Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Alacak Davasi Mi İŞÇİ AlacaĞi Davasi Mi

Yanıt
Old 06-05-2008, 17:03   #1
tolga doğan

 
Varsayılan Alacak Davasi Mi İŞÇİ AlacaĞi Davasi Mi

Öncelikle herkese kolay gelsin...

Müvekkilim yapı denetim uzmanı olup, bir inşaat şirketi ile aylık 500.-YTL karşılığında o şirketin yapı denetim işlerini yapmak konusunda sözleşme imzalamıştır. Bu işin yanı sıra müvekkilimin kendi ofisi olup, başka şirketlerle de aynı şekilde sözleşmeler yaparak çalışmaktadır. Bu sözleşme yaptığı şirket müvekkilime, tüm çalışmalarına karşın 1 ay dışında ücret ödememesi nedeni ile, Sulh Hukuk Mahkemesinde açmış olduğum alacak davası, (Ücret alacağı 4.000.-YTL) görevli mahkemenin İş Mahkemesi olması nedeni ile reddedildi. Şimdi, bu aradaki sözleşmenin İş sözleşmesi olarak yorumlanması kafamı karıştırdı. Bu kararı temyiz mi etsem yoksa İş mahkemesine mi göndersem. Görüşlerinizi bekliyorum...
Old 06-05-2008, 17:25   #2
hırs

 
Varsayılan

sayın Tolga Doğan,
bu konu ile ilgili ben sadece avukatlara ilişkin olarak verilen içtihatları buldum si
T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 1996/3092

K. 1996/14111

T. 20.6.1996

• HİZMET AKDİNİN OLMAMASI ( Sendikada Çalışan Bürosu Bulunan Avukat )

• VEKALET -HİZMET SÖZLEŞMESİNİN TESBİTİ ( İşin Sayı ve Zamanla Sınırlandırılması )

• İŞİN SAYI VE ZAMANLA SINIRLANDIRILMASI ( Vekalet-Hizmet Sözleşmesinin Tesbiti )

• İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI ( Sendikada Çalışan Hizmet Akdi Olmayan Bürosu Bulunan Avukat )

818/m.313, 386

1475/m.13, 14


ÖZET : Aradaki ilişkinin hizmet sözleşmesine mi, yoksa vekalet sözleşmesine mi dayandığı sorusunun çözümünde; iş, ücret ve bağımlılık unsurları ile yetinilmeyip, yapılacak işin zamanla mı, yoksa sayı ile mi sınırlandığının da gözönüne alınması gerekir. Şayet sayı ile bir sınırlandırma var ise, vekalet ilişkisine dayanıldığı; aksi halde hizmet sözleşmesi sözkonusudur. Bu cümleden olarak davacının, sürekli şekilde avukat olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, ücretlerinin her ay muntazaman ödendiği ve sayı ile iş yapmadığından, hizmet sözleşmesine dayalı olarak çalıştığı anlaşıldığından, işin esası incelenerek sonucuna göre karar verilmelidir.
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm, süresi içinde davacı avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, duruşma gününün taraflara tebliği için davetiyeye yapıştırılacak posta pulu bulunmadığından duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı; davalı sendikanın hizmet akdi ile çalışıp hukuk işlerini yürüttüğünü, uzun süre çalıştıktan sonra, davalı tarafça akdinin feshedildiğini, ancak kıdem ve ihbar tazminatının ödenmediğini ileri sürerek isteklerde bulunmuştur.
Davalı sendika ise; davacı ile aralarında hizmet akdi değil vekalet akdi ilişkisi bulunduğunu, avukatlık yaptığı her iş için ücretinin verildiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, savunmaya değer verilerek dava red edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; avukat olan davacı, davalıya ait işyerinde aylık ücretle sürekli. çalışmıştır. Aradaki ilişkinin hizmet akdine mi, yoksa vekalet akdine mi dayandığı sorunun çözümünde iş, ücret ve bağımlılık unsurları ile yetinilmeyip, yapılacak işin zamanla mı, yoksa sayı ile mi sınırlandığının da dikkate alınması gerekir. Şayet sayı ile bir sınırlandırma var ise, ilişkinin vekalet ilişkisine dayandığı; aksi halde hizmet akdinin sözkonusu olduğu sonucuna varılmalıdır.
Somut olayda, davacının sürekli şekilde çalıştığı ücretlerinin her ay muntazam ödendiği ve sayı ile iş yapmadığı görülmektedir. Bu maddi ve hukuki olgular karşısında,1979-1992 yılları arasında davacının hizmet akdine dayalı olarak işyerinde çalıştığı kabul edilerek, işin esası incelenip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Davacının,-ayrıca avukatlık bürosunun bulunması bu hukuki sonucu değiştirmez. Yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle ( BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.6.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx
ze bir örnek gönderiyorum ,umarım yardımcı olur,saygılar burada önemli olan bağımlılık unsuru ....
Old 06-05-2008, 17:26   #3
hırs

