Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

karayolları tarafından yapılan yol yükseltilmesi sonucunda zarar tazmin edilebilir mi

Yanıt
Old 20-01-2010, 21:41   #1
avukat_selcuk_bey

 
Varsayılan karayolları tarafından yapılan yol yükseltilmesi sonucunda zarar tazmin edilebilir mi

iyi akşamlar... bir müvekkilime ait olan 36 dönümlük arazinin hemen sınırından geçen ve araziye 500 metre uzunluğunda komşu olan yol, karayolları taraıfından yaklaşık olarak bir buçuk metre yükseltilmiştir. bu sebeple oluşan kot farkı, arazinin değerinde ciddi düşüşe neden olmuştur... öncelikle dava açılabilir mi açılabilirse, idare mahkemesi mi genel mahkemeler mi yetkilidir. ya da elinizde benzer kararlar varsa gönderirseniz sevinirim. teşekkür ederim.
Old 20-01-2010, 23:07   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

11/02/1959 gün ve 17/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi, civar arazide idarenin plan ve proje uygulaması sonucu bir zarar meydana gelmiş ise, planın uygulanması bir idare kararına dayandığına göre, zarar görenin ancak idare mahkemesi önünde zararının ödetilmesini isteyebileceği öngörülmüştür.

Old 20-01-2010, 23:25   #3
avukat_selcuk_bey

 
Varsayılan

yücel bey, kararın özeti var mı sizde... varsa gönderirseniz sevinirim.
Old 21-01-2010, 00:20   #4
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

İÇTİHADI BİRLEŞTİRME GENEL KURULU

E. 1958/17

K. 1959/15

T. 11.2.1959

• GÖREV ( Kamu Kuruluşlarının Kişilere Verdikleri Zararların Ödetilmesine İlişkin Davalar )

• KAMU KURULUŞLARININ KİŞİLERE VERDİKLERİ ZARARLARIN ÖDETİLMESİNE İLİŞKİN DAVALAR ( Görev )

