Adli Tıp Anıları

Alıntı: Yazan dilekgulsen hepsinin tek tek içinin açıldığını izledik. ilk başta çok kötü hissediyorsun kendini ama zamanla orda yatanın inan olduğunu unutuyorsun gerçekten garip bir duygu bu, bir anlamda hayatın gerçeklerinden biri maalesef...bu gördüklerimden sonra allah herkese şaibesiz sağlıklı bir ölüm versin diyorum..

Teşekkürler, Değerli Üstadım yazınız için, hep merak etmişimdir, doktorlar bunca duruma nasıl katlanıyorlar diye, eğer içimizde böylesi bir işle meşgale olan Doktor üye arkadaşlarımız var ise, yukarıdaki mavi yazı ile gösterilen tezin gerçeklik içinde var olan bir durum olup olmadığını en azından kendileri açısından beyan ederlerse sevinirim, çünkü nasıl katlandıklarını tecrübe edenlerden bilmek isterim, salt Syn. dilekgulsen" e ait bir tepki mi yoksa her insan böyle bir tepki mi verir bilmiyorum, eğer ben böyle bir tecrübe geçirse idim, inanın beyan ederdim, yani böyle bir durumu yaşayıp kendimi tartmak gibi bir olanağım olmadı,

ŞİMDİDEN SAYGILAR SEVGİLER

ben henüz ikinci sınıftayım ama adli tıp dersi çok merak ettiğim ve girmek için can attığım bi ders...

Alıntı: Yazan Av.Nebi Benim dikkatimi çeken birşey var okulda da bu böyleydi adli tıp dersinde hoca "Otopsiye gidecek kim var ? " diye sorduğunda elini kaldıran öğrencilerin %85'i kız öğrencilerdi. Ben buna anlam veremiyorum kanlı canlı şeyleri bayanlar daha mı çok seviyor ? bu kadar ilginin sebebi ne acaba ?

syn Av.Nebi ben de selçuk hukuk mezunu olarak bu görüşünüze katıldığımı söyleyebilirim.
uygulamalı adli tıp derslerinden birinde otopsi fırsatını yakalamıştım
hoca "otopsiye gidecekler araba ayarlasın gelsin" demişti. araba yok tabi bizde , 6 kız arkadaş hocanın arabasını esir aldık.
hatta bi erkek arkadaş benim yerime geçmeye kalkıştı öyle birkızdım ki çocuğa,otopsiye gelmekten vazgeçiyodu nerdeyse.neyse sonra başka araçla gelmişti.

konya numune hastanesinin otopsi yapılacak bölümüne girmek için arka kapısından ilerlerken kapının önünde yeşil giyimli iki hormonlu adam
allah dedim bunlar tam da ölükesici tipinde.hoca da zaten onlar gerçekten ölükesici demezmi!

içeri girdik.elimizde ders notları.
savcı ve katip salona girmediler bile.bir sürü kız doluştuk gerçekten de.
öyle ağır bir koku vardı ki anlatamam.bi arkadaş ıslak mendil dağıttı hepimize otopsi sonuna kadar elimizi çekemedik burnumuzdan.

hoca bize ölüyü anlatıyor.fenalaşan falan var ama kimse çıkmaya niyetli değil.
hele ben hiç.
adam kaskatı. "işte ölü katılığı oluşmaya başlamış"
bi de siyah bi sıvı akıyo adamdan.kan akışını durdurmak için ilaç veriliyormuş sanırım.
cesedi kaldırıyorlar çeviriyorlar,kaskatı.
"hımm.fiili livata yok!!!"

gerisini anlatmama gerek yok sanırım.kestik biçtik fotoğrafladık organları geridoldurup diktik. çok vahşi bianlatım oldu ama, ilk ve tek otopsim olduğu için hafızamda bu şekilde yer etmişti.
ha yine olsa yine giderim o ayrı

Fakültede en sevdiğim ders adli tıptı.Hocamızın kitabını başından sonuna kadar ezberlemiştim.Hala da aklımda.Kaç kez otopsiye girdim hatırlamıyorum.Artık asistanlar beni görünce 'Yine mi sen ya!' derlerdi.Bu yüzden savcı olmaya karar verdim.Hukuk fakültesinde tek kanlı,canlı dersi..

biz cuma günü otopsiye gideceğiz bayılmamamız için önerisi olan var mı acaba??

Eğer İstanbul Hukuklu iseniz,otopsi derslerini çok seveceksiniz.Hocaları çok iyidir.Hukuk öğrencilerine çok değer verirler.İlk kez gideceksiniz anlaşılan.Biraz zor olacak ama ağzınızdan nefes alın.Burnunuza mentollü krem sürmek çözüm gibi görünse de değil.Kesif ceset kokusunun genzinizi doldurmasını engellemez.Tabi maske istemeyi ihmal etmeyin.Bu arada saçlarınız için bone takın ve önlük giyin mutlaka. Bir de kesilip biçilenlerin her ne kadar görüntüsü pek benzemese de netice de sizin gibi insan olduğunu hatırlayın.Ve Allah'a kimseyi oralara düşürmemesi için dua edin. ...

neden bilmiyorum ama 1.sınıftan beri ilgi alanım içinde olan bir hukuk alanıdır adli tıp.bir dahaki dönem derslerim çakışmazsa bu dersi alabileceğim.

sayın muddeiumumi verdiğiniz tavsiyelerden dolayı çok teşekkür ederim bunlara dikkat etmeye çalışacağım

Bizde sınavlar hep klasik olurdu(yani yazılı). Sadece Adli Tıp dersinden test olurduk. O da olmasa testi unutacaktık. Herkes 80-100 arası alırdı.15-20 sayfalık notu vardı. Sahara fotokopiden alırdık.Sınavdan 2 saat önce İKRAM çay bahçesine giderdik.(Süleymaniye Cami'nin yanında) Bir arkadaşımız okur,hepimiz dinlerdik.Çok eğlenceli olurdu,agoni dönemini dinlerken çay yudumlamak....Not: İÜ Hukuk-2000


Saygılarımla....

