Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

zorunlu trafik sigortasında ehliyetsiz ama malik olmayan sürücü

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-09-2007, 12:14   #1
berg

 
Varsayılan zorunlu trafik sigortasında ehliyetsiz ama malik olmayan sürücü

sayın meslektaşlarım..
bir trafik kazasında %100 kusurlu ve ehliyetsiz sürücü kaza yapıyor ve zorunlu trafik sigortası karşı tarafın zararını limitleri doğrultusunda ödüyor.. tabiki bu durumda %100 kusurdan değil ama ehliyetsiz olduğu için (genel şartlarda yazılı) sigorta şirketi karşı tarafa ödediği bedeli geri(rücu) istiyor..
buraya kadar tamam ancak sürücü yani ehliyetsiz olan kişi aracın maliki değil ve arabayı almak istediği için (deneme sürüşleri yapmak için) 1-2 günlüğüne aracı ödünç alan bir kişi ve ehliyetsiz olduğunu araç mailiki bilmiyor..
sigorta şirketi rücu ettikleri bedeli ise sigorta yaptırandan tahsil etmek için ödeme emri göndermiş.. bu durumda sürücünün ehliyetsizliğini bilmeyen araç sahibini bu ödemeden kurtarma yolları varmıdır?
yardımlarınızdan dolayı şimdiden teşekkürler..

Av.Gökberk Gürdal
Old 06-09-2007, 13:20   #2
av.damla

 
Varsayılan

Sigorta, sigortalısına aralarındaki sözleşme gereği rücu ediyor.Rücu nedenleri arasında sizinde belirttiğiniz gibi ehliyetsiz araç kullanmak da var.Ayrıca bir iki günlüğüne aracı ödünç vermek işleten sıfatını ortadan kaldırmaz. Ödeme emrine karşı yapabileceğiniz birşey yok. Fakat sonradan ehliyetsiz kimseye karşı bir alacak davası açarak ödediğiniz miktarı rücu edebileceğinizi düşünüyorum.
Old 10-09-2007, 16:53   #3
berg

 
Varsayılan

cevabınız için teşükkür ederim..

İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır. (KTK. Madde 3)

d-Motorlu aracı kendi adına, tehlikesi kendisine ait olmak üzere işleten ve araç üzerinde fiili tasarrufta bulunan işleten sayılır..

Bu durumda satın almak için arabayı kendi himayesine geçiren kişi tarafından ve 3. kişi olarak ağır kusuru ile yapmış olduğu kazadan dolayı sorumlu tutulması gerekmezmi..
Old 11-09-2007, 12:32   #4
av.ayselyildiz

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım, elime geçen ilk kararı gönderiyorum, inceleyin bakalım...
T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 4

Esas No.
2005/9674
Karar No.
2006/7724
Tarihi
26.06.2006

1086-HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU (HUMK)/299
2918-KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU ( KTK )/19/3/83

ADİ SÖZLEŞMELERİN DELİL NİTELİĞİ
TRAFİK KAZASINDAN DOLAYI TAZMİNAT
İŞLETENİN SORUMLULUĞU

ÖZET
2918 SAYILI KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU'NUN 3. VE 19. MADDELERİ HÜKÜMLERİNE GÖRE TRAFİK KAYDI İŞLETENİ KESİN OLARAK GÖSTEREN BİR KARİNE DEĞİLSE DE, ONUN KİM OLDUĞUNU BELİRLEYEN GÜÇLÜ BİR KANIT NİTELİĞİNDEDİR. ANCAK TRAFİK KAYDINA RAĞMEN İŞLETENLİK ÜÇÜNCÜ KİŞİ ÜZERİNDE BULUNABİLİR. İŞLETENLİK TRAFİK KAYDI ADINA OLAN KİŞİDEN MÜLKİYETİ MUHAFAZA KAYDI İLE SATIŞTA ALICI SIFATIYLA SİCİLDE KAYITLI GÖRÜLEN VEYA ARACIN UZUN SÜRE İLE KİRALAMA, ARİYET VEYA REHNİ GİBİ HALLERDE KİRACI ARİYET VEYA REHİN ALAN KİŞİYE GEÇMİŞ OLUR. BU BAKIMDAN İŞLETENLİĞİN KAYDA RAĞMEN BAŞKASINA GEÇMİŞ BULUNDUĞU HER ZAMAN İSPATLANABİLİR. ANCAK, DELİLLER ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİ BAĞLAYABİLECEK NİTELİKTE OLMALI ZARARA UĞRAYANLARIN HAKLARINI İHLAL ETMEMELİDİR. DAVACI KAYDI ESAS ALARAK İŞLETEN SIFATIYLA ZARARA SEBEBİYET VEREN ARACIN KAYIT SAHİBİNE KARŞI DAVA AÇMIŞTIR. TRAFİK OLAYLARINA KARIŞAN ARAÇLARIN OLUŞTURDUKLARI ZARARLARIN ÖDETİLMESİNİ İMKANSIZ KILMAK İÇİN OLAYDAN SONRA ESKİ TARİHLİ DÜZENLENEN SÖZLEŞMELERLE ÜÇÜNCÜ KİŞİ DURUMUNDAKİ MAĞDURLARIN ZARARA UĞRATILMASINI ÖNLEMEK AMACIYLA BU GİBİ BELGELERE HUMK'NIN 299. MADDESİNİN UYGULANMASI GEREKİR.

