Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Fenerbahçe - Soruşturma - Hukuki Süreç

Yanıt
Old 08-09-2011, 16:22   #31
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
58. madde konumuzla alakadar sanırım.
58.maddenin konumuzla ilgili olduğu fikrinize katılıyorum. Ayrıca 82. 83 ve 87.maddeler de var.

Disiplin soruşturmasının ceza yargılamasını bekleyeceği ya da beklemeyeceği konusunda 71.madde var: "Disiplin kurulları kararlarında bağımsızdır"

Başka soru varsa ilgili mevzuatta yanıtı da vardır.

Saygılarımla
Old 08-09-2011, 16:23   #32
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

Alıntı:
MADDE 53 – AFDK ve PFDK’NIN ÇALIŞMA USULÜ
(1) AFDK ve PFDK, yukarıda belirtilen görevlerini yerine getirmek amacıyla haftanın belirli
günlerinde ayrı ayrı toplanır. Toplantı, ilgili kurul başkanının çağrısı üzerine salt çoğunluk
ile yapılır. Toplantı gündemi başkan tarafından belirlenir. Kararlar hazır bulunanların salt
çoğunluğu ile alınır. Kurullar acil işlerde, telefon konferansı, video konferansı veya benzeri
başka herhangi bir yöntemle müzakere edebilir ve karar verebilir.

IV. DİSİPLİN YARGILAMASI ve USUL HÜKÜMLERİ
A. TEMEL İLKELER
MADDE 61 – SAVUNMA
(1) Savunma alınmadan ceza verilmez.
(2) Savunmayı, AFDK ve PFDK’nın görevine giren işlerde soruşturma merciileri veya görevli
Disiplin Kurulu, diğer işlerde görevli İl Disiplin Kurulu ister.
(3) Savunma süresi, savunma isteminin ilgilisine tebliğ edildiği saatten itibaren 48 saattir. Tatil
günleri savunma süresini uzatmaz.
(4) Yazılı savunma görevli Disiplin Kurulu’na verilir. Kural olarak, sözlü savunma kabul
edilmez ve Disiplin Kurulu dosya üzerinden karar verir. Disiplin Kurul gerek görürse sözlü
savunmayı tespit etmek için bir üyesini görevlendirebilir.
(5) Taraflardan birinin talebi üzerinde, sözlü ifadeler için bütün tarafların davet edileceği bir
toplantı düzenlenebilir.
(6) Sözlü ifadeler her zaman kapalı oturumda alınır.
(7) Kulüpler, başkan veya başkanın görevlendireceği yetkililer tarafından savunulur.
(8) İl Disiplin Kurullarının görevine giren işlerde savunma isteminin nasıl yapılacağı TFF
tarafından ayrıca belirlenir.
(9) Disiplin ihlali nedeniyle hakem tarafından müsabakadan çıkarılan futbolcular ile diğer
kişiler ve yarım kalan müsabakalarda her iki kulüp, ayrıca tebligat yapılmaksızın savunma
vermek zorundadır. Bu kişiler, müsabakanın sona ermesinden itibaren 48 saat içerisinde
savunma vermedikleri takdirde, savunmadan vazgeçmiş sayılır.
(10) Savunma hakkı, gizli kalması gereken hususların korunması ya da kovuşturmanın selameti
gibi olağanüstü koşullar söz konusu olduğunda kısıtlanabilir.

MADDE 62 – SÜRELER
(1) Bu talimatta belirtilen süreler, savunma süresine ilişkin özel hükümler saklı kalmak
kaydıyla, ilgili evrakın muhatabına tebliğ edildiği günü takip eden günden itibaren başlar.
(2) Savunma süresine ilişkin özel hükümler saklı kalmak kaydıyla, bu talimatta belirtilen
sürelerin son gününün bir tatil gününe rastlaması durumunda; söz konusu süre, tatil gününü
takip eden ilk işgünü mesai saati bitimine kadar uzar.
MADDE 63 – DELİLLER
(1) Müsabaka görevlilerinin raporları tarafların ve tanıkların beyanları, maddi deliller, uzman
görüşleri ve ses ya da video kayıtları kabul edilebilir delillerdir.

