Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

boşanma davasında delil yokluğu

Yanıt
Old 30-07-2009, 11:02   #1
avukat_y

 
Varsayılan boşanma davasında delil yokluğu

merhabalar, yüksek tecrübelerinizden faydalanmamı gerektirecek bir dava ile karşı karşıyayım.şiddetli geçimsizlik sebebiyle açılmış olan boşanma davasında davalı eş koca , boşanmak istemiyor.Ancak davacı eş şiddete maruz kalmış ama bunu ispatlayacak darp raporu vs. ya da gören tanık yok.hakim delilleri ve tanıkları bildirmek için süre verdi ama o tanıklarda pek etkili olmayacak kanaatimce. A,
Ayrıca müvekkilim 8 aydır evli ve boşanma davası açmadan önce çocuk aldırmış. davalının ekonomikl durumu iyi değil.bu çocuğu kocasından iznsiz aldırmış olması boşanayı etkiler mi?
tanıktan başka delilim yok.nasıl bir yol izleyebilirim.
Old 30-07-2009, 12:15   #2
Av.Benan ŞENBAYRAM

 
Varsayılan

Kadının kocasının rızası olmaksızın müşterek çocuğu aldırması koca için hem onur kırıcı bir muameledir hem de evlilik birliğini temelden sarsan bir eylemdir. Bu durum davalı eş tarafında davacı kadının aleyhine kullanılabilir ancak davalı boşanmak istemiyorsa bunu öne sürmemelidir kanaatimce. Davacı hiçbir delil gösteremiyorsa yapılacak bişey yok, sırf kanaate dayalı hüküm verilemeyeceğinden, dava reddedilir. Ancak yinede Ailenin Korunması Hakkındaki Kanun hükümlerine bakmanızda fayda var. Kadının lehine olduğu için bu düzenlemelerden yararlanabilirsiniz.
Old 31-07-2009, 14:07   #3
avukat_y

 
Varsayılan

syn şenbayram çok teşekkür ederim verdiğiniz bilgi için.
Old 31-07-2009, 23:31   #4
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sadece ayrıntı:

2827 Sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun madde 6/1: “5 inci maddede belirtilen müdahale, gebe kadının iznine, küçüklerde küçüğün rızası ile velinin iznine, vesayet altında bulunup da reşit veya mümeyyiz olmayan kişilerde reşit olmayan kişinin ve vasinin rızası ile birlikte sulh hakiminin izin vermesine bağlıdır. Ancak akıl maluliyeti nedeni ile şuur serbestisine sahip olmayan gebe kadın hakkında rahim tahliyesi için kendi rızası aranmaz. 4 üncü maddenin ikinci ve 5 inci maddenin birinci fıkralarında belirtilen ve rızaları aranılacak kişiler evli iseler, sterilizasyon veya rahim tahliyesi için eşin de rızası gerekir.”

Rahim Tahliyesi ve Sterilizasyon Hizmetlerinin Yürütülmesi ve Denetlenmesine İlişkin Tüzük m.13: “On haftayı geçmeyen gebeliklerde yapılacak rahim tahliyesinde, gebe kadın,
a) Reşitse kendisinden,
b) Küçükse kendisinin rızası alınmakla birlikte velisinden,
c) Vesayet altında bulunup da reşit ya da mümeyyiz değilse, kendisinden ve vasisinden (Bu halde ayrıca sulh hakiminden de izin alınması gerekir),
d) Evliyse eşinden, örneği Tüzük'e ekli izin belgesinin alınması gerekir.
Evli kimseye sterilizasyon ameliyatının uygulanması, eşinden, ayrıca, izin belgesi alınmasına bağlıdır”

Not: Kusurlu olan eşin boşanma davası ikame hakkı var ise de; davalıya yüklenebilecek hiçbir kusur yoksa (ispatlanamazsa) boşanma davası reddolur.

