Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hakim olarak davaya bakmış kişinin sonradan taraf vekili olarak davaya girmesi halinde ne yapılmalıdır?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-06-2012, 15:17   #1
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan Hakim olarak davaya bakmış kişinin sonradan taraf vekili olarak davaya girmesi halinde ne yapılmalıdır?

Avukatlık Kanunu 38/c maddesine aykırı olarak işlem yapan ve hakim olarak baktığı davaya bu kez davacı vekili olarak vekalet koyan ve dilekçeler sunan avukatın dosyada vekil olamayacağına dair mahkemeye dilekçe verilmesi yeterli midır? Mahkemenin bu konudaki kararına kadar da avukatın yapmış olduğu işlemlerin iptali veya yok hükmünde kabul edilmesi söz konusu edilir mi? 38/c maddesinin doğrudan kamu düzeni ile ilgili olduğu ileri sürülebilir mi? Şimdiden teşekkür ederim.Saygılar
Old 15-06-2012, 15:34   #2
av.buğra

 
İnceleme

T. 26.12.2003
E. 2003/311
K. 2003/428

Avukatın, hakimlik yapmış olduğu aynı yargı çevresinde dava takibi
( Av. K. m. 14/1,157; İYUK 15/1-e)

Şikayetli avukat, Baro Disiplin Kurulu tarafından verilen disiplin cezasına karşı Avukatlık Yasası'nın 157.maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük süre içinde Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu'na itiraz etmesi gerekirken, itiraz süresi içinde disiplin cezası ile ilgili işlemin iptali için İstanbul 2. İdare Mahkemesi'nde ?iptal davası? açmıştır.
İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2003/463 esas, 2003/527 karar sayılı ve 28.04.2003 tarihli kararı ile; şikayetlinin, Baro Disiplin Kurulu kararına karşı Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu'na itiraz etmeksizin idari dava açtığı, bu durumda idari mercii tecavüzü bulunan dosyanın 2577 sayılı Yasa'nın 15/1-e maddesi uyarınca Türkiye Barolar Birliği'ne gönderilmesine karar vermiştir.
Bu durumda, şikayetli avukat, Avukatlık Yasası'nın 157.maddesinde belirtilen itiraz süresi içinde idari dava açtığı, açtığı davanın idari mercii tecavüzüne mahkemece karar verildiği ve dosya kurulumuza intikal ettiği anlaşılmakla, itirazın süresi içinde yapıldığı anlaşılmıştır.
Şikayetli avukatın, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanlığı'ndan emekliye ayrılmasından sonra 30.04.1998 tarihinde İstanbul Barosu'na müracaatla Baroya kaydını yaptırdığı ve avukatlığa başladığı, İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 1997/363 esas sayılı davasının 19.04.1999 tarihli duruşmasına katıldığı ve davacı vekili sıfatı ile görev üstlendiği, bu nedenle Avukatlık Yasası'nın 14/1 maddesi hükmüne aykırı davrandığı gerekçesiyle disiplin kovuşturması başlatılmıştır.
İstanbul Barosu Disiplin Kurulu'nca yürütülen disiplin kovuşturması sonunda; şikayetli avukatın İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanı iken 1998 yılı başında emekli olduğu, 30.04.1998 tarihinde İstanbul Barosu'na kaydolarak avukatlığa başladığı ve 19.04.1999 tarihinde İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 1997/363 esas numarası ile görülmekte olan davaya davacı vekili olarak katıldığı, bu nedenle Avukatlık Yasası'nın 14/1 maddesinde belirtilen kuralları ihlal ettiği kanaatine varılarak kınama cezası tayin edilmiştir.
Yasa koyucunun, Avukatlık Yasası'nın 14/1 maddesinin düzenlenmesinde ki amacı, daha önce hakim veya savcı olarak görev yaptığı mahkemede dava takibini üstlenen bir avukatın durumunun adaletin yerine getirilmesinde kuşkular yaratmasını ve gerek mahkemelere gerek avukatlık mesleğine olan güvenin sarsılmasını önlemektir.
Bu nedenle, söz konusu yasa hükmünün, sadece hakimlik veya savcılık görevinin yapıldığı mahkemeyi değil, aynı yargı çevresinde, aynı düzeyde, aynı sıfat ve görevle kurulmuş bulunan ve ?aynı mahkeme? niteliğinde olan diğer mahkemeleri de kapsayacak şekilde yorumlanması, yasa koyucunun amacına uygun bir anlayıştır. Nitekim Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 14.02.1992 tarihli ve 1991/3 esas, 1992/2 karar sayılı kararında da ?Mahkemelerin kuruluşunu düzenleyen 469 sayılı yasanın gereken yerlerde aynı düzeyde, aynı sıfat ve görevle birden fazla mahkeme kurulabileceğini öngördüğü, yasa ile sağlanan bu olanağın tamamen iş yoğunluğu dikkate alınarak ve işlerin süratle çıkması amacına yönelik olduğu, bu şekilde kurulan (1, 2, 3 ..... diye adlandırılan) mahkemelerin tamamen aynı nitelikte mahkemeler olup, hepsinin görevli oldukları, davaların tümüne bakmaya yetkili bulundukları ve davaların birleştirilmesi açısından aynı mahkeme sayılacakları? belirtilmiştir.
Davaların birleştirilmesinde karşılaşılan sorunlardan dolayı kabul edilen içtihadın dayandığı hukuksal ve mantıksal gerçekler bakımından- Avukatlık Yasası'nın 14/1 maddesinin uygulama alanı yönünden de geçerli olmaması ve somut olayda ki gibi aynı yargı çerçevesinde ki birden fazla ticaret mahkemesinin ?aynı mahkeme? sayılmaması için hiçbir neden yoktur.
Şikayetlinin itirazı bu nedenle yerinde görülmemiş, eylem disiplin suçunu oluşturduğundan ve Baro Disiplin Kurulu'nca yapılan değerlendirmede herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından kararın onanması gerekmiştir.
Sonuç olarak, itirazın reddiyle, İstanbul Barosu Disiplin Kurulu'nun ?kınama? cezası verilmesine ilişkin kararının onanmasına, oybirliği ile karar verildi. Alıntı:
Bu mesaj size yararlı oldu mu? Sağ alt köşedeki TEŞEKKÜR bağlantısına yazan üyemize teşekkür etmeyi lütfen unutmayınız. (Lütfen teşekkürünüzü konuya yeni bir cevap ekleyerek DEĞİL, teşekkür bağlantısına tıklayarak iletiniz
Old 15-06-2012, 15:45   #3
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