(2) Disiplin Kurulu’nun, delillerle ilgili olarak mutlak takdir hakkı vardır. Ancak, insan
onurunu zedeleyen deliller reddedilir.
Futbol Disiplin Talimatı 20
(3) Disiplin Kurulu üyeleri delillerin takdirinde vicdani kanaatlerine göre karar verirler.

Alıntı:
Türkiye Futbol Federasyonu'nun almış olduğu karar ve görüşler aşağıdaki şekilde oluşmuştur:

1-) İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 157. maddesi uyarınca gizli olarak yürütülmektedir.
2-) Soruşturma dosyası hakkında, Beşiktaş 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 15.12.2010 tarih ve 2010/2468 sayılı kararı ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 153. maddesinin 2. fıkrası uyarınca gizliliğe dair ek kısıtlama kararı verilmiştir.
3-) Belgeler teslim edilirken, dosyadaki kısıtlılık kararı çerçevesinde işlem yapılması gerektiği ayrıca bir üst yazı ile tarafımıza bildirilmiştir.
4-) Belgelerin Federasyonumuzca bu aşamada şüpheli kulüpler ve gerçek kişilerle paylaşılması, Türk Ceza Kanunu'nun 285. maddesinde düzenlenen gizliliğinin ihlali suçunu oluşturacaktır. Bu suçun cezası 1 yıldan 3 yıla kadar hapis olup, basın yoluyla işlenmesi halinde ceza yarı oranında artırılmaktadır.
5-) Söz konusu belgelerin paylaşılmasının, halen gizli bir şekilde sürmekte olan soruşturmanın selametini olumsuz şekilde etkileyeceği de açıktır.
6-) Soruşturma evrakının anılan sebeplerle şüpheli kulüp ve gerçek kişilerle paylaşılamaması, Federasyonumuzca yapılacak disiplin yargılamasında ilgili taraflara, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. , Anayasamızın 36. ve Futbol Disiplin Talimatı'nın 72. maddesi ile teminat altına alınan savunma hakkının tanınmasına engel olmaktadır. Savunma hakkı tanınmadan yapılacak bir disiplin yargılamasının hak arama hürriyetini ve adil yargılanma hakkını ağır bir biçimde ihlal edeceği açıktır.
7-) Her ne kadar, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı şüpheli vekillerine dosyaları inceleme hakkını vermiş ise de, söz konusu soruşturmada kulüplerin şüpheli sıfatını taşımamaları nedeniyle dosyaları inceleme hakkına sahip olamamaları, yine şüphelilerin dosyaları bizzat ve bütünüyle görememeleri, dosyalardan fotokopi alınmasına imkan verilmemesi de, Federasyonumuzca yapılacak disiplin yargılamasında savunma hakkının gereği gibi kullanılmasını engelleyecektir.
8 -) Ayrıca söz konusu soruşturma evrakı, Federasyonumuza teslim edildiği an itibariyle doğal olarak konuya ilişkin tüm belgeleri içermemektedir. Diğer yandan belgelerin Federasyonumuza tesliminin ardından, söz konusu soruşturmanın kapsamı giderek genişlemiş, soruşturma derinleşerek çok sayıda kulüp ve futbol ailesine mensup gerçek kişiyi kapsar bir biçimde sürmüş ve halen de sürmektedir. Bu hususlarla ilgili hiçbir yeni belge ve bilgi zamanlama nedeniyle henüz Federasyonumuza ulaşmamıştır. Federasyonumuzca yapılacak disiplin yargılamasının adil bir şekilde sürdürülebilmesi için, eksik olan bu belgelerin de Federasyonumuza ulaşması gerektiği açıktır.
9-) Anılan nedenlerle, Federasyonumuz Yönetim Kurulunca bu aşamada, karar verilmesi için gerekli delillerin tamamına erişilmeden ve savunma hakkının hukuka uygun bir biçimde kullanımına imkan tanınmadan, vicdani kanaate varılmasının mümkün olmadığı görülmüştür. Bu aşamada bir hüküm verilmesinin doğru, adil ve hakkaniyete uygun olmayacağı kamuoyu takdirlerine sunulur.
10-) Federasyonumuzca yapılacak disiplin yargılamasının hukuka uygun ve adil bir biçimde gerçekleştirilebilmesi için, gizlilik kararının kaldırılması şarttır. Bunun için de Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 175. maddesi uyarınca iddianamenin kabul edilmesi gerekmektedir. Ancak bu takdirde, şüpheli kulüp ve gerçek kişiler haklarındaki tüm iddiaları, bütün detaylarıyla ve açıklığıyla görüp inceleyebilecek ve savunma haklarını etkin bir şekilde kullanabileceklerdir.

