Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

sigorta başlangıç tarihinin tespiti

Yanıt
Old 10-05-2011, 14:14   #1
Av. Göztepeli

 
Varsayılan sigorta başlangıç tarihinin tespiti

selamlar.

müvekkilimin 1983 yılında işe giriş bildirgesi veriliyor ancak 1985 yılına kadar dönem bordrolarına rastlanılmıyor.. hizmet tespiti davası açarak, sigorta başlangıç tarihinin 1983 olarak tespitine karar verilmesini talep ettik. bu davada davalı taraf olarak sgk'nın yanında işvereni de gösterdim...

fikrime göre usulümde herhangi bir yanlışlık yok. Ancak o yıllarda müvekkilim ile beraber aynı işyerinde çalışmış başka bir vatandaş daha önce aynı taleple dava açmış ve dava kabul ile sonuçlanmış. emsal teşkil eden bu davayı uyap üzerinden genel hatlarıyla incelediğimde, davanın konusu bir günlük hizmet tespiti, davalı olarak da sadece sgk olarak açıldığını gördüm.

her ne kadar açtığım davada bir yanlışlık olmadığını düşünsem de, emsal teşkil eden diğer dava kafamı fena derecede karıştırdı açtığım davanın neresinde yanlışlık yaptığımı anlayamadım.

Çok teşekkürler. Saygılar...
Old 10-05-2011, 14:21   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Göztepeli
selamlar.

müvekkilimin 1983 yılında işe giriş bildirgesi veriliyor ancak 1985 yılına kadar dönem bordrolarına rastlanılmıyor.. hizmet tespiti davası açarak, sigorta başlangıç tarihinin 1983 olarak tespitine karar verilmesini talep ettik. bu davada davalı taraf olarak sgk'nın yanında işvereni de gösterdim...

fikrime göre usulümde herhangi bir yanlışlık yok. Ancak o yıllarda müvekkilim ile beraber aynı işyerinde çalışmış başka bir vatandaş daha önce aynı taleple dava açmış ve dava kabul ile sonuçlanmış. emsal teşkil eden bu davayı uyap üzerinden genel hatlarıyla incelediğimde, davanın konusu bir günlük hizmet tespiti, davalı olarak da sadece sgk olarak açıldığını gördüm.

her ne kadar açtığım davada bir yanlışlık olmadığını düşünsem de, emsal teşkil eden diğer dava kafamı fena derecede karıştırdı açtığım davanın neresinde yanlışlık yaptığımı anlayamadım.

Çok teşekkürler. Saygılar...

Davanızı hasım olarak işveren ve kuruma yöneltmenizde bir yanlışlık bulunmamaktadır.
Old 10-05-2011, 14:54   #3
Erdal Arap

 
Varsayılan

Yargıtay bazı kararlarında (künyesini isterseniz yolalrım) bu davanın yanlızca kuruma açılabileceğini kabul etmiştir. Ancak siz hem Kurum'a hem de işverene yöneltmişsiniz davayı.. Bu da mümkün elbette..

İkinci olarak 1983 tarihli işe giriş bildirgesi yazılı delil niteliğindedir ve müvekkilinizin davalı işverene ait işyerinde 1 gün çalıştığının karinesidir. Yargıtay işe giriş bnildirgesinin verilmiş olmasını 1 günlük çalışmaya karine kabul etmektedir.

iyi çalışmalar..
Old 07-11-2013, 11:25   #4
Hasan Altınsoy

 
Varsayılan Sigortalı işe giriş tarihinin tespiti

Alıntı:
Yazan Erdal Arap
Yargıtay bazı kararlarında (künyesini isterseniz yolalrım) bu davanın yanlızca kuruma açılabileceğini kabul etmiştir. Ancak siz hem Kurum'a hem de işverene yöneltmişsiniz davayı.. Bu da mümkün elbette..