818/m.58

ÖZET : Kamu kuruluşlarının verdikleri kararlar sonunda plan ve projelere uygun olarak tesisler yaptırmış olmaları ya da bu tesisleri kullanmaları yahut tesislere bakmaları nedeniyle kişilerin uğramış oldukları zararların ödetilmesine ilişkin davalar, yönetsel nitelikte olup bu tür davalara bakmaya yönetsel yargı yeri görevlidir.
DAVA : Temyiz Mahkemesi Dördüncü Hukuk Dairesi Reisliği'nin 19/ 4/1958 günlü yazısında Devlet Su işleri Umum Müdürlüğü, Devlet Karayolları Umum Müdürlüğü, Vilayet Hususi idareleri veya belediyeler bir amme hukuku teşekküllerinin usulünce verdikleri kararlar sonunda yapılmış bulunan plan ve projelere göre meydan; getirdikleri yol, kanal, bent, baraj, su yolları, su boruları şebekesi gibi tesisler yapılması veya bunların idarelerce kullanılması veya bunlara idarelerce bakılması sebebiyle fertlerin zarar görmeleri halinde adı geçen teşekküllere karşı açılan tazminat davalarının dairece haksız fiil hükümlerince açılmış olan davalardan sayılarak adli mahkemenin vazifesi içinde oldukları kabul edilegelmekde iken son defa dairede bu davaların istimlaksiz el atma halleri dışında kalanlarının idari fiil ve kararlardan dolayı hakiki halele uğrayanların idare aleyhine açmış oldukları tazminat davaları mahiyetinde bulunmaları itibariyle haksız fiil hükümlerine dayanan davalardan sayılamayacakları cihetle Devlet Şurası Kanununun 23. maddesi hükmünce idari tam kaza davaları olmaları sebebiyle bunlardan idari kazanın vazifeli olduğu yolunda kararlara varılmak üzere bir ekseriyet meydana geldiğinin bildirilmesi üzerine toplanan içtihadı Birleştirme Hukuk Kısmı Heyetinde Temyiz Teşkilatı Kanununun 6082 sayılı kanunla değişik 8. maddesi hükmünce içtihadı birleştirme kararı verilmesi gerektiğine karar verildikten sonra mesele incelendi, gereği konuşuldu :
KARAR : I - Belediye, Karayolları veyahut Devlet Su işleri Umum Müdürlüğü veya istanbul Belediyesi Sular idaresi gibi amme teşekkülleri tarafından verilen kararlar üzerine plan ve projesine göre bir yol yapılması dolayısıyla evinin duvarı yıkılan veya bodrum katma sel basan, bir su tesisi yapılması neticesinde tarlasındaki sular çekilip ağaçtan veya mahsulleri kuruyan veya tarlası artık ekin ekilemez hale gelen yahut tarlasının kenarında geçen derenin kuruması yüzünden tarlası susuz kalan veya su tesisinin bozukluğu yahut bakımındaki ihmal yüzünden tarlasını sular basıp bu suların getirdiği kumlardan dolayı tarlası artık ekin ekilemeyecek duruma düşen kimsenin uğradığı zararlar gibi zararlar, idari kararın ve fiilin neticesinde meydana gelen zararlardır. Zira, bir amme teşekküllünün vazifelerinden olan bir işi yapmayı kararlaştırması, idari bir karar olduğu gibi bu kararı yerine getirmek üzere plan ve projeler yapıp o plan ve projeler gereğince işi görmesi de kararın neticesi olan birer idari fiildir. O halde bu fiillerden doğan zararların tazmini istekleri de, idari karar ve fiilden doğan zararın bir kimsenin hakkını halele uğratması esasına dayanan tazmini istekleridir ki Devlet Şurası Kanununun 23. maddesinin birinci bendi hükmünce bu istekler mahiyetçe bir tam kaza davasıdır ve bu itibarla bu davalarda Devlet Şurası vazifelidir. Esasen bir karar verdikten sonra o karar yerine getirmesi, kanuna uygun bir hareket olduğu cihetle haksız fiilin kanuna aykırılık şartı bu halde gerçekleşmiş olmaz. Bundan başka, idarenin kararının ve faaliyetinin gayrimenkul maliki olma sıfatına dayanmaması itibariyle Medeni Kanunun komşuluk haklarına ilişikin bir tazmin alacağı dahi söz konusu edilemez.
II - Amme kanunları hükümlerince yapılmış olan tesislere bakma ve o tesisleri kullanma mükellefiyetleri de yine amme kanunlarından doğan mükellefiyetler olduklarından bu mükellefiyetlere aykırı davranma halleri de idari karara dayanan fiillerin hiç veya gereği gibi yapılmaması mahiyetini arzettiğinden dolayı bunlardan doğan zararlar dahi idari karar ve fiillerden doğan zararlar olduğu cihetle söz konusu zararların tazmini davalar dahi yukarıda bildirilen kanun hükmünce tam kaza davalarıdır.
III - İstimlaksiz el atma halinde amme teşekkülü İstimlak Kanununa uygun hareket etmeden ferdin malını elinden almış olması sebebiyle kanunsuz bir harekette bulunmuş durumdadır ve bu bakımdan dava, Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyet tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana geler zararının tazmini davasıdır ve bu bakımdan adliye mahkemesini vazifesi içindedir.
Bundan başka, bir amme teşekküllü tarafından bir tesisin yaptırılması sırasında devlet malı olmayan yerlerden toprak alınması veya böyle yerlere toprak veya moloz yığılması neticesinde meydana gelen zararların tazmini davası da başkasının malına amme teşekkülünün dilediği gibi el atma hakiki bulunmadığı ve plan ve projelere ve şartnamelere başkasının malına ihtiyaca göre el atılabilmesini gerektirecek esaslar konulamayacağı cihetle, haksız fiilden doğan bir tazminat davası sayılır.
Yapılan işlerin plan veya projelere aykırı olarak yapılması hali de idari karara aykırı bir hareket bulunması itibariyle yine idari kararın tatbiki olan bir fiil sayılamaz ve bu bakımdan bu iddia ile açılmış bir dava haksız fiilden doğan bir davadan ibaret olacaktır.
Bu bentte anılan davalar, içtihadı birleştirme kararının dişu da kaldıklarından kararın bunlara şümulü yoktur. Netice;
Devlet Karayolları veya Su işleri Umum Müdürlükleri, belediyeler veya hususi idareler gibi amme teşekküllerinin verdikleri kararlar sonunda ve plan ve projelere uygun olmak üzere tesisler yaptırmış olmaları veya bu tesisleri kullanmaları veya bu tesislere bakmaları sebebiyle fertlerin uğramış oldukları zararların tazminine ilişkin davaların idari davalardan olduklarına ve bu bakımdan bu davalarda idari kazanın vazifeli bulunduğuna, 11/2/ 1959 daki birinci toplantıda üçte ikiyi geçen ekseriyetle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 1977/7024

