Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Konumuz : Hukukçular Biz bizi konuşuruz! Konusu "hukukçular" olan ve diğer alanların konusu içine girmeyen sohbetlerimiz için.

Av.Cihan Eren'i öldürdüler

Yanıt
Old 25-07-2005, 19:10   #1
Armağan Konyalı

 
Varsayılan Av.Cihan Eren'i öldürdüler

Sayın Üyeler,

Aşağıdaki acı haberi yüreğim yanarak aktarıyorum.
Hepimizin başı sağolsun.

Saygılarımla



Vurulan Karadenizli Çevreci Avukat Öldü

--------------------------------------------------------------------------------
Çevreci avukat öldü

Cihan Eren, 60 yaşındaydı.

Karadeniz Sahil Yolu'na karşı mücadele ederken vurulan avukat Cihan Eren öldü. Üç aydır yoğun bakımda olan Eren, açtığı davayı kazanmıştı

Karadeniz Sahil Yolu ile ilgiyi dava için gittiği memleketinde kurşunlanan avukat Cihan Eren öldü. Üç aydır yoğun bakımda olan Eren, 60 yaşındaydı.
Eren, Karadeniz Sahil Yolu'nun Rize'nin Fındıklı ilçesindeki üçüncü derece sit alanı Aksu Mahallesi'nden geçirilmesini içeren plana, Koruma Kurulu onayı çıkınca memleketi Fındıklı'da bir mücadele başlatmıştı. Çevreci avukat, Fındıklı'da eylemler örgütlerken, Trabzon İdare Mahkemesi'ne de Koruma Kurulu'nun bu kararının iptali için dava açtı. Ve bu dava kapsamında 20 Nisan 2005 tarihinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesine katılmak üzere Fındıklı'ya geldiği sırada, otomobilinde vuruldu. Eren'in tedavisi İstanbul'da sürerken, Trabzon İdare Mahkemesi, Koruma Kurulu'nun kararını durdurdu. Fındıklı halkı, kararın sevincini yaşayamadan Eren'in ölümüyle yıkıldı. İstanbul Barosu avukatlarından Eren'in cenazesi, bugün ikindi namazından sonra, Fındıklı'da aile kabristanında toprağa verilecek.
Olayın ardından yakalanarak tutuklanan 25 yaşındaki Serhat Karadeniz "Kurtlar Vadisi dizisindeki Polat Alemdar'a özeniyordum. Ünlü birini vurmam lazımdı. Fındıklı'daki en ünlü kişi de Cihan Eren olduğu için onu vurdum" demişti.

Radikal Tarih: 2005-07-24
Old 25-07-2005, 19:16   #2
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

http://www.internethaber.com/ Behiç Kılıç'ın köşeyazısı


Kahramanın ölümü
--------------------------------------------------------------------------------


Birkaç gün önce Türkiye önemli bir evladını kaybetti. Karadeniz Otoyolu'na karşı hukuk mücadelesi verirken vurulan avukat Cihan Eren girdiği yoğun bakımdan çıkamadı.

Cihan Eren İstanbul Barosu avukatıydı... Karadeniz Otoyolu'nun, kendi doğduğu ilçe Fındıklı'dan geçeceğini öğrenince bunu durdurmak için harekete geçti... 1998 yılında hukuk mücadelesini başlattı...

Otoyolun SİT alanı olan Fındıklı'dan geçmemesi için iki ayrı dava açtı. Sık sık Rize'ye gidip kamuoyu oluşturmaya çalıştı. Tam davanın keşfi yapılacakken 18 Nisan günü Fındıklı'da silahlı saldırıya uğradı. Üç kurşunla karnından vurulan Eren ağır yaralandı. Cihan Eren'in ölümü. Karadeniz'deki çevre katliamını içleri parçalanarak izleyenleri derinden sarstı. Ama nu cinayet, ardında bir çok soru işareti taşımasına rağmen, ilginç biçimde adeta küllenmeye terk edildi. Biz bilgiye ulaştıkça bu konuda yazacağız.