DAVA :
Davacılar Durdu vd. vekili Avukat Hüseyin tarafından, davalılar Abdullah ve Yusuf aleyhine 28.10.2004 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31.03.2005 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR :
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; zarara sebebiyet veren olaya karışan araç, trafikte olay tarihinde davalı Yusuf adına kayıtlıdır. Davacı, bu kaydı esas alarak davasını işleten sıfatıyla ona yöneltmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 3. ve 19. maddeleri hükümlerine göre trafik kaydı "işleteni" kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak trafik kaydına rağmen işletenliğin üçüncü kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. İşletenlik trafik kaydı adına olan kişiden mülkiyeti muhafaza kaydı ile satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süre ile kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı ariyet veya rehin alan kişiye geçmiş olur. Bu bakımdan işletenliğin kayda rağmen başkasına geçmiş bulunduğu her zaman ispatlanabilir. Fakat bu konuda getirilecek delillerin üçüncü kişileri bağlayabilecek nitelikte ve güçte olması, özellikle zarara uğrayanların haklarını halele uğratacak bir sonuç yaratmaması şarttır.
Öte yandan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 299. maddesindeki esaslar birbiriyle hiç bağlantısı bulunmayan, birbirine karşı tam anlamıyla üçüncü kişi durumunda bulunan kişiler hakkında uygulama alanı bulamaz. Çünkü haksız eylemden zarar gören kişi, üzerinde İşletenlik niteliği bulunmayan kişinin hukuki halefi değildir. Ancak özellikle trafik olaylarına karışan araçların oluşturdukları zararların ödetilmesini imkansız kılmak için olaydan sonra muvazaalı olarak eski tarihle düzenlenen sözleşmelerden bu sözleşmelerde üçüncü kişi durumunda bulunan mağdurların zarara uğramasını önlemek amacıyla bu gibi belgelerin onlara karşı hüküm ifade edebilmesi için sözü edilen maddede öngörülen koşulların kıyasen aranması hakkaniyete uygun düşmektedir. Nitekim Yargıtay'ın uzun yıllardan beri uygulaması bu doğrultudadır.
Davaya konu olayda davalı Yusuf başka bir kişinin aracını kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işletenliğini ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğunu geçerli delillerle ispatlamış değildir. Bu yönün tanıkların sözleriyle doğrulanması yukarıda anılan ilke karşısında davacının hukukunu etkilemez. O halde davalı Yusuf'un da sorumluluğuna karar verilmek gerekirken onun yönünden davanın husumetten reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ :
Temyiz olunan kararın yukarıda ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenle ( BOZULMASINA ), diğer temyiz itirazlarının ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
trafik sigortasında rücu Av.Ergün Vardar Meslektaşların Soruları 5 25-12-2008 19:26
Malik olmayan zilliyet, zilliyet olmayan malik seslihan Meslektaşların Soruları 6 16-08-2007 09:23
malik olmayan şahsın verdiği vekaletname? gencerx07 Meslektaşların Soruları 2 18-06-2007 09:43
İpotekde borçlu olmayan malik Av.Sezer Yiğit Meslektaşların Soruları 1 27-03-2007 08:41
zorunlu mesuliyet sigortasında başvuru süresi barisokcuoglu Meslektaşların Soruları 1 31-01-2007 16:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03178906 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.