İkinci olarak 1983 tarihli işe giriş bildirgesi yazılı delil niteliğindedir ve müvekkilinizin davalı işverene ait işyerinde 1 gün çalıştığının karinesidir. Yargıtay işe giriş bnildirgesinin verilmiş olmasını 1 günlük çalışmaya karine kabul etmektedir.

iyi çalışmalar..

İyi günler sayın meslektaşım,
Müvekkil 17.07.1989 tarihine çalışmaya başlamış.İşveren SSK na verdiği işe giriş bildirgesinde müvekkilin işe başlama tarihinin 17.07.1989 olduğu yazılmıştır.
Müvekkilin işe giriş tarihinin 17.07.1989 olduğunun tespiti için İş Mahkemesinde dava açtım.SGK nu davalı olarak gösterdim.Mahkeme,işvereni de davaya dahil etmem için tarafımıza süre verdi.Oysa işyeri yıllar önce kapatılmış,işverenin adresini tepit etmemiz de mümkün değil.Sigortalı işe giriş tarihinin tespiti için açılacak davalarda sadece SGK nun davalı olarak gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.Siz de yanıtınızda bu konuda Yargıtay kararlarının olduğunu belirtmişsiniz.Eğer elinizde böyle bir karar varsa yardımcı olmanızı önemle rica ediyor,saygılar sunuyorum.
Old 11-11-2013, 11:57   #5
Erdal Arap

 
Mesaj Yargıtay görüş değiştirdi.

İyi günler,
yargıtay son yıllarda verdiği kararlarında bir günlük çalışmanın tespiti davalarının nitelik itibariyle hizmet tespiti davası olduğunu ve hizmet tespiti davalarında belirlenen usuller çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerektiğini karara bağlamaktadır. Aşağıda eklediğim karar bu konu ile ilgilidir. Karar gereği işverenin de davaya dahil edilmesinde fayda vardır. Ancak işverene ulaşılamıyorsa, işveren ölmüşse vs. dava reddedilmemeli ve yalnızca Kuruma karşı yürütülmelidir.

506 sayılı Kanunun 9. maddesiyle işveren, çalıştıracağı sigortalıları en geç bir ay içerisinde Kurma bildirmekle yükümlü tutulmuşken anılan düzenleme 25.08.1999 tarih ve 4447 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değiştirilmiş ve işverenin çalıştıracağı kişileri işe başlamadan önce Kuruma bildirmekle yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır. Müvekkiliniz adına 17.07.1989 tarihinde işe giriş bildirgesi verildiğine göre bu bildirge en az bir gün çalıştığına karine teşkil etmektedir. Ne var ki, yargıtay yeni tarihli kararlarında sigortalı lehine kabul bu karineden hiç söz etmemektedir. Kanımca Yargıtay'ın bu görüşü isabetli değildir. Sigortalı lehine kabul edilen karine söz konusu olduğunda ispat yükü SGK (ve işverende) olacaktır.


YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ

Esas Numarası: 2011/11612
Karar Numarası: 2011/12662
Karar Tarihi: 29.09.2011
SİGORTALILIK BAŞLANGIÇ TARİHİNİN TESPİTİ TALEBİ
BİR GÜN SÜREYLE HİZMET AKDİNE DAYALI ÇALIŞMA
KOMŞU İŞYERİ SAHİPLERİNİN VEYA ÇALIŞANLARININ BİLGİSİNE BAŞVURULMASI GEREĞİ
506 s. SSK/2, 79, 108
5510 s. SSGSSK/8
ÖZETİ: Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir. İnceleme konusu dava değerlendirildiğinde, mahkemece yapılan yargılama sonunda sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığına ve iki tanığın iddiayı doğrulayan anlatımlarına dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, toplanan delillerin hüküm kurmaya elverişli olmadığı belirgindir. Bu bakımdan; ilgili vergi dairesine yazı yazılarak dava dışı işverenlerin dava konusu tarihe ilişkin yükümlülük ve faaliyet durumu belirlenmeli, söz konusu tarihi içerir dönemsel sigorta primleri bordrosu düzenlenmediğinden aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ile çalıştırdıkları kişiler yöntemince saptanarak bunların tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylelikle toplanan kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
DAVA: Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı SGK Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi T. Ö. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
05.01.1983 - 16.02.1983 tarihleri arasında 506 sayılı Kanun hükümleri kapsamında tescilli olan dava dışı işverenlere ait 155557 sicil numaralı işyerinde çalışmaya başladığı yönünde hakkında düzenlenen sigortalı işe giriş bildirgesi 13.04.1983 günü davalı Kuruma verilen davacının bildiriminin yapılmayıp sigorta priminin de ödenmediği, işe alındığı tarihin yazılı olmadığı bildirgede yer alan imzanın davacının eli ürünü olduğunun bilirkişi incelemesi sonucu saptandığı, bildirgedeki kimlik bilgilerinin doğru, sigorta sicil numarasının daha sonraki hizmetlerinde de kullanıldığı belirgin bulunmakla, davada istem, 13.04.1983 tarihinde 1 gün süreyle hizmet akdine dayalı çalışıldığının/çalıştırıldığının ve bu tarihin sigortalılık başlangıcı olduğunun tespitine ilişkindir.
Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun; ‘‘Sigortalı sayılanlar’‘ başlığını taşıyan 2'nci maddesinde, bir hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların bu Kanuna göre sigortalı sayılacakları belirtilmiş, ‘‘Sigortalı sayılmayanlar’‘ başlıklı 3'üncü maddesinde, bu Kanunun uygulanmasında sigortalı sayılmayan ve/veya haklarında bazı sigorta kolları uygulanmayan kimseler sıralanmış, ‘‘Sigortalılığın başlangıcı ve mecburi oluşu’‘ başlığını taşıyan 6'ncı maddesinde; çalıştırılanların; işe alınmalarıyla kendiliğinden ‘‘sigortalı’‘ olacakları, sigortalılar ile bunların işverenleri hakkında sigorta hak ve yükümlerinin, sigortalının işe alındığı tarihten başlayacağı bu suretle sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamayacağı ve vazgeçilemeyeceği, sözleşmelere, sosyal sigorta yardım ve yükümlerini azaltmak veya başkasına devretmek yolunda hükümler konulamayacağı açıklanmış, ‘‘Prim belgeleri’‘ başlıklı 79'uncu maddesinde; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca belirlenmeyen sigortalıların, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile kanıtlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının dikkate alınacağı bildirilmiş, ‘‘Sigortalılık süresi’‘ başlığını taşıyan 108'inci maddesinde, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı Kanunlara veya bu Kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarih olduğu hüküm altına alınmıştır.
Sigortalı statüsünde bulunmayan, sigortalı niteliği taşımayan bir kimsenin sigortalılık süresinden söz etme olanağı bulunmamaktadır. Olağan olarak sigortalılık niteliği, taraflar arasında hizmet akdi (iş sözleşmesi) ilişkisinin kurulması ve çalışmaya/çalıştırılmaya başlanması ile kazanılmakta olup, yazılı olarak düzenlenen veya sözlü olarak benimsenen hizmet akdi ile birlikte, sigortalılığın oluşumu yönünden eylemli (fiili = gerçek) çalışma olgusunun varlığının da kanıtlanması gerekmektedir. Kuruma verilen ve çalışmayı (hizmeti) ortaya koyabilecek belgeler; gerek 506 sayılı Kanunda, gerek 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda, gerekse anılan Kanunlara dayanılarak hazırlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği (SSİY)'nde açıklanmıştır. Bunlar arasında; çalınmaya başlayan ve/veya çalışması sona eren sigortalıların durumlarının işveren/işveren