Kısacası Federasyonumuzca, iddianamenin kabulüne bağlı olarak gizlilik kararının kalkmasını müteakip, derhal şüpheli kulüp ve gerçek kişilerin savunmaları alınacak, bu savunmalar ve tüm soruşturma evrakı incelenmek suretiyle, Etik Kurulu'ndan nihai rapor istenecek daha sonra da hukuka ve adalete uygun bir karar verilecektir.
Bununla birlikte, kulüpler hakkında nihai karar beklenmeksizin, söz konusu soruşturma dosyası kapsamında tutuklanan ve tutuklanma kararına yaptıkları itirazı reddedilen, aşağıdaki futbol ailesi mensuplarının, şike ve teşvik primi eylemleri çerçevesinde tedbirli olarak Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevk edilmesine karar verilmiştir.




Talimatname 61/10

Savunma hakkı, gizli kalması gereken hususların korunması ya da kovuşturmanın selameti
gibi olağanüstü koşullar söz konusu olduğunda kısıtlanabilir.


TFF nin açıklaması

6-Söz konusu belgelerin paylaşılmasının, halen gizli bir şekilde sürmekte olan soruşturmanın selametini olumsuz şekilde etkileyeceği de açıktır.
oruşturma evrakının anılan sebeplerle şüpheli kulüp ve gerçek kişilerle paylaşılamaması, Federasyonumuzca yapılacak disiplin yargılamasında ilgili taraflara, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. , Anayasamızın 36. ve Futbol Disiplin Talimatı'nın 72. maddesi ile teminat altına alınan savunma hakkının tanınmasına engel olmaktadır. Savunma hakkı tanınmadan yapılacak bir disiplin yargılamasının hak arama hürriyetini ve adil yargılanma hakkını ağır bir biçimde ihlal edeceği açıktır.



Bu iki paragrafı alt alta koydugumuz zaman bende şöyle bir kanaat oluşuyor.

Aslında şöyleyken böyle oldu da biz sey yapacaktık,fakat şundan dolayı böyle oldu
Old 08-09-2011, 17:06   #33
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Mehmet Demirezen
Talimatname 61/10

Savunma hakkı, gizli kalması gereken hususların korunması ya da kovuşturmanın selameti
gibi olağanüstü koşullar söz konusu olduğunda kısıtlanabilir.TFF nin açıklaması

6-Söz konusu belgelerin paylaşılmasının, halen gizli bir şekilde sürmekte olan soruşturmanın selametini olumsuz şekilde etkileyeceği de açıktır.
oruşturma evrakının anılan sebeplerle şüpheli kulüp ve gerçek kişilerle paylaşılamaması, Federasyonumuzca yapılacak disiplin yargılamasında ilgili taraflara, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. , Anayasamızın 36. ve Futbol Disiplin Talimatı'nın 72. maddesi ile teminat altına alınan savunma hakkının tanınmasına engel olmaktadır. Savunma hakkı tanınmadan yapılacak bir disiplin yargılamasının hak arama hürriyetini ve adil yargılanma hakkını ağır bir biçimde ihlal edeceği açıktır.



Bu iki paragrafı alt alta koydugumuz zaman bende şöyle bir kanaat oluşuyor.

Aslında şöyleyken böyle oldu da biz sey yapacaktık,fakat şundan dolayı böyle oldu

Kaldı ki, sadece "kısıtlanabilir" deniliyor. "Yok sayılabilir" denilmiyor. Ben CMK'daki gizlilik kararı gibi, algılıyorum."Bir kısım belgeyi görebilirsin ve savunmanı yapabilirsin" demek isteniyor. F.B. yetkililerin herhangi bir şekilde (Disiplin hukuku bakımından) savunması alındı mı?

