abone sözleşmesi-fahiş fatura

Değerli meslektaşlar,
Su abonesi olan yakınımın 1999 yılında vefatı üzerine , evi tamamen kullanıma kapattık ,ancak suyu kapattırmayı ihmal ettik. Belediye de ev kapalı olduğun- dan , ev sahibinin ölü ve adresin kapalı olduğu kaydını düşmüş . Ne varki evin iç bahçesindeki sayacı 8 yıl sonra okuma ihtiyacı duymuş ve 22.000 YTL'lik su kullanımı tespit etmiş. Neticede mirasçı olarak tarafımıza fatura ettiler . İtiraz ettik, sayaç sağlam çıktı. Bu halde :
1)İdarenin , 8 yıl boyunca hizmet almayan abonenin aboneliğini iptal etmemesi , askıya alma- ması, sayacı okumaması ,okuma için ihbarda bulunmaması zararın büyümesinde müterafik kusur olarak değerlendirilebilirmi?
2) Bahçede sayaç sonrası oluşan tesisat kaçağı olması veya kasten mala zararverme ile yada hırsızlama amacı ile olması sorumluluğu nasıl etkiler ?
3)Abone ölü ,bizler mirasçı olarak sözleşmedeki kapatma vs. şartları ile ne ölçüde sorumlu tutuluruz? Saygılarımla .

Abonenin ölü olması halinde,mirasçılar da,suyun fiilen kullanılması ve tüketilmesi halinde sorumlu olacak iseler de ; suyun hiç kullanılmaması,adresin kapalı olması gibi fiili durumlar su tüketiminin bulunmadığını ortaya koyabilecektir. Fiili bu durumların tanık dahil her tür delille ispatı mümkündür ve ayrıca bu şartlardaki bir su aboneliği kapsamında( adres kapalı,su kullanılmıyor veya çok az kullanılıyorsa) ne miktar su kullanılabileceğinin ve tüketilmiş olabilecek toplam su miktarının ve bedelinin bilirkişilerce tüm dosya kapsamına göre belirlenmesi gerekecektir. Kurumun haksız olarak tahakkuk ettirdiği faturalara ve borç miktarına göre sulh hukuk veya asliye hukuk mahkemelerinde itiraz etmek,faturanın iptali ile bu miktar borçlu bulunmadığınızın tesbitini istemek imkanınız vardır. Yargıtay,kurumun fahiş olarak tahakkuk ettirdiği faturalara ilişkin itirazlarda,abonenin adresinde kurulu su veya elektrik tüketimini belirleyecek tüketim kapsamını ortaya koyacak unsurların yerinde incelenerek ne miktarda tüketim yapılabileceğinin,sarfiyat miktar ve hesabının,mahkemece yapılacak keşif ve bilirkişi incelemeleri ile belirlenmesi gerektiğine hükmetmektedir.:
"Davacının sarfetmesi mümkün aylık ceryan miktarı bakımından uygunluk göstermeyen bilirkişi raporuna dayanarak TEK in gerçekleştirdiği miktarın sarfedilmesinin mümkün olmadığının kabulü gerekir.HGK 28.12.1988 1988/11-756-1064)
Görüldüğü üzere Y HGK,bilirkişi raporunun dahi gerçeklere uygunluk ölçülerinde olmaması halinde kendisi doğru ve gerçeklere işaret ederek abone lehine karar vermiştir.