Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun Nasıl Daha İyi Olur? Khçg Önerileri

Yanıt
Old 19-01-2008, 11:48   #1
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan 4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun Nasıl Daha İyi Olur? Khçg Önerileri

Sn.Kadın Hakları Çalışma Grubu Üyleri ve THS üyesi Katılımcılar,

4320 Sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunu Değişiklik Önerisi başlığı ile kanunun amacına uygun ve adaleti gerçekleştirecek biçimde yeniden düzenlenmesi için çalışma yapmayı öneriyorum.

Bu çalışmadan çıkacak önerileri bir basın açıklaması ile duyurabiliriz.

Kadın sorunları ve adalet mekanizmasının işleyişine çokça tanık olmuş kişiler olarak biz bunu yapabiliriz diye düşünüyorum.

1-Kanun metni;

2-Gerekçesi;

3-Madde gerekçesi,

konusunda önerilerimizi tartışmalarımızı başlatalım,deneyimlerimizden yararlanalım ve son çalışmayı yaparak bunu duyuralım.

Ne dersiniz?
Old 20-01-2008, 12:01   #3
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Aile içi şiddetin önlenmesine ilişkin yasa olabilir. Şiddeti önleme amacına vurgu yapılmalıdır.
Old 20-01-2008, 23:58   #4
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

"Şiddetten korunma" veya Avusturya da olduğu gibi "Şiddete karşı korunma" şeklindeki adlandırma sanki amaca daha uygun.

Aile sözü ,resmi nikah dışındaki birlikteliklerde şiddetten korunmayı olanaksız hale getirebiliyor.Bu nedenle evli kişilerin şiddetten korunması olarak anlaşılabilecek yasa adlandırmalarından ve medeni durumlarına göre şiddetten koruma olanakları konusunda ayrımcılık yapmaktan kaçınmak daha doğru olur diye düşünüyorum.

Devam edelim...
Old 21-01-2008, 00:20   #5
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Yetkili mahkeme konusunda kanunda açıklık yoktu, yetkisizlik kararları nedeniyle mağduriyete neden olabileceğinden hareketle bu konuya dikkat çekilebilir.

İkinci olarak tedbirlere uymama neticesi verilecek hapsen tazyik kararlarının ertelenmeyeceğine dair düzenleme.

Ancak asıl mesele, Belediye Yasasındaki sığınma evleri ile ilgili düzenlemeyle ilgili işlevsel bir düzenleme yapılmasını sağlayabilmek değil mi? Tartıştığımız yasanın işlevsel olabilmesi büyük ölçüde sığınma evlerinin hayata geçmesine bağlı. Nüfus ayrımı gözetilmeksizin yaşadığı yörede sığınma evinin varlığını bilen kadın, bir avukat(hatta hastane) aramadan önce gideceği , sığınabileceği bir adrese sahip olduğunu bilmeli. Bu konuda Belediye Yasasındaki düzenleme hem nüfus sınırlaması getirdiği ve hem de nüfus zorunlu kılsa da açılmaması halinde aleyhe bir yaptırım öngörmediği için kadük durumda.
Old 03-02-2008, 20:10   #6
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Habibe Hanımın hukuk savaşımıyla ilgili haberleri gördükten sonra sürenin 6 ay olmasının nedenlerini sorgulamak ve daha önemlisi koşulları yeniden oluştuğunda yani yeniden şiddet meydana geldiğinde yeni bir koruma kararı verilebileceğinin yasada açık olması gerektiğini düşündüm. Aslında yasada birden çok kez bu tedbirin verilmesinin önünde bir engel yok ama uygulamada bir kere verildikten sonra koruma süresi bitip yeniden şiddet uygulandığında yeni bir karar verilemeyeceği ileri sürülmüş. Buna tepki olarak yeniden karar verileceği vurgulanmalıdır.
Old 01-11-2010, 09:06   #7
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Gecenin bir vakti. Kadın eşinden (babasından, kardeşinden, çocuğundan... vb) şiddet görüyor, hatta belki sokağa atılıyor. Belki yanında küçük bir (iki, üç...) çocuk, belki cebinde bir kuruş para olmadan.

