Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Adi Ortaklığın Tasfiye Şekli

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-06-2010, 16:59   #1
HAMUŞ

 
Varsayılan Adi Ortaklığın Tasfiye Şekli

Bir tüzel kişilik ile yazılı olmayan adi ortaklık ilişkisi kuran şahıs, anlaşarak adi ortaklk ilişkisine son veriyorlar. Şahıs ortaklığa emeğini koymuş tüzel kişilik ise bir miktar para.. Adi ortaklığın konusunu oluşturan işi tüzel kişi ortak yapmaya devam edeceği için tüzel kişilik şahıs ortağa bir miktar para ödemesi yapacağının senetlerle taahhüt altına alıyor.
Sorularım ise şunlar;
1-Ortaklığın yaptığı işi ortaklardan biri devam etmek istediği için ayrılan ortağa, kar olarak yaptığı ödeme, kanundaki tasfiye şekline uygun olarak kabul edilebilir mi?
2-Tüzel kişilik ortağın daha sonradan adi ortaklığı reddederek; senetleri kabul etmemesi; buna gerekçe olarakta senedin şarta bağlı olduğunu ve kendi tüzel kişiliğinin sermayesinin senet tutarları kadar yüksek olmadığını ifade etmesi hukuken mümkün müdür?

Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim..
Old 01-07-2010, 13:37   #2
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Senedin şarta bağlanması ile senetteki borcun bir sözleşme ile taahhüt altına alınması farklı durumlardır.Senetlerde mücerretlik ilkesi geçerli olduğu için senedin sebebinin sözleşme ile belirtilmiş olması senedi şarta bağlı hâle getirmez diye düşünüyorum.Bu nedenle 2.sorunuzun cevabının 'hayır' olması gerekir.1.sorunuzla ilgili olarak ise BK.522-523 uyarınca adi ortaklık da kâr ve zarar eşit olarak taksim edilir , mezkur taksimden sonra , her iki şerikin ittifakiyle ortaklardan birinin ortaklıktan ayrılması 520'deki en az iki kişi şartını ortadan kaldıracağından adi ortaklık sona ermiş olacaktır.
Old 07-09-2013, 14:26   #3
msahinparlak

 
Varsayılan

Adi ortaklığın tasfiyesinde tasfiye konusu tüm malvarlığının maddi değeri bilirkişiye hesaplattırılır, daha sonra bu ortaklıktan ortakların aldığı fazla değeler kendi payları oranında düşürülür, bu halde senetler de aktif kaleminden sayılır.


Adi ortaklıklarda tasfiye; adi ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde sözleşmedeki hükümlere göre, böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise BK m.539'daki (TBK m.643) sıra takip edilerek yapılmalıdır.

(Karar Tarihi : 17.11.2011)

"Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı, davalılarla inşaat yapmak üzere adi ortaklık yaptığı ve 30.000 TL para ödediğini, daha sonra davalılarla anlaşmazlığa düşerek ortaklıktan ayrıldığını ancak ödediği paranın kendisine iade edilmediğini bildirerek ödediği 30.000 TL nin faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalılardan M____ A____ ortaklık ilişkisini reddetmiş, diğer davalı kabul etmiş ancak ödemelerin şu an inşaatta olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece adi ortaklık ilişkisi ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, davalılarla inşaat yapmak üzere adi ortaklık yaparak 30.000 TL ödediği, bir süre sonra anlaşmazlığa düşerek ayrıldığını bildirerek ödediği bedelin tahsilini talep etmiştir. Davalı M____ A____ davacıdan para almadığını, adi ortaklık olmadığını savunmuş, diğer davalı Z____ ise üçünün adi ortaklık kurduklarını ancak yazılı sözleşme olmadığını, davacının 30.000 TL ödediğini, M____ A____'nin 120.000 TL ödediğini gerisini de kendisinin ödediğini, dava dışı İ____'ın inşaatını 180.000 TL bedel ödeyerek satın aldıklarını ancak bir süre sonra davacının ayrıldığını, kendisinin de inşaatta parasının kaldığını, ödenen paraların inşaata harcandığını beyan etmiştir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmayıp, arsa sahipleri tarafından tüm taraflara verilen düzenleme şeklinde vekaletname bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Mahkemece adi ortaklık ilişkisinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de taraflar arasında BK.nun 520 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu dosyadaki delillerden anlaşıldığı gibi yönetici ortağın davalı M____ A____'nin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece verilecek süre sonunda yönetici ortak tarafından ortaklık defterlerinin ve hesap listesinin verilmesi aksi halde, yönetici ortağın hesap vermekten kaçındığına dair hukuki sonuç doğuracağı kabul edilse de adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerekir. BK.nun 538 inci maddesinde belirtildiği gibi tasfiye, bütün hesapların görülüp ortaklığın aktif ve pasif bütün mal varlığının belirlenip ortakların birbirleriyle alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sona erdirilmesi, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılmasıdır. Ortaklık sözleşmesinde hüküm bulunduğu takdirde tasfiyenin sözleşmedeki hükümlere göre yapılması asıldır. Böyle bir hükmün bulunmaması halinde ise tasfiyenin bu defa B.K.nun 539 uncu maddesindeki sıra takip edilerek yapılması gereklidir. Dava konusu olayda sözleşmede tasfiyeyle ilgili özel bir hüküm bulunmadığından tasfiyenin BK.nun 539. ve devamı maddelerine göre yapılması zorunlu olup, bunun için mahkemece öncelikle yönetici ortak olan davalıdan, kurulduğu tarihten itibaren ortaklığın tüm muhasebesiyle ilgili defterler ve ortaklıkla ilgili tüm belge ve faturaların ibrazıyla ortaklıkla ilgili hesap listesi istenilmeli, ortakların gerek tasfiye şekli gerekse hesap listesi üzerinde uyuştukları ve uyuşamadıkları noktalar saptanmalı, uyuşamadıkları noktalarda tarafların delil ve karşı delilleri sorulup toplanmalı, yönetici ortağın hesap listesi vermemesi durumunda hesap vermekten kaçındığı kabul edilmeli, bu durumda mevcut delillere göre hüküm kurulmalı, ortaklığa ait tüm gelir gider hesabı çıkarıldıktan, ortaklığın tüm aktif ve pasifi kesin olarak belirlendikten sonra ortaklığın varsa üçüncü kişilere veya kurumlara olan borçları ortaklığın aktifinden mahsup edilmeli, ortaklardan her birinin ortaklığa verdiği avanslarla, ortaklık için yapmış oldukları masraflar ve vermiş oldukları sermaye iade edilmeli, bundan sonra varsa kalan miktar ortaklar arasında paylaştırılmalı, tasfiye bu şekilde tamamlanmalıdır.

Mahkemece, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

KARAR : Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 18,40 TL. temyiz harcının istenmesi halinde iadesine, 17.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tasfiye edilmiş veya tasfiye halindeki limited şirkete açılmış işçi alacakları ve hiz nil-nil Meslektaşların Soruları 8 19-09-2014 15:22
Tasfiye olmuş şirketin yeniden tüzel kişik kazanması ev tasfiye memurunun sorumluluğu AV.POYRAZ Ticaret Hukuku Çalışma Grubu 2 04-02-2010 00:00
kast ve taksir kusurluluk şekli mi yoksa haksızlık şekli midir? Mesut_kaya Hukuk Sohbetleri 0 11-06-2009 22:01
Açılacak Dava Şekli Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 3 06-03-2009 15:38
iş sözleşmesinde ihbarın şekli vkguzel Meslektaşların Soruları 1 13-04-2008 22:09


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03896999 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.