Kaldı ki, mevzuatta bu şekilde bir hüküm olması, hiçbir hukukçunun içine sindiremeyeceği bir husus olsa gerekir. Savunma hakkı kutsalsa, sanık/şüpheli hangi iddialarla suçlandığını bilmeden, aleyhinde hangi belgeler olduğunu görmeden kendini nasıl savunacaktır?

Hiçbir şeyin telafisi güç değildir. Takımlar küme düşürülür. Furbolcular serbest kalır, yayın geliri azalır, kulüp batma noktasına gelir...Bunlar çözülebilir ve telafisi vardır.

Ama alt liglerde yer alan TÜRK HUKUKU amatör kümeye düşürülmesin. Telafisi olmaz.
Old 08-09-2011, 17:33   #34
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Kaldı ki, sadece "kısıtlanabilir" deniliyor. "Yok sayılabilir" denilmiyor. Ben CMK'daki gizlilik kararı gibi, algılıyorum."Bir kısım belgeyi görebilirsin ve savunmanı yapabilirsin" demek isteniyor. F.B. yetkililerin herhangi bir şekilde (Disiplin hukuku bakımından) savunması alındı mı?

Kaldı ki, mevzuatta bu şekilde bir hüküm olması, hiçbir hukukçunun içine sindiremeyeceği bir husus olsa gerekir. Savunma hakkı kutsalsa, sanık/şüpheli hangi iddialarla suçlandığını bilmeden, aleyhinde hangi belgeler olduğunu görmeden kendini nasıl savunacaktır.

Hiçbir şeyin telafisi güç değildir. Takımlar küme düşürülür. Furbolcular serbest kalır, yayın geliri azalır, kulüp batma noktasına gelir...Bunlar çözülebilir ve telafisi vardır.

Ama alt liglerde yer alan TÜRK HUKUKU amatör kümeye düşürülmesin. Telafisi olmaz.

Sayın Ergin o halde Ağır Ceza Mahkemesi 25 kişiyi tutuklayarak Türk Hukukunu çoktan amatör kümeye gönderdi bile.

Yani Ağır Ceza Mahkemesi TFF nin ihlal etmek istemediği
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. , Anayasamızın 36. maddesini ihlal etmiş durumda. Öyle ya TFF ye göre belgeleri göstermeden savunma alırsa sözleşmeyi ve Anayasayı ihlal etmiş oluyor.

Delilleri göstermeden savunma alınamaz diye bir kural olmadığına göre ve ''Savunma hakkı, gizli kalması gereken hususların korunması ya da kovuşturmanın selameti gibi olağanüstü koşullar söz konusu olduğunda kısıtlanabilir'' hükmü varken TFF nin şimdiye kadar disiplin kuruluna sevk ettiği bir kişin bile savunmasını almamış olması da hukuksuzluğun alasıdır diye düşünüyorum.

Konu Spor hukuku olunca esasında hukuk ilkelerinin bazılarının Spor hukunda yer almaması yada sınırlı bir şekilde yer alması yine Sporun doğasından kaynaklanıyor.

Sporu seyircisi veya taraftarı olmadan düşünemeyiz. Taraftar veya seyirci bir müsabakayı izlediği zaman o müsabakanın sonucunu da mutlaka müsabaka sona erdiğinde bilmelidir.

Bu yüzden müsabaka sırasında bazı istisnalar dışında hakem hata yapsa da geriye dönülemiyor ve hatalarla birlikte o müsabakanın sonucuna herkes razı oluyor.Aksi durumda müsabaka içindeki bir kaç hata yargıya taşınıp müsabakanın sonucunun uzun zaman meçhüle bırakılılması sporun yarışmacı ruhuna aykırıdır.

Ben TFF nin alalacele bir karar alması taraftarı değilim fakat şöyle bir kaç soru sormak istiyorum .

2010-2011 sezonunun şampiyonu kimdir? Bu şampiyon değişebilir mi? Değişebilirse ne zaman değişir?