Arkadaşlar Adli tıp dersi, gerek bilim olarak, gerek ders olarak avukatlık yapmak isteyenler için pek de gerekli bir tarafı yok. Nedeni de çok açık, adli tıp deninca akla ilk gelen şey otopsidir. Otopsi işleminin CMK'da hükümleri sadece açıklayıcı nitelikte. Tabi tüm eksiklik mevzuatla ilgili değil. Son sınıftayken merakımdan ötürü bir den çok otopsi izleme imkanım oldu. Bu önemli işlemde dünyaya göre ne kadar geride olduğumuzu yazacaklarımdan sonra gayet iyi anlıyacaksınız. Otopsi işlemi mevzuat gereği mümkünse bir patolog, bir doktor ve cumhuriyet savcısının da nezaretinde yapılan bir işlemdir. Benim izlediğim otopsilerde merhumları adalet bakanlığından fi tarihinde yeterlilik belgesi almış hizmetliler yapıyordu, tabi başlarında doktorlar var ama ellerinde ekmek bıçakları kesip duruyorlar. Takdir edersiniz ki bir insan ne kadar yeterli görülürse görülsün asla bir cerrah tecrübesine vakıf olamaz. Üstelik otopsi işlemi tamamlandıktan sonra cesetler çuval ipliğiyle dikiliyor arkadaşlar.Bu yüzden Otopsi, ne ders açısından ne de mesleki bağlamda hiç de merak edilcek bir işlem değil. Saygılar.

merhabalar.O zamana kadar hayatımda hiç ölü görmemiştim.karanlık koridorun sonunda hocanın odası olsuğunu sanan ben grubun en önünde cesaretli cesaretli yürüreken kapıyı açtığımda karşıma çıkan yatan bir adam ve başında duran mavi önlüklü doktoru görünce "zınk" diye durup geri dönmek istedim fakat arkamı bir baktım 20 kişi ve ben en öndeyim.İçeri girdiğimizde 6ceset yatıyordu.haliyle tuhaf bir koku vardı.Fakat insan oraya girdikten sonra bir daha asla insan beyni, kalbi,ciğeri vs. göremeyeceğini düşünüyor.beni en çok şaşırtan şeylerden biri de bayan adli tıp uzmanlarından birinin ayağındaki balıklı yağmur botlarıydıoysa ben burada çalışanların her halde hayatla bağlantıları yarı kopuktur diye düşünüyordum.bu deneyimden çıkardığım en önemli sonuç HİÇ KİMSENİN HER NE SUÇ İŞLEMİŞ OLURSA OLSUN O MASADA YATMAYI HAKETMEDİĞİYDİ.çünkü orda yatanların 5i ateşli silahla 1i de trafik kazası sonucu ölmüştü..

adli tıp dersinde hocamız şundan bahsetmişti.Bundan önceki kanunlardan birinde sanırım bir yönetmelikti, otopsinin cesedin bulunduğu yerde yapılacağı yazılıymış.Hüküm uzun yıllar yanlış yorumlanarak ceset nerede bulunduysa (örneğin sokağın tam ortasında!) orada yapılmış Oysa hükmün yorumu cesedin bulunduğu yer adli tıp kurumu olacaktı.. trajikomik bir anektod

adli tp derleri bana cok ilginç geliyor ayrıca bi o kadarda önemli geliyor çünkü bizim işimiz bu sonuçta ben şu anda adlı tıp dersinde yeni cıktım bütün dersleri takip ediyorum dersi alan kişilerde öneririm başta igrenç gelebilir ama daha sonra alışıyorsunuz ayrıca bu ders sayesinde tıp bilimi hakındada bilgi sahibi oluyorsunuz ama son olarak şunu söylemek isterim ben otopsiye maruz kalmak istemem inşallah ölünce böyle bir duruma düşmem.

"Aşkta ve tıpta
ne herzaman ne de asla"

Adli tıp dersine gelen hocamızın güzel bir sözüydü.

Adli tıp dersini kesinlikle tavsiye ediyorum.Derslere katılın ve mümkün olduğunca çok şey öğrenmeye çalışın. İstanbulda olanlar için mutlaka Adli Tıp Kurumu'na gidip otopsi izlemeleri bir avantaj olacaktır.Özellikle stajyerlik döneminizde size artı sağlayabilir.Stajımın henüz 6.gününde olmama rağmen isteklerimi geri çevirmeyip,beni otopsiye ve ölüm tespit tutanağı için kontrole götüren savcımın gözlerindeki talebimi ilk duyduğundaki ifade beni gururlandırmadı desem yalan olur
otopsi sırasında çok rahat ve soğukkanlıydım,meslek hayatımda bana katkı sağlayacağını düşünüyorum.

saygılar,başarılar