Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

SuÇun İkrari Etkİn PİŞmanlik Şartimidir

Yanıt
Old 09-06-2009, 16:00   #1
Nill

 
Varsayılan SuÇun İkrari Etkİn PİŞmanlik Şartimidir

Değerli meslektaşlarım
yağma suçundan yargılanan bir sanığın tck 168 anlamında etkin pişmanlıktan faydalanabilmesi için suçu ikrar etmesi zorunlumudur yoksa dışarıda bulunan akrabalarının zararı karşılaması yeterlimidir.5237 sayılı yasanın yeni çıktığı dönemde bir dosyamda zarar karşılandığı halde sanık suçu ikrar etmedi diye mahkeme bu hükmü uygulamamıştı.bu dosya henüz yargıtayda.elimde emsal karar yok bilginizden ve varsa elinizdeki emsal kararlardan yararlanmak istiyorum.konu benim için acil.teşekkürler..
Old 09-06-2009, 16:29   #2
Av. Naif ŞAŞMA

 
Varsayılan

kanaatimce etkin pişmanlığın içinde "aslında yaptım" manası vardır. yani ikrar vardır. dolayısıyla ikrar etmemişse pişman değildir, etkin pişman hiç değildir.
Old 09-06-2009, 17:02   #3
Nill

 
Varsayılan

neden zararı karşılamak 'aslında yaptm' anlamına gelsinki.
sanık ne olur ne olmaz diye zararı karşılayabilir.o anki psikolojisi bunu yapmayı gerektirebilir.mahkemeler her zaman doğru karar vermiyorki
Old 09-06-2009, 17:04   #4
Nill

 
Varsayılan

uygulamada böyle bir durumla karşılaşan meslsktaşlarım varsa mesajıma cevap vermelerini bekliyorum
Old 09-06-2009, 17:13   #5
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Nill,

Sayın Şaşma nın da dediği gibi "bir kimsenin pişmanlığını dile getirebilmesi için öncelikle eylemini kabul etmesi" gerekir. Mülga 765 Sayılı Kanunun 523. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanununun 168. maddesindeki düzenlemenin özellikle farkı kişinin "BİZZAT" pişmanlık duymasıdır. Eski Kanundaki mantık "iade ve tazmin" üzerine kurulu iken Yeni Yasa "bizzat pişmanlıktan kaynaklanan iade ve tazmin" i esas almıştır. Kişinin yakınlarınca zararın tazmin edilmiş olması "kişi pişman değilse" hiçbir şey ifade etmez. Bu sebeple Sayın Şaşma ya katılıyorum; suçunu ikrar etmeyen (açık ifade ile aslen sormak istediğiniz sanırım inkar eden) kişinin pişmanlığı söz konusu edilemez.

5237 Sayılı Yasanın hazırlanması sırasında 168. madde hakkında: Prof. Dr. İzzet Özgenç; “...Bu maddenin koruduğu espri, mağdurun mağduriyetini sadece gidermek değil. Kişinin pişmanlık duymasını sağlamak…” (TC Adalet Bakanlığı Yayın İşleri Dairesi Başkanlığı, Tutanaklarla Türk Ceza Kanunu)

Saygılarımla...
Old 10-06-2009, 12:24   #6
avukat sinem

 
Varsayılan

Sayın Nill; aynı şekilde bir olay başımdan geçtiği için bilgi vermek istedim; benim de müdafii olduğum sanık hiç bir aşamada suçu kabul etmedi fakat sanığın babası zararı karşıladı ve mahkeme de etkin pişmanlık uygulayarak indirim yoluna gitti. Karar yargıtaydan onanarak geldi.. Şahsi görüşüm etkin pişmanlık uygulaması için ikrarın şart olmadığı yönünde. Zira ceza davasında her zaman sanık lehine yorum yapılması gerektiğini düşünüyorum. İyi çalışmalar..
Old 10-06-2009, 12:38   #7
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY
Daire:6.Ceza Dairesi,
Esas No:2007/20170
Karar No:2008/16181