Sadece bu sezonun şampiyon takımın kim olduğu konusunda bile bu kadar muallaklık futbolu sevimsizleştirmeye yetiyor.
Old 08-09-2011, 18:05   #35
üye31284

 
Varsayılan

TFF CAS'tan uyarı alabiliyor. Ama Türkiye'de kimden uyarı alabiliyor? Alamıyor.

En üst denetim kendi içinden Tahkim Kurulu, sonrası yok...

TFF UEFA kararlarına uymak zorunda olduğundan ( Şimdiye kadar aksini söyleyen, karşı kanun ya da statü bulan olmadı. ) FB sadece UEFA aleyhine tazminat yoluna gidiyor.

TFF bu arada ne yapıyor? Küme düşürme kararı vermedi, peki başka disiplin cezası verdi mi?

Klasörlerce dosya incelendi, pek çok şey söylendi ama sonuç çıkmadı. Bu kararın denetlenmesini isterdim: Neden o klasördekiler DİSİPLİN HUKUKU ANLAMINDA kanaat getirmeye yeterli değil? TFF'nin açıklaması hiç de ikna edici olmadı.

Sadece küme düşürme değil düşürmeme kararı dahi yargı denetiminde olmalıydı bence... Hep FB gözüyle bakılıyor, diğer takımlar disiplin hukukunun nimetlerinden neden yararlanamıyor. Disiplin hukukunun yanlışlıkları ve hukuk devletine aykırı yönleri olabilir ama pozitif hukuk pozitif hukuktur. Pozitif hukuk gereği diğer takımların da bu haklarının böyle geniş kanaatlerle kaybolmasını yargıya taşıyabilmelerini isterdim. Sonuçta FB küme düşse taşlar ciddi anlamda yer değiştirecekti.

TFF küme düşürme kararı verseydi FB tazminat yoluna gidebiliyordu, peki vermediği için diğer takımlar tazminat yoluna gidebiliyor mu? Kanaatinde sınırları olmalı değil mi? Makul kanaat.

Not: FB'nin hukukçu kimliğim dışında kesinlikle küme düşmesini istemiyorum ama o klasördekiler disiplin hukuku açısından MAKUL KANAAT GEREĞİ DİSİPLİN HUKUKU ANLAMINDA yeterli idiyse düşmesi gerektiğini düşünüyorum.

Belki de UEFA bu gidişe bir dur dedi.
Old 08-09-2011, 18:17   #36
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Kaldı ki, mevzuatta bu şekilde bir hüküm olması, hiçbir hukukçunun içine sindiremeyeceği bir husus olsa gerekir. Savunma hakkı kutsalsa, sanık/şüpheli hangi iddialarla suçlandığını bilmeden, aleyhinde hangi belgeler olduğunu görmeden kendini nasıl savunacaktır?

Dördüncü kuvvette 'savunma hakkı' var mı ki? Yok olan bir şey nasıl kutsal olabilir? Kararları yargı denetimi dışında olan bir kurum savunmayı yok saysa ne olur?

Saygılarımla
Old 08-09-2011, 22:39   #37
Gemici

 
Varsayılan

Olan ve Olması Gereken
Yaşamın birçok alanında olduğu gibi hukuktada olanla olması gereken her zaman bir değildir. Olanla olması gereken arasındaki çelişki genelde teori ile pratik arasındaki çelişki olarak karşımıza çıkar.
Nedir hukukta 'olan'? Yürürlükteki hukuktur, var olan hukuktur, uygulanan hukuktur.

Olması gereken nedir peki? Hukuk felsefesinin derinliklerine dalmaya gerek duymadan, bağlı olduğumuz hukuk sistemini benimsemiş olan ülkelerdeki genel uygulamadır saptamasında bulunacağım.

Olan Hukuk:

Alıntı:
Yazan Türkiye Cumhuriyeti Anayasası
IX. Yargı Yetkisi
MADDE 9. Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.

