Haksiz Ve Hatali İcra Takİbİnde Manevİ Maddİ Tazmİnat

Müvekkile karşı bir gsm operatörü tarafından, isim benzerliği yüzünden haksız bir icra takibi yapılmış, bu takip müvekkilden habersiz önceden kesinleşmiş ve daha sonra alacaklı vekili müvekkili isimden bularak maaş kesintisi yoluyla takip yapmış, müvekkilin çalıştığı kurumdan işçilik alacağından kesinti yaptırmıştır. Bu şekilde bir ay maaşı kesintiye uğramıştır.
Müvekkilin adı ve soyadı dışındaki tüm bilgiler farklıdır. Özellikle TC numarası ile karşılaştırıldığında zaten bu yanlış alenen ortada olmasına rağmen karşı tarafın gerekli özeni göstermeden yapmış olduğu takip sonucu müvekkil çalıştığı firmaya maaş haczi geldiği için özellikle manevi anlamda mağdur olmuştur.

Olayın özeti bu şekilde, bu konuda elinde yargıtay kararı olan arkadaşlardan rica ederim ayrıca böyle bir davada müvekkilin bulunduğu yer genel mahkemeleri yetkili midir yoksa takibin yapılmış olduğu icra müdürlüğünün bulunduğu yer mi yetkilidir ? Bu durumda nasıl bir dava açılmasını tavsiye edersiz, en mantıklı yol olarak görüşlerinizi rica ederim. bu konuda önceden bir tazminat davası açan arkadaş var mı ? Selamlar

Haksız haciz sebebiyle tazminat davası diye arama yaptığınızda işinize yarayacak konular bulacaksınız keşke daha fazla yardımcı olabilseydim kolay gelsin...

Cevabınız için teşekkür ederim, ancak elinde bu konuya yakın yargıtay kararı olan arkadaşlar varsa sevinirim. Bir de yetki konusunda müvekkilin yerleşim yeri mahkemeleri yetkili midir? müvekkilin çalışmış olduğu şirketin genel merkezi İstanbul, Gsm şirketinin de merkezi İstanbuldur. ancak müvekkil edremitte bir hastane de güvenlik görevlisidir. Şirket Türkiye çapında güvenlik görevlisi hizmeti vermektedir. Müvekkile karşı haksız fiilin işlenmiş olduğu yer neresidir? Maaş kesintisi durumunda müvekkil zarara Edremit'te uşramış oluyor ancak sonuçta kesinti Genel Merkezden yapılmakta. Yetki konusunda da arkadaşlardan açıklama rica ediyorum.

Müvekkilinizle alacaklı gsm şirketi arasında bir sözleşme ya da tüketici sıfatını gerektirir bir ilişki olmadığı için görevli mahkeme genel mahkeme,yetkili mahkeme ise haksız haczin(maaş kesintisinin yapıldığı)yer mahkemesidir.Benzer bir davam henüz öninceleme aşamasında.Gelişmelerden haberdar edeceğim meslektaşlarımı.Haksız haciz nedeniyle uğradığınız maddi zararla birlikte manevi tazminat da talep edebilirsiniz.Kolay gelsin.

Sayın tunca,haksız icra takibine girişmek ve bu yolla zarar doğmuşsa bu klasik anlamda haksız fiil olduğundan maddi ve manevi tazminat isteminizi de haksız fiile ilişkin yetki kuralları gereği 1-)haksız fiilin vuku bulduğu,2-)zararın doğduğu 3-)zararın doğma ihtimalinin bulunduğu yer mahkemeleri kesin seçimlik yetkili mahkemelerdir.Göreve ilişkin olarak da Ali Beyin dediği gibi operatör ile müvekkiliniz arasında tüketici,ticari bir bağ olmayıp tek hukuki bağ haksız fiile ilişkin olduğundan görevli mahkeme genel mahkeme olup olayınızda asliye hukuk mahkemesidir.

Arkadaşlar ilginiz için çok teşekkür ediyorum fakat belirttiğiniz hususları biliyorum, benim karmaşa yaşadığım nokta yukarıda da belirttiğim gibi haksız eylemin yerini tespitte. Müvekkil Edremit'te çalışıp sonuç olarak Edremit'e bağlı bir bankadan maaşını çekmekte, kesinti de yine bu bu bankaya az yatırılan maaştan kaynaklanıyor. Fakat belirttiğim gibi müvekkilin işçisi olduğu güvenlik firmasının genel müdürlüğü İstanbul, müvekkil ise Edremit'te yaşamakta. Böyle bir durumda Edremit'te dava açarsak yetki itirazında durum ne olur sizce? Müvekkilin çalışmış olduğu yerde zaten edremit'teki hastanedir. Haksız fiilin vuku bulduğu yer şu durumda sizce neresi oluyor, bunu sormak istemiştim. İlaveten haksız icra takibi de Balıkesir Merkezden açılmıştır. Yani İstanbul merkezli bir firmanın Edremit'te çalışan işisine, hiç alakası olmayan Balıkesir Merkez'den yapılan icra takibi neticesinde maaş kesintisi uygulanmıştır.

sayın tunca dediğim gibi haksız fiilin vuku bulduğu yerden dava açabileceğiniz gibi zararın meydana geldiği veya gelme ihitimalinin bulduğu yer mahkemesinde de açabileceğinize göre haksız fiilin meydana geldiği yer icra takibinin başlatıldığı yerdir;zararın meydana geldiği yer ise kesintinin yapıldığı yer olup davanızı zararınmeydana geldiği yer mahkemesi olan edremitten açmanızda bir sakınca yoktur;hatta yararı vardır.

Bir de bu konuyla ilgili Balıkesir İcra Müdürlüğü farklı TC numaralı bir kişiye sırf isim benzerliğinden dolayı maaş kesintisi kararı verebilir mi? Böyle bir işlem de Sorumluluğu var mı ? Bununla ilgili yargıtay kararı aramaktayım ayrıca görüşlerinizi merak ediyorum. Haksız İcra Takibi yapan gsm firması ile birlikte İcra Müdürlüğünü'de aynı davada hasım gösterebilir miyim yoksa başka bir yola mı İcra Dairesini şikayet etmek gerekir (mesela İİK 16-18,22) ? Şikayet yoluna gidilirse hata kamu düzeninden sayılır ve 7 günlük şikayet süresi geçersiz olur mu? İcra Mahkemesi bu işlemin iptaline karar verirse icra müdürlüğünün Maddi ve manevi tazminat yönünden ve cezai sorumluluk yönünden konuyu değerlendirirseniz sevinirim.

Memur Muamelesini Şikayet..

Ben ortada kamu düzenine aykırı bir husus olduğunu düşünmüyorum.icra dosyasından alacaklıya muhtıra çıkartın,müvekkilinizin borçluyla aynı kişi olmadığını,tc kimlik numaralarının da farklı olduğunu bu nedenle dava hakkınızı saklı tuttuğunuzu ve yapılan kesintilerin yasal faiziyle tarafınıza ödenmesini isteyin.Öte yandan işyeri kendisine bir yazı gelmediği takdirde maaş kesintisine devam etmek zorunda olduğu için icra dosyasından talep açarak işyerine maaş kesintisinin durdurulması amacıyla müzekkere gönderilmesini isteyin,eğer ki bunu reddederlerse işte o zaman şikayet süreniz yeni bir işlem için başmamış olur,şikayet yoluyla dosyayı icra mahkemesine çıkarırsınız.Ve bu ilk haciz işlemini yapan memurun sorumluluğunu gene ortadan kaldırmaz,öyle basit sehven yapılmış olduğu savunmasıyla işin içinden çıkılacak bir şey değildir bu memur için zira ortaya çıkan durum işçinin patron ve iş arkadaşları nezdinde küçük düşmesine ızdırabına neden olmuş aynı zamanda da maddi sıkıntıya girmiştir.Alacaklı tc kimlik numaraları arasındaki farklılık belli olmasına rağmen talep açıp zarara soktuğu için,memur da malvarlığı haczedilecek olanın borçlu olup oladığını araştırmak zorunda olduğu için haksız fiilden müteselsil sorumluluklarını doğurur.Ve açacağınız davayı ayrı açmayın zira Uyuşmazlık Mahkemesinin verdiği kararlara göre bu davanın adli yargı yerinde görülmesi gerekir(resmi gazeteden bukabilirsiniz)ki bu da mevcut durumda sizin işinizi kolaylaştırır.Ayrıca memurun cezeyi sorumluluğuna da gidilebilir,görevi ihmal suretiyle(incelemeyi ihmal ediyor) kötüye kullanma -ki bence rahat ispat edilecek bir konu- suçundan cezalandırılması istenebilir.