Şimdi, Avukat Cihan Eren'in hayatına mal olam mücadelesinden geriye kalanı, olayın hikayesini hatırlayalım;

Türkiye avukat Cihan Eren'i Karadeniz Sahil Otoyolu Projesi'nin, Rize'nin Fındıklı ilçesi kısmının iptali için verdiği mücadele ile tanıdı. İstanbul Barosu avukatı olan Eren, memleketi Rize'nin SİT alanı olan sahili için yıllarca mücadele verdi. Ancak 18 Nisan tarihinde Fındıklı sahilinde uğradığı silahlı saldırı sonucu ağır yaralandı. Hastaneye kaldırılan Eren, üç aydır süren yaşam mücadelesini kaybetti. Diyabet hastası olduğu için tedaviye yanıt vermedi ve tedavisi süresince komada kaldı. Cihan Eren'in (57), Karadeniz Sahil Otoyolu'nun Rize'nin Fındıklı ilçesinin sahilinden geçmemesi için verdiği mücadele 1998 yılında başladı. Karadeniz Sahil Yolu ile ilgili yapılan projelendirmede yolun Fındıklı sahilinden geçeceği ortaya çıkınca ilçenin önde gelenleri, yolun kıyıdan geçişi ile ilgili alınan iki kararın iptali için Trabzon İdare Mahkemesi'ne iki ayrı dava açtı. Davalara önceleri dışarıdan destek veren Cihan Eren, daha sonra bizzat davacı avukatı olarak
duruşmalara katılmaya başladı. Bir yandan hukuk mücadelesi yürüten Eren, diğer yandan da İstanbul'da oturmasına rağmen sık sık bölgeye giderek, proje aleyhine organizasyonlar düzenliyor ve kamuoyu oluşturmaya çalışıyordu.

Yapılacak keşif için 18 Nisan'da Fındıklı'ya giden Cihan Eren, Serhat Karadeniz isimli saldırgan tarafından kurşun yağmuruna tutuldu. Eren, üç kurşunla ağır yaralandı. Daha sonra teslim olan saldırgan, 'Cinayeti meşhur olmak için işledim' dediyse de olayın keşiften iki gün önce yaşanması
nedeniyle ifade inandırıcı bulunmadı. Saldırıdan iki gün sonra bilirkişi heyeti Fındıklı sahilinde keşif yaptı. Keşfin ardından mahkeme haziran sonunda Eren'in; otoyolun 'Fındıklı geçişi için yürütmenin durdurulması' talebine uydu ve 3. derece SİT alanından yol geçirilmesi planlanan proje için yürütmeyi durdurma kararı verdi. Aynı konuyla ilgili açılan ikinci davada da yine yürütmeyi durdurma kararı verildi. Ancak Cihan Eren, mücadelesinin sonunda ulaştığı zaferi göremeden yaşamını yitirdi.

Ve bu davada kendisini destekleyen,omuz omuza mücadele eden sevgili dostu, kardeşi Kazım Koyuncu'ya kavuştu.

Avukat Cihan Eren'in mücadele dosyasında yer alan bilirkişi raporuna da göz atalım. Bu raporda, sahipsiz ülkenin nasıl kitabına uydurularak talan edilebileceğinin gizli kodları bulunuyor.

Bilirkişi raporu "yol kanunlara, bilime aykırı" dedi. Fındıklı'daki yol çalışması durduruldu. Fındıklı Aksu mevkiinde 3. derece Sit alanından yol geçirilmesine izin veren Trabzon Koruma Kurulu Kararının iptali için Av. Cihan Eren ve Aksu Muhtarı Musa Kazim Özçiçek tarafından Trabzon İdare Mahkemesinde açılan davada, Ankara Gazi Üniversitesi, Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğretim üyeleri tarafından hazırlanan bilirkişi raporu mahkemeye sunuldu. Bilirkişi İncelemesinden iki gün önce Av.Cihan Eren saldırıya uğramıştı. Mahkeme rapor üzerine Trabzon Koruma Kurulunun Aksu'da denizin doldurularak yol yapılmasına izin veren kararının iptali için açılan davada tedbir olarak yürütmeyi durdurma kararı verdi.

Bilirkişi raporu

"Trabzon Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu'nun 08.10.2004 tarih ve 15 sayılı, Rize ili, Fındıklı İlçesi, Aksu mahallesi, sahil şeridindeki Karayolları 10. Bölge Müdürlüğü'nce hazırlanan yol güzergah projesinin kamu yararı nedeniyle onaylanmasına dair işlemi, Anayasaya, Kıyı Kanununa, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununa, şehircilik ilke ve esaslarına ve kamu yararına aykırı olduğu" görüşüne yer vermiştir.

Trabzon İdare mahkemesi 9 Haziran 2005 tarihinde verdiği yürütmeyi durdurma kararında" açıkça hukuğa aykırı olduğu ve uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararlara sebep olacağı anlaşılan idari işlemin durdurulmasına" oybirliği karar vermiştir."