Saygılarımla...
Old 01-08-2009, 10:57   #5
av.kadirpolat

 
Varsayılan Tanık yeterlidir,

Alıntı:
Yazan avukat_y
merhabalar, yüksek tecrübelerinizden faydalanmamı gerektirecek bir dava ile karşı karşıyayım.şiddetli geçimsizlik sebebiyle açılmış olan boşanma davasında davalı eş koca , boşanmak istemiyor.Ancak davacı eş şiddete maruz kalmış ama bunu ispatlayacak darp raporu vs. ya da gören tanık yok.hakim delilleri ve tanıkları bildirmek için süre verdi ama o tanıklarda pek etkili olmayacak kanaatimce. A,
Ayrıca müvekkilim 8 aydır evli ve boşanma davası açmadan önce çocuk aldırmış. davalının ekonomikl durumu iyi değil.bu çocuğu kocasından iznsiz aldırmış olması boşanayı etkiler mi?
tanıktan başka delilim yok.nasıl bir yol izleyebilirim.

Sayın meslektaşım, öncelikle Aile Hukukunda en önemli deli tanıklıktır. Bu haliyle sadece tanık bildirmeniz ve taraflar arasındaki şiddetin tanıklar vasıtasıyla mahkemede ispatlanması boşanma için yeterlidir.

Ayrıca darp raporuna gerek yoktur. Kaldı ki bir tokat atılması halinde, söz konusu durumun darp olgusuyla rapora yansıması mümkün olmayanbilir. hatta ve hatta toplumumuzun genel yapısı itibariyle aile içi şiddet olayları, hastahanelere ve doğal olarak da adli incelemeye pek yansıtılmıyor.

Tanıklarınız şiddet olayını görmüşlerse; yada en azından müvekkilinizin vücudunda darp izine tanık olmuşlarsa, bu durum boşanma için yeterlidir.

Müvekkilinizin, çocuk aldırma durumu, hem cezai hem de hukuki anlamda sorun teşkil edebilir. Ancak bilirsiniz ki, her olay kendi içerisinde ele alınacaktır. Davalı tarafın çocuk aldırma olayını ileri sürüp sürmemesi boşanma sürecini etkilemeyecektir. Ancak tazminat durumlarında (TMK 174) dikkate alınıp değerlendirme ona göre yapılacaktır.

Burada müvekkilinizin boşanma sebebi, şiddet görmesinden doğan aile birliğinin temelden sarsılması sebebiyle boşanma yada kötü muamele olacağından, çocuğu, babanın rızası olmadan aldırması BOŞANMALARINA ENGEL DEĞİLDİR.

Bu haliyle bu konuda yorum yapan diğer meslektaşlarımın görüşlerine katılmıyorum.

Siz rahat bir şekilde davanızı açın. Tanıklarınız şiddete dair tanıklık yaparsa BOŞANMA gerçekleşir. (Tecrübeyle sabittir)

Umarım yardımcı olabilmişimdir. Saygılarımla...,
Old 02-08-2009, 19:41   #6
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın av.kadirpolat,

Alıntı:
Yazan av.kadirpolat
çocuğu, babanın rızası olmadan aldırması BOŞANMALARINA ENGEL DEĞİLDİR.

????
Alıntı:
Yazan avukat y
davacı eş şiddete maruz kalmış ama bunu ispatlayacak darp raporu vs. ya da gören tanık yok
Alıntı:
Yazan avukat y
o tanıklarda pek etkili olmayacak kanaatimce
Alıntı:
Yazan Av. Benan Şenbayram
Davacı hiçbir delil gösteremiyorsa yapılacak bişey yok, sırf kanaate dayalı hüküm verilemeyeceğinden, dava reddedilir
Alıntı:
Yazan Hades
davalıya yüklenebilecek hiçbir kusur yoksa (ispatlanamazsa) boşanma davası reddolur.
Bu haliyle;
Alıntı:
Yazan av.kadirpolat
bu konuda yorum yapan diğer meslektaşlarımın görüşlerine katılmıyorum.
Neye katılmadığınızı merak ettim

Saygılarımla...
Old 03-08-2009, 08:46   #7
av.kadirpolat

 
Varsayılan Merakınızı gidereyim!!!