Sayın Buğra ,cevabınız için teşekkür ederim. Ancak : Av.kanunu md.14/1 md. Hakimlerin görev yaptıkları yargı çevresi ile ilgili olmasına rağmen Anayasa Mahkemesi tarafından da iptal edilmiş bir madde.
Mevcut olayda ise; hakim bizzat aynı davada hakim olarak görev yapmış ve sonrasında avukat olarak duruşmaya girmekte. 38/c nin kamu düzeni ile ilgisini, işlemlerin butlan olup olmadığı vs. konularında bilgiye ihtiyacım var. Tekrar teşekkür ederim..
Old 15-06-2012, 16:07   #4
Av. Feyza Altun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan GÜLSÜM ÖNAL
Sayın Buğra ,cevabınız için teşekkür ederim. Ancak : Av.kanunu md.14/1 md. Hakimlerin görev yaptıkları yargı çevresi ile ilgili olmasına rağmen Anayasa Mahkemesi tarafından da iptal edilmiş bir madde.
Mevcut olayda ise; hakim bizzat aynı davada hakim olarak görev yapmış ve sonrasında avukat olarak duruşmaya girmekte. 38/c nin kamu düzeni ile ilgisini, işlemlerin butlan olup olmadığı vs. konularında bilgiye ihtiyacım var. Tekrar teşekkür ederim..

Meslektaşım m.38 'e göre avukatın işi reddetme zorunluluğu vardır zaten.

Siz bir şey yapmadan da avukatın bunu yapması gerekirken hakimlikten ayrılıp avukatlığın ne olduğunu bilmeyen birisinden bunu beklemem zaten.

Siz bu madde ile hem baroya şikayet edin hem de dava dosyasına bu madde ve maddeyle ilgili disiplin kurulu kararlarını ekleyin derim.
Old 15-06-2012, 16:49   #5
av.buğra

 
İnceleme

sn.gülsüm , haklısınız a.y.mahkemesi iptal etmiş, bu durumda 38/b fıkrası devreye sokulabilir , zira bu fıkrada avukatlık,hakimlik bir yana mütalaa bile yasaklı işlerden sayıldığına göre , baroya şikayette bulunulabilir...iyi çalışmalar...