vekili tarafından Kuruma bildirilmesi amacıyla kullanılan ‘‘Sigortalı İşe Giriş Bildirgesi’‘ (506/9. madde, 5510/8. madde, SSİY'nin ilgili maddeleri) ile ‘‘Sigortalı İşten Ayrılış Bildirgesi’‘ (5510/9. madde, SSİY'nin ilgili maddeleri), çalışmaya başlayan sigortalıların kendilerini bildirmeleri amacıyla kullanılan ‘‘Sigortalı Bildirim Belgesi’‘ (5510/8. madde, SSİY'nin ilgili maddeleri), çalıştırılan sigortalıların ve sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalıların kimlik bilgilerini, hesaplanacak prime esas kazançlarını, prim ödeme gün sayıları ile prim tutarlarını gösteren, 01.05.2004 tarihine kadarla dönem yönünden ‘‘Aylık Sigorta Primleri Bildirgesi’‘ ve ‘‘Dönemsel Sigorta Primleri Bordrosu’‘ (506/79. madde, SSİY'nin ilgili maddeleri), 01.05.2004 gününden itibaren ise ‘‘Aylık Prim Ve Hizmet Belgesi’‘ (506/79. madde, 5510/86. madde, SSİY'nin ilgili maddeleri) yer almaktadır.
506 sayılı Kanunun 108'inci maddesi gereğince sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin açılan her dava, sigortalılığın saptanması istemini de içerdiğinden, bu Kanunun 79'uncu maddesinin onuncu fıkrasına dayalı olan ve ‘‘hizmet tespiti davası’‘ olarak nitelendirilen bir görünüm arz etmekte olup, bunun doğal sonucu olarak da söz konusu 1 günlük çalışmanın belirlenmesi talepli davada, hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, başka bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun biçimde saptanmalıdır. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında haksız ve adaletsiz bir durumun oluşmasına yol açabilecektir. Yöntemince düzenlenerek yasal hak düşürücü süre içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na verilen sigortalı işe giriş bildirgesi, ilgilinin işe alındığını gösteren yazılı delil niteliğinde ise de, sigortalılığın kabulü açısından kuşkusuz tek başına yeterli kabul edilemez ve bu kapsamda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli başka kanıtlar aranmalıdır. Bu tür 1 günlük sigortalı hizmetin belirlenmesine ilişkin davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup, mahkemece, tarafların gösterdiği/sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır. Bu amaçla; sigortalı işe giriş bildirgesinin Kuruma veriliş tarihi, bildirgedeki kimlik bilgilerinin, varsa imza ve fotoğrafın davacıya ait olup olmadığı, davacıya verilen sigorta sicil numarasının hangi yılın serilerinden olup sonraki dönemde gerçekleşen hizmetlerinde kullanılıp kullanılmadığı saptanmalı, yukarıda belirtilen ve hizmeti ortaya koyabilecek belgeler, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar, Kurum görevlileri tarafından düzenlenen rapor ve tutanaklar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, gerektiğinde aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve bunların çalıştırdığı kimseler yöntemince belirlenerek bu kişilerin bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylelikle iddianın somut ve inandırıcı bilgilere dayalı biçimde kanıtlanıp kanıtlanmadığı değerlendirilmelidir. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun; 29.06.2005 gün ve 2005/21-409 E. - 413 K. sayılı, 22.03.2006 gün ve 2006/21-43 E. - 2006/98 K sayılı, 12.03.2008 gün ve 2008/21-242 E. - 2008/251 K. sayılı, 23.12.2009 gün ve 2009/10-581 E. 619 K. sayılı, 10.02.2010 gün ve 2010/10-72 E. 2010/72 K. sayılı, 21.09.2011 gün ve 2011/10-527 E. 2011/552 K. sayılı kararlarında da aynı görüş ve yaklaşım benimsenmiştir.
Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ışığı altında inceleme konusu dava değerlendirildiğinde, mahkemece yapılan yargılama sonunda sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığına ve iki tanığın iddiayı doğrulayan anlatımlarına dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de, toplanan delillerin hüküm kurmaya elverişli olmadığı belirgindir. Bu bakımdan; ilgili vergi dairesine yazı yazılarak dava dışı işverenlerin dava konusu tarihe ilişkin yükümlülük ve faaliyet durumu belirlenmeli, söz konusu tarihi içerir dönemsel sigorta primleri bordrosu düzenlenmediğinden aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ile çalıştırdıkları kişiler yöntemince saptanarak bunların tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylelikle toplanan kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu istemin aynen hüküm altına alınması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 29.09.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 11-11-2013, 18:28   #6
Avukat006