K. 1977/7901

T. 7.7.1977

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı reddine ilişkin olarak verilen hükmün davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu:
17/15 sayılı ve 11/02/1959 günlü İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça belirtildiği gibi, plan ve projenin uygulanması sonucu bir zarar meydana gelmiş ise, planın uygulanması bir idare kararına dayandığına göre, zarar görenin ancak idare mahkemesi önünde zararının ödetilmesini isteyebileceği öngörülmüştür. Bu plan uygulaması sırasında üçüncü kişinin mallarına istimlak edilmeksizin elatılması veya yapı tesislerinden çıkan toprak ve molozların üçüncü kişilerin taşınmazlarına yığılması halinde de idarenin bu haksız fiili sonucu verdiği zarardan dolayı ödetme davasına adli yargı önünde bakılabileceği kabul ediliştir. Davacı tesislerden çıkan toprak yığınları altında kalan su kanallarının bozulduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece yığılan toprakların davacı mülkine mi, yoksa plan gereği ve kamulaştırılan yolun yan tarafına mı yığıldığı davacıya açıklattırılmamış olduğu halde, bu toprakların yığılması nedeni ile uğranılan zararın ödetilmesi davasına idari yargı önünde bakılacağı benimsenerek dava dilekçesi görev yönünden reddedilmiştir.
Mahkemece yapılacak iş, davacıdan davası hakkında ek bilgi alınarak anılan içtihadı birleştirme kararında açıklandığı gibi toprağın davacı mülküne mi, yoksa projeye uygun olarak tespit edilen bir yere mi yığıldığının tespiti ve buna göre delillerin toplanması toprağın davacı mülküne yığıldığı sonucuna varıldığı takdirde işin esasına bakılıp sonuca göre bir karar vermekten, aksi halde şimdiki gibi görev yönünden dilekçenin reddine karar vermekten ibarettir.
Yukarıda anılan yönler gözönünde tutulmaksızın aksi yönde verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 07/07/1977 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
veraset ilamı verilmesi kimler tarafından talep edilebilir a.lawyer Meslektaşların Soruları 19 04-02-2013 21:19
orman kanununa muhalefetten dolayı yapılan yargılama sonucunda sanığın uğradığı zarar av.selma Meslektaşların Soruları 1 14-04-2008 14:23
manevi tazminat talebinde tazmin yükümlüsünün şimdiki eşinin bu tazmin de mali durumu Av.Nazmiye Çimen Meslektaşların Soruları 2 19-04-2007 12:19
Kasko bedelinden fazla zarar tazmin edilebilir mi ? özgür Meslektaşların Soruları 4 22-03-2007 16:43


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05635500 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.