Bilirkişi raporunda Fındıklı Aksu'da yol inşaatının yasalara ve kamu menfaatine aykırılığını tespit eden görüşler şunlar:

"Bu çerçevde içinde değerlendirildiğinde ve dolgu alanlarının"özel durumlarda, ekolojik özellikler dikkate alınarak yapılması" koşulunun getirildiği göz önüne alındığında, dolgu alanlarının, kentsel açık alanların yeterli olmaması, veya kentin kıyı alanın ve toplumun yaralanmasına açık alanlarının kısıtlı olması halinde, kente kıyı alanı sunmak amacıyla tanımlandığı açıkça ortaya çıkmaktadır. Dolgu üzerinde yapılması söz konusu olan tüm kullanımlar görüldüğü gibi kente hitap eden, kentlinin yaşam kalitesini yükseltici türden tesislerdir. Dolgu alanında yer alabileceği belirtilen yol, dolgu alanında yer alan bu tesislerin kentliler tarafından daha rahat kullanılması ve bu tesislere erişimin kolaylaştırılması için yapılması gereken yolu ifade etmektedir. Dolgu alanları üzerinde kentsel ihtiyaçlara cevap veren ve mevcut kentsel alan ile bütünleşen bir arazi kullanımı ve ulaşım sistemi yer almalıdır. Yoksa kıyı Kanunun dolgu alanları ile ilgili maddelerinin kentlinin kıyıya erişimini kıstlayacak ve bir bariyer olarak çalışacak olan dava konusu Karadeniz Sahil Yolu gibi bir çevre yolunun yapılmasına olanak vermek üzere yazılmış olması mümkün değildir. Çünkü kanun koyucu Kıyı Kanunun her maddesinde temel ilke olarak kıyıların açık tutulması ve halkın erişimine serbest olması ilkesini getirmiştir. Dolayısıyla dolgu üzerinde kentlinin kıyıya ulaşabilirliğini tümüyle sıfıra indirecek bir çevre yolunun dolgu alanı üzerinde yer alması mümkün değildir. Bu husus Kıyı Kanunun genel hükümlerinin diğer hükümlerle birlikte detaylı olarak irdelenmesiyle ortaya çıkmaktadır.

Dolgu alanlarında yasaya göre yapılması mümkün olan kullanımlar, sahil şeridinin ikinci 50 metrelik kesiminde yer alabilecek kullanımlar ile benzer niteliktedir. Kıyı Yasası Uygulama Yönetmeliğinin 4. maddesinde tanımlanan bu kullanımlar ise çok kısıtlı olup dava konusu Karadeniz Sahil Yolu gibi transit özelliği olan bir çevre yolu kullanımını içermemektedir.

Kıyıda yol yapılmasına izin vermeyen, sahil şeridinin ilk 50 metrelik kısmında dahi sadece yaya yolu yapılmasını, taşıt yolu açılmamasını tümüyle açık alan kulanımı düzenlenmesini öneren bir yaklaşımın, bu alanın önünde oluşturulacak dolgu alanında tam tersine bir çevre yolunun yapılmasını öngörmesi tamamen kanunun ruhuna aykırıdır."

Fındıklı Aksu için açılan davada verilen bilirkişi raporu ve bu rapora dayanarak mahkemenin verdiği yürütmeyi durdurma kararı, sivil toplum kuruluşlarının, Karadeniz Sahil Yolunun tümüyle yasadışı yapıldığına dair savlarını esastan kabul etmektir. Bu karar bundan sonraki uygulamalar için emsal teşkil edecek nitelikte.

Cihan Eren artık yok, Kazım Koyuncu da...

Başlattıkları mücadele bayrağı yere düşmesin..
Old 28-07-2005, 18:40   #3
Desarac

 
Rahatsiz

Alıntı:
Olayın ardından yakalanarak tutuklanan 25 yaşındaki Serhat Karadeniz "Kurtlar Vadisi dizisindeki Polat Alemdar'a özeniyordum. Ünlü birini vurmam lazımdı. Fındıklı'daki en ünlü kişi de Cihan Eren olduğu için onu vurdum" demişti.


"İNSAN" KİSVESİNE BÜRÜNÜP,BESİN ZİNCİRİNİN EN ALT TABAKASINDA BİLE YER ALAMAYCAK KADAR TÜM İNSANİ ÖZELLİKLERİNİ YİTİRMİŞ "ORGANİZMA"LARLA AYNI HAVAYI SOLUDUĞUMA HATTA AYNI DÜNYADA YAŞADIĞIMA BİLE İNANAMIYORUM..