 
Varsayılan

Bir günlük sigorta tespitinde sgk'yı davalı göstermek yeterli olsa da açtığımız bir günlük tespit davasında mahkeme hakimi davalı işveren belediyeyi'de hasım olarak göstermemizi istedi,uygulama ve içtihatları hatırlattığım da ise;davalı işveren belediye ve ulaşılması mutlak kurumdur.Bir günlük tespit davalarında işverenini davadan muaf tutmanın amacı;çok uzun yıllar önce yapılan bu işlemlerde işvereni bulmanın güçlüğü şeklinde diye hakimlik beyanda bulundu.Düşündüğüm zaman ise mantıksız gelmedi...
Old 20-11-2013, 14:47   #7
Av.Ekibya

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Erdal Arap
Yargıtay bazı kararlarında (künyesini isterseniz yolalrım) bu davanın yanlızca kuruma açılabileceğini kabul etmiştir. Ancak siz hem Kurum'a hem de işverene yöneltmişsiniz davayı.. Bu da mümkün elbette..

İkinci olarak 1983 tarihli işe giriş bildirgesi yazılı delil niteliğindedir ve müvekkilinizin davalı işverene ait işyerinde 1 gün çalıştığının karinesidir. Yargıtay işe giriş bnildirgesinin verilmiş olmasını 1 günlük çalışmaya karine kabul etmektedir.

iyi çalışmalar..

Sayın Meslektaşım,

Hem Sgk hemde işverene karşı başlagıç tespit davası açtık ancak mahkeme davanın sigorta başlangıç tespit davası olduğu için davalı işverene karşı açılmasına gerek olmadığını belirterek onun açısından davayı atiye bırakmamızı talep etmiştir.
Bizde bu şekilde hareket ettik. Ancak sgk davalı işverenin de olması gerektiğine dair itirazda bulundu. Elinizde bu konuda sadece davalı sgknın davalı olacağına dair karar varsa gönderebilir misiniz?,

Çok teşekkürler,
Old 20-11-2013, 23:24   #8
fountain

 
Varsayılan

Yargıtay fiili çalışmayı da arıyor sadece giriş bildirgesinin olması yeterli değildir, bu nedenle tanık dinletmekte gerekmektedir diye biliyorum.
Old 06-08-2015, 10:21   #9
Av. Yasin Yıldız

 
Varsayılan

Her ne kadar katılmasam da Yargıtayın aşağıdaki kararını sunmak istiyorum.


T.C.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/3106
K. 2003/4207
T. 5.5.2003

