gayrımenklul satış vaadi /ödenen bedelin iadesi

sözleşme üzerinden 12 yıl geçtiği için ferağa icbar davası açılamayan durumda satış vaadi alacaklısı ödediği bedelin denkleştirici adalet kuralları dahilinde iadesini isteyebilir mi?
Ayrıca satış vaadi konusu taşınmazla ilgili olarak "120 parseldeki doğmuş ve doğacak tüm miras hak ve hisseleri devretmeyi vaadediyorum" ibaresi var.Taşınmaz 2-B arazisi olduğu için tapular henüz verilmemiş.Burada zamanaşımı tapular verildikten sonra mı başlar?

eğerki alıcı namzeti satış vaadi sözleşmesi uyarınca satıcı namzetine satışa ilişkin ödeme yapmışsa satış vaadi sözleşmesinin feshinden itibaren yaptığı ödemeleri sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre isteyebilir.
zamanaşımı hususuna gelince; şatış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmiş olması halinde şerhin zamanaşımı yanlış hatırlamıyorsam 5 yıldır. ve şerh tarihinden itibaren işler.
şözleşmenin kendisi ise tapuya şerh edilsin veya edilmesin Bk 125deki genel zamanaşımına tabidir. bu süre satışvaadi uyarınca şatışın yapılmasına bağlı olan şartın gerçekleşmesinden itibaren başlar.
yani olayınızda murisin ölmesinden itibaren başlar. satış vaadi sözleşmesinde 2-B ye ilişkin bir ibare olmadığından dolayı (her ne kadar 2-B durumu satışa engel olsada) zamanaşımının işlemesi için tapuların verilmesi beklenmez.
belirtmeliyim ki bu benim yorumum, üstatlarınkini bende merak ettim.

Alıntı: Yazan av.yağmur deniz sözleşme üzerinden 12 yıl geçtiği için ferağa icbar davası açılamayan durumda satış vaadi alacaklısı ödediği bedelin denkleştirici adalet kuralları dahilinde iadesini isteyebilir mi? Ayrıca satış vaadi konusu taşınmazla ilgili olarak "120 parseldeki doğmuş ve doğacak tüm miras hak ve hisseleri devretmeyi vaadediyorum" ibaresi var.Taşınmaz 2-B arazisi olduğu için tapular henüz verilmemiş.Burada zamanaşımı tapular verildikten sonra mı başlar?

Sevgili Yağmur Deniz;

Kural olarak taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde zamanaşımı süresi 10 yıldır. Bu süre SÖZLEŞMENİN İFA OLANAĞININ DOĞMASI ANINDAN İTİBAREN başlar.

Alıcının zilyet olarak taşınmazı hakimiyetinde tuttuğu süre içinde veya sözleşmenin ifa kabiliyetinin doğmadığı süre içinde ZAMANAŞIMI işlemez.

Örnekleyecek olursak;

A B ile satış vaadi sözleşmesi yapıyor ve taşınmazı B'ye devrediyor. B senelerce burayı kullanıyor ama üstüne tescil ettiremiyor. İşte burada B'nin zilyetliğinin sürdüğü süre içinde zamanaşımı işlemez.

A kendisine intikal edecek olan miras hissesini (diyelim bir taşınmaz) mirasçı olmayan B'ye (tereke dışına) satış vaadi ile devir etti diyelim. Bir mirasçı, diğer mirasçıların onayı olmadan kendi miras hissesini mirasçı olmayan kişiye devredemez. B kişisi iştirak çözülmeden yani iştirak halinde mülkiyet en azından müşterek mülkiyete dönüşmeden sözleşmeye dayalı hak talebinde bulunamaz.İştirak çözüldükten sonra sözleşmenin ifa kabiliyeti doğar. Ve iştirak sürdüğü müddetçe zamanaşımı işlemez.

A kendisine intikal edecek olan miras hissesini diğer mirasçı C'ye devretti diyelim. Mirasçılar arasında bu tip devir sözleşmeleri yapılması mümkün olup, mirasçılar birbirlerinin hisse payını iktisab edebilir. Böyle bir olayda Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 06.03.2003 Tarih ve 2003/1900 E, 2003/2981 K sayılı ilamında şöyle denmektedir.
“Davacıların dayandıkları 22.3.1973 tarihli noterde düzenlenen devir ve satış sözleşmesi 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 612. maddesi kapsamında; miras bırakanın ölümünden sonra aynı murisin mirasçıları arasında yapılan miras payının temlikine ilişkindir. Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmesi niteliğinde değildir. Sözleşme ile; mirasçılardan davalı Suat Recol 1.8.1967 tarihinde vefat eden babası Behçet Sönmezer’den irsen intikal eden, sözleşmede gösterilen terekeye dahil taşınmazlardaki miras haklarının tamamını bedeli karşılığında mirasçılardan dava dışı Enver ile davalıların murisi ( babaları ) Sıtkı Sönmezer’e devir ve temlik etmiş, Sıtkı ve Enver de bu devir ve temliki aynen kabul etmişlerdir.
Sözleşme mirasçılar arasında yapıldığına göre, sözleşme ile hak sahipliğinin geçici esas olduğundan, Borçlar Kanunundaki zamanaşımı süresi işlemez.” Denmiştir.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 12.04.2004 Tarih ve 2004/3280 E, 2004/4656 K sayılı ilamında ise açıkça

“Borçlar Yasası 125. maddedeki 10 yıllık zamanaşımı üçüncü şahsa miras payının devri halinde uygulanır, mirasçılar arasındaki devirler zamanaşımına bağlı değildir”. Denerek durum açıkça izah edilmiştir.

Kararlar size yol gösterebilir.

Selamlar.