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1988/10-517

K. 1988/736

T. 28.9.1988

• MUHASEBECİNİN KENDİ BÜROSUNDA ÇALIŞMASI ( Çalışma Süresinin Hizmet Sözleşmesine Dayalı Olduğunun Kabul Edilememesi )

• HİZMET SÖZLEŞMESİ ( Muhasebecinin Kendi Bürosunda Çalışmasının Sözleşmeye Dayalı Olduğunun Kabul Edilememesi )

• İŞÇİLİKTE GEÇEN SÜRE ( Yapı Kooperatifinde Müdür Olarak Çalışılan Süre )

• YAPI KOOPERATİFİNDE MÜDÜR OLARAK ÇALIŞILAN SÜRE ( İşçilikte Geçen Süre Sayılması )

1475/m.1


ÖZET : Muhasebe kayıtlarını kendi bürosunda düzenlemek suretiyle geçen çalışma hizmet sözleşmesine dayalı değildir. Ancak, yapı kooperatifinde müdür olarak çalışılan süre, işçilikte geçen süre olarak değerlendirilmelidir. DAVA : Taraflar arasındaki "hizmet tesbiti" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Burdur İş Mahkemesi`nce davanın kabulüne dair verilen 17.6.1987 gün ve 209-270 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 10.Hukuk Dairesi`nin 30.10.1987 gün ve 5509-5709 sayılı ilamiyle ( ...Davacının 1.1.1971 - 3.12.1981 tarihleri arasında serbest muhasebe bürosu olduğu, vergi mükellefi bulunduğu taraflar arasında tartışmasızdır. Davalı kurumca, davacının işverenler Kamil, Hasan, Cahit, Ali, Süleyman, Mustafa, Yusuf, Mustafa, Dursun ve S.S. ( ... ) Bahçelievler Yapı Kooperatifi işyerlerindeki toplam kuruma bildirilen 1594 günlük sigortalılığı, hizmet akdine dayanmadığı gerekçesiyle iptal edilmiştir. Dosya içeriğine göre, davacının işveren Kamil`in işyerinde sıvacı olarak fiilen hizmet akdi ile çalıştığı anlaşıldığından bu işyerindeki sigortalılığın mahkemece geçerli sayılması yerindedir. S.S. ( ... ) Bahçelievler Yapı Kooperatifinde ise müdür olarak çalıştığı iddia edildiğinden kayıtlar incelenerek davacının adı geçen kooperatifte müdür olarak çalışıp çalışmadığının tesbiti, müdür olarak çalıştığı anlaşıldığından bu işyeri için davanın kabulü, aksi halde reddi gerekirken noksan inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ayrıca Kurumca, davacının sigortalılığı iptal edilen diğer işyerlerinde hizmet akti ile çalışmadığı, muhasebe kayıtlarını kendi bürosunda düzenlediği için bu çalışmaların hizmet akdine dayanmadığı düşünülerek bu kesimler için de davanın reddi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi kezalik usul ve yasaya aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
KARAR : Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre; Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire Bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi.
yarx
Old 06-05-2008, 23:12   #4
caner87

 
Varsayılan

Böyle durumlarda işin en başında iken icra takibi yolu ile alacağı tahsil etmeye başlamak nasıl olur? Mesela 4.000ytl yi genel haciz yolu ile takibe koysa idik ve sonra duruma göre borçlunun itirazı, itirazın iptali davası ve üzerine inkar tazminatı alsak? Bu itirazın iptali davasında kozlar ortaya dökülse olur mu olmaz mı? Hangi yol pratik ben de tam bilemiyorum.
Yapı denetim şirketleri tam olarak ne yapıyorlar? Burada işin mahiyeti de önemli. Çünkü iş akdi vardır diyebilmek için, Yar 10 HD. 22.01.1991E, 5091Karar da iş, bunu yaptırmak isteyene karşı iktisaden oldukça bağımsız sayılabilcek bir şekilde işi alan tarafından uygun görülen zamanlarda ve genellikle onun istediği yerde(bürosunda veya muayenehanesinde) taraflarca belirlenmemiş sayıda personel ile yapılıyor ise vekalet sözleşmesinden sözedilir deniyor. Prof.Dr.Nuri Çelik'ten (17. bası) alıntıladım. Kararı yazamadım.
Yargıtayın avukat ile ilgili yukarıda sayın hırs'ın verdiği kararda sayıya vurgu yapılmış, yani bürosunun olup olmaması değil de,davacı avukatın davalı sendikada aylık ücretle çalışması ve sayı ile iş yapmadığında kilitlenmiş.
Bence sizin olayınızda yapı denetim şirketlerinin ne tür bir hizmet sunduğu önemli. Yani sürekli mi, sayı ile mi, işin hakimiyeti inşaat firmasında mı yoksa yapı denetim şirketinde mi?
Old 07-05-2008, 10:58   #5
Av.Nesrin

 
Varsayılan

Bence kararı temyiz edin.

Doç.Dr.Cevdet İlhan Günay.İş Kanunu Şerhi-Ankara 2005 C.1 S.310
İş Sözleşmesi ile İstisna Sözleşmesi Ayrımı başlıklı yazısında ayrıntılarını alamayacağım kadar uzun konuya ilişkin kıstaslar getirmiş, müteahhitler için durum avukatlar için olan durumdan daha net.Burada benim çıkarımlarımla istisna sözleşmesi söz konusu olmalı.

Arkadaşların bahsettiği diğer kriterler yanında;işverenin nezareti altında olma,bağıumlılık unsuru,işin işverene ait işyerinde görülmesi,malzemenin işveren tarafından sağlanması,işin görülme bakımından iş sahibinden talimat alınması,işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, işletme veya hizmetle bütünleşme kavramı vs.

Bu kıstasları birlikte değerlendirdiğimde mahkemenin yanlış bir nitelemede bulunduğunu düşünüyorum.temyiz etmenizi isterim.Yapı denetim ve mühendislikle ilgili yargıtay değerlendirmesini görmek için.Kolay gelsin.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Mİrasli Arsayi Kadastroda Üzerİne GeÇİren MİrasÇiya Alacak Davasi Seher Meslektaşların Soruları 3 25-08-2020 17:36
Ek Dava-İŞÇİ AlacaĞi ezgi48 Meslektaşların Soruları 5 07-02-2009 15:03
Takibin Geri Bırakılması Kararından Sonraki ALACAK DAVASI Av. Mehmet YÜCEL Meslektaşların Soruları 1 22-10-2008 19:40
Alacak Davasi Ve İspat Sorunu ahmetyılmaz Meslektaşların Soruları 1 13-09-2007 09:27
Tahlİye Davasi Devam Ederken BaŞka Bİr Sebeple BaŞka Tahlİye Davasi AÇilirmi FAITHFULLY Meslektaşların Soruları 2 12-09-2007 12:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04954100 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.