TARAF TEŞKİLİNİN SAĞLANMASI MECBURİYETİ ( Hizmet Tesbiti Davasında İşverenin de Davaya Dahil Edilmesi Gereği )
• HİZMET TESBİTİ TALEBİ ( İşverenin de Davaya Dahil Edilmesi Gereği - İşveren Şirketin Tasfiye Edilmesi Halinde Ortaklarına Davanın Teşmili )
• İŞVEREN ŞİRKETİN TASFİYE EDİLMİŞ OLMASI ( Hizmet Tesbiti Davasının Şirket Ortaklarına Teşmil Edilmesi Gereği )
• MECBURİ DAVA ARKADAŞLIĞI ( Hizmet Tesbiti Davasında SSK ve İşverenin )
1086/m.73
ÖZET : Davacının tespitini istediği çalışmanın geçtiği işyeri dava dışı S... Limited Şirketine aittir. Fiili çalışmanın geçtiği işyerinin sahibi olan işveren bu tür hizmet tespiti davalarında SSK ile zorunlu dava arkadaşıdır. Hal böyle olunca S... Limited Şirketinin davaya dahil edilmesi gerekir. Adı geçen şirketin 16.2.1987 tarihli Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesinin kararı ile fesih ve tasfiyesine karar verildiği, keyfiyet ve şirketin mal beyanının Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edildiği, 12.07.1988 tarih ve 2059 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde de tasfiyenin kapatılması ve Şirket tüzel kişiliği ve unvanının ticaret sicilinden terkininin tescil ve ilan edildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bu durumda şirket ortaklarının kimlik ve adresleri ticaret sicili ve ilgili diğer yerlerden soruşturulup tespit edildikten sonra HUMK 73. Maddesi uyarınca kendilerine dava dilekçesi ve davetiyenin Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi suretiyle davaya katılmaları temin edildikten ve böylece taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

DAVA : Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 16.7.1975-30.9.1975 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, husumet nedeniyle reddine karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Nurten Mursal tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
KARAR: Uyuşmazlık, davacının, İller Bankasının iştiraklerinden olan dava dışı S... Limited Şirketine bağlı S... Beton Boru Atölyesinde 16.07.1975-30.09.1975 tarihleri arasında hizmet akdi ile çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davacı İller Bankasından ayrı bir tüzel kişiliği olan S... Limited Şirketinde çalıştığından İller Bankası aleyhine açılan davanın husumet nedeni ile reddine ve SSK'ya karşı açılan hizmet tespiti davasının da kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamıştır.
Davacının tespitini istediği çalışmanın geçtiği işyeri dava dışı S... Limited Şirketine aittir. Fiili çalışmanın geçtiği işyerinin sahibi olan işveren bu tür hizmet tespiti davalarında SSK ile zorunlu dava arkadaşıdır. Hal böyle olunca S... Limited Şirketinin davaya dahil edilmesi gerekir. Adı geçen şirketin 16.2.1987 tarihli Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesinin kararı ile fesih ve tasfiyesine karar verildiği, keyfiyet ve şirketin mal beyanının Ticaret Sicil Gazetesinde tescil ve ilan edildiği, 12.07.1988 tarih ve 2059 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinde de tasfiyenin kapatılması ve Şirket tüzel kişiliği ve unvanının ticaret sicilinden terkininin tescil ve ilan edildiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bu durumda şirket ortaklarının kimlik ve adresleri ticaret sicili ve ilgili diğer yerlerden soruşturulup tesbit edildikten sonra HUMK 73. Maddesi uyarınca kendilerine dava dilekçesi ve davetiyenin Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilmesi suretiyle davaya katılmaları temin edildikten ve böylece taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.05.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 12-08-2015, 15:01   #10
just4kick

 
Varsayılan

Merhabalar, müvekkile 1989 yılında işe giriş bildirgesi mahiyetinde mavi kart vermişler. Müvekkil o dönemde bir inşaat firmasında çaycı olarak gösterilmiş ancak firma bilgilerine ulaşamıyoruz. başvurduğumuz zaman SGK'da dosyasının bulunduğunu ancak arşivden çıkaramayacaklarını söylediler. Sigortalılık başlangıç davasını SGK'ya karşı açsak o dosyayı kurumdan getirtebilirler mi? dosyaya sunabileceğim tek evrak o mavi kart. teşekkürler.
Old 22-05-2017, 15:26   #11
Gamze39