X. Kanun Önünde Eşitlik
MADDE 10.
...
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.

Sporun Geliştirilmesi ve tahkim
MADDE 59. Devlet, her yaştaki Türk vatandaşlarının beden ve ruh sağlığını geliştirecek tedbirleri alır, sporun kitlelere yayılmasını teşvik eder.
Devlet başarılı sporcuyu korur.
(EKLENMİŞ FIKRA 29.03.2011 RG NO: 27889 KANUN NO: 6214/1)
Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı ancak zorunlu tahkim yoluna başvurulabilir. Tahkim kurulu kararları kesin olup bu kararlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamaz.
Soru: Tahkim kurulu kararlarının kesin olması ve bunlara karşı hiçbir yargı merciine başvurulamıyacağı Anayasa'nın bir çelişkisi değil midir? Bu ek fıkra ile federasyonlara bir imtiyaz sağlanmamıs mıdır?
Bana göre bilinmesi gereken en önemli konu: Tahkim kurulu üyeleri kimlerdir, tahkim kurulunu kim seçer?

Olması Gerekene Bir Örnek:
Alman Futbol Federasyon'unun Hukuk ve Usul Nizamnamesine göre şu kurallar geçerli:
Spor faaliyetlerinin yönetimi ve disiplin kuralları için, Spor Mahkemesi(Sportgericht), Fedral Mahkeme(Bundesgericht) ve Kontrol Kurulu(Kontrolauschuss) yetkilidir.

Federasyonla kendisine bağlı kulüpler arasında imzalanmış bir Tahkim Mahkemesi Anlaşması vardır. Bu anlaşmaya göre tahkim mahkemesi federasyonla kulupler arasındaki ve kulüplerle kulüpler arasındaki anlaşmazlıkların halledilmesinde, federasyonun uyguladığı yaptırımlarda ortaya çıkan anlaşmazlıkları çözmede göreve çağrılır. Tahkim mahkemesi federasyon organlarının nihai kararları için yetkilidir. Tahkim mahkemesi üyeleri hakimlik mesleğini yürütebilecek kimselerden seçilir.

Boşalan bir tahkim hakimligine yeni bir hakimin seçilemediği durumlarda, eğer tahkim mahkemesi acil bir anlaşmazlığa bakmak zorunda ise, Frankfurt Eyalet Yüksek mahkemesi başkanı tarafından bir üye atanır, başkan iki hafta içinde bir tayin yapmadığı takdirde baroların alfabetik sıralamalarına göre atama hakkına sahip olan baro başkanı tarafından atama yapılır.
Anlaşmaya göre Tahkim Mahkemesi konusunda yetkili mahkleme Frankfurt Eyalet Mahkemesidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(ZPO)1062ci maddesi maddede belirtilen konularda yetkili mahkemeye birtakım yetkiler tanıyor.

Saygılarımla
Old 09-09-2011, 14:34   #38
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

Konuyu olması gerekenler noktasına getirmek tartışmayı daha geniş bir zemine taşımakta.

Bizim bu başlık altında yoğunlaştığımız tartışma ceza yargılaması değil disiplin yargılamasıdır.

Evrensel hukuk kaidelerinin çok katı ve sıkı bir şekilde spor hukukunda dolayısıyla disiplin talimatında uygulanmadığından bahisle eleştirmek tarafsız bir yorum gibi gelmiyor bana.

Savunma hakkının yok sayılmasını bir hukukçu olarak kabul etmem mümkün değil.

Benim TFF yi eleştirirken kullandığım en büyük argüman TFF nin AİHS ve Anayasadan hareketle savunma alamam demesidir.Böyle komik bir gerekçe olabilir mi?

TFF 'nin savunma almamasına dayanak olacak bir tane sözleşme yada kanun maddesi gösterilebilir mi?

TFF neden 1 kişinin bile savunmasını almıyor hala?

TFF talimatnamede kendisine açıkça verilen yetkileri kullanmamaktan ısrarla imtina etmekte. Bu kadar tantanın kopduğu ortamda etkisiz elaman kalan ve karar almayan tek kurum neden TFF? Sanki konunun futbolla uzaktan yakından alakası yok.

TFF savunma alamam kararına gerekçe olarak anayasadan madde ararken 10. maddeyi görmedi mi?

MADDE 10.
Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamaz.

Ama gel gör ki namazda gönlü olmayanın ezanda kulağı olmazmış
Old 11-09-2011, 10:08   #39
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan Şike operasyonunda görev yaptım

Sayın "Zeytinn",

Bizim
Alıntı:
Sayın "Gemici",

Haklısınız, "asıl bu toz dumanda ve hengamede hukukçunun topa girmesi gerekir."