1136 S.lı Avukatlık Kanunu MADDE 38
Avukat;
a) Kendisine yapılan teklifi yolsuz veya haksız görür yahut sonradan yolsuz veya haksız olduğu kanısına varırsa,
b) Aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa,
c) (Değişik : 2/5/2001 - 4667/25 md.) Evvelce hâkim, hakem, Cumhuriyet savcısı, bilirkişi veya memur olarak o işte görev yapmış olursa,
d) Kendisinin düzenlediği bir senet veya sözleşmenin hükümsüzlüğünü ileri sürmek durumu ortaya çıkmışsa,
e) (İptal: Ana. Mah. nin 2/6/1977 tarihli ve E. 1977/43, K. 1977/84 sayılı kararı ile)
f) Görmesi istenilen iş, Türkiye Barolar Birliği tarafından tespit edilen mesleki dayanışma ve düzen gereklerine uygun değilse,
Teklifi reddetmek zorunluğundadır.
Bu zorunluluk, avukatların ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsar.
(Üçüncü fıkra iptal: Ana. Mah.nin 21/1/1971 tarihli ve E. 1970/19, K. 1971/9 sayılı kararı ile)
(Son fıkra iptal: Ana. Mah. nin 2/6/1977 tarihli ve E. 1977/43, K. 1977/84 sayılı kararı ile)
Old 15-06-2012, 17:16   #6
Av. Feyza Altun

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.buğra
sn.gülsüm , haklısınız a.y.mahkemesi iptal etmiş, bu durumda 38/b fıkrası devreye sokulabilir , zira bu fıkrada avukatlık,hakimlik bir yana mütalaa bile yasaklı işlerden sayıldığına göre , baroya şikayette bulunulabilir...iyi çalışmalar...

1136 S.lı Avukatlık Kanunu MADDE 38
Avukat;
a) Kendisine yapılan teklifi yolsuz veya haksız görür yahut sonradan yolsuz veya haksız olduğu kanısına varırsa,
b) Aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa,
c) (Değişik : 2/5/2001 - 4667/25 md.) Evvelce hâkim, hakem, Cumhuriyet savcısı, bilirkişi veya memur olarak o işte görev yapmış olursa,
d) Kendisinin düzenlediği bir senet veya sözleşmenin hükümsüzlüğünü ileri sürmek durumu ortaya çıkmışsa,
e) (İptal: Ana. Mah. nin 2/6/1977 tarihli ve E. 1977/43, K. 1977/84 sayılı kararı ile)
f) Görmesi istenilen iş, Türkiye Barolar Birliği tarafından tespit edilen mesleki dayanışma ve düzen gereklerine uygun değilse,
Teklifi reddetmek zorunluğundadır.
Bu zorunluluk, avukatların ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları da kapsar.
(Üçüncü fıkra iptal: Ana. Mah.nin 21/1/1971 tarihli ve E. 1970/19, K. 1971/9 sayılı kararı ile)
(Son fıkra iptal: Ana. Mah. nin 2/6/1977 tarihli ve E. 1977/43, K. 1977/84 sayılı kararı ile)

Avukat Bey b bendi ygulanmaz direk c bendi uygulanır zira şuan dosyada vekil daha önce dosyada hakimlik yapmış zaten ki c bendi bunu düzenliyor.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatin Asİl Olarak Davaya Dahİl Edİlmesİ, Dİsİplİn SuÇu hukukcu03 Meslektaşların Soruları 4 30-11-2011 15:56
Humk 186' ya göre davaya zarar ziyan davası olarak devam olunması durumunda karar kesinleşmeden icra olunabilir mi? avcihansahin Meslektaşların Soruları 1 07-09-2011 08:35
Davaya Taraf Olarak Ekleme coldplayer Meslektaşların Soruları 2 18-08-2011 15:03
yerel mahkemede davaya bakan mahkeme başkanı - temyizde aynı davaya üye olarak katılabilir mi? harkan Meslektaşların Soruları 2 20-06-2011 08:23
davaya cevap-avukatın sonradan davaya dahil olması aysee Meslektaşların Soruları 3 25-04-2011 21:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05795503 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.