Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kooperatİf Üyesİnİn Aİdat Borcu

Yanıt
Old 26-09-2007, 21:14   #1
çiçero fadi

 
Varsayılan Kooperatİf Üyesİnİn Aİdat Borcu

Kooperatif üyemiz kooperatifin gerekli hizmeti vermediği düşüncesiyle kooperatif üyeliğinden noter kanalıyla istifa eder ve aidat borcunu ödemez.biriken aidat borcu ilamsız icra takibine konu olur.üye borca itiraz eder.kooperatif vekili itirazın iptali davasını açabilir.

üye lehine ne tür delillerle davanın reddini sağlayabiliriz.istifa etmesi aidat borcunu ortdan kaldırabilir mi halen sitede oturmaktadır.teşekkürker
Old 27-09-2007, 10:08   #2
Viyola

 
Varsayılan

Merhaba,
Eklediğim kararları incelemenizi öneririm.
İyi çalışmalar,

T.C.
YARGITAY
Üçüncü Hukuk Dairesi
Esas No:2004/6647
Karar No: 2004/6818
Tarih: 17.6.2004
  • SEBEPSİZ ZENGİNLEŞMENİN TESPİTİ ( İşletme Kooperatifi Oluşturulmasına Göre Kooperatif Ortağı Olsun veya Olmasın Yahut İstifa Etmiş Ortak Konumunda Bulunsun Kooperatif Hizmetlerinden Yararlanan Kişilere Aidatları Ödemek Zorunluluğu Bulunduğu )
  • İŞLETME KOOPERATİFİ OLUŞTURULMASI ( Kooperatif Ortağı Olsun veya Olmasın Yahut İstifa Etmiş Ortak Konumunda Bulunsun Kooperatif Hizmetlerinden Yararlanan Kişilere Aidatları Ödemek Zorunluluğu Bulunduğu - Sebepsiz Zenginleşme )
  • KOOPERATİF HİZMETLERİNDEN YARARLANMA ( İşletme Kooperatifi Oluşturulmasına Göre Kooperatif Ortağı Olsun veya Olmasın Yahut İstifa Etmiş Ortak Konumunda Bulunsun Bu Kişilere Aidatları Ödemek Zorunluluğu Bulunduğu - Sebepsiz Zenginleşme )
ÖZET :
İşletme kooperatifi oluşturulmuş ve kooperatif devam ettiğine göre, kooperatif ortağı olsun veya olmasın yahut istifa etmiş ortak konumunda bulunsun, kooperatif hizmetlerinden yararlanan kişilerin bu hizmetlerin karşılığı olan aidatları ödemek zorunluluğu vardır.

DAVA :
Dava dilekçesinde sebepsiz zenginleşmenin tesbiti ile 198.000.000 liranın tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR :
Davacı vekili dilekçesinde, davalının ortak gider borcunu ödemediğini ileri sürerek tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif üyeliğinden 15.11.1998 tarihinde ayrıldığını ve kooperatif hizmetlerinden yararlanmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının müstakil tapulu taşınmazı için temizlik ve çimlendirme işini kendisinin yaptığı ve dava tarihinde kooperatif üyesi olmadığı gerekçeleri ile davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık;davacı kooperatif hizmetlerinden faydalanmakla birlikte bu hizmetler için herhangi bir bedel ödemeyen davalının uhdesinde meydana gelen sebepsiz zenginleşmenin tespiti ile tahsili istemine ilişkindir.
Davacı kooperatif yöneticisi, davalının yapılan hizmetlerden faydalandığını iddia ettiğine ve davalının payına düşen faydalı ve zorunlu masrafları talep ettiğine göre uyuşmazlık sebepsiz zenginleşme veya vekaletsiz iş görme hükümleri dairesinde çözümlenecek mahiyettedir.
Yapılan keşifte dinlenen davacı tanıkları ;davacı işletme kooperatifinin davalının da dubleks evinin bulunduğu sitenin, belediyeye terk edilen yeşil alanlarının bakımını, temizliğini, sivrisinek ilaçlamasını ve aydınlatılması işlerini yaptığını beyan etmektedirler. Bu işlerin maddi bir karşılığının olacağı ise kuşkusuzdur.
Yine, davacı kooperatif bu işlerin yürütülmesi amacıyla işletme kooperatifine dönüştürülmüştür. İşletme kooperatifi oluşturulmuş ve kooperatif devam ettiğine göre, kooperatif ortağı olsun veya olmasın yahut istifa etmiş ortak konumunda bulunsun, kooperatif hizmetlerinden yararlanan kişilerin bu hizmetlerin karşılığı olan aidatları ödemek zorunluluğu vardır.
O halde mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sadece davalı tanıkları beyanlarına itibar edilerek davanın reddi doğru görülmemiştir.