Alıntı:
Yazan Hades
Sayın av.kadirpolat,



????




Bu haliyle;

Neye katılmadığınızı merak ettim

Saygılarımla...

Avukat Benan; Kadının kocasının rızası olmaksızın müşterek çocuğu aldırması koca için hem onur kırıcı bir muameledir hem de evlilik birliğini temelden sarsan bir eylemdir. Bu durum davalı eş tarafında davacı kadının aleyhine kullanılabilir ancak davalı boşanmak istemiyorsa bunu öne sürmemelidir kanaatimce.

Sayın Hades, katılmadığım hususlardan birisi bu? Zira herkes haklı olduğu konuda iddiada bulunabilir. Bilirsiniz ki, kusuru az olsun yada tamamen kusurlu olsun, bu durumda dahi eşin de dava açmaya hakkı vardır.

Sayın Hades, sizin yazmış olduğunuz 2827 sayılı yasa uyarınca verdiğiniz bilgiler genel kültür açısından faydalı ama burada avukat y 'nin aradığı cevaba konu teşkil edeceği kanaatinde değilim. Bu noktada sizin görüşünüz bu noktada olmadığından sizin bilgilerinize yönelik bir katılıp katılmama durumum olamaz

Çocuk aldırmanın aleyhe durum teşkil etmesi hususuna da bu noktada katılmıyorum.

avukat y, tanıktan başka delilim yok diyor. Tanıklık da nihayetinde ispat unsurlarından biridir. Bu haliyle de olayı irdelenmesi gerekir.
Old 03-08-2009, 14:41   #8
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın av.kadirpolat,

Sayın avukat y, konu başlığını “boşanma davasında delil yokluğu” şeklinde belirtip; davalı eşin boşanmaya sebebiyet veren kusurunu “gören tanık” olmadığını yazmasının akabinde; delil olarak göstereceği tanıkların da beyanlarının “etkili olmayacağını” düşündüğünü belirtmiştir. Soru “Meslektaşların soruları” kısmında sorulmuştur ve avukat y de bir “avukat”tır; eminim ki Sayın avukat y de “tanık beyanı” delilinin boşanma davasında muteber olduğunu bilmektedir; fakat anlatımından anlaşılan davaya delil olarak sunacağı tanıkların (beyanlarının) davalı eşin kusurlarını ispatlayacak yeterlikte olmadığı düşüncesindedir. 5 no lu mesajınızdaki anlatımınızın aksinin iddia edilmesi söz konusu değildir. Lakin Sayın avukat y nin derdi zaten 5 no lu mesajınızda anlattığınız hususları tanıkla ispatlayamamasıdır (diye düşünüyorum ). Yani benim anladığım; Sayın avukat y “sadece tanıklar var” demiyor; tanıklar var; fakat davalının kusurunu ispatlayabilecek yeterlikte bilgi ve görgüye sahip değiller; kusuru tanık beyanlarıyla ispatlayamıyoruz diyor.

Sayın avukat y sorusunda, müvekkilinin eşinden izinsiz (habersiz) kürtajıyla ilgili bir durumun varlığını belirtmiş; ben de bu konunun eşe bildirilmesi ve eşlerin birlikte karar vermesi gereken bir husus olması hasebiyle; mevzuatta ne şekilde düzenlendiğini belirtmek amacıyla ve “SADECE AYRINTI” diyerek düzenlemeleri aktardım. Ve bu durum, davacı eş için bir “kusur” dur. Bu sebeple de mesajımın “not” kısmında aktarımımın sebebi; gayet açık olduğu üzere; her ne kadar bu hususun davacı için kusur olduğu kanaatinde isem de önemli olanın boşanmayı istemeyen davalı eşin kusurunun ispatlanması gereğine dikkat çekmektir. (Muhakkak ki “kusurlu olan eş” boşanma davası ikame edebilir; kaldı ki ben bunu, 4 no lu mesajımda yazmıştım. ) Neticeten tüm katılımcıların belirttiği gibi davalı eşin kusuru ispatlanırsa boşanma gerçekleşebilecektir.