Karakolda "kocandır, döver, hadi barış ablacığım" tavrı.

Ne kalacak yer, ne yiyecek, ne çocuklarına süt...

4320 sayılı yasa herşeyi çözmüyor. Kadının yasal haklarını kullanabilmesi için önce bir kendine gelmesi, kendisinin ve varsa yanındaki çocuklarının acil gereksinimlerini karşılayabilmesi gerekiyor.

Uygulamada ne yazık ki çok eksiğimiz var. Yaşamın pratiğini öngörememiş yasalarımız. Nasıl çözebiliriz bu sorunları?

Birkaç öneri:

- Şiddet gören, evinden atılan vb. kadınlarımızın emniyet güçlerine başvurularında bu iş ile mutlaka bir kadın görevli ilgilenmelidir.

- Her belediyenin küçük ya da büyük mutlaka bir sığınma evi açması sağlanmalıdır. Giderler belediye ve İl Özel İdaresi tarafından karşılanmalıdır.

- Barolar, gönüllülük esası ile bu durumlarda müdahale edecek avukat görevlendirmeli; ücret ve giderleri adli yardım ödeneğinden karşılanmalıdır.

- Tüm sağlık birimlerinde, aile içi şiddet başvurularının Cumhuriyet Savcılığı'na ihbarı zorunlu kılınmalıdır.

- Emniyet güçlerinden başlamak üzere, şiddet gören kadının başvurabileceği her kurumdaki görevliler kadın hakları konusunda eğitilmelidir.
Old 01-11-2010, 11:18   #8
Atahun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Gecenin bir vakti. Kadın eşinden (babasından, kardeşinden, çocuğundan... vb) şiddet görüyor, hatta belki sokağa atılıyor. Belki yanında küçük bir (iki, üç...) çocuk, belki cebinde bir kuruş para olmadan.

Karakolda "kocandır, döver, hadi barış ablacığım" tavrı.

Ne kalacak yer, ne yiyecek, ne çocuklarına süt...

4320 sayılı yasa herşeyi çözmüyor. Kadının yasal haklarını kullanabilmesi için önce bir kendine gelmesi, kendisinin ve varsa yanındaki çocuklarının acil gereksinimlerini karşılayabilmesi gerekiyor.

Uygulamada ne yazık ki çok eksiğimiz var. Yaşamın pratiğini öngörememiş yasalarımız. Nasıl çözebiliriz bu sorunları?

Birkaç öneri:

- Şiddet gören, evinden atılan vb. kadınlarımızın emniyet güçlerine başvurularında bu iş ile mutlaka bir kadın görevli ilgilenmelidir.

- Her belediyenin küçük ya da büyük mutlaka bir sığınma evi açması sağlanmalıdır. Giderler belediye ve İl Özel İdaresi tarafından karşılanmalıdır.

- Barolar, gönüllülük esası ile bu durumlarda müdahale edecek avukat görevlendirmeli; ücret ve giderleri adli yardım ödeneğinden karşılanmalıdır.

- Tüm sağlık birimlerinde, aile içi şiddet başvurularının Cumhuriyet Savcılığı'na ihbarı zorunlu kılınmalıdır.

- Emniyet güçlerinden başlamak üzere, şiddet gören kadının başvurabileceği her kurumdaki görevliler kadın hakları konusunda eğitilmelidir.

Veya; mahkeme, şiddet uygulayandan tahsil edilmek üzere, kadına en kısa sürede hayatı idame tazminatı (başka bir isim de olabilir) adı altında bir bedel tayin edebilir. Bu ücret aylık ve dava devam edene kadar sürmelidir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ailenin Korunmasına Dair Kanun(4320) Yargıtay Kararları Av.Habibe YILMAZ KAYAR Aile Hukuku Çalışma Grubu 9 18-03-2008 12:36
4320-Ailenin Korunmasına Dair Kanunda Değişiklik Yapilması Hakkında Kanun Av.Ünzile Küçüköner Kadın Hakları Çalışma Grubu 4 08-07-2007 11:03
ailenin korunmasına dair kanunda ihtiyati tedbir sorunu!!!!! av.özgekaya Meslektaşların Soruları 2 16-04-2007 22:31


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06033802 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.