SONUÇ :
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.6.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
Onbirinci Hukuk Dairesi
Esas No:2005/5645
Karar No: 2006/5462
Tarih: 15.5.2006
  • KOOPERATİF ORTAĞININ İSTİFASI ( Noter Aracılığı İle Gönderdiği Bildirimin Kooperatife Ulaştığı Anda Sonuç Doğuracağı - Ödediği Aidatların İadesinde Usul ve Ödenecek Miktar )
  • İSTİFA İRADESİNİN NOTER ARACILIĞI İLE KOOPERATİFE BİLDİRİLMESİ ( Kooperatife Ulaştığı Anda Sonuç Doğuracağı - Kooperatifin İstifayı Kabulü Sonuca Etkili Olmadığı )
  • KOOPERATİF AİDATLARI ( İadesinde Usul ve Ödenecek Miktar - Kooperatif Ortağının Noter Aracılığı İle Gönderdiği İstifa Bildirimi )
ÖZET :
Davacı, kooperatif üyeliğinden ayrılmasına rağmen kendisine ödeme yapılmadığını, yaptığı ilamsız icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptali talebinde bulunmuştur. Kooperatiften ayrılan ortak, ödediği paranın tamamını değil, ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini isteme hakkına sahiptir. Öte yandan bu hak, bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra talep edilebilir. Kooperatif ortağının noter aracılığı ile gönderdiği istifa bildirimi kooperatife ulaştığı anda sonuç doğurur.
Kooperatifin istifayı kabulü bu sonuca etkili değildir. İstifa iradesini noter aracılığı ile kooperatife bildiren davacı, ihtarın ulaştığı tarihte ortaklıktan çıkmış sayılmalıdır.

DAVA :
Taraflar arasında görülen davada Mersin Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 17.12.2004 tarih ve 2004/139 - 2004/824 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S.Ç. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR :
Davacı vekili, davalı kooperatif üyeliğinden istifa eden müvekkiline ödeme yapılmaması üzerine başlattıkları takibin, davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptalini ve % 40 İcra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava, istifası kabul edilen davacının, ödediği aidatların iadesi için başlattığı İcra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 17/1'inci ve dosyada mevcut davalı kooperatif ana sözleşmesinin 15'inci madde hükümleri gereğince, kooperatiften ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, ( aynı kanunun 17/2'nci maddesi uyarınca kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek olması nedeniyle iade ve ödemelerin geciktirilmesine ilişkin bir genel kurul kararı alınmış olmamak koşulu ile ) ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haizdir. Öte yandan, dairemizin yerleşik uygulamasına göre, bilançonun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ay geçtikten sonra bu hak talep edilebilir ve bundan önce başlatılan bir takibe dayalı olarak açılan itirazın iptali davası, hakkın doğduğu tarihten sonra takip başlatılmak ve bundan sonra dava açılmak üzere red edilmesi gerekir.
Öte yandan, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 13'üncü maddesinde ortağın ana sözleşmeye uygun olarak yapacağı isteğe rağmen kooperatifin istifayı kabulden kaçınması halinde ortağın çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirmesi halinde çıkmanın gerçekleşeceği düzenlenmiş olup, davalı kooperatif ana sözleşmesinin 13'üncü maddesinde de bu hükme paralel bir düzenleme yer almış, yine ana sözleşmesinin bu maddesinde, her ortağın, hesap senesinden en az bir ay önce yönetim kuruluna yazı ile başvurmak suretiyle ortaklıktan çıkabileceği düzenlenmiştir.
Ortağın istifa bildirimi, yenilik doğurucu nitelikte olup, kooperatife ulaştığı anda sonuç doğurur. Yukarıda anılan 13'üncü maddenin yazılış biçimi ortağın istifasının kooperatifçe kabulünü gerekli kıldığı izlenimi yaratmakla beraber noter aracılığı ile yapılan bildirime özel önem verilmek suretiyle, noter aracılığı ile yapılan bildirimin kabulünün gerekli bulunmadığı vurgulanmıştır. Bu durumda, ortağın yenilik doğurucu nitelikteki istifa iradesini ilk olarak noter vasıtasıyla kooperatife duyurması ortaklıktan çıkmanın gerçekleşmesi için yeterlidir.
Somut olayda, istifa iradesini 02.04.2001 tarihli noter ihtarı ile gösteren davacı, ihtarın kooperatife ulaştığı 04.04.2001 tarihi itibariyle ortaklıktan çıkmış sayılmalıdır. Bu durumda, daha sonra 20.12.2001 tarihli kararla yönetimin istifayı kabulü bu sonuca etkili değildir. Mahkemece, 20.12.2001 tarihi esas alındığına göre, istifanın gerçekleştiği tarihin 2002 yılı olarak ele alınması ve masraf hissesinin 31.12.2002 tarihli bilançoya göre hesaplanması gerekir; mahkemenin kendi kabulüne göre vardığı sonuç doğru değil ise de, mahkemece 31.12.2001 tarihli bilançoyu tasdik eden 25.05.2002 tarihli genel kuruldan itibaren bir ayın sonunda alacağın muaccel olduğu ve buna göre 25.12.2003 tarihli takibin erken olmadığı sonucuna varılması ve 31.12.2001 tarihli bilançoya göre masraf hissesinin hesaplanması sonucu itibariyle doğru olduğundan, hükmün değişik gerekçe ile onanması gerekmiştir.

SONUÇ :
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın, açıklanan değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 357,02.-YTL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15.05.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 27-09-2007, 11:31   #3
Av.H.Sancar KARACA

 
Varsayılan

Sayın çiçero fadi
Takipte istenen alacağın, noter aracılığı ile yapılan bildirimden önceki döneme ait olması halinde (aidat ve varsa gecikme zammı, bildirimin yapıldığı tarihten önceki döneme ait ise) kooperatifin bu alacağı talep etmekte haklı olduğunu, alacağın bildirim tarihinden sonraki döneme tekabül etmesi halinde ise, yine de üyelikten istifanın ne zaman kabul edildiğine bakılması gerektiği kanaatindeyim.
Noterden yapılan bildirim, Sayın Viyola'nın eklediği ikinci karara göre de ulaşmakla sonuç doğurmalıdır. İstifanın kabul tarihinde uyuşmazlık olması halinde kooperatif kayıt ve belgeleri incelenerek sonucuna göre ayrılma tarihi belirlenip kooperatif alacağı bu tarihee göre belirlenmelidir diye düşünüyorum.
İlke olarak,noter aracılığı ile gönderilen istifanın kooperatife tebliğ edildiği tarih, kooperatife yapılagelen ödemelerin son bulacağı tarihtir.
Sitede oturuyor olması, kooperatif hizmetlerinden yararlanıp yararlanmadığı ile ilişkili olduğundan Yine Sayın Viyola'nın eklediği ilk karar yol gösterici olacaktır. Kooperatifin talep ettiği tutarın ne kadarının hizmetten, yararlanma karşılığı ne kadarının -yararlanılan bu hizmetten bağımsız- kooperatif aidatı olduğu da ancak kooperatif kayıtlarının incelenmesi ile anlaşılabilir. KoopK.nun 12.maddesindeki düzenlemenin olayınızla ilgisi olup olmadığı da ayrıca tartışılabilir.
Kolay gelsin.
Old 27-09-2007, 13:16   #4
avmurat

 
Varsayılan

Öncelikle bu iki güzel karar için Sayın Viyola'ya çok teşekkürler.Sorunuza gelince:Açık kapı ilkesi gereği ortağın istifası usülüne uygunsa buna engel olunamıyor.Sizin durumunuzda iki noktadan inceleme yapılması gerekecek.Birincisi kişi halen üye mi?Yani yaptığı istifa şekil şartlarına uyuyor mu?Her ne kadar sayın Vİyola'nın gönederdiği ikinci kararda durum açıklanmışsa da; Burada Yargıtay'ın yorumunu yadırgadım doğrusu.Bana göre gerek K.K.ve gerekse anasözleşme hükümleri çok açık.Önce kooperatife başvurulacak,kabul görmezse noter kanalıyla istifa edilecek.Ancak yargıtay ilk olarak da noter kanalıyla bildirimi istifanın gerçekleşmesi için yeterli görmüş.Yargıtay'ın görüşünü de öğrenmiş olduk.
Üyeliğin devam edip etmediğinin tespitinden sonra ve eğer kişinin üyeliğinin sona erdiğine karar verilirse artık kooperatif mevzuatı gereği değil tamamen borçlar kanunu hükümleri gereği karar verilecektir.Artık arada bir kooperatif-üye ilişkisi olmayacağından, kişinin sorumluluğu sadece fiilen yararlandığı kısım için olacaktır.Ayrıca bu kişi artık kooperatif üyesi olmadığı için kendisinden gecikme zammı gibi kalemler de talep edilemeyecektir diye düşünüyorum.Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kooperatİf Hukuku Av.Elvan Akkaya Meslektaşların Soruları 10 06-08-2009 13:19
Koperatİflerde Üyelerİn Aİdat Ödememesİ FAITHFULLY Meslektaşların Soruları 2 06-09-2007 10:23
Kooperatİf Hacİz Murat^^ Meslektaşların Soruları 8 13-02-2007 22:41


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04848599 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.