Not: 4 no lu mesajımda aktardığım düzenlemeyi sadece “genel kültür” olarak değerlendirmenize katılamayacağım. Çünkü evlilik birliğinin en önemli ayaklarından biri “güven” dir. Siz de taktir edersiniz ki; müstakbel annenin (evlilik birliği içerisinde) tek başına karar alıp rahmin tahliyesini yaptırması, haberdar edilmeyen davalı eşin güvenini sarsacak bir husustur, bu bir kusurdur. Bu düzenleme olmasa dahi “kusur” değerlendirmesine mahal verecek bir hususun genel kültür bilgisi olarak anılması rahatsız edicidir

Merakımı giderdiğiniz için de ayrıca teşekkür ederim

Saygılarımla…
Old 03-08-2009, 16:13   #9
av.kadirpolat

 
Varsayılan önemli değil ama...;

Alıntı:
Yazan Hades
Sayın av.kadirpolat,

Sayın avukat y, konu başlığını “boşanma davasında delil yokluğu” şeklinde belirtip; davalı eşin boşanmaya sebebiyet veren kusurunu “gören tanık” olmadığını yazmasının akabinde; delil olarak göstereceği tanıkların da beyanlarının “etkili olmayacağını” düşündüğünü belirtmiştir. Soru “Meslektaşların soruları” kısmında sorulmuştur ve avukat y de bir “avukat”tır; eminim ki Sayın avukat y de “tanık beyanı” delilinin boşanma davasında muteber olduğunu bilmektedir; fakat anlatımından anlaşılan davaya delil olarak sunacağı tanıkların (beyanlarının) davalı eşin kusurlarını ispatlayacak yeterlikte olmadığı düşüncesindedir. 5 no lu mesajınızdaki anlatımınızın aksinin iddia edilmesi söz konusu değildir. Lakin Sayın avukat y nin derdi zaten 5 no lu mesajınızda anlattığınız hususları tanıkla ispatlayamamasıdır (diye düşünüyorum ). Yani benim anladığım; Sayın avukat y “sadece tanıklar var” demiyor; tanıklar var; fakat davalının kusurunu ispatlayabilecek yeterlikte bilgi ve görgüye sahip değiller; kusuru tanık beyanlarıyla ispatlayamıyoruz diyor.

Sayın avukat y sorusunda, müvekkilinin eşinden izinsiz (habersiz) kürtajıyla ilgili bir durumun varlığını belirtmiş; ben de bu konunun eşe bildirilmesi ve eşlerin birlikte karar vermesi gereken bir husus olması hasebiyle; mevzuatta ne şekilde düzenlendiğini belirtmek amacıyla ve “SADECE AYRINTI” diyerek düzenlemeleri aktardım. Ve bu durum, davacı eş için bir “kusur” dur. Bu sebeple de mesajımın “not” kısmında aktarımımın sebebi; gayet açık olduğu üzere; her ne kadar bu hususun davacı için kusur olduğu kanaatinde isem de önemli olanın boşanmayı istemeyen davalı eşin kusurunun ispatlanması gereğine dikkat çekmektir. (Muhakkak ki “kusurlu olan eş” boşanma davası ikame edebilir; kaldı ki ben bunu, 4 no lu mesajımda yazmıştım. ) Neticeten tüm katılımcıların belirttiği gibi davalı eşin kusuru ispatlanırsa boşanma gerçekleşebilecektir.

