|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
02-03-2008, 00:01 | #1 |
|
tebligatta usulsüzlük?
Müvekkil bir suçtan dolayı yargılanıyor ve 10 ay hapis cezası verilerek bu ceza para cezasına çevriliyor. Para cazasının ödenmesi için infaz bürosundan müvekkile tebligat gönderiliyor fakat bu tebligatı müvekkilinde tanımadığı biri tebellüğ ediyor. Bu durumdan dolayı müvekkil para cezasını ödemesi gereken sürede ödemediğinden dolayı para cezası hapis cezasına çevrilmiş ve müvekkil polis karakolunca çağrıldığı zaman tutuklanıp ceza evine gönderilmiştir. bu durumda yapabilceğimiz herhangi bi müdahale olabilir mi? sizce kararı veren mahkemeden yada infaz savcılığından infaz dosyasındaki tebligatta usulsüzlük gerekçesiyle infazın durdurulmasını talep edebilirmiyiz? bu hususu ispatladığımız takdirde infaz durdurulur mu? ilginiz için şimdiden teşekkür ediyorum ve tecrübeli meslektaşlarımın yadımını bekliyorum.
|
03-03-2008, 11:30 | #2 |
|
Kararın infazına ilişkin karar "EK KARAR " olarak mahkeme tarafından mı verilmiş acaba?
eğer öyle ise; mahkemesine usulsüz tebligat hükümlerinden bahseden bir dilekçe ile müracaat edebilirsiniz.Ben bu şekilde bir dilekçe müvekkil adına yazdım ve lehe sonuç aldık. |
03-03-2008, 11:44 | #3 |
|
Zeliha arkadaşıma katılıyorum.Ama bunun yanında 5271 sayılı kanunun 231.maddesinin ek 5-6-9-10.maddelerini kullanarak hükmün geri bırakılmasını da talep edebilirsiniz..Kolay gelsin.
|
03-03-2008, 17:04 | #4 |
|
merhaba,
hükmün tebliğ edildiği adres para cezasının tebliğ edildiği adres midir? adreste değişiklik varsa bu mahkemeye bildirilmiş mi? tebligat geçerli ise 647 sk Cezaların İnfazında Tebligat Madde 7 - (Mülga :22/11/1990 - 3682/12 md; Yeniden düzenleme :28/7/1999 - 4421/9 md.) Mahkeme ilamında yazılı hürriyeti bağlayıcı cezanın çektirilmesi için yapılan davetin veya para cezasının ödenmesi için çıkarılan ödeme emrinin tebliği, hükümde gösterilen adrese yapılır. Hükümlü bu adreste yaptığı değişiklikleri mahkemesine ve nezdindeki Cumhuriyet Başsavcılığına bildirmek zorundadır. Aksi takdirde, hükümde gösterilen adrese yapılan tebligat geçerlidir. kaldı ki savcılık tarafından para cezasının hapis cezasına çevrilmesi yönünde hükmü veren mahkemeye müracaat edilmişse yapılacak birşey de yoktur. saygılarımla |
03-03-2008, 19:24 | #5 |
|
Ceza kanununun en temel ilkelerinden olan savunma hakkı elinden alınan müvekkiliniz için yapabileceğiniz tek şey tebligat alan kişilerin iadeli taahhütlü tebligatı almaya yetkili kişilermi değilmi yada dönen tebligatta müvekkile ulaşılamama nedeninin ne olduğu konusundaki açıklamalar kısmındaki yazılar ile savunma kurulmalıdır.
|
03-03-2008, 19:26 | #6 |
|
askeplion doğru bir noktaya temas etmiş.İlk cevabımda arkadaşa yardımcı olabilmek için biraz aceleci davranarak bizim olayımızdaki bir noktayı atladığımı şimdi görüyorum.Bizim olayımızda duruşma günü ve diğer bütün tebligatlar işyeri adresine yapılmış iken,yalnız para cezasının hapis cezasına dönüştürüldüğü mahkeme "Ek kararı" ev adresine tebliğ edilmiş ,onu da muhtar almış idi.Biz durumu açıklayan ( aslında tebligat kanunu usulüne uygun ) dilekçemiz ile Bir üst mahkemeye müracaat ederek,Ek KARARIN KALDIRILMASINItalep ettik,durum lehimize oldu.