Sanık hakkında yağma suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCY.nın 168.maddesi gereğince zararın giderilmesinde yakınanın kabul şartı aranmamakta ise de, davadan vazgeçmesi karşılığında 5000 YTL. Paranın ödeneceğinin katılana teklif edilmiş olması, sanıkların anılan maddede belirtilen şekilde bizzat pişmanlık gösterdikleri anlamına gelmeyip, katılanı davadan vazgeçirmeye yönelik olduğu ve katılanın zarının giderilmediğine, ayrıca da kısmi iadeye rıza göstermediğine ilişkin mahkeme anlatımları karşısında tebliğinamedeki (2) numaralı düşünce benimsenmemiş,
Yağma suçunun 5237 sayılı TCY.nın 149.maddesinin 1.fıkrasının (a), (c) ve (h) bentlerine aykırı biçimde silahla, birden fazla kişi tarafından birlikte ve geceleyin işlendiğinin anlaşılması ve kabulü karşısında; temel cezanın belirlenmesinde aynı yasanın 61.maddesinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, sanık Hilal ???. savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün tebliğinameye aykırı olarak ONANMASINA,
Not: Tebliğinamede:
1-Sanığın eylemi TCK 149/1-a-c-h maddelerini karşılaması karşısında TCK 61.maddesi uyarınca teşdit uygulanmaması.
2-Katılan 18.12.2006 tarihli savcılık ifadesinde davadan vazgeçmesi karşılığında 5000 YTL. önerdiklerini beyan etmesi ve zararın sanıklarca karşılanmak istenip istenmediği açıkça sorulup sonucuna göre TCK 168.maddesinin uygulanmaması
Yasaya aykırı bulunduğundan hükmün kazanılmış hak korunarak CUMK?nun 321.nci maddesi uyarınca BOZULMASI,
Talep ve dosya tebliğ olunur.


YARGITAY
Daire:6 Ceza Dairesi
Esas No:2006/11502
Karar No:2007/2428

...Mağdur U.H.G.nin babası olan tanık A.V.G. 19.09.2005 tarihli oturumda, yağmalanan cep telefonunun yerine soruşturma evresinde sanıklardan Ö.B.nın ailesi tarafından yenisi alınarak zararlarının karşılandığını ifade etmesi karşısında; sanıklar hakkında koşulları oluştuğu halde yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle 5237 sayılı TCY.nın 168/1-3 maddesinin uygulanmaması...(01.03.2007 tarihli)


YARGITAY
Daire:6 Ceza Dairesi
Esas No:2008/5178
Karar No:2009/106
İlgili Maddeler:TCK.nun 149/1-(h), 168/3, 58
İlgili Kavramlar:YAĞMA VE ETKİN PİŞMANLIK

OLAY:Sanığın yolda yürümekte olan mağdurun bacaklarını ellediği, tekme atmak suretiyle yere düşürdükten sonra kolundaki çantayı alıp kaçarken çevreden gelen kişiler tarafından önü kesilince elindeki çantayı atarak kaçtığı iddiaasıyla TCK.nun 149/1-(h), 35/2,53/1,58 ve 102/2,35/2, 53/1, 58 maddeleri gereğince cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı,yapılan yargılama sonunda mağdurun şikayetçi olmadığı olayda cinsel istismar suçundan TCK.nun 102/1 kapsamında kalan eylem nedeniyle kamu davasının düşürülmesine,mağdurun kolundaki çantanın zorla alınması ile yağma suçunun tamamlandığı kabul edilerek TCK.nun 149/1-(h) maddesi gereğince belirlenen cezadan çantayı atıp kaçması etkin pişmanlık kabul edilerek TCK.nun 168/3 maddesi gereğince 1/2 oranında indirim yapılarak ceza belirlenmiştir.
YARGITAY 6.CEZA DAİRESİ BAŞKANLIĞININ
20.01.2009 TARİH, 2008/5178 ESAS, 2009/106 KARAR SAYILI İLAMI İLE ONANMASINA KARAR VERİLMİŞTİR.
Old 10-06-2009, 13:39   #8
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu madde 168/4: "...Kısmen geri verme veya tazmin halinde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, ayrıca mağdurun rızası aranır." (bu fıkrada formül: tazmin+mağdurun rızası)

Mağdurun rızası yoksa etkin pişmanlık hükmünün uygulanabilmesi için BİZZAT PİŞMANLIK zorunludur.