Not: 4 no lu mesajımda aktardığım düzenlemeyi sadece “genel kültür” olarak değerlendirmenize katılamayacağım. Çünkü evlilik birliğinin en önemli ayaklarından biri “güven” dir. Siz de taktir edersiniz ki; müstakbel annenin (evlilik birliği içerisinde) tek başına karar alıp rahmin tahliyesini yaptırması, haberdar edilmeyen davalı eşin güvenini sarsacak bir husustur, bu bir kusurdur. Bu düzenleme olmasa dahi “kusur” değerlendirmesine mahal verecek bir hususun genel kültür bilgisi olarak anılması rahatsız edicidir

Merakımı giderdiğiniz için de ayrıca teşekkür ederim

Saygılarımla…

Sayın Hades;

Ben size teferruatlı bilgiler verdiğiniz için teşekkür etmeyi bir borç bilirim.
Ama boşanmada teferruata bu konuda ihtiyaç yok.
Kusur az olsa dahi boşanma gerçekleşeceğinden, kadının çocuğunu aldırması yemiş olduğunu dayağın üstüne çıksa dahi sonucu etkilemeyecektir. Zira buna yönelik yargıtay içtihatları da vardır.

Kaldı ki, burada davalının değil davacının boşanmada haklılığını ispatlaması gerekir.

Ben tanıkların "DARP" durumunu görmeseler dahi; olaydan sonra davacı üzerinde darp edildiğini gösterir emarelerin varlığı ve bunun davacı tarafından davalı koca tarafından yapıldığının belirtilmesi boşanma için yeterlidir.

kaldı ki avukat y, tanıktan başka delilimiz yok diyerek, rapor olmazsa darp olayını nasıl izah ederiz, ispatlarız şeklinde soru sormuştur. (bana göre)

Sizinle aramızdaki çekişme de bu noktadan çıkıyor. Zira siz, avukat y nin "tanıklar etkili olmazlar" sözüne; ben de "tanıktan başka delilim yok, rapor yok" şeklindeki ifadesine takılarak farklı şekilde anlamamızdan kaynaklanan bir sorun olduğunu düşünüyorum.

kaldı ki, sizin vermiş olduğunuz bilginin, davalı tarafça ileri sürülmesi ancak ve ancak karşılık davada BOŞANMA SEBEBİ OLARAK SÜRÜLEBİLİR. Oysa burada avukat y, davacı tarafı temsil etmekte. Bu haliyle DAVA EDEN DAVASINI İSPATLAMALI. Biz burada davacı vekiline yardımcı olmaya çalışıyoruz. Yani çıkar yol göstermeye çalışıyoruz. Bu haliyle, davalı taraf ancak ve ancak DARP EDİLMEDİĞİ İDDİASINI, ÇÜRÜTMESİ GEREKMEKTEDİR. Davalının ileri süreceği iddialar, farklılık arzettiğinde bu haliyle davaya etkisi olmayacaktır.

Umarım size yardımcı olabilmişimdir.

Ama sanırım sorun, avukat y nin verdiği mesajı farklı anlamamızdan kaynaklanıyor.
Old 03-08-2009, 17:29   #10
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın av.kadirpolat,
Alıntı:
Kusur az olsa dahi boşanma gerçekleşeceğinden, kadının çocuğunu aldırması yemiş olduğunu dayağın üstüne çıksa dahi sonucu etkilemeyecektir
Alıntı:
sizin vermiş olduğunuz bilginin, davalı tarafça ileri sürülmesi ancak ve ancak karşılık davada BOŞANMA SEBEBİ OLARAK SÜRÜLEBİLİR
Alıntı:
DAVA EDEN DAVASINI İSPATLAMALI.
Yukarıda yazdıklarınızın aksi iddia edilmedi.

Sayın avukat y nin anlatımını farklı anlamış olmamız mümkündür. Bu, davalının kusurunun ispatlanması gerektiğini yazmanızı/yazmamı farklı kılmadı. Aynı şeyleri söyleyip farklı şeylermiş zehabı vermek anlamsız(diye düşünüyorum ).

Alıntı:
Umarım size yardımcı olabilmişimdir.
Henüz "yardıma" ihtiyacım yok, teşekkür ederim

Saygılarımla...
Old 29-08-2009, 11:23   #11
avukat_y

 
Varsayılan teşekkür

[sayın kadir bey vermiş olduğunuz ve göstermiş olduğunuz yol için teşekkür ederim.kadının çocuğu aldırmasında kusurlu olduğu bir gerçek ancak şiddet görmesinde de davalı kusurlu.bunun boşanmaya etkili olmadığına dair yargıtay kararları olduğunu söylemişsiniz. rica etsem bana bir örnek karar verirmisiniz bu konu ile ilgili
Old 29-08-2009, 12:11   #12
av.kadirpolat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat_y
[sayın kadir bey vermiş olduğunuz ve göstermiş olduğunuz yol için teşekkür ederim.kadının çocuğu aldırmasında kusurlu olduğu bir gerçek ancak şiddet görmesinde de davalı kusurlu.bunun boşanmaya etkili olmadığına dair yargıtay kararları olduğunu söylemişsiniz. rica etsem bana bir örnek karar verirmisiniz bu konu ile ilgili

HG 00 <> E: 2004/2-363 <> K: 2004/359 <> T: 16.06.2004
Karşılıklı boşanma davasında davacı kocanın eşini dövdüğü, evine bakmadığı, ağır hakaretlerde bulunduğu, buna karşılık kadının da eşinin arabasını taşladığı, eve almadığı, kolunuda ısırdığı anlaşılmakla, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına kadın da (davalıda) sebebiyet verdiğinden bu durum karşısında kocanın davasının da kabulü gerekir.


HD 02 <> E: 2002/6911 <> K: 2002/7936 <> T: 13.06.2002
Davacının temin ettiği evin manevi bağımsızlığı olmadığının, davalıyı dövdüğünün, davalının da ağır hakaret ettiğinin, evin eşyalarını balkondan attığının anlaşılması taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğuna işarettir. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilmelidir.

HD 02 <> E: 2003/1014 <> K: 2003/4057 <> T: 24.03.2003
Birleştirilen dosyalardaki her talep kalemi için kararı verilmeli ve ayrı ayrı yargılama giderlerine hükmolunmaladır. Karısını döven koca eşit kusurludur.

HD 02 <> E: 2003/1188 <> K: 2003/3711 <> T: 17.03.2003
Davacının sadakatsız davranışı davalının ona sözlü veya fiili surette fena muamelede bulunma hakkı vermeyeceğinden kusurlar eşit kabul olunrak boşanmaya hükmolunmalıdır.

HD 02 <> E: 2003/1626 <> K: 2003/2984 <> T: 06.03.2003
1-Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadın kusurlu da olsa, karısını döven koca da kusurlu sayılacağından kusurlar eşit kabul olunarak yoksuluğa düşecek kadına yoksulluk nafakası takdir edilmesi gerekir. 2-Gerekçeli karar, hak ve mükellefiyetleri açık ve tartışmasız olarak belirtir surette ve kısa karara uygun olmak zorundadır. Bu meyanda bilirkişi raporuna atfen hüküm kurulamaz.


HD 02 <> E: 2003/164 <> K: 2003/1430 <> T: 03.02.2003
Kadının kocasına hakaret ettiği, kayın validesini de tehdit ettiği ve dövdüğü kesinleşen ceza dosyası ile sabit olup kocanın da karısını başkası ile ilişki kurmakla suçlayıp, bağımsız ev temin etmediği, geçimsizlikle her iki tarafında eşit kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Boşanmaya karar verilmesi gereklidir.