|
04-03-2008, 13:18 | #7 |
|
usulsüz tebligat
Sayın Avangardea;
Olayınızda tebligat adresinin konut işyeri gibi niteliklerinden bahsetmemişsiniz. Ancak tebligat memurunun tebellüğ eden kişinin muhatap ile ilişkisini mazbataya yazma zorunluluğu var. Bu hususlar eksikse tebliğin usulsüzlüğünü iddia edebilirsiniz, kanımca. Çünkü olayınızda geri dönüş şansı bulunmayan bir durum ortaya çıkıyor. İyi çalışmalar..... YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ E. 2003/14435 K. 2005/2882 T. 4.5.2005 � GEREKÇELİ KARARIN TEBLİĞİ ( Tebligat Parçasında Tebliği Olunan Şahsın Muhatap İle İlişkisinin Gösterilmemiş Olması Sebebiyle Tebligatın Geçersiz Bulunduğu ) � GEÇERSİZ TEBLİGAT ( Gerekçeli Kararın Sanık Vekiline Tebliğine İlişkin Tebligat Parçasında Tebliği Olunan Şahsın Muhatap İle İlişkisinin Gösterilmemiş Olması Sebebiyle ) � GEÇERSİZ OLAN TEBLİGATA MUTTALİ OLMA ( Ittıla Üzerine Temyizin Süresinde ve Yetki Belgesine Göre Avukatın Sanık Vekili Olduğunun Anlaşılması Karşısında Sanık Vekilinin Temyizi Hukuken Geçerli Olduğu ) 7201/m.17 ÖZET : Gerekçeli kararın sanık vekiline tebliğine ilişkin tebligat parçasında, tebliği olunan şahsın muhatap ile ilişkisinin gösterilmemiş olması sebebiyle tebligatın geçersiz bulunduğu ve ıttıla üzerine temyizin süresinde ve yetki belgesine göre Av. ... sanık vekili olduğunun anlaşılması karşısında, sanık vekilinin temyizi hukuken geçerlidir. DAVA : Basın yoluyla halkı kanuna itaasizliğe tahrik etmek suçundan sanık Hatice Rüken Kılıç'ın bozma üzerine yapılan yargılanması sonunda; Hükümlülüğüne ve suça konu derginin delil olarak saklanmasına ilişkin kararı sanık vekilinin vekaletinin bulunmadığından temyiz dilekçesinin CMUK'nun 315/1. maddesi uyarınca reddine dair ( İSTANBUL ) 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 11.9.2003 gün ve 25 Ek karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile 23.12.2003 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü: KARAR : 7201 Sayılı Tebligat Kanunun 17 ve ilgili tüzüğün 23. maddesinin; "belli bir yerde meslek ve sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır" hükmü karşısında, gerekçeli kararın sanık vekiline tebliğine ilişkin "18.6.2003" tarihli tebligat parçasında, tebliği olunan şahsın muhatap ile ilişkisinin gösterilmemiş olması sebebiyle tebligatın geçersiz bulunduğu ve 1.7.2003 tarihli ıttıla üzerine temyizin süresinde ve 20.8.2002 tarihli yetki belgesine göre Av. Özgür Gider'in sanık vekili olduğunun anlaşılması karşısında, sanık vekilinin temyizi hukuken geçerli bulunduğundan, 11.9.2003 tarihli temyiz dilekçesinin reddi kararının kaldırılarak, esas hükme yönelik olarak yapılan incelemede; SONUÇ : Bozmaya uyularak; yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen kanıtlara, mahkemenin tahkikat sonuçlarına uygun olarak beliren kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, sanık hakkındaki mahkumiyet hükmünün istem gibi ( ONANMASINA ), 04.05.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. yarx |
14-04-2011, 12:59 | #8 |
|
Sanık hakkında 5 ay hapis cezası verilmiş ve kesinleşmiştir. Fakat karar usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiştir. Bunun için ne yapmamız gerekir.
|
14-04-2011, 14:53 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Temyiz dilekçesi yazın ve öncelikle hükme ilişkin kesinleştirme işleminin usule aykırı olduğunu, savunma hakkının kısıtlandığını, hükme ..... tarihinde muttali olmakla, temyiz isteminizin süresinde olduğunun kabulünü taleple, devamında temyiz sebeplerinizi yazınız. Mahkeme temyiz isteminin süresinde olmadığından reddine karar verirse CMK.m.296/2 hükmüne göre onu da temyiz ediniz. Kararı Yargıtay verecektir. Saygılar. |
14-04-2011, 16:14 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın meslektaşım dosyayı biraz önce inceledim. Tebligat usülsüz olarak yapılmış. Sanık temyiz süresi geçtikten sonra kararı temyiz etmiş. Temyiz süresinin geçtiğinden bahisle temyiz talebi ek karar ile reddedilmiştir. bu ek karar ise usulüne uygun olarak sanığı 21.m. göre muhtara tebliğ edilmiş, kapıya ihbarname yapıştırılmış komşusu imtina ettiğinden haber verilememiştir. Bu aşamadan sonra yapacağımız birşeyler var mıdır? |
14-04-2011, 16:40 | #11 |
|
Kanun yararına bozma yoluna gidilebilir. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilmek üzere Hükmü veren mahkemeye hitaben yazın dilekçenizi..
|
14-04-2011, 16:48 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
CMK.m.41 ve 274 hükümleri çerçevesinde sanığın yokluğunda verilen hükme ilişkin olarak eski hale iade istemi ile birlikte temyiz dilekçesi veriniz. Tebligata fiilen muttali olamama nedenlerinizi vs. tüm delil ve belgesiyle bildiriniz. İki dilekçeyi aynı anda vermeniz önemlidir. Saygılarımla. |
18-07-2012, 14:50 | #13 |
|
Elimde farklı bir olay var.
Tebligat "bizzat kendisine" denilerek tebliğ edilmiş. Adres doğru. Fakat imzanın sanığın imzasıyla hiç ilgisi yok. Tebligatı kimin aldığı belirsiz. Savcılığa suç duyurusunda bulunduk; ama temyiz süresi kaçırıldığından ceza kararı infaza gönderildi. Eski hale iade talep ettik fakat mahkeme tereddütlü, henüz karar veremedi. Bu konuda emsal olabilecek karar paylaşabilecek meslektaşımız var mıdır? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
vergi mahkemesi kararının infazı-özel usulsüzlük cezası | putto | Meslektaşların Soruları | 3 | 01-12-2009 17:34 |
alkol kontrolü-polisin yanıltması - idari cezada usulsüzlük | superavukat | Meslektaşların Soruları | 23 | 03-09-2008 16:22 |
limited şirkete yapılan tebligatta "adreste daimi çalışan.." ibaresi geçerli mi? | AV.SERTANn | Meslektaşların Soruları | 10 | 06-04-2007 20:33 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |