Bu işin hakkı nedir?

Selam, fikirlerinize ihtiyacım var.

Diyelim ki, Ankara da bir kamu kuruluşuna, işçi vekili olarak, iş mahkemesinde alacak davası açtım.

İşçinin alması gereken kıdem tazminatı 1000 TL den hesaplanması gerekirken, bilirkişi hatası sonucu, tavan ücretten hesaplandı. Kısacası 10.000 TL hesaplanması gerekirken 25.000 TL hesaplandı.

Hatayı farkettim ama sesimi çıkarmadım,

Müvekkilden onay aldım, rapora göre ıslah ettim,

Karşı yan farketmedi, hakim farketmedi, yargıtay farketmedi...

Karar kesinleşti, diğer alacaklar, faizleri ve yargılama giderleriyle birlikte toplam 55.000 TL para tahsil ettim...

Asıl alacak bu paranın yarısı kadar...

Sanırım günakarım

Siz olsaydınız ne yapardınız?

Asıl alacak kadar mı ıslah ederdiniz?

Asıl alacak kadar mı icra ederdiniz?

Asıl alacağı alıp, gerisini iade mi ederdiniz?

Adalet tecelli etti, hakkımızdır deyip, çatır çatır yer miydiniz?

Kolay gelsin...

Sayın Balku,

Müvekkilinizin lehine bir durumu üstelik ne karşı yan ne de adli merciler itiraz etmemişken aleyhe bir şekilde ileri sürmeniz de kanımca vekalet akdine uygun olmazdı.

Vicdanınızı bence fazla zorlamayın zira bilirkişi veya adliye hataları yüzünden bahsettiğiniz miktarların çok üstünde "gerçekten" hakettiğini alamayan kişiler de var.Ve bu durumu bilip de onlara hakettiğini ödemeyenler!

Aynen sizin gibi yapardım, ama fazla kısımdan kendime değil müvekkile alacak kaydederek!

Sayın Av.Selim Balku

Üzerine senfoniler yazılacak bir konu açmışsınız. Sayfalar boyu sürecek uzun tartışmaların şimşeklerini beklerken, şimdilik, kısaca kestirip atıyorum:

Her sorunun yanıtı önce ilgili Kanun'da aranmalıdır.

Avukatlık Kanunu'na göre:
AVUKATLIĞIN AMACI:
Madde 2 - Avukatlığın amacı; hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamaktır.
Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder.

Saygılarımla

Alıntı: Yazan Av.Armağan Konyalı Avukat bu amaçla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eder.

Sn. Av.Armağan Konyalı 'nın yanıtına saygılarımla aynen katılıyorum.

Sorun tam da Sayın Konyalı verdiği maddenin 2. fıkrasında ki altı çizili cümlesi bende bir paradoks yaratıyor...

Hukuki bilgi ve tecrübelerimi Sayın Akpunar'ın dediği gibi müvekkilim lehine mi kullanayım, yoksa adalet hizmetine mi sunayım?



Kolay Gelsin...

Bilirkişi belki de işçinin hakkaniyet gereği alması gereken ücrete göre hesap yapmıştır.

Alıntı: Yazan Av.Selim Balku Selam, fikirlerinize ihtiyacım var. Diyelim ki, Ankara da bir kamu kuruluşuna, işçi vekili olarak, iş mahkemesinde alacak davası açtım. İşçinin alması gereken kıdem tazminatı 1000 TL den hesaplanması gerekirken, bilirkişi hatası sonucu, tavan ücretten hesaplandı. Kısacası 10.000 TL hesaplanması gerekirken 25.000 TL hesaplandı. Hatayı farkettim ama sesimi çıkarmadım, Müvekkilden onay aldım, rapora göre ıslah ettim, Karşı yan farketmedi, hakim farketmedi, yargıtay farketmedi... Karar kesinleşti, diğer alacaklar, faizleri ve yargılama giderleriyle birlikte toplam 55.000 TL para tahsil ettim... Asıl alacak bu paranın yarısı kadar... Sanırım günakarım Siz olsaydınız ne yapardınız? Asıl alacak kadar mı ıslah ederdiniz? Asıl alacak kadar mı icra ederdiniz? Asıl alacağı alıp, gerisini iade mi ederdiniz? Adalet tecelli etti, hakkımızdır deyip, çatır çatır yer miydiniz? Kolay gelsin...

Asıl mesele, bu mesajınızı okuyan Hazine vekili, yargılamanın iadesini talep ederse karar ne yönde çıkacaktır.

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Asıl mesele, bu mesajınızı okuyan Hazine vekili, yargılamanın iadesini talep ederse karar ne yönde çıkacaktır.

Kişi, yer ve miktarlar özellikle farklı gösterilmiştir.

İşin açıkçası, böyle bir şeyin olması durumunda, sanki rahatlayacakmışım gibi bir hissiyat içerisindeyim

Kolay Gelsin...

Alıntı: Yazan Av.Selim Balku Kişi, yer ve miktarlar özellikle farklı gösterilmiştir.

Keşke bunu yazmasaydım

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Asıl mesele, bu mesajınızı okuyan Hazine vekili, yargılamanın iadesini talep ederse karar ne yönde çıkacaktır.

Bence şayet okursa, hemen meslektaşımızı arar ve "Aman Selim Bey, bunu kimse duymasın, yoksa benim için çok kötü olur" der.

işin bir de sizce ahlaki yönü yok mu? karşı tarafın farketmemesinden dolayı sebepsiz zenginleşmiş olunmuyor mu bu durumda?

Alıntı: Yazan imsel işin bir de sizce ahlaki yönü yok mu? karşı tarafın farketmemesinden dolayı sebepsiz zenginleşmiş olunmuyor mu bu durumda?

Ahlaki yönden tartışılır tabi ki,

haklılığına yüzde yüz inandığınız bir davada hakim hatasından dolayı mağdur olan haklıda da durum böyledir.

Ama karar karardır...

Durumu düzeltebilmek adına, bu aşamada siz olsaydınız ne yapardınız?

Kolay Gelsin...

Alıntı: Yazan imsel işin bir de sizce ahlaki yönü yok mu? karşı tarafın farketmemesinden dolayı sebepsiz zenginleşmiş olunmuyor mu bu durumda?

Ahlaki yön bir tarafa, kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile alacağı tespit edilene, bir diğer mahkeme "hayır bu kadar hakkın yoktur sebepsiz zenginleştin! " diyebilecekse ne mahkemelerin ne de icra dairelerinin güvenilirliği kalır!

Alıntı: Asıl mesele, bu mesajınızı okuyan Hazine vekili, yargılamanın iadesini talep ederse karar ne yönde çıkacaktır

İadei muhakeme sebeplerinin sınırlı sayıda olduğu malum."Ehlihibrenin kasten hilafı hakikat ihbaratta bulunduğunun hükmen tahakkuk etmesi," burada düşünülebilirse de olayda kasıt olmadığı gibi bu durumun da ceza mahkemesinde kesinleşmiş bir vakıa olarak tespit edilmesi gerekir.

Bir tarafa koyduğumuz "ahlaki yön" açısından ise "iade-i imtihan" mümkün olmadığından "tevbe" müessesesi kullanılabilir.

Alıntı: Yazan Av.Selim Balku Ahlaki yönden tartışılır tabi ki, haklılığına yüzde yüz inandığınız bir davada hakim hatasından dolayı mağdur olan haklıda da durum böyledir. Ama karar karardır... Durumu düzeltebilmek adına, bu aşamada siz olsaydınız ne yapardınız? Kolay Gelsin...

Sayın Balku;

Kötü örnek, örnek olmamalıdır diye düşünüyorum.

Konu ile ilgili olarak, bu saatten sonra hukuki açıdan bir şey yapılabilir mi? bilmiyorum ama; bence siz, karşı taraf avukatı -kararı veren hakim ve Yargıtay'ın ilgili dairesi ile yapacağının görüş alış-verişi neticesi daha sağlıklı bir çözüm üreteceğinizi düşünüyorum.

Böylece kendiniz de vicdanen rahatlamış olursunuz.