Madde 18 uygulaması

Bir hukuk fakültesi öğrencisi olarak kafamı son günlerde son derece kurcalayan bir soruda yardımınızı almak istiyorum İmar Kanunu madde 18'deki Düzenleme Ortaklık Payından kurtulmanın bir yolu var mıdır?Yani araziden pay kaybetmemenin bir yolu var mıdır?

İmar K.nun 18 maddesine göre idarece yapılan işlem "şuyulandırma " olarak isimlendirilen imar uygulamasıdır. Belediyeler müstakil olsun veya paylı olsun uygun parselleri birleştirmeye, yeni ada ve parsellere ayırmaya yetkilidir.
İmar Yasasına göre; belediyeler tarafından gerçekleştirilen şuyulandırma ( parselasyon ) işlemleri, idari nitelik taşıyan işlemlerdendir. Bu türdeki işlemlere karşı idari yargı yerinde dava açılır ve işlemin iptali sağlanırsa, buna göre oluşturulan imar tescilleri sebepten ve illetten yoksun hale gelir ve geçmişi de kapsayacak şekilde yolsuz tescile dönüşür. Böyle bir durumun ortaya çıkması ile de kadastral mülkiyet durumunun ihyası ( eski haline getirilmesi ) ve kadastral mülkiyete dayanılarak adli yargı yerinde elatmanın önlenmesi davalarının açılabilmesi olanağı doğar.
Sonuç olarak İmar Planına askı süresi içinde itiraz etmek ( ancak eşitlik ilkesine aykırı imar uygulması iddiasıyla)dışında imar yasasının 18.madde uygulamasından kurtulmanın bir yolu yoktur.
Tabi bir belediye başkanı değilseniz ve hukuksuzluk peşinde değilseniz

Alıntı: Yazan cinar mustafa İmar Kanunu madde 18'deki Düzenleme Ortaklık Payından kurtulmanın bir yolu var mıdır?Yani araziden pay kaybetmemenin bir yolu var mıdır?

DOP sizin arazinizi arsa haline getirdiği için sizin çıkarınızadır. Arazi tarım yapmaya yarar; arsa inşaat yapmaya yarar. Bu nedenle arsa araziden çok daha değerlidir.

DOP bu anlamda, yol, meydan, hastane, okul, cami, karakol, yeşil alan demektir.

DOP kurtulunacak bir şey değildir. Bu nedenle zaten kurtuluş da yoktur.

Saygılarımla

Dop idare tarafından arazi ve arsa düzenlemesi yapılırken 1 defaya mahsus olarak alınabilen %40 arazi kesintisidir. Bu konu bu gün çok güncel bir konudur.Ülkemizde genel itibariyle kanuna aykırı olarak uygulanmaktadır. Özetle bu dertten kurtulmanın tek yolu şu anda AİHM'den bu yönde talepte bulunmak, çıkacak olan tazminat kararlarını beklemek ve Yeni
Anayasa'da bu konuda düzenleme yapılmasını sağlamak ve kanun değişikliğidir.Esasen insanın en temel haklarından olan mülkiyet hakkının sınırlandırılması katı kurallara bağlı olması gerekmektedir. Ancak ülkemizde maalesef imar planı yapılan bölgelerden kesilen Dop payları daha sonra yeşil alan yol okul vb. olarak ayrılmışken imar planlarındaki değişiklikle bu sıfatlardan çıkarılarak belli kesimlere satılmaktadır. Bu ve benzeri bir çok uygulama ile araziler talan edilmektedir. Bu nedenle bu konu ülkemiz açısından kanayan bir yaradır.Her davada her fırsattta mutlaka İç hukuk sonrası Aihm düşünülmelidir.