Umarım yardımcı olabilmişimdir. Saygılarımla....,
Old 30-08-2009, 22:10   #13
avukatlutfi

 
Varsayılan

NE GÜZEL HAREKETLER BUNLAR!
Keşke bütün cevaplar,böyle tartışmaya yönelik verilse.Arkadaşların nezaket ölçüsünde konuyu irdelemeleri,kanımca bizler için faydalı olmaktadır.Her ikisine de teşekkürlerimi sunarım
Old 18-10-2010, 14:16   #14
Avukat55

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşlarım,
Şiddetli geçimsizlik ndeniyle açmış olduğum boşanma davasında davacı eş koca müvekkilim. Huzursuz, çok geçimsiz olduğu, kıskanç ve çocuklara çok kötü davrandığı ve şiddet uyguladığı için boşanmak istiyor. Ancak tanık dışında hiçbir delil yok.

Tanıklar yeterli olacakmıdır.

Teşekkürler...
Old 18-10-2010, 22:30   #15
BALDIRAN

 
Varsayılan

Merhaba. Daha önce meslektaşlarımın da isabetle belirttiği gibi, aile hukukuna yönelik olan boşanma davasının dayandığı maddi olgular, çoğunlukla hukuki fiil olduğundan, yani önceden planlanmayan, kestirilemeyen, biden bire ortaya çıkan maddi olgular olduğundan, tanık delili en büyük delillerden biridir. nemli olan, tanıkların, bilgilerinin görgüye dayalı olmasıdır. Saygılar
Old 22-10-2010, 15:01   #16
Av. Nevzat Yağız

 
Varsayılan

meslekdaşımın dediği gibi, boşanma davasında uygulamadan da bildiğimiz gibi en önemli delilerden biri tanık delilidir. Yeter ki tanık beyanları şiddetli geçimsizlik olduğu konusunda hakime yeterli gelsin.. Yani ortada yazılı delil olmasa bile yeterli tanık beyanı boşanma kararı için yeterli olabilir.
Ayrıca bu davada KUSURU DAHA FAZLA OLAN EŞİN BOŞANMA DAVASI AÇAMAYACAĞI KURALI UYGULANACAKTIR. Yargıtay da kararlarında bunu söylüyor. Yani bunun karşı anlamından şu çıkıyor.. Boşanma talep edecek olan davacı tarafın mutlaka hiç kusuru olmaması gerekli değil ama kendi kusuru davalının kusurundan daha az olmalı. Bu neden ile davacı kadın eşinden izinsiz çocuk aldırmış olsa bile, (bunu aradaki huzursuzluk nedeni ve boşanmaya kadar gidercek olduğu belli bir evlilikde çocuk olmaması daha doğru olur düşüncesi ile yaptığını ve hatta eşinin önceden bundan haberi dahi olduğunu söyleyebilir.)
Çocuk aldırmış olması tek başına davasının reddini gerektirmeyecek ve tanıklar kocanın davacıyı darp ettiğini veya bunu görmemiş olsalar bile, davacı kadının bunu sık sık anlatmış olduğunu, kocanın eşini aşağılayıcı hareketlerde bulunduğunu ve hatta sosyal hayatlarının dahi kocanın yapısından kaynaklanan nedenler ile iyi olmadığını vs. bilgiler verdiklerinde hakim şiddetli geçimsizliğin varlığına kanaat getirip boşanma kararı verebilir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
istirdat davasında ihtirazi kayıt yokluğu red sebebimidir? tema Meslektaşların Soruları 1 20-01-2009 17:55
boşanma davasında 3.kişinin ses kaydı delil olabilir mi? avpinarvardi Meslektaşların Soruları 3 02-01-2009 11:29
İzinsiz Telefon Konuşmasını Kaydetmek Ve Boşanma Davasında Delil Olarak Sunmak SEVGİ KARLI Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 18-11-2008 20:31
Daha Önce Çekilen Fotoğrafı, Boşanma Davasında Delil Olarak Sunabilir Miyim? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 05-04-2008 18:43
Boşanma davasında p.c kayıtları delil olabilir mi? üye18721 Meslektaşların Soruları 3 21-02-2008 15:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06767201 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.