gösterildi, müvekkil adına başka yerden iki parsel tahsis edilerek plan kesinleşti. Kesinleşen imar planı belediye tarafından tapuya verildi ve dava konusu yer yol olarak terkin edildi. Dolayasıyla davalı belediye olmadığı için uzlaşma ya da trampa söz konusu değil. Davayı açtığım tarihte dava konusu yer, mevzi imar planı içinde ancak olduğu gibi bırakılan kadastro parseli idi.
Şimdiki endişem şu; ilam onandığında tazminat tutarını almak için icraya başvuracağız. Parayı ödemeden veya ödedikten sonra Karayolları el atılan yerin terkini için tapuya gittiğinde zaten bu yerin yol olarak terkin edildiğini görecek, Mesele de bundan sonra başlıyor. Ne olacak? Ne tür hukuki yollara başvurulabilir?
Old 15-03-2017, 21:11   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Kamulaştırmasız el atma davasında davacı tarafın tapu maliki olması ve yargılama sonuçlanıncaya kadar mülkiyet hakkını kaybetmemesi gerekir. Dava sırasında imar planında yapılan değişiklik sonucu taşınmaz imar planında yol olarak terkin edilip davacıya başka bir taşınmaz tahsis edildiğine göre dava konusuz kalmıştır.

Bu durumda, konusuz kalan davanın reddi (veya bir karsr verilemsine yer olmadığı) kararı verilmesi için kararın bozulması gerekir.

Davanın açılmasına davalı idare sebebiyet verdiğinden ve davacının haklılığı yargılama aşamasında anlaşılmış bulunmakla HMK.nun 331/1 maddesine göre hakim davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin tahsili kararı verir.Diye diye düşnüyorum.

Bu konuların tartışılabilmesi için bence keyfiyetin Yargıtay'a bildirilmesinde yarar bulunmamaktadır. Karar bu şekliyle kesinleşirse ileride sorun yaratacağı, idarenin parayı ödemeden çekinebileceği,ödenmesi halinde sebepsiz zenginleşme nedeni ile iadesinin söz konusu olabileceği,yeni davalara ihtiyaç doğacağı kanısındayım.
Old 23-03-2017, 13:50   #5
avalaattin61

 
Varsayılan

Sayın Kocabaş'ın tavsiyesine uymak gerekecek.

Somut olaya benzerlik gösteren konularda HMK 331/1 anlamında emsal kararı olan arkadaşlar paylaşırlarsa memnun olurum.
Old 22-12-2018, 15:32   #6
avalaattin61

 
Varsayılan

Değerli arkadaşlar, bu konudaki yeni gelişme karşısında yeniden fikirlerinize ihtiyaç hasıl olmuştur.
Temyiz aşamasında iken Yargıtay'a dilekçe vererek dava konusu taşınmazlarla ilgili imar tadilatı yapıldığı ve dava konusu taşınmazların yol olarak terkin edildiği bu nedenle HMK 331/1 gereğince yargılama giderleri konusunda karar verilmek üzere dosyanın yerel mahkemeye iade edilmesi yönünde dilekçe vermiştim. Yargıtay; yeni imar parselleri ile ilgili tapu kayıtları ve belediye imar çalışmalarını sunmak için dosyayı iade etti.Eksiklikler tamamlandı.
Şimdi ise davanın kabulü yönündeki kararı, "imar uygulaması nedeniyle şuyulandırma öncesi ve sonrası çaplı krokilerin getirdilerek yeniden keşif yapılmasını ve yeni parsellere davalı KGM nün el atıp atmadığı veya yeni imar parsellerinin kamuya tahsisli olup olmadığının araştırılarak sonucuna göre karar verilmeli" gerekçesi ile davalı idarenin temyizini haklı bularak bozdu.
Yeni oluşan imar parsellerine davalı KGM nün el atması olmadığı gibi, kamuya tahsis de söz konusu değil.
Şimdi endişem; bu bozma kararına göre yere mahkeme, davayı reddeder ve aleyhimize yargılama giderlerine hükmeder mi? (rakamlar biraz yüksek)
Ya da, Yargıtaya verdiğim dilekçede olduğu gibi HMK 331/1 gereğince bozulmalıydı gerekçesi ile karar düzeltme yoluna gitmeli miyim? (Bu arada karar kabul olduğu için temyiz etmemiştim tabii ki)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
kamulaştırmasız el atmada kesinleşme akgnc Meslektaşların Soruları 14 05-10-2016 16:45
Kamulaştırmasız El Atmada Faiz Sorunu tbztrk Meslektaşların Soruları 5 16-11-2012 11:26
kamulaştırmasız el atmada davalı sorunu! av.r.uğurlu Meslektaşların Soruları 8 10-01-2012 15:15
kamulaştırmasız el atmada husumet Av. Nehir Meslektaşların Soruları 5 15-12-2010 16:53
Kamulaştırmasız El Atmada Zamanaşımı Necati ÇEVİRCİ Meslektaşların Soruları 5 17-12-2009 08:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02876902 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.