Bu konuda bende tahmin değil bilgi var ise de izin verirseniz ben bu topa girmeyeyim; hem de bilgiye rağmen.
iletimizden sonra sizin iletinizi okudum.


Alıntı:
Yazan Zeytinn
Konu elbette ilerlemek zorunda değil.
Ama ilerlememe gerekçesini anlamıyorum; tehlike alarmları, gizemli havalar.
Ortada bir karar var.
Kararda Federasyon UEFA'nın her türlü kararlarına ve talimatlarına uymak zorundadır diyor.
Hukukçunun yaklaşımı ne olmalı? Bu karara körü körüne inanmamak ve irdelemek. "Evet zorunda, şu nedenle" demek ya da "hayır zorunda değil şu şu nedenle zorunda değil, şu şu maddeler zorunda olmadığını gösteriyor, karar hukuka aykırı" demek.
Bunu yapmak bu kadar zor mu?
Dediğim gibi, herkes sırf canı istemediği için bile konuya karışmayabilir, bilmeyebilir, yorum yapmayabilir, ilgisini çekmeyebilir, konu ilerlemeyebilir ama gerekçeler ilginç...

Sizin iletinizde kendi payıma bir hukukçu sitemi olduğu duygusuna kapıldım.

O konuda genel eleştirinize katılıyor ve özel olarak ise benim "topa girmemek" tercihim ise canımın istememesi değil yasal zorunluluk olması nedeniyledir.

O operasyonda baromuz üyesi iki avukatın arama işlemlerinde 1136. s. Avukatlık Yasası m.58 uyarınca "Baro Başkanı özel temsilcisi" olarak görev yaptığımdan bazı "delillerle" "doğrudan temas" etmiş durumdayım. İşte o bilgileri mahkeme gerekli görür ise "tanık sıfatıyla" mahkemede açıklayabileceğim.

Avukat araması işlemi olması nedeniyle arama sırasındaki gerek fiili tavrımız ve gerekse hukuksal şerhlerimiz açık, sarsıcı beyanımızla ve ayrıntılı olarak tutanağa şerh olarak uzun ve sert ısrarlarımız sonunda yazdırtılabilmiştir.

Ceza kanunları, suçluları; Usul kanunları ise HERKESİ ilgilendirir.

Okuyanların ilgi ve bilgisine saygıyla sunulmuştur.

Ömer Kavili 15638

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "

www.kavili.com


İnsansız adalet olmaz
Adaletsiz insan olur mu?
Olur, olmaz olur mu!
Ama, olmaz olsun

ÖZDEMİR ASAF
Old 11-09-2011, 17:25   #40
üye31284

 
Varsayılan

Sayın Kavili,

O zaman pek bir celallenmişim.

Şimdi, şöyleydi de böyleydi de bu yüzden öyle yazdım diyip uzatmak istemiyorum.

Hiç de zorunda olmadığınız halde verdiğiniz kibar ve açıklayıcı cevabınız için teşekkürler. Fazlasıyla mantıklı ve hukuki bir cevap.

Kolay gelsin...
Old 22-09-2011, 15:45   #41
üye31284

 
Varsayılan

Soru:

Seyircisiz maç cezası kalktı mı?

Cevap: Hayır

Soru: Kadınlar ve çocuklar seyirciden sayılmıyor mu?

Bugün üstteki sorularla ilgili pek çok yazı okudum, ama sonuca ulaşamadım.

Soru: Bu uygulamanın hukuki temelini (mutlaka vardır) bilen var mı? Sadece sarışınlar veya esmerler gelebilir şeklinde karar da verilebilir mi?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
sgk'nın iş kazası olmadığına dair tesbit kararından sonra hukuki süreç bb6549 Meslektaşların Soruları 3 15-08-2011 13:10
Fenerbahçe- Chelsea Maçında İlk Golü Kim Attı : İddia Oyununun Hukuki Durumu Av.Suat Ergin Meslektaşların Soruları 23 09-04-2008 14:08
işleyen süreç durdurulamaz... allcaylion Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 0 01-07-2007 19:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08555603 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.