ÜZÜNTÜLÜYÜM DİYEMEYECEK KADAR ÖFKE DOLDU İÇİM..
ALLAHTAN RAHMET DİLİYORUM..
Old 30-07-2005, 02:10   #4
fikirbay

 
Varsayılan Başıboş mu? Başıbozuk mu?

Cihan Eren'i televizyonda ilk kez gördüğümde ve mücadelesini kendi ağzından dinlediğimde (inanın) bir gün ortadan kaldırılabileceği aklıma gelmişti.

Aklıma gelen başımıza geldi.

Umarım bu insanın heykelini dikerler, hemşerileri.

İbret olsun ve nesiller uyansın diye...

O ruh ayakta kalsın diye...

Sağma-Mafya-Yağma düzeninin bir kurbanı daha.

Herşeyi, ama herşeyi televizyon izler gibi seyreden uyuşturulmuş bir toplum için başıboş mu başıbozuk mu demek daha doğru olur?

Bu insana sahip çıkılmalıydı. Ama, nasıl?

Örgütlenmenin, dayanışmanın, bilinçlendirmenin, bilgilendirmenin bu kadar engellendiği ve dezenformasyonun bu kadar rahat kullanıldığı bir ortamda, nasıl?

Allah rahmet eylesin.

Bir yakınımı, bir akrabamı, bir kardeşimi kaybettim sanki...

Onu anmamıza vesile olanlara derin saygılar.
Old 20-06-2006, 17:55   #5
YILMAZ GÜNEYTEPE

 
Varsayılan namussuzlar kadar cesaretli meslektaşımıza Allahtan rahmet diliyorum

Olayın detaylarını bilmediğimiz için burada yapacağımız değerlendirme soyut ve içeriksiz kalacaktır. Ancak ilk akla gelen o açılacak yoldan kazanç elde edecek sermaye sahiplerinin meslektaşımızın davasını kazanması sonucu intikam alması olasılığıdır. Olay şayet böyle ise ,böyle cesaretli meslektaşlarımıza destek olmamız Avukatlık onuru ve kutsallığının korunması yanında; ileride bizimde benzer bir hadiseye kurban gidebileceğimiz gerçeği karşısında böyle amansız katliamlara birlik ve beraberlik içerisinde tepki koymamız zorunluluk arz etmektedir.
Old 29-06-2006, 13:11   #6
Hamsicik

 
Rahatsiz Üzücü

Sayın Eren'in ne için öldüğünü gördünüz mü? Karadeniz sahil yolu kan ağlıyor. Hala bitirilemeyen bu yolu yer yer dev dalgalar dövüyor. Görecekler bir gün doğayla dalga geçmenin sonucunu. Özledim yeşil koylarını şimdiden sevgili Karadeniz. Nihat Genç biraz sivri dille konuyu nasıl ele almış okumanızı rica ediyorum.
http://www.hamsicik.com/yaziarsiv/ya...izkarayolu.htm
Old 28-09-2011, 08:12   #7
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Rize'deki çamur selinin nedeni Karadeniz Sahil Yolu:

Her bir felaket, hukuk için canını veren Av.Cihan Eren'i bir kez daha saygıyla anmamıza yol açacak.

Aradan geçen yıllar ve tazelenen acılar hukuka uygun işlem yapmanın önemini yine ortaya çıkarıyor: http://egeligundem.com/haber_detay.asp?haberID=2242

Hukukun bir işlevi de felaketleri önlemesidir; önleyemezse hukukun kendisi felaket demektir.


Ayrıntı Notu:
Yukarıda sunulan bağlantı adresindeki yazı aşağıya aktarılmıştır:

Rize'yi çamur deryası içinde bırakan felaket gözleri "Karadeniz Sahil Yolu" projesine çevirdi
Rize’de, önceki gün yağan yağmur kenti çamur deryası içinde bıraktı.

Felakete şehir merkezinden 70 santimetre yükseğe inşa edilen sahil yolunun sel sularını tıpkı bir baraj gibi tutması yol açınca, dikkatler bir kez daha 20 yılda yapımı tamamlanan ve 5 milyar dolara mal olan ‘Karadeniz Sahil Yolu’ projesine çevrildi.