 
Varsayılan

Merhaba. Açmış olduğum bir günlük hizmet tespit davasında bir konuda işin içinden çıkamıyorum. Açılmış bir konu olduğu için buraya yazıyorum.
Birinci sorunum; SGK yı davalı göstermek yerine işyerini davalı SGK yı ise feri müdahil olarak gösterdim. Anladığım kadarıyla SGK yı davalı olarak göstermeliydim. Henüz taraf teşkili sağlanmaya çalışılıyor. Ön inceleme olmadı. Bu durumu nasıl düzeltebilirim taraf teşkili değişikliğine mi gitmeliyim?
Diğer sorunum müvekkil SGK'ya dava açmadan önce başvurmamış, 2017 tarihli bir yargıtay kararında SGK'ya başvurmama durumunda dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiği belirtiliyor. SGK ya başvuru ve eksikliğin giderilmesi için süre talep etmeli miyim? Duruşma çok yakında, yardımlarınızı bekliyorum. Teşekkürler.
Old 12-02-2018, 14:30   #12
Av. Samet Çam

 
Varsayılan

herkese merhaba. ben de bu tür bir dava açacağım. müvekkil 1986 yılında 15-16 yaşlarındayken çalışmaya başlamış. sgk da şu an o tarihteki girişi görünüyor ama işverence bordro verilmediği için emeklilik hesabında primlerinin yatırıldığı 1995 tarihi esas alınıyor. yani 9 yıllık bir kayıp var. açacağım davaya ilişkin sorularım şunlar.

1- ilk işe başlama yaşının 15-16 olması bir sorun teşkil eder mi?
2- zamanaşımı açısından sorun var mı?
3- davayı kime karşı yöneltmeliyim 9 yıl boyunca yanında çalıştığı 3 4 işveren var bunlarla birlikte sgk yı da mı davalı olarak göstereceğim?
4- 1 günlük tespit davası açarak da aynı sonuca ulaşabilirmiyim.

herkese teşekkür ederim
Old 12-02-2018, 14:31   #13
Av. Samet Çam

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gamze39
Merhaba. Açmış olduğum bir günlük hizmet tespit davasında bir konuda işin içinden çıkamıyorum. Açılmış bir konu olduğu için buraya yazıyorum.
Birinci sorunum; SGK yı davalı göstermek yerine işyerini davalı SGK yı ise feri müdahil olarak gösterdim. Anladığım kadarıyla SGK yı davalı olarak göstermeliydim. Henüz taraf teşkili sağlanmaya çalışılıyor. Ön inceleme olmadı. Bu durumu nasıl düzeltebilirim taraf teşkili değişikliğine mi gitmeliyim?
Diğer sorunum müvekkil SGK'ya dava açmadan önce başvurmamış, 2017 tarihli bir yargıtay kararında SGK'ya başvurmama durumunda dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiği belirtiliyor. SGK ya başvuru ve eksikliğin giderilmesi için süre talep etmeli miyim? Duruşma çok yakında, yardımlarınızı bekliyorum. Teşekkürler.

hizmet tespit davalarında kuruma başvuru şartı yok diye biliyorum meslektaşım
Old 06-07-2023, 00:03   #14
Adalet1903

 
Varsayılan

Merhaba Sayın Meslektaşlarım;



Müvekkilimin 15.11.2000 ile 15.03.2001 tarihleri arasında sigortasız olarak iş yerinde çalıştı. 1 günlük işe giriş davası açacağız ancak müvekkilimin o tarihlerde işe giriş bildirgesinin bulunmaması dava açmamıza engel teşkil eder mi? çok sayıda bordro tanığımız var.

dava açmadan önce SGK'ya yapılacak başvuru usulü nasıl olmalı, başvuruyu nasıl yapmalıyız ?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
sözlü kira sözleşmesinin başlangıc tarihinin ispatı cunapiedra Meslektaşların Soruları 8 15-02-2010 13:24
emeklilik tarihinin tespiti av.birsenavcı Meslektaşların Soruları 5 12-12-2009 15:15
basın iş kanununda meslek başlangıç tarihinin önemi avukat erdoğan Meslektaşların Soruları 0 22-12-2008 09:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03902793 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.