Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

manevi tazminat

Yanıt
Old 14-12-2006, 15:36   #1
iözkurt

 
Varsayılan manevi tazminat

özetle; ölümlü trafik kazası sonucunda sadece eş için 22,01,2002 tarihinde maddi ve manevi tazminat davası açılıyor ve 06,12,2005 tarihinde karar kesinleşiyor hatta davalıdan hükmedilen kadar ödemede alınıyor. Ancak çocuklar için manevi tazminat davası 19,06,2006da açılıyor ve karşı taraf zamanaşımı iddiası ileri sürüyor. haksız fiillere ilişkin 1 + 10 yıllık zamanaşımı iddası var...
görüş ve önerileriz..
Old 14-12-2006, 16:08   #2
ibreti

 
Varsayılan

Ölümlü trafik kazasının ne zaman meydana geldiğinin ve ölümün ne zaman meydana geldiğinin bilinmesi gerek. Kazanın (ve ölümün) meydana geldiği tarihten itibaren uzamış zamanaşımının (ceza davasının bağlı olduğu zamanaşımının) uygulanması gerekir.

İşinize yarayabilir düşüncesi ile emsal kararları sunuyorum.

Kolay gelsin..
---

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/9285
K. 2006/7428
T. 19.6.2006
• TRAFİK KAZASI NEDENİ İLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( Gelişen Tıbbi Zarar Bulunduğundan Sakatlık Oranının Rapora İttila İle Bir Yıllık Zamanaşımı Süresinin Başlatılması Gereği )
• ZAMANAŞIMI SÜRESİ ( Maddi ve Manevi Tazminat Talebi - Trafik Kazası İtibariyle Ceza Zamanaşımı Süresinin Beş Yıl Olduğu )
• TRAFİK KAZASINDA OLUŞAN ZARARLARDAN DOLAYI ZAMANAŞIMI ( 5 Yıl Olduğu - Maddi ve Manevi Tazminat Talebi )
• ZAMANAŞIMININ BAŞLANGIÇ TARİHİ ( Gelişen Tıbbi Zarar Bulunduğundan Sakatlık Oranının Rapora İttila İle Bir Yıllık Zamanaşımı Süresinin Başlatılması Gereği - Maddi ve Manevi Tazminat )
818/m.60
ÖZET : Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Trafik kazası itibariyle ceza zamanaşımı süresi beş yıldır. Zararın gelişme gösterdiği durumlarda zamanaşımının başlangıcı olarak zararın geliştiği günün, sona erdiği günün, gelişen durumun öğrenildiği günün önemi vardır. Gelişen durum sürdükçe zamanaşımı işlemesi söz konusu olmaz. Zira zararın giderek artması söz konusudur.

Somut olayda Adli Tıp Kurumu'nun raporunda; davacıda trafik kazası travması sonrasında gelişmiş ağır psikiyatrik bozukluk bulunduğu ve %100 oranında işgücü kaybı mevcut olduğu ve bu sakatlık durumunun trafik kazasıyla uygun illiyet bağı içinde olduğu belirtilmektedir. Bu rapor gözetildiğinde gelişen tıbbi zarar bulunduğundan sakatlık oranının rapora ittila ile bir yıllık zamanaşımı süresinin başlatılması gerekmektedir. Bu durumda ise zamanaşımının dava gününde dolmadığı belirgindir.

DAVA : Davacı O. vekili Avukat İ. tarafından, davalı E. aleyhine 04/09/2002 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; zamanaşımı nedeni ile davanın reddine dair verilen 21/02/2005 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.

Trafik kazasının 23/09/1992 günü olduğu, davacının kafa içi ameliyat geçirdiği, ceza davasında alınan raporda hayati tehlike geçirdiğinin ve 45 gün iş güçten kaldığının bildirildiği, davalının 2/8 kusurlu bulunarak cezalandırıldığı, bu davanın 04/09/2002 günü açıldığı anlaşılmaktadır. Dava dilekçesinde: ameliyattan sonra davacıda davranış bozukluğu başladığı ve arttığı, çeşitli tarihlerde akıl hastanesinde tedavi gördüğü, psikoz durumunun arttığı ve vesayet altına alındığı, davayı da vasisinin açtığı anlatılmaktadır. Trafik kazası itibariyle ceza zamanaşımı süresi beş yıldır. Zararın gelişme gösterdiği durumlarda zamanaşımının başlangıcı olarak zararın geliştiği günün, sona erdiği günün, gelişen durumun öğrenildiği günün önemi vardır. Gelişen durum sürdükçe zamanaşımı işlemesi söz konusu olmaz. Zira zararın giderek artması söz konusudur.

Somut olayda Adli Tıp Kurumu'nun 03/12/2004 günlü raporunda; davacıda trafik kazası travması sonrasında gelişmiş ağır psikiyatrik bozukluk bulunduğu ve % 100 oranında işgücü kaybı mevcut olduğu ve bu sakatlık durumunun trafik kazasıyla uygun illiyet bağı içinde olduğu belirtilmektedir. Bu rapor gözetildiğinde gelişen tıbbi zarar bulunduğundan sakatlık oranının ( zarar miktarının ) 03/12/2004 günlü rapora ıttıla ile bir yıllık zamanaşımı süresinin ( BK'nun 60/1 ) başlatılması gerekmektedir. Bu durumda ise zamanaşımının dava gününde dolmadığı belirgindir. İşin esası incelenerek varılacak uygun sonuç çevresinde bir karar verilmesi gerekirken mahkemece gelişen zarar bulunduğu gözetilmeksizin zamanaşımı nedeniyle davanın reddedilmesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 19.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/13227
K. 2004/7147
T. 28.6.2004
• MADDİ VE MANEVİ ZARAR ( Aracın Çarpışması Sonucu Uğranılan - Davanın Cezayı Gerektiren Bir Fiilden Doğmuş Olması/Ceza Zamanaşımının Uygulanması Gereği )
• CEZA ZAMANAŞIMI UYGULANMASI GEREĞİ ( Aracın Çarpışması Sonucu Uğranılan Maddi ve Manevi Zararın Tazmini İstemi - Davanın Cezayı Gerektiren Bir Fiilden Doğmuş Olması )
• TRAFİK KAZASI ( Sonucu Uğranılan Maddi ve Manevi Zararın Tazmini İstemi - Davanın Cezayı Gerektiren Bir Fiilden Doğmuş Olması/Ceza Zamanaşımının Uygulanması Gereği )
• ZAMANAŞIMI ( Aracın Çarpışması Sonucu Uğranılan Maddi ve Manevi Zararın Tazmini İstemi - Davanın Cezayı Gerektiren Bir Fiilden Doğmuş Olması/Ceza Zamanaşımının Uygulanması Gereği )
2918/m. 98, 99, 109
765/m. 459, 465
ÖZET : Davacıların içinde bulunduğu araçla davalı sigorta şirketine trafik sigortası ile sigortalı aracın çarpışması sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. 2918 sayılı KTK. nun 8. kısım 5. bölüm "Ortak Hükümler" başlığı altında yer alan 109/2. maddesindeki davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve Ceza Kanunu'nun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağına dair hükmü uyarınca davalı trafik sigortacısı hakkında ceza zamanaşımının uygulanması gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Kadıköy Asliye 3. Ticaret Mahkemesince verilen 13.6.2003 tarih ve 2002/1334-2003/626 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra, işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkillerinin içinde bulunduğu araçla, davalıların malik, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpışmaları sonucu, müvekkillerinin yaralandığını, davadan önce T. Sigortanın sigorta poliçesinden ödeme yapılmasına rağmen eksik ödeme yapıldığını, müvekkili Makbule'nin sağ omzunun sakat kaldığını, ileri sürerek, 2.420.000.000.TL.bakiye poliçe tazminatının davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacı Makbule'ye verilmesine, ev işlerinin yapılması için hizmetçiye ödenen 1.000.000.000.TL. ile taksi ve muayene ücreti için 1.000.000.000.TL. davalılar D. A.Ş. ve Ü. K.'dan faizi ile tahsiliyle davacı Makbule'ye verilmesine, yine Makbule için 3.000.000.000. TL., Ahmet ve Alper için 1.000.000.000.TL. şer TL. manevi tazminatın davalılar D. A.Ş. ve Ü. K. dan faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı T. Sigorta Şirketi vekili, KTK. 109. madde hükmü uyarınca iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir. Diğer davalılar, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamından davalı T. Sigorta yönünden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davalılar D. A.Ş. ve Ü. K. yönünden açılan manevi tazminat davasının Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden dosyanın TTK. 4, 5 ve 12. maddelerı uyarınca davanın tefriki ile dosyanın Kadıköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.

Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.

Dava, davacıların içinde bulunduğu araçla davalı sigorta şirketine trafik sigortası ile sigortalı aracın çarpışması sonucu uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, TCK. nun 465. ve 459. maddeleri kapsamına göre, davalı sigorta şirketi yönünden ceza davası olmamasına göre, ceza zamanaşımının uygulanamayacağı gerekçesiyle, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. 2918 sayılı KTK. nun 8. kısım 5. bölüm "Ortak Hükümler" başlığı altında yer alan 109/2. maddesindeki davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğmuş olması ve Ceza Kanunu'nun bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş bulunması halinde, bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde geçerli olacağına dair hükmü uyarınca davalı trafik sigortacısı hakkında ceza zamanaşımının uygulanması gerekir. Ayrıca, KTK. nun 98/1. ve 99/1. maddeleri ise tedavi ve diğer trafik sigortası kapsamına giren zararların sigortacıya bildirilmesinden itibaren 8 iş günü içinde ödeme zorunluluğu getirildiğine göre, zamanaşımı süresinin sigortacıya yapılması gerekli ihbar tarihinden itibaren başlatılması gerekir. Bu itibarla, 20.11.2000 olay tarihine göre 3.12.2002 dava tarihinde dahi davalı sigorta şirketi yönünden açılan davanın zamanaşımına uğramadığı, dolayısıyla, davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28.6.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 18-09-2007, 10:03   #3
Serhat Arasan

 
Varsayılan

Alıntı:
özetle; ölümlü trafik kazası sonucunda sadece eş için 22,01,2002 tarihinde maddi ve manevi tazminat davası açılıyor ve 06,12,2005 tarihinde karar kesinleşiyor hatta davalıdan hükmedilen kadar ödemede alınıyor. Ancak çocuklar için manevi tazminat davası 19,06,2006da açılıyor ve karşı taraf zamanaşımı iddiası ileri sürüyor. haksız fiillere ilişkin 1 + 10 yıllık zamanaşımı iddası var...
görüş ve önerileriz..



KTK109/2 maddesine göre dava cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı öngörmüşse bu süre manevi tazminat talepleri açısından da uygulanır. Saygılarımla..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
maddi-manevi tazminat olcsvl Meslektaşların Soruları 5 14-05-2007 13:56
boşanmada manevi tazminat mkaraca Meslektaşların Soruları 4 23-11-2006 01:22
Manevi tazminat hakkı Deunur Hukuk Soruları Arşivi 1 15-11-2006 13:02
İş kazalarında manevi tazminat mustafaaladag Meslektaşların Soruları 2 10-11-2006 01:00
Manevi Tazminat Mahmut Hukuk Soruları Arşivi 3 27-02-2002 20:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05028009 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.