Rize, ansızın bastıran yağışlarla birlikte gelen selle çamur içinde kaldı. Şehri çevreleyen sahil yolu dağlardan yağmur sularının sürüklediği süprüntüyü bir baraj gibi tutunca Rize, çamur havuzuna battı. Rize Belediye Başkanı Halil Bıçakçı, “Sahil yolu şehir merkezinden 70 santimetre yukarıya yapıldı” diyerek, asıl suçluya işaret etti. Bu açıklamanın ardından gözler yeniden büyük tartışmaların gölgesinde, 20 yılda yapımı tamamlanan ve 5 milyar dolara mâl olan Karadeniz Sahil Yolu’na çevrildi. Uzmanlar şu değerlendirmeleri yaptı:

Kent kör kuyu gibi

Prof. Dr. Fazıl Çelik (Karadeniz Teknik Üniversitesi Ulaştırma Ana Bilim Dalı Başkanı) : “Yaşananlar doğal bir olaydır, doğal afet değildir. Tüm bu fekaket yanlış yapılaşmadan kaynaklanıyor. Kazma vurulmadan biz uyarıları yaptık, onlarca hata saydık. Bunlardan biri drenaj sorunudur. Deniz dolgusuyla yüksek yol dolgu yapıldı. Yapılan menfezler de yeterli değildir. Menfezlere iş makinası giremiyor temizlemek için... Logarlar tıkanıyor ve menfezler doluyor. Yağış geldiği için de yol dolgusu bir set oluşturuyor ve baraj gibi oluyor. Kent kör bir koyuyuya hapsedilmiştir. Menfezlerin üzeri açılmalı kentin içinden geçecek doğal drenaj kanalları yapılmalı. Drenaj sistemi sağlıklı bir şekilde hayata geçirilmezse burada her zaman afet yaşanacaktır. Bu sıkıntı bir tek Rize’de değil sahil yolunu geçtiği tüm yerleşim yerlerinde var.”

Dereler tıkandı

Avukat Ömer Faruk Altuntaş (Karadeniz Sahili Koruma Platformu Sözcüsü): “Sellerin etkili olmasında bütün derelerin tıkanmasının da payı var. Hesapsız kitapsız işler yapıldı. Biz kuşaklama yol diyerek iç kesimlerden geçirilmesini istedik, hem sahiller bitirilmez sahil olarak kalır, hem içeriden daha güvenli bir yol yapılır diye şu anki güzergaha karşı çıktık. Karayolları mütahiten yana kullandı, müteahhit zegin etme projesi oldu. Bizlerin o gün söylediği sıkıntılar bugün çıkıyor. Bundan sonra ne yapılır iş işten geçti, ancak dere ağızlarında iyileştirici projeler yapılabilir. 21. yuzyılda ayıp bir yoldur burası.”

Ranta dayalı proje

Prof. Dr. Miktad Kadıoğlu: “Karadeniz Sahil Yolu’nun yapılması yanlıştır. Bu saatten sonra düzelmesi için kapsamlı kentsel dönüşüm gerekiyor, drenaj kanallarını, derelerin ağızlarını temizlemek çözüm olmaz. Rize gibi Samsun’da, Giresun’da da durum aynı. Büyük bir yağışta yıkımlar oluyor, canlar kayboluyor. İşin başında şehirleşmenin çarpık olması sorunu büyüyor. Karadeniz sahil yolu bilimsel esaslara göre değil, ranta dayalı olarak yapıldı ve bu hale getirdi. Eskinden dağlardan gelen büyük yağışları denize taşıyan dereler şimdi denize ulaşamıyor, sahil yolu şehirlerin önüne set gibi yapıldıktan sonra sorun içinden çıkılmaz oldu.“

Rize’nin temizlenmesi 15 gün alır!

Önceki gün meydana gelen şiddetli yağışlar ve ardından yaşanan sel felaketiyle sarsılan Rize, yaralarını sarmaya çalışıyor.

Rize Belediye Başkanı Halil Bakırcı, Rize’deki yağışın 1937’den bu yana en yüksek oran olduğunu ifade ederek, “Hasar çok yüksek. Rakamsal boyutlarını konuşmak mümkün değil. 3 çöken ev, 10 ağır hasarlı ev var. Boşaltılan ev sayısı ise 400 civarında. Arka mahallelerde ulaşımın olmadığı ve su verilemeyen yerler var” dedi. Çalışmaların yoğun şekilde devam ettiğini kaydeden Bakırcı, “Şehir merkezinde kendi ekiplerimiz ve diğer illerden gelen ekiplerle 120 iş makinesi, 20 adet su boşaltma pompası çalışıyor. Şehrin temizliğini 15 günde ancak bitirebiliriz” diye konuştu. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkan Vekili İ. Ejder Kaya, Rize Valiliği emrine 3 milyon TL acil yardım ödeneği gönderildiğini söyledi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatı Öldürdüler (Halit Kakınç'ın 20.06.2006 tarihli yazısı..) ibreti Konumuz : Hukukçular 2 12-07-2006 19:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,02825403 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.