Saygılarımla...
Old 19-04-2010, 13:56   #9
grey

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım, Ceza kanunumuzda iştirak halinde işlenen suçlarda gönüllü vazgeçme özel olarak düzenlenmiştir. Ancak iştirak halinde işlenen suçlarda etkin pişmanlığı düzenleyen bir hüküm bulunmamaktadır.Bu durumda evvelce suçu ikrar ve zararı tamamen tazmin eden başka bir şerik mevcut iken halen suçu işlediği sabit olmayan diğer sanığın , ikrar etse bile zararı tekrar gidermesi makul olmayacağından(?) evvelce yapılan ödemenin diğer sanıklar hakkında etkisi ne yönde olmalıdır. Bu hususta kararlarda araştırma yapıyorum.Görüşlerinize başvurmak istedim iyi çalışmalar...
Old 20-04-2010, 11:45   #10
ATARAS

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşım,
Uygulamada, sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılması için; "pişmanım, suçu kabul ediyorum" diye ikrar beyanlarında bulunması aranmıyor. Zararın tazmin edilip edilmediğine bakılıyor... iyi çalışmalar.
Old 25-03-2019, 11:59   #11
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

YARGITAY
Ceza Genel Kurulu
E:2011/6-195
K: 2012/40


Kanun koyucu tarafından normlar hiyerarşisinin en üstünde yer alan Anayasa'da düzenlenmek
suretiyle teminat altında alınmakla birlikte pek çok Devletin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesinde dahi yer verilen savunma hakkına gerek öğretide, gerekse uygulamada bu kadar
önem verilirken, bir indirim maddesi olan T.C.K.nun 168 inci maddesinin uygulanması için suçun
ikrarının ön koşul olarak aranmasının savunma hakkını zedeleyeceği kuşkusuzdur. Zira etkin
pişmanlıktan yararlanmak isteyen kişi daha az ceza almak için belki de işlemediği bir suçu dahi ikrar
etmek zorunda kalacaktır ki bunun evrensel hukuk prensipleriyle bağdaşması mümkün değildir. Ayrıca
suçun ikrarının ön şart olarak aranmasının diğer bir sakıncası da sanıkların suçu işledikten sonraki
davranışlarından daha ziyade pişmanlık içeren sözlerine anlam yüklemek olur ki bu sözlerin de çoğu
zaman içtenlikle söylenmediği bilinen bir gerçektir.
Ülkemizde yaygın bir şekilde işlenmekte olan elektrik hırsızlığı suçundan dolayı haklarında kamu
davası açılan sanıkların büyük bir çoğunluğu suçlarını inkar ettikleri halde ya kesilen elektriği yeniden
açmak için ya da ceza indiriminden yararlanmak için kaçak elektrik tutarını ödemek suretiyle zararı bir
şekilde giderdiklerinde haklarında 5237 Sayılı T.C.K.nın 168 inci maddesinin uygulanması gerektiği
yönünde gerek Yargıtay 6. Ceza Dairesinin gerekse Yargıtay 2. Ceza Dairesinin pek çok içtihadı
mevcuttur. Aksine düşünce bir anlamda kişilerin iç dünyasında yer alan düşünce sistemini sorgulamak
suretiyle zararı gidermekten daha ziyade zararı giderme gerçeğinin arkasında yer alan saikin ortaya
çıkarılması ve tamamen objektif kriterlere göre belirlenmesi mümkün olan sonuç yerine suçtan zarar
göreni çok fazla ilgilendirmeyen sebebe önem verilmesi anlamına gelir. Hiç bir çağdaş hukuk
sisteminin izin vermeyeceği bu durum, çoğu zaman sağlıklı sonuçlara ulaşılmasını da engeller.
Yukarıdaki açıklamaların ışığında; etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması için suçun
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı Sayfa 4 / 15
Esas No:
Karar No:
YARGITAY
. Ceza Genel Kurulu
2011/6-195
2012/40
Karar Tarihi: 14.02.2012
T.C.
ikrarının ön şart olarak aranmasının, kanunumuz sistemindeki düzenlemelere, A.İ.H. Sözleşmesinde
yer alan Adil Yargılanma hakkına ve Yüksek Mahkemelerin benzer olaylardaki içtihatlarına aykırı
olması sebebiyle somut olayımızda suçtan kurtulmaya çalışan sanığın inkara yönelik savunmasının
etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği tartışmaya yer vermeyecek
şekilde açıktır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
UyuŞturucu SuÇlarinda Etkİn PİŞmanlik çiçero fadi Meslektaşların Soruları 1 19-08-2007 19:47
Kadın/çocuk Bir Suçun Mağduru Ve Şikayet Etmiyorsa ? Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 2 28-02-